TÜM KATEGORİLER
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, artık eski terör tehditlerinde farklı bir tehditle karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Böyle ciddi sorunla mücadele etmede, bir iktidara düşen bu sorunla yüzleşmektir.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, artık eski terör tehditlerinde farklı bir tehditle karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Böyle ciddi sorunla mücadele etmede, bir iktidara düşen bu sorunla yüzleşmektir. Bunu yapabilmek için de birlikte ortak akıl yürütme önerilerini kabul etmek, sorunun çözümü için elini taşın altına koymaktır. Hükümetin bugün çıkıp yeni tehditle nasıl mücadele edeceğini bize açıklaması gerekir" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, partisinin il başkanlığında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Böke, "Bayramlar bizlerin sevdikleriyle bir araya gelip kucaklaştığı ve büyük aile sevgisini mutluluğa dönüştürdüğü zamandır. Gönül isterdi ki hepimizin aile kucaklaması yaşandığı bir bayram olsaydı. Ancak maalesef biz bu bayrama büyük acılarla giriyoruz. Türkiye'nin bu büyük acılara alıştırılmaya çalışıldığı bir dönemle giriyoruz. İstanbul'da büyük bir patlamayla 43 can kaybettik, 297 vatandaşımız da yaralandı. Kaybettiğimiz canlara rahmet ve kaybettiklerimizin ailelerine, büyük Türkiye ailesine başsağlığı diliyoruz" dedi.
"NASIL MÜCADELE EDİLECEĞİNİ BİZE AÇIKLANMALI"
Türkiye'nin yıllardır terörle boğuştuğunu belirten Selin Sayek Böke, "Artık görüyoruz ki yanlış politikalarla başka bir aşamada sistematik ve kitlesel bir terör var. Bu tehdit radikal ve aşırıcı bir terör tehdit. Bu tehdit cumhuriyet tarihinde ilk defa bütün şehirlerde kitlesel ölümlere yol açıyor. Böyle ciddi sorunla bir iktidara düşen bu sorunla yüzleşmektir. Bunu yapabilmek için de birlikte ortak akıl yürütme önerilerini kabul etmek, sorunun çözümü için elini taşın altına koymaktır. Oysa bu iktidar sorun yokmuş gibi kafasını kuma gömerek, yeni kayıpların olmasına imkan yaratıyor. Hükümetin bugün çıkıp yeni tehditle nasıl mücadele edeceğini bize açıklaması gerekir. Türkiye'nin başına bunu musallat ettiği gibi bu sorundan nasıl kurtaracağını da tarif etmesi gerekir. Bu sorunu başımıza musallat eden Erdoğan'dır, uygulanan dış politikası, ve onun üzerinde kurduğu Türkiye düzenidir. Tehdit oryaya koymuştur. Bize düşen bu tehdidin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Tehdit çok açık, ne yapılması gerektiği de belli. Eksik olan şey, bu sorunu çözmek için gerekli olan siyasi irade eksikliğidir. En nihayetinde saray darbesiyle Başbakan'ı devirmiş Cumhurbaşkanı, seçilmemiş Başbakan ve yarın satılmayı bekleyen bir bakanlar kurulu var. Bu çerçevede bu sorunu çözmesini beklemek hiç gerçekçi değil" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım'a 11 soru sorduklarını belirten Böke, Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak mısınız? Bu sorumluluğu yerine getirecek misiniz? Getirmeyeceksiniz o koltukları boşaltın, Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak insanlar bu işi yapmaya hazırlar "dedi.
"DIŞ POLİTİKANIN NORMALLEŞMESİNE İTİRAZIMIZ YOK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da yüklenen CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı yeni geri vites arayışları içerisine girdi. Bunu İsrail ve Rusya ile düzenlenen ilişkilerde gözlemledik. Normalleşen bir dış politikayı yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye'nin kendi çıkarları önde olan, 'Yurtta sulh cihanda sulh'un ne kadar elzem olduğu aşikar. Dış politikanın normalleşmesine itirazımız yok. Ancak bu yapılarak sanki bütün sorumluları kendileri değil gibi geri vites yapanlar, o vitesi ellerinde kalmış görebilir. Türkiye Cumhuriyeti elinde geri vites kalmış bir araba muamelesi görmemelidir. Bundan sonra atılacak adımlarda bir yarın olduğu gözetilerek adımların atılması elzemdir. Şu anda yaşanan bu geri vites politikası çöken imparatorluk hareketinin sonucudur. Çuvalladılar. Bunu Türkiye hep beraber ödüyor. Bu çark edişi Cumhurbaşkanının Mavi Marmara ile ilgili açıklamasında gördük. Mavi Marmara'yı İsrail'e göndermiş olan Erdoğan'ın kendisidir. İnsanların can kaybetmesinin sorumlusu Erdoğan'ın kendisidir. Bugün bu çark etmedeki açık mesajı şudur; Yarın hepinizi kendi çıkarlarım için terk edebilirim diyen bir cumhurbaşkanı var" dedi.
"YARGIÇAY VE DANIŞÇAY YASASININ GEÇMEMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"
Meclise terörle ilgili araştırma önergesi verdiklerini ve AK Parti tarafından reddedildiğini belirten Böke, "Bir bombayla 43 canımızı kaybettiğimizi bu terör araştırılmasın, bilinmesin yani buna çare üretilmesin dedi. Bugün de genel kurulda özel görüşme talebimiz oldu. Ancak yine AKP Türkiye sorunları konuşmaktan akçan yaklaşımını öne koydu. Bunu yaparken bunu korkuyla yaptığını diğer paketlerle de otaya koyuyor. Şua anda mecliste görüşülen yargı paketi korktuklarının dışa vurumu. Biz Yargıçay ve Danışçay yasasının geçmemesi için elimizden geleni yapacağız. Geçerse de Anayasa Mahkemesi'ne hemen götüreceğiz. Biz CHP olarak bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin köşeye sıkıştırılma amacı olduğu söylemlerinin sorusu üzerine Böke, "Bir koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni kimsenin sıkıştıramayacağını inşa etmekle yükümlü bir iktidar var. Kendi beceriksizliğini başkalarına yıkarak yapmaya çalışanlar muktedir değildir.Bu Erdoğan'ın açık bir itirafıdır; 'Biz kötü bir politika inşa ettik bu yüzde sıkıştırılıyoruz diyor" ifadelerini kullandı.
"ÖLENLERE ŞEHİT DENİYOR AMA ASLINDA KURBAN"
CHP İzmir İl Başkanı Alaatin Yüksel ise İstanbul Atatürk Havalimanı'nda meydana gelen terör saldırısına değinerek, "Türkiye yine tarifsiz bir acıya gömüldü. Hepimiz kendimizi parçalanmış o ölenler gibi hissettik. Hükümet her zaman olduğu gibi yitirdiğimiz canların arkasında şehitlerimiz diyor. Bana göre bayram arifesinde bu AKP hükümetinin uyguladığı politikalarını kurbanları bu canlarımız. Atatürk'ün 'yurtta barış cihanda barış' ilkesini bu hükümet tamamen tersine çevirmiş. 'Yurtta savaş dünyada savaş' politikasını uygulamaktadır. Ölme özgürlüğü var Türkiye'de. Katiller yakalanmıyor, suçlanmıyor. Ölenler, ölenlerin yakınları suçlanıyor" diye konuştu. - İZMİR
