Türkiye'ye Yabancı Yayın Tehdidi

RTÜK Başkanı Zahid Akman, radyo ve televizyon kuruluşlarındaki yabancı sermaye payının yeni tasarı ile yüzde 25'den yüzde 50'ye çıkartıldığını belirtti. Akman, Türkiye'nin özellikle yakın çerçevesindeki bir çok ülkeden yapılan yayınlarla meşgul edilip yönlendirilebileceği ve bu durumdan izleyicinin etkilenebileceğini söyledi. Akman, "Biz yeni RTÜK yasasıyla, herhangi bir yayın kuruluşunun Avrupa'dan ülkemize yayın basması yerine Türkiye'den bu yayını gerçekleştirip Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun ve ilgili kanununun denetimine tabi tutulmasını sağlamayı amaçladık" dedi.

Akman, yeni RTÜK yasası ve yayıncılık ilkeleriyle ilgili ANKA'ya değerlendirmelerde bulundu. Akman, teknolojinin getirdiği bir imkan olarak yayınların sınır tanımadığı bir ortamda, yayınların Türkiye'de yapılmasını sağlayarak onların denetime tabi tutulmasının bu yasanın amaçladığı en önemli konu olduğunu belirtti.

-"YAYINLARIN OLUMSUZ ETKİSİNİ KALDIRABİLMEK İÇİN YAPILMASI GEREKEN TEK ŞEY YAYINCILARI ZAPTURAPT ALTINA ALMAK DEĞİL"-

Negatif etkili yayınların dünyanın her yerinde tartışıldığını belirten RTÜK Başkanı Akman, "Yayınların olumsuz etkisini ortadan kaldırabilmek için yapılması gereken tek şey yayıncıları zapturapt altına alıp bir takım kanundan alınan güçlerle onlara sürekli müeyyide uygulamak değildir" dedi. Akman, özellikle sektörün birikmiş sorunlarını çözerek, izleyicilerin de belli bir izleyici bilincine kavuşturulmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Düzenlenen yasanın ifade ve haber alma özgürlüğünü teminat altına aldığını belirten Akman, 1994'ten itibaren çıkan yasaların hiçbirinde böyle bir özel hüküm bulunmadığını ve kendilerinin bunu yasanın ilk cümlesi olarak koyduklarını bildirdi. Akman, "Bu da yasamızın demokratikliği ve konuya yaklaşımını ortaya koyan önemli bir cümledir" diye konuştu.

-"TÜRK AİLE YAPISINA AYKIRI" YERİNE "EDEBE AYKIRI"-

Yeni yasada yer alan "Edebe aykırılık" ifadesine de değinen Akman, şu anki yasada yer alan "genel ahlaka aykırı" kavramının belirsizliğe yol açtığını söyledi. Akman, bu maddeyle ilgili, özellikle mahkemelerden "neyin kastedildiğine" ilişkin sorularla karşılaştıklarını kaydetti. Türk aile yapısına aykırılık yönünde Türk Ceza Kanunu'nda herhangi bir tanımlama bulunmadığını kaydeden Akman, "edep" kavramının ise ilgili ceza kanununda yerinin olduğunu, hakim ve savcıların ise bu yönde uygulamaları bulunduğunu ifade etti. Avrupa Sınır Ötesi Yayın Sözleşmesi'nde de program hizmetlerinin edebe aykırı olmaması gerektiği yönünde maddeler bulunduğunu belirten Zahid Akman, "Adalete güvenmeliyiz, hukuka güvenmeliyiz, onların rehberliğinde verilecek kararlar da her zaman adil olacaktır ve bu konuda hem yayıncılarımızın hem de yayın sektörü taraflarının rahat olması gerekiyor" dedi.

-"YAYIN İHLALİNDEN ARTIK SUNUCU DA SORUMLU OLACAK"-

Müeyyide sistemini baştan sona yenilediklerini söyleyen Akman, sistemle ilgili şu bilgileri verdi:

"Müeyyide sistemimizde şu anda yürürlükteki kanunumuza göre uyarı, program durdurma, para cezası, ağırlaştırılmış para cezası, yayın durdurma tarzındaki kademeli sistem yine bulunuyor; ama ardından verilen o program durdurma, para cezası uygulamalarını tamamen ortadan kaldırarak yayın kuruluşun gelir getirmeden yayın yapması şeklinde bir cezayı hayata geçirdik. Bu şekilde eğer bir kuruluş ihlal yapar ve bu ihlalden dolayı gelir getirici yayın yasağı verilirse, yayın kuruluşlarının reklamsız yayın yapması söz konusu olacak ve 1 günlük bir müeyyide alırsa o gün hiç reklam geliri olmadan yayın yapması sağlanacak."

RTÜK Başkanı Akman ayrıca "sahipsiz ve başıboş" olarak nitelediği reyting ölçüm sistemine ilişkin yeni düzenlemeler getirdiklerini de kaydetti.

Kriz dönemlerinde ve olağanüstü dönemlerde yayın durdurmayı ise istisnai hale getirdiklerini belirten Akman, "Aslolanın yayın özgürlüğü olduğunu ifade ettik ve bu konuda Radyo Televizyon Üst Kurulu'muza bir yetki aldık. Bu yetkiyi de mahkeme delaletiyle kullanılması şeklinde düzenledik" diye konuştu.

Seçim dönemlerinde çok ciddi sorunların yaşandığını dile getiren Akman, yeni yasayla seçim dönemlerindeki yayınlarla ilgili, yayıncıların ve vatandaşın haber alma ve bilgilenme özgürlüğünü sağlayan bir takım düzenlemeler olduğunu söyledi.(ANKA)

(DNZ/ZG)

Haberler