Türkiye Dış Ticarette 'Marka' Olma Yolunda

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin dış ticaret alanında marka olma yolunda ilerlemeye devam ettiğini belirterek, "Türkiye, yüksek kalite ekseninde marka olmaya doğru gidiyor" dedi.

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Xiuhong Ma ve beraberindeki heyeti kabul etti. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda gerçekleşen görüşmede Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Xiuhong Ma, Türkiye ve Çin arasındaki ticari ilişkilerin bundan sonra da büyük oranda artması temennisinde bulundu. Türkiye'nin Avrupa'da önemli bir pazar olduğunun altını çizen Ma, İstanbul'da yaptıkları sözleşme ile Çinli alıcı firmaların 210 milyon

dolarlık bir anlaşma imzaladıklarını kaydetti.

Bakan Tüzmen ise, 60. hükümet döneminde de bakan olmasının ardından kendilerine ilk ziyareti bir dünya devi olan Çin'in yapmasının büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Daha önce bakanlık yaptığı dönemlerde Çin'e çeşitli ziyaretler gerçekleştirdiğini belirten Tüzmen, Çin ile olan ilişkileri her zaman en üst seviyede tuttuklarını dile getirdi. Çin'e yaptığı ziyaret sırasında alıcı firmaları Türkiye'ye davet ettiklerini anlatan Tüzmen, Çin'in de bu sözü yerine getirerek 8 alıcı firmayı anlaşmalar yapmak

üzere Türkiye'ye gönderdiğini söyledi. Bakan Tüzmen, Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Ma'dan Çin'in dünyaya 40 milyon turist gönderen bir ülke olması bakımından Türkiye'ye turist göndermelerini istedi. Türkiye'ye gelecek olan turist sayesinde de dış ticaret açığını kapanacağını belirten Bakan Tüzmen, yapılan anlaşmalar neticesinde de Türkiye'nin Çin'e her ay yüzde 50'den fazla ihracat yapmaya başladığını söyledi. Tüzmen, "2007 yılında Türkiye 1.2 milyar dolar ihracat yapacak. Bu ihracat Çin ile birlikte

tarihe geçecek" dedi.

Bakan Tüzmen, görüşmenin basına kapalı olan kısmının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Tüzmen, bir gazetecinin "Çin'le olan ihracatlarını artırmayı hedeflediğinizi söylediniz. Çin'den sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle toplatılan oyuncaklar dolayısıyla Türkiye bir çalışma başlattı mı?" yönündeki sorusu üzerine şunları söyledi:

"Piyasa denetimi ve yönetimiyle ilgili çalışmalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılıyor. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı da bu konudaki çalışmalarını titizlikle devam ettiriyor. Biz de Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya devam ediyoruz. Piyasa denetimi ve yönetimi tüketicinin bilinci ile hareket edilen bir sistem üzerine dayanıyor. Biz Avrupa Birliği ile yapmış olduğumuz Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde bütün anlaşmaları tamamlarken, aradaki

tüketicinin bütün piyasa denetimi ve yönetimi nasıl yapıyorsa, aynısını Türkiye'deki tüketicinin de yapmasını bekleyen bir model üzerine kurduk. Türkiye'de kişi başına düşen milli 5-6 bin dolar seviyesindedir. AB'de kişi başına düşen milli gelir 40-50 bin dolar seviyesindedir. Bu kadar kişi başına gelir farklılığının olduğu bir ortamda tüketicinin de piyasa denetimi ve yönetimi konusunda bilinçlenmesinde fark oluyor. Bu fark giderilene kadar biz yaptığımız dış ticaret hamleleri ile Türkiye'nin kişi

başına gelirini artırana kadar piyasa denetimi ve yönetimi konusunda bütün bakanlıkların yanında olmaya devam edeceğiz. Çinli yetkililer de bu konudan rahatsız. Bazı yerlerde üretimlerini durdular. Kurşun konusundaki çalışmalarını da hassasiyetle yürütüyorlar. Dünyada büyük bir pazar payı açılımı olan sağlamış olan bir ülke çok hızlı pazar kaybeder. Bu sadece Türkiye'nin sorunu değil bütün ülkelerin üzerinde hassasiyetle durduğu bir sorundur. Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak biz de bu konudaki

çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Gümrüklerde de gerekli denetimler ve çalışmalar da yapılıyor."

Tüzmen, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı olarak ağırlık vereceği icraatlar hakkında ise şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan 'Durmak yok, yola devam' dedi. Biz de devam ediyoruz. Seçim beyannamemizde de dış ticaret konusunda bir bölüm yer almaktadır. Exim-Bank'ın özellikle bizim çalıştığımız alanlarda daha fazla açılımın sağlanması için çalışmalarımız var. Son 5 yılda OECD'nin ihracat şampiyonu olmak kolay değil. İhracat şampiyonluğunun devam ettirilmesi gerekiyor. Burada önümüzdeki engellerden bir tanesi kar marjlarının düşmesi. Önümüzdeki dönemde firmaların eğitim ve araştırma geliştirme moda marka

çalışmalarına daha fazla hız vermek. Türkiye'nin ihracatı ve dış ticareti açısından Türkiye'nin moda marka yaratan bir ülke haline gelmesidir. Türkiye yüksek fiyat yüksek kalite ekseninde marka olmaya doğru gidiyor. Bizim ihracatta ağırlığımız tekstil-konfeksiyon olarak devam ediyor. Önünün de açık olduğunu görüyorum. Çok ciddi bir şekilde moda marka yaratan bir sektör olma yolundadır. Bunun arkasında da otomotiv ve otomotiv yan sanayi geliyor. Türkiye ciddi bir ihracat rakamı yakaladı. Esas

yapacaklarımız bu yıldan sonradır. İlk defa 100 milyar dolar ihracat rakamını aşacağız. 100 milyar dolar kritik kütledir. Bunu aştıktan sonra Türkiye altyapısını ihracatta tamamlamış umutla bakan bir ülke konumuna gelecek. Önümüzdeki günlerde Eylül ayının sonlarına doğru 18 İslam ülkesiyle ticaret anlaşmalarını imzalamış olacağız. Bu o ülkelerin pazarlarına çok daha rahat girme imkanı sağlayacak. Türkiye'nin yaşadığı bütün sıkıntılara rağmen Türk ihracatçısı Türkiye'nin morali olmaya devam edecektir. Dış

ticarette emin ellerde olmaya devam edecektir."

(DUY-CC-CC-E)

Haberler