Haberler

2008 Yılı Bütçe Müzakereleri

Devlet Bakanı M. Sait Yazıcıoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Çalışanların Vebalı Olmadığını Söyledi.

Devlet Bakanı M. Sait yazıcıoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışanların vebalı olmadığını söyledi.

TBMM Plan Bütçe Komsiyonu'nda 2008 yılı bütçesinin bugünkü görüşmeleri tamamlandı. Milletvekillerinin bakanlığının bütçesi ile ilgili sorularnı cevaplandıran Bakan Yazıcıoğlu, "Alevilik ayrı bir din değildir. Çözümü zorlaştırıcı kavramlardan kaçınmak gerekir. Alevilik'in ne olduğu konusunda kendi aralarında da görüş ayrılığı vardır. Tanım yerli yerine oturmadı. Kendilerinin kimliğinin ne olduğunu ortaya koyarlarsa çözüm daha kolay olacaktır. Sünnilik'te de farkılıklar var, Alevilik'te de farklılıklar

var. Alevi düşüncesiyle ilgili temel kaynaklar, Diyanet'çe hizmete sunuldu. Bu kesimin önem verdiği kaynak kitapların basımı yapılmıştır. Dini kimliklerin ortaya çıkması çözüme de katkı sağlayacaktır" dedi. "Camiler dernekler vasıtasıyla yapılıyor" diyen Yazıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Cemevleri de aynı anlayışla yapılabilir. Laiklik ekseninde görev yapmaktadır. Cami yeri için dernekler için yer alınıyorsa, cemevleri için de alınabilir. Mevzuat yönünden sıkıntı yok."

Yazıcıoğlu, Alevi vatandaşların bilgilendirmesi gerektiği kanaatlerine katıldığını da belirtti. "Diyanet İşleri'nde çalışan personelden yüksek öğrenim mezunu olup MEB'e öğretmen olan, sağlık nedeniyle görev yapmasında sakınca olanlar ve mahkeme kararı alanlara muavakat veriliyor" diyen Bakan Yazıcıoğlu, "Bu çerçevede ilahiyat mezunu olup, din kültürü için 886, başka alanda eğitim görenlerden 744 kişidir. İmam hatiplik yapamayacaklar 196 kişi, mahkeme kararı alanlar 20 kişi. Diyanet'te birkaç yıl

çalışırsa vebalı olmaz. Diyanet'te çalışırken veterinerlik bitiriyor, başka okulu bitiriyor, yükselemiyor o kurumlara geçiyor. Fedekarca çalışan arkadaşlarımızı rencide eden bir tutumdur" dedi.

Bakan Yazıcıoğlu, din dersleri ile ilgili de "Din derslerinde Alevilik konulması yönünde Milli Eğitim çalışma yapıyor. Müfredat programları gözden geçirilir, eksiklik varsa bu da giderilir. Diyanet İşleri'nin kuruluşu Atatürkçe gerçekleştirilmlişitr. Batı tarzı laiklik anlayışla ne ölçüde bağdaştığı tartışma konusu olur. AB bağlamında da tartışılır. Üslubun sıkıntıları vardır. Daha pozizif bir noktaya geleceğini umuyorum" ifadelerine yer verdi. Yazıcıoğlu, "Türkmenler'in yaşadığı yerlere içme suyu temini

vesaire, 50 milyon dolar taahhütte bulunmuştur. Proje bazında kullanılmaktadır" dedi.

"Yüce dinimizin ve örfümüzün geleneği olan başka dinin mespularına her türlü ibadet imkanının sağlanması temel felsefemizdir" diyen Bakan Yazıcıoğlu, "Dinimizin ve örfümüzün gereğidir. Osmanlı döneminde farlı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir bütünlüğü yaşamış bir ülkeden geliyoruz. Diyanet gerekli tavrı da takınmaktadır. Türk dilinin yaygınlaştırılması için Türkoloji bölümleri destekleniyor" ifadelerine yer verdi.

TİKA'nın istihbarat kuruluşu olmadığını belirten Yazıcıoğlu "Kuruma haksızlık yapılıyor. Çok ciddi çalışmalar yapan bir kuruluş. Övgüye değer çalışmaları var. Hizmet ağı Afrika'ya kadar uzanıyor. 5-6 miyon dolar TİKA bütçesi 100 milyon dolarlık kaynağı kullanmaktadır" dedi. Yazıcıoğlu din eğitimi ile ilgili ise şöyle konuştu:

