Haberler

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında engellilik alanında hangi konulara odaklanılmalı?

Emre Taşgın

Emre Taşgın

Kurucu Başkan engelli hakları aktivisti öğretmen / Eğitimde Görme Engelliler Derneği
27.10.2023 12:26

Türkiye, engelli bireylerin neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olan uzun süreli mücadelelerinin ardından, 2005 yılında en kapsamlı yasal düzenlemeyi yürürlüğe koyarak o dönem için kısa adı "Özürlüler Kanunu" olan mevzuatı uygulamaya başladı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni 2009 yılında onaylayarak uluslararası düzeyde de engellilerin haklarını güvence altına almayı taahhüt etti. Devamında 2005 yılında yürürlüğe giren Kanun güncellendi ve 2014 yılında bugünkü halini aldı. BM Sözleşmesi ve bu çerçevede güncellenen Engelliler Kanunu, engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması için gerekli düzenlemeleri yapmayı bir vizyon olarak sundu. Ayrıca engelliliğe dayalı ayrımcılığı yasaklayan, erişilebilirliği sağlamayı hedefleyen, engellilerin eğitim, istihdam, sağlık, sosyal güvenlik, erişilebilirlik, ifade özgürlüğü, kültür ve sanat gibi alanlarda desteklenmesini öngören bir çerçeve oluşturdu. BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme ve Engelliler Kanunu'nun uygulanması için çeşitli yönetmelikler, yönergeler, strateji belgeleri ve eylem planları hazırlandı. Atatürk'ün kurucusu ve vizyoneri olduğu Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu günlerde; geliştirilmesi gereken önemli yanlar olsa da, engellilik alanında mevzuat bakımından önemli bir aşamaya gelindiğini söyleyebiliriz. Ne var ki bu mevzuatların uygulanması ve aksi durumlarda yaptırım mekanizmasının işletilmesi konularında daha fazla yol alınması gerekiyor.

Yaşanan süreç bize göstermiştir ki; engellilerin karşılaştığı sorunların çözümü için sadece yasal düzenlemeler yeterli değil. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, engellilik konusunda toplumsal farkındalığın artırılması, engelli bireylerin ve örgütlerinin karar mekanizmalarına katılımının sağlanması, erişilebilir bir çevre ve altyapının oluşturulması, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak kapsayıcı düzenlemeler yapılması, engellilerin üretim toplumuna daha fazla katılımını sağlayacak geliştirmelerin hayata geçirilmesi, kültür, sanat ve spor gibi alanlara katılımdaki engellerin ortadan kaldırılması gibi konularda somut adımlar atılması gerektiği görülüyor. Bunun için ilk olarak kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları arasındaki diyaloğun gelişmesine ihtiyaç var. Böyle bir ortam sağlanmadığı takdirde, başka bir deyişle engelliler kendileriyle ilgili alınan kararlara müdahil olamadığı zaman, uygulanan politikalarda geliştirilmesi gereken yönler saptanamaz. Dolayısıyla istenen hedeflere ulaşılması güç hale gelir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında engellilerin temel hak ve özgürlüklerden eşit biçimde yararlanabilmesini sağlayabilmek için ülke olarak takip edilmesi gereken rotaya dair bazı önerilerimi şu şekilde sıralayabilirim:

• Erişilebilirlik standartlarının uygulanmasını denetlemek ve ihlallere yaptırım uygulamak için kurulan mekanizmalar güçlendirilmelidir. Ayrıca bilgiye erişim konusunda mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır. Erişilebilirlik alanında toplumun daha fazla bilgi sahibi olabilmesi için kampanyalar yürütülmelidir. Erişilebilirliğe dair örnek uygulamalar öne çıkarılmalı ve uygun ölçütler belirlenerek teşviklerde bulunulmalıdır.

• Engelli öğrencilerin kaynaştırma/bütünleştirici eğitimden faydalanmasını sağlamak için okulların fiziki şartları iyileştirilmeli, ders materyalleri ve kaynakları erişilebilir hale getirilmeli, öğretmenlerin mesleki yeterlilikleri artırılmalı, ebeveynlerle işbirliği geliştirilmelidir. Engelli öğrencilerin akademik başarılarını takip etmek ve desteklemek için daha sistemli bir izleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Engelli öğrencilere yönelik mesleki eğitim ve rehberlik hizmetleri güçlendirilmelidir.

• Engelli istihdamının artırılması için özel sektör temsilcilerinin bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi, gerekli sayıda engelli personel çalıştırmayan işletmelere caydırıcı yaptırımlar uygulanması ve kamuda engelli personel çalıştırma kotasının yükseltilmesi gerekmektedir. Engelli çalışanların işe uyumunu sağlamak için işyerlerinde bireysel farklılıklar dikkate alınarak gerekli erişilebilirlik düzenlemeleri yapılmalı, iş arkadaşları ve yöneticilerin engelliliğe ilişkin bilgi düzeyleri ve farkındalığı artırılmalıdır. Engelli çalışanların kariyer gelişimini desteklemek için eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır.

• Engellilerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak için sağlık kuruluşlarının erişilebilirliği artırılmalı, sağlık personelinin engellilik konusunda daha eğitimli hale gelmesi sağlanmalıdır. Sağlık kurulu raporu alınması kolaylaştırılmalı, raporlar arasındaki farklılıklar nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesine ve bu raporların istismar edilmesinin önlenmesine dair etkin bir çalışma yapılmalıdır.

• Engellilerin sosyal desteklerden yararlanabilmeleri için sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği sağlanmalı, engelli aylığı, bakıcı aylığı, evde bakım hizmeti gibi uygulamalar devam ettirilmelidir. Ayrıca engellilerin bilgiye erişimini sağlamak için kullandıkları bilgisayar ve mobil cihazlar gibi destek teknolojilerden ÖTV alınmamalıdır.

Geride bıraktığımız yüzyıl, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikri liderliğinde, türlü mücadelelere rağmen var olma çabası güden bir ulusun elde ettiği kazanımlara sahne olmuştur. Bu toplumun bir parçası olan engelli bireyler de yaşadığı zorlukların çözümü için örgütlü birliktelikler geliştirmiş ve temel hak ve özgürlüklerine sahip çıkabilmiştir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında engellilik hareketinin yapması gereken, mevzuatla güvence altına alınan haklarının uygulanması sürecini takip etmek ve çağın gerektirdiği koşullar çerçevesinde bu hakların kapsamını genişletecek mücadeleleri yürütmektir.

Cumhuriyetimiz var olsun…

title