İşsizlik verilerinde tehlike çanları
Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçen çarşamba günü açıkladığı işsizlik verileri bize 2016'nın son çeyreğinden itibaren içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların hangi boyutlarda olduğunun açık göstergesidir. Rapora göre işsizlik son 7 yılın en yükseğini gördüğü bu dönemde işsiz sayısı da 4 milyona yaklaştığını görüyoruz.
Son 15 yıldır dünya genelindeki yaşanan ekonomik krizler, orta doğuda yaşanan belirsizlikler işsizliği global bir sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bu dönem ülkemiz açımızdan büyümeye yönelik bir süreç olduğundan işsizlik rakamları bizim açımızdan çok da kötü olmadığını söylememiz gerekiyor. Bu dönemde en dip rakamları da gördüğümüz oldu ama son gelen veriler de en azından istatiksel açıdan son 7 yılın en kötü verileri olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.
Ekonomideki durgunluk, daralma, kriz dönemleri çalışma hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Daralan sektörler, yapılacak orta ve uzun vadeli yatırımların askıya alınması, alışverişteki durgunluk firmaların personel sayılarında azalmaya gitmesi ve yine kapanan işyerleri de beraberinde işsizliğin temel sebepleridir. Bunların yanında küresel sıkıntıları da eklediğimiz de sürecin global bir kriz boyutunda olduğumuzu görüyoruz. Avrupa'da bilhassa Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya işsizlik rakamları da buna işaret ediyor. Keza yine komşumuz İran ve Mısır'da da benzer bir süreç yaşanmaktadır.
Ekonomiyi yayınlanan veriler üzerinden değerlendirme tercihinde bulunanlar çoğu zaman gerçekleri görememektedir. Hali hazırda birçok kesimin yaklaşık 6 aydır içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıları yayınlanan veriler üzerinden değerlendirme yapmaları da buna işarettir. Ülkeyi yönetenlerin en azından kamuoyu yoluyla pozitif görünmeleri politik açıdan bir gerçeklik olsa da önlem alması gereken kurumlar ve buna bağlı çevrelerin olayları görebilir ve çözüm üretebilir olması gerekiyor.
Bilhassa döviz üzerinden yürütülen baskılar başta olmak üzere zor bir süreci geride bırakıyoruz. Şu an için 16 Nisan kilit önem arz etmekte olup en azından siyasi açıdan bir rahatlama olacağı çok nettir. Alınacak kararların hız kazanması ve aynı zamanda OHAL sürecinin biteceği yönünde atılacak adımda yine piyasalarda olumlu bir hava estirecektir.
İşsizlik verilerinin bu yönde geleceği konusundaki sinyallerin üzerine, yakın zamanda çok büyük bir sigorta teşviği yürürlüğe girdi. SGK Genelgesi 2017/10 KHK 687 İşveren Teşviği ile son 3 ay işsiz olan, İş-Kur'a kayıtlı ve yine aralık çalışan sayısına ek her işçinin primini devlet karşılıyor. Yine yürürlükteki bir çok teşvik de devam ediyor. Hal böyle olunca başta fark edilemeyen işsizlik rakamının en azından veriler yayınlanmadan da önü kesilmek istenmiştir.
Bu önemli teşvik yıl sonuna kadar devam edecek olup işsizlik verilerinin düzelmesi için çok önemli bir adımdır. İşverenlere işçi maliyetleri açısından büyük katkısı olacağından hedeflenen rakam olan 2 milyona yaklaşmasa bile kısa vade için çözümü beraberinde getirecektir. Bu gibi mevsimsel veya lokal çözümlerin kalıcı bir götüremeyeceği de bir gerçektir. Bunun için mutlaka üretime dayalı bir büyüme ve ekonominin üzerindeki siyasi belirsizliklerin bir an önce çözüme kavuşturulması çok yerinde olacaktır