"Anayasa tartışmalarında gündeme geldi. 1982 Anayasası'nın çizdiği çerçeveyi doğru buluyorum. 'Zorunlu dersler arasında yer alıyor' ifadesine katılıyorum. Ancak konu zaman zaman AİHM'ye taşınıyor. Kişiler lehine kararlar çıkıyor. Çoğalması ihtimali vardır. Sorumluluk taşıyan kişiler olarak buna formül bulanabilir mi diye arayış içindeyiz. Anayasa maddesinin devamında da 'bunun dışındaki eğitim kişilerin kendi isteğine, ailenin talebine bağlıdır' hükmü var. Şimdiye kadar hiç işletilmemiştir. Din kültürü

ve ahlak bilgisi, tamamen kültürel bir derstir. Anayasa açık kapı bırakmış ama çalıştırılmamıştır. Yaz kursları bunu bir ölçüde karşılayacak gibi görünüyor. Diyanet ve MEB durumu değerlendirerek ders, kültürel bazda ele alınmalıdır. Din pratiğini öğrenmek isteyenlere de bir yer göstermek gerekiyor. Zararlı bilgileri aileden alabiliyor. Devlet eliyle yapılmasına imkan verilmeli."

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise, Kader Başkanı ile başbakanın görüşmesindeki başbakanın sözlerinin çarpıtıldığını düşündününü belirterek, "Anayasa Bilim Kurulu'nca kadınlar konusunda önerilen maddeler uluslararası hukuka uygun nitelikte hazırlanmıştır. Tartışılan metinde herkes eşittir. Tüm gruplar eşittir. Negatif ayrımcılığa atıf vardır. Dezavantajlı gruplara yönelik olarak alınacak önlemlerin eşitliği ihlal etmeyeceği konusu vardır. Evrensel hukuktaki üç terminoloji yansıtılmıştır. Cinsiyet eşitliğine

ilişkin vurgu korunuyor. İleri bir adım olarak düzenlenmesinden yanayız. Yine her türlü eleştiri ve öneriye açığız" dedi. Bakan Çubukçu şöyle devam etti:

"Kadına yönelik çalışmalarda yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarına ağırlık verilmesi görüşüne de katılıyorum. Belediye başkanları, kadına yönelik çalışmalarda aktif rol alması için çalışma yapıyor. Kamu görevlilerinin kadına yönelik şiddet konusundaki yaklaşımında değişiklik olduğunu kabul etmek gererir. 40 bin 400 polisi bu konuda eğittik. Kız çoçuklarının okullaşma hedefini yüzde 100'e yaklaştırdık. Özürlülere yönelik eğitim çalışmaları var. Özürlülerin tüm eğitim giderleri devlet tarafından

karşılanıyor. Yine taşıma giderleri de devletçe karşılanıyor. 18 yaş altı özürlü çocuklara da evde bakım ücreti olarak 419 YTL ödeniyor. 2008'de 10 kadın konukevi yapacağız. 2004'ten bugüne kadar belediyelerin konukevi yapma yönünde eğilimi az. Evlat edinme prosedürü aynı zamanda yargısal olarak da yürüyor. 0-1 yaş olması, kız çocuk olması gibi ailelerin talebi var. 6 yaş üzerindeki evlat edinme isteklerini hızla yerine getiriyoruz. Anne ve babası olan çocuklar var. Sürecin uzaması 0-1 yaş grubundaki kız

çocuklarından kaynaklanıyor. 2 bin 121 aile sırada bekliyor. Çocuk koruma kanunu 2005'te kabul edildi. 15 yaş altı suçluluğa baktığımızda oranın düştüğünü söylemek isterim. Üniversitelere sosyal hizmet uzmanlığı bölümü açılmasına ilişkin önerilerimiz var. 222 psikoloğumuz var. Psikolog ihtiyacı var. Yasa değişiklik çalışmamız var. Özürlülerin sigorta primleri devlet tarafından ödenecek. 79 sevgi tamamlandı, faaliyete geçti. 99 sevgi evinin inşaatı sürüyor. Bolluca ve Barbaros Çocuk Köyü'nü kendi

istekleriyle kapatma isteğinde bulunmuşlardır. Bu anlamda bir olumsuz bir tutum içinde değiliz."

(AU-OK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

Özhaseki'nin Hatay'da vatandaşları kentsel dönüşüme ikna etmeye çalıştığı programın görüntüleri ortaya çıktı

Özhaseki'nin Hatay'da vatandaşları kentsel dönüşüme ikna etmeye çalıştığı programın görüntüleri ortaya çıktı

Restoranda suyun fiyatını gören yaşlı adam cinnet geçirdi

Restoranda suyun fiyatını gören yaşlı adam cinnet geçirdi

Eurovision'da LGBT propagandası yaparak birinci olan Nemo: Kupayı kırdım

Eurovision'da LGBT propagandası yaparak birinci olan Nemo: Kupayı kırdım

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title