Günümüzde "taşeron" sistemi, başta özel sektör olmakla beraber kamunun da çokça kullandığı bir hizmet alım şekline dönüşmüştür. Sistem o kadar genişlemiş durumda ki, artık kendine özgü bir yasal sürece oturtulması gerektiği de o kadar aşikardır. Taşeron sisteminin en büyük karmaşası "muvazaa" teşkil edecek hususları içermesidir.

Alt İşveren Yönetmeliğinde tanım; "Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır." demektedir. Ama başta kamu sektöründe olmakla beraber özel sektörde de "asıl iş" kavramı yüzünden sıkıntılar yaşanmaktadır. 

Taşeron sisteminin en büyük sorunlarından biri de, kurumların kendi bünyesindeki çalışan personelle aynı işi taşeron vasıtasıyla istihdam ettiği personele yaptırdığında, uyguladığı ücret ve sosyal yardımların farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Üzülerek belirtmek isterim ki, sistemin kurumlar tarafından tercih edilmesindeki en büyük etken de maalesef ki budur. Kamudaki taşeron işçilere dönem dönem kadro vaatlerinde bulunulmuştur. Geçen dönemde de yine seçim vaatleri arsında bulunuyordu. Beklenti her ne kadar asıl işi yapan personelleri kapsayacağı düşünülse de, yardımcı işleri yapanlarda kapsam dahilinde alınmış ve sayının 700 Bin üstü olacağı öngörülmektedir. Bu bir çok açıdan en azından kamuda çalışan taşeron işçiler nezdinde çok sevindirici bir durumdur. Diğer sevindirici husus ise kadroya alınan tüm işçilerin, diğer işçilere tanınan tüm özlük haklardan yararlanacağı ifade edilmesidir.

Özel sektördeki taşeron işçi sayısı da aşağı yukarı kamudaki kadar olduğu tahmin ediliyor. Kamu sektöründeki taşeron işçiler için atılan bu güzel adım umarım ki özel sektördeki taşeron işçilerinin de en azından bir çok konuda yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi yönündeki atılacak adımlarla desteklenir. Bilhassa özel sektördeki aynı işi yapan asıl işverendeki özlük haklarının da taşeron işçilere tanınması yönünde yasal düzenlemeler ve bunların denetlenmesi sistemin daha işler hal almasında önemlilik arz etmektedir.

Öncelikle kamu sektöründeki taşeron çalışanlarına sağlanan bu hakkın çok önemli bir beklentiye cevap vermiş olması çok sevindirici. Sayının da ayrım yapılmayarak asıl iş ve yardımcı işleri de kapsamayarak kapsamın genişletilmesi de beklentilere cevap verildiğinin göstergesidir. Kamudaki taşeronları kapsayan bu çözümün en kısa sürede özel sektördeki düzenlemelerle desteklenerek sisteme çeki düzen verilmesini ümit ediyorum.