Haberler

Sürdürülebilir kalkınma ve enerji ilişkisi

Prof. Dr. Serhat Yüksel

Prof. Dr. Serhat Yüksel

İstanbul Medipol Üniversitesi
15.02.2022 03:22

Sürdürülebilir kalkınma doğal kaynakların hızlı bir şekilde tüketilmeyerek, gelecek nesillerin ihtiyacının karşılanmasına imkân verilmesi anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle, bugünkü insanların sosyal ve ekonomik problemlerine çözüm aranırken, doğaya zarar verilmemesi hedeflenmektedir. Bu sayede, sadece günümüzdeki insanlar değil gelecek nesiller de dünyadaki kaynaklardan etkin bir şekilde faydalanabilecektir.

Sürdürülebilir kalkınmanın sosyal, ekonomik ve çevre olmak üzere temelde üç farklı bileşeni bulunmaktadır. Bu çerçevede, insanların sosyal ve ekonomik anlamda refahını arttırırken çevreye de zarar verilmemesi hedeflenmektedir. Dolayısıyla, iklim değişikliği ve küresel ısınma sürdürülebilir kalkınmanın en kritik konusudur. Bu bağlamda, ülkelerin bu hedeflerine ulaşabilmeleri için küresel ısınma probleminin minimize edilmesi önem arz etmektedir. Bu yüzden, küresel ısınmaya sebep olan tüm faktörlerin düzeltilmesi de sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşılabilmesine katkı sağlamaktadır.

Enerji üretimi ve kullanımı da sürdürülebilir kalkınma ile yakından ilgilidir. Enerji hem gündelik yaşamda hem de sanayi üretiminde sürekli kullanılmak zorundadır. Karbon emisyonu kaynaklı küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden biri de enerji üretiminde fosil yakıtların tercih edilmesidir. Bu durum çevreye önemli ölçüde zarar verdiği için bu hedeflere ulaşılabilmesinin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Bu yüzden, enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların tercih edilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, temiz enerji projelerin arttırılabilmesi için ülkelerin gerekli stratejik hamleleri uygulamaları gerekmektedir. Temiz enerji projeleri fosil yakıtlara kıyasla çok yüksek maliyete sahiptir. Bu bağlamda, bu dezavantajın giderilebilmesi için devletler tarafından sağlanacak teşvikler ile maliyetlerin azaltılabilmesine katkı sağlanabilir. Bu sayede, yatırımcıların temiz enerji projelerine yönelmesi mümkün olabilecektir.

Temiz enerji projelerinin başka bir zayıf yönü de iklim farklılıklarından etkilenmesidir. Bu yüzden, üretilen enerji miktarının önceden öngörülebilmesi çok mümkün olamamaktadır. Bu durum da enerji depolama ihtiyacını ortaya çıkartmaktadır. Bu sistem yatırımcılara ekstra maliyet yaratacağından dolayı, projelerin çekiciliği azalmaktadır. Bu sorunun çözülebilmesi için temiz enerji teknolojilerine yatırım yapılarak maliyetleri azaltıcı uygulamaların hızlı bir şekilde adapte edilmesi gerekmektedir.

Bu süreçte hem akademik çalışmalar hem de sanayi ile ortaklaşa yürütülen projeler önem arz etmektedir. Azalan maliyetler sayesinde, yenilenebilir enerji insanlar ve şirketler tarafından daha kolay ulaşılabilir hale gelebilecektir. Bu durum da sürdürülebilir kalkınma hedeflerine daha kolay ulaşılabilmesine yardımcı olacaktır.

title