Kazakistan'ın Bağımsızlığının 25. Yıl Dönümü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türk dünyası demek, bir yönüyle Atatürk demektir. O Atatürk, 200 milyonu aşan nüfusu ve yaklaşık 1,5 trilyon gayri safi hasılası ile bütün Türk dünyasını ortaklaştıran yegane merkezdir." dedi.

Kazakistan'ın bağımsızlığının 25. yıl dönümü dolayısıyla bir otelde düzenlenen resepsiyonda konuşan Kılıçdaroğlu, Kazakistan'ın Hunlar, Sakalar ve Göktürkler gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını, Kazakların cesur, savaşçı ve doğuştan dik duruşlu bir millet olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, Kazakların uzun yıllar süren bağımsızlık özleminin 16 Aralık 1991'de son bulduğunu hatırlatarak, böylece Türk tarihinin altın sayfalarına bir başarı öyküsünün daha yazıldığını aktardı.

Kazakistan'ın son yıllarda yaşamın her alanında yaptığı reformlar ile dünyanın takdirini topladığını anlatan Kılıçdaroğlu, bu değişimin mimarının ise Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Nazarbayev'in özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesi konusundaki gayretli çalışmalarını yakından biliyorum ancak beni her şeyden çok yakınlaştıran yönü, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün anlayışına sahip bir liderin, binlerce kilometre ötede oluşturduğu heyecan ve dönüşümdür. Bunun en belirgin yansıması ise tıpkı Atatürk'ün İstanbul'dan Ankara'ya başkentimizi taşıması gibi Nazarbayev'in de Almatı'dan Astana'ya başkenti taşıma cesaretidir. Burada şu gerçeğin altını çizmem gerekiyor, Türk dünyası demek, bir yönüyle Atatürk demektir. O Atatürk, 200 milyonu aşan nüfusu ve yaklaşık 1,5 trilyon gayri safi hasılası ile bütün Türk dünyasını ortaklaştıran yegane merkezdir."

"Vazgeçilmez ve ihmal edilemez bir ülke haline geldi"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her geçen gün daha da geliştiğini bildirdi.

Özlü, Türkiye'nin, ortak kültür, dil ve tarihe sahip Kazakistan ile ilişkilere öteden beri çok önem verdiğini vurgulayarak, dış politika, ticaret, ekonomi, kültür ve eğitim başta olmak üzere her alanda iş birliğinin olumlu yansımalarını görmekten mutlu olduklarını söyledi.

Bağımsız Kazakistan'ı ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Özlü, stratejik konumu nedeniyle Kazakistan'ın vazgeçilmez ve ihmal edilemez bir ülke haline geldiğini ifade etti.

İki ülke arasında bilim, sanayi ve teknoloji alanında daha fazla iş birliği yapılması için uygun zemin bulunduğunu dile getiren Özlü, "Bilim konusu, gerçekten geleceğin inşasında önemli bir unsurdur. Türk ve İslam dünyası ancak bilim ve araştırmaya verdiği önem derecesinde hak ettiği yere ulaşabilecektir. İki ülkenin bilim ve araştırma kurumlarının birbirleri ile ilişkilerini daha da artırmaları ve ortak projeler geliştirmeleri gerekiyor. Bu çerçevede, TÜBİTAK ile Kazakistan Bilimler Akademisinin imzaladığı iş birliğini önemsiyoruz." diye konuştu.

"İki ülkenin ticaret hacmi yeterli değil"

TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise Türk tarihi ve kültürünün kaynağı bir coğrafyada bulunması nedeniyle Kazakistan'ın Türkiye için oldukça önemli konuma sahip olduğunu vurguladı.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyar dolar olduğunu aktaran Hamzaçebi, bunun yeterli olmadığına ve bu rakamın 10 milyar dolar seviyesine çıkarılması gerektiğine işaret etti.

Hamzaçebi, Türkiye-Kazakistan arasında bugüne kadar birçok konuda ikili anlaşmalar yapıldığına dikkati çekerek, "2009 yılında anlaşması yapılan, 2011 yılında yürürlüğe giren Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi var. Konseyin ilk toplantısı 2012'de Türkiye'de, ikincisi 2015'te Kazakistan'da yapıldı. Üçüncü toplantının 2017'de Türkiye'de yapılması beklenmektedir. Bu nedenle iki ülke arasındaki ilişkiyi, çok güçlü bir şekilde ileriye götürmek zorundayız." değerlendirmesini yaptı.

Ülkesinin bağımsızlık mücadelesi hakkında bilgi veren Kazakistan'ın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Alimhan Yesengeldiyev ise iki ülke halkları arasındaki kardeşlik hukukunun canlı kalmasını ve ebediyete kadar devam etmesini arzuladıklarını söyledi.

Resepsiyona, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile bazı siyasetçi, bürokrat ve diplomatlar da katıldı.