Onlar İnatlaşıyor, Olan Türk Turizmine Oluyor
Hava-iş Genel Merkez Yönetim Kurulu, THY Yönetiminin Verdikleri İlana İlişkin Yaptığı Açıklamanın Gerçek Dışı Olduğunu Belirtti. Ancak Bu Savaş, Türk Turizmine Zarar Vermeye Başladı.
Türk Hava Yolları (THY) ile Türkiye Sivil Havacılık sendikası (Hava-İş) arasındaki toplu sözleşme gerginliği artarak devam ediyor.
Hava-İş Sendikasının gazetelere verdiği ilan üzerine THY yönetiminin yaptığı açıklama ve suç duyurusunda bulunma girişimini Hava-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu, yaptığı açıklama ile değerlendirdi.
"SADECE ÜYEMİZE HESAP VERİRİZ"
THY'nin verilen ilan sonrası yaptığı açıklamanın "gerçek dışı" beyanlarla ve çarpıtmalarla dolu olduğu belirtilerek, Hava-İş Yönetim Kurulu'nun atanmış değil, demokratik bir seçimle iş başına gelen bur kurul olduğuna dikkat çekildi. "Daha dün sektörünün içine girenlerin, havacılık sektöründen bihaber olanların sendikamız yönetimine hangi konuda, ne şekilde demeç vereceği ve görüşlerini nasıl açıklayacağı telkininde bulunmaları gülünçtür" denilen açıklamada, sendikanın harcamaları konusunda sadece üyelerine hesap vereceği bildirildi.
Uçuş emniyeti konusunda yaptıkları açıklama ve bilgilendirmelerin kamuoyu tarafından desteklendiği ve taktir edildiğinin vurgulandığı açıklamada, "Sendikamız ulusal sivil havacılığımızın özerk bir denetimine ve bilimsel kriterler ve görüşlerle, yıllarca kanla yazılarak oluşturulmuş standartlara ulaşması için mücadelesini eksiksiz sürdürecektir" denildi. Hava-İş açıklamasında, şunlar kaydedildi:
"Sendikamız temel olarak uçuş emniyeti ve biriken yorgunluk arasındaki güçlü bağı vurgulamakta bu konunun maliyet ve rekabet söylemleri ile riske atılmaması yönünde taleplerde bulunmaktadır. Uçuş emniyeti tüketici hakkıdır, bu yaklaşım ile de tüketicilerimizin menfaatlerini desteklemektedir. Hava-İş sendikası altına imza attığı her cümlenin arkasındadır. Bize suç duyurusunda bulunmuşlar. Zahmet etmesinler biz bu konuda mevcut ulusal düzenlemenin iptal edilmesi hakkında SHGM'ye karşı Danıştay'da 2005 yılında dava açmıştık. Bu dava halen devam etmektedir. Mahkemeye biz de gerekli bilgi ve belgeleri sunacağız."
THY yönetiminin, uçuş emniyetine yönelik sendikanın hassas tavrını anlamak istemediğinin savunulduğu açıklamada, THY'nin tüm deneyimli, vasıflı ve eğitimli çalışanlarını bir çırpıda işten çıkararak tasfiye edenlerin, iş yükü artışını çalışanların asıl işinin üstüne ikinci bir asıl iş yükleyerek karşılamaya çalışanların insan faktörünün uçuş emniyeti açısından önemini anlama kabiliyeti olup olmadığı soruldu.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN POLİTİKALARINA PABUÇ BIRAKACAK KADAR TESLİM OLMADIK"
Açıklamada, THY'deki sorunun çalışanların bilgi, beceri, deneşim eksikliğinden kaynaklanan bir uçuş emniyeti sorunu olmadığı belirtilerek, "Bu yönetimin basiretsizliğinden, koordinasyonsuzluğundan kaynaklanan bir risktir. Hava-İş sendikası 'çamur at izi kalsın' politikalarına pabuç bırakacak kadar henüz teslim olmadı, olmayacak. Üyelerimizin hak ve menfaati için doğru bildiğimiz yolda her türlü bedeli ödemeye hazırız. Bildiriyi yazanlara bir tavsiyemiz var. Bazı konularda fikir beyan ederken önünüze konulacak belgelerin ağırlığı altında şirketin ezilmesine siz neden olmayın, bizden uyarması" denildi. (ANKA)