Haberler

Kandilli Müdürü Özener'den "İstanbul yıkılacak kaçıyorum" diyen Celal Şengör'e sert yanıt

Güncelleme:

Prof. Dr. Celal Şengör'ün deprem sonrası İstanbul'da bir kaos ortamı oluşacağını ifade ederek, megakentten ayrılacağını duyurması büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kandilli Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Deprem olmaz denilen Konya'da bile deprem oluyor. Onun için bulunduğunuz yeri terk etmek değil, bulunduğunuz yeri depreme hazır hale getirmek lazım" diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Prof. Dr. Celal Şengör'ün İstanbul'da olası bir depremin ardından kaos ortamı oluşacağını öne sürerek megakentten ayrılacağını duyurmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özener, "Deprem olmaz denilen Konya'da bile deprem oluyor. Onun için bulunduğunuz yeri terk etmek değil, bulunduğunuz yeri depreme hazır hale getirmek lazım" dedi.

MARMARA DEPREMİ HAKKINDAKİ SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ

Bilim insanlarından olası Marmara depremiyle ilgili art arda açıklama ve uyarılar gelirken, Prof. Dr. Celal Şengör'ün beklenen büyük Marmara depremi sonrası İstanbul'da yaşanacaklara ilişkin ortaya attığı görüşler, gözlerin bir kez daha mega kente çevrilmesine yol açtı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, beklenen Marmara depremi hakkında son gelişmeleri değerlendirdi.

"MARMARA'DA HER YIL ORTALAMA 900 CİVARI DEPREM OLUYOR"

6 Ağustos'ta Marmara Denizi'nde olan 3.6 büyüklüğündeki depremi, Marmara'nın olağan sismik aktivitesi olarak değerlendiren Özener, "Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu gerçeği hepimiz tarafından biliniyor. Marmara'ya baktığımız zaman, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtlarına baktığımız zaman, zaten Marmara'da her yıl ortalama 900 civarı deprem oluyor. Bu depremlerin bir kısmı da 4'ten büyük depremler. Şu ana kadar eski yıllara baktığımız zaman, yılda ortalama 4-5 tane 4'ün üzerinde deprem oluyor. Yani Marmara Bölgesini de deprem aktivitesinin olduğu bir yer olarak düşünürsek, olan 3.6'lık depreminde aslında Marmara'nın olağan sismik aktivitesine bağlayabiliriz. Ama bu şu demek değildir. 'Bu 3.6'lık deprem büyük bir depremi tetikleyecek' bunu söyleme şansımız yok ama bunu söylerken de 'Marmara'da 7'den büyük deprem olmayacaktır' demek de doğru değil. Dolayısıyla olan depremler, Marmara'nın olağan sismik aktivitesi. Birçok bilim insanının kabul ettiği gibi Marmara Denizi içerisinde olabilecek büyük bir deprem beklentisi bütün bilim insanlarında var ama her zaman olduğu gibi şunu belirtmek istiyorum. Bunula ilgili bir zaman söyleme şansımız yok" dedi.

"FAY HATTININ DENİZDEN GEÇMESİ BİR AVANTAJ"

Siyaset üstü bir eylem olması gereken kentsel dönüşümün, öncelik sırasına göre hızlıca tamamlanması gerektiğini vurgulayan Haluk Özener, "İstanbul'a 15-18 kilometre uzaklıktan geçen fay hatları var. Bu da bilinmeyen bir şey değil, bir avantaj olarak nitelendirilebilir. Yani Türkiye'nin birçok yerinden, şehirlerin içinden fay geçerken Marmara Denizinin içinden geçen bir faydan bahsediyoruz. O da en yakın yerleşim alanına 15-18 kilometre uzaklık var. Tabii ki bu bir avantaj olarak kabul edilebilir. Faya ne kadar yakınsanız, zemininiz ne kadar kötü bir zeminse daha fazla etkileniyorsunuz. Binanızın yapısı, binanızın kalitesi burada çok etkiliyor. Dolayısıyla birçok farklı parametreye bağlı. Zemininiz sağlamsa, faydan uzaktaysanız, binanız sağlamsa doğal olarak daha az etkileneceksiniz" şeklinde konuştu.

"DEPREM OLMAZ DENİLEN YERLERDE BİLE DEPREM OLUYOR"

Türkiye'de deprem korkusuyla şehir değiştirmenin anlamsız olduğunu söyleyen Özener, "Tabii herkesin kişisel görüşü, kişisel değerlendirmesi farklı bu konuda yorum yapmak çok doğru olmaz. Ama her insanın korku eşiği veya kaygı eşiği farklı olabiliyor. Fakat şu gerçeği bilmek lazım, ülkemizin neredeyse tamamına yakını deprem kırılganlığı taşıyor. Yani depremden etkilenebilecek, deprem tehlikesi olan bir yerden bahsediyoruz. Kimine göre yüzde 80'i, kimine göre yüzde 90'ı ama dediğim gibi Türkiye'de 500'e yakın diri fay bulunmakta. Herkesin çok sağlam olarak gözlediği, Anadolu'nun ortası Konya'da bile, deprem olmaz denilen yerlerde bile deprem oluyor. Aktif diri faylar, haritada gözüken faylar olduğu gibi örtülü fay dediğimiz fiziksel olarak arazide tespit edilemeyen fakat deprem üretebilen faylar var. Bulunduğunuz yeri terk etmek değil, bence depreme hazırlıklı olmak lazım. Dolayısıyla sağlam binalar, kentsel dönüşümün hızlanması ve deprem güvenli konutlarda oturuyor olmamız, sadece konutlar değil tabii ki iş yerlerimizin, kamu binalarımızın çok çok sağlam olması lazım" diye konuştu.

"AFET RİSK AZALTMA PLANI'NA GEÇTİK"

Prof. Dr. Celal Şengör'ün deprem sonrası İstanbul'da bir kaos ortamı oluşacağı iddialarının sorulması üzerine Özener, "Kişiler üzerinden gitmeyelim ama edindiğimiz tecrübelerden gideyim. 6 Şubat depremleri, 17 Ağustos depremi bizim için çok önemli bir göstergeydi. 6 Şubat depremlerinde aslında 11 farklı ili etkileyen depremlerden bahsediyoruz. Aslında peş peşe olan iki tane 7'nin üzerinde depremler, bunun bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Bu tecrübelerden de ders çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla yaşadıklarımızdan ders çıkarırsak geleceğe daha iyi bakabiliriz. Ümit ediyorum ders çıkarabiliyoruzdur. Türkiye Afet Müdahale Planı'ndan (TAMP), İl Risk Azaltma Planı'na (İRAP) ve Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'na (TARAP) geçtik. Yani deprem olduktan sonra müdahale etmektense depremden önce riskleri azaltma yönünde girişimlerimiz var. Tüm Türkiye, 81 il için, İçişleri Bakanlığı AFAD tarafından yapılan çalışmalar var. Yapılacak işler belli aslında. Önemli olan yetkili ve sorumlu kuruluşların yapılacak planlamaları harfiyen uygulayıp riskleri azaltması gerekiyor. Riskler azaltıldığı zaman depremden sonraki süreçlerde çok çok rahat edebilecek duruma geleceğiz" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Celal Şengör Haluk Özener İstanbul Kandilli Deprem Konya Güncel Haberler

500

Yorumlar (17)

Isidan Ala:

Celal efendi inanmıyorsun ama