Haberler

Hesabı Şarapla Sulandırmak

Muhammed Furkan Güneş

Muhammed Furkan Güneş

22.05.2024 01:51

Çok sevdiğim İranlı düşünür, sosyolog, yazar Ali Şeriati'nin bugüne ışık tutacak sert ama bir o kadar güzel bir sözü var:

"Hakkın ve Adaletin safında olmadıktan sonra, ister namazda ol ister içki sofrasında ne farkeder?"

İktidar ve muhalefet arasında bir şarap tartışmasıdır almış başını gidiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yanına 45'i gazeteci 73 kişiyi de alıp, 2027'de İstanbul'da düzenlenecek Avrupa Olimpiyat Oyunları'nın imza töreni için İtalya'nın başkenti Roma'ya gidince koptu kıyamet.

Eleştirenler haksız mı? Değiller elbette. Muhalefet yeri gelince, yok onun saati, yok bunun çantası, yok diğerinin makamı deyip israf konusunda iktidarı tefe koyunca iyi de iktidar, muhalefetin belediyenin bütçesinden, gazetecilere felekten bir gece yaşatmasını eleştirmesin mi eleştirecek elbette.

İBB'nin bütçesinden organize edilen bu seyahat için, THY'den Boein 737 uçağının kiralandığı söyleniyor. Bununla bitse iyi, 73 kişinin konakladığı Parco Dei Principi Grande Hotel'in bir gecelik ücreti ne kadar olsa beğenirsiniz? 110 bin TL.

Eleştirileri haklı görmüş, baltayı taşa vurduğunu anlamış olacak ki İmamoğlu, Cümlelerinin başında olağan bir şey olduğu mealindeki açıklamalarının akabinde çok da diretmeyip, "Etik kurallar üzerinden eleştirileri dinliyoruz. Bir eksiğimiz varsa bakarız, bir sonrakinde yapmayız ama ilk kez yapıyoruz" şeklindeki demeciyle de bir nevi pişmanlığını hissettirdi.

Gel Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olaya ilişkin eleştirisinde "Belediyelerin görevi kamusal alanda içkiyi özendirici işler yapmak, gazetecileri özel uçaklar tutup şarap festivallerine götürmek değil, insanları alkol belasından uzak tutmaya çalışmak olmalıdır." Sözleriyle ve İmamoğlu'nun "Muhtemelen kendisine bilgi veren kim ise İtalya ve Roma deyince aklına şarap geliyordu, tahmin ediyorum, ya da akşamdan kalmaydı diyebiliriz." Şeklindeki cevabıyla başlayan polemik.

Cumhurbaşkanı haklı mı? Haklı. Ne alaka mealinde esprisiyle karşılık veren İmamoğlu da haklı gibi. Çünkü neden derseniz geziden şarapla ilgili bir paylaşım basına yansımış değil.

İtalya deyince hele bir de peşine Roma gelince akla şarap gelir mi? Gelir. Ama siyaset bu kadar zayıf çağrışımlar üzerine olmamalı derseniz, siz de haklısınız derim.

En başta sözünü alıntıladığım Ali Şeriati'nin dediği gibi, hakkın ve adaletin safında olmadıktan sonra hangi sofraya oturduğunuzun farkı yok.

Bana da sorarsanız, hak ve adalet arayışını şarapla sulandırmanın gereği yok.

Söz konusu organizasyonun iddia edilen toplam maliyeti için 15 milyon gibi bir para deniyor. Temel eleştiri bu seyahatte hangi sofraya oturulup ne içildiği değil, o sofranın hesabını milletin cebinden hangi yetki ve gerekçeyle kimin nasıl ve niçin ödediği olmalı. Bunun hesabı sorulmalı.

İtalya ve Roma çağrışımının şarap eleştirisiyle ancak ve ancak sorulacak o hesap sulandırılabilir.

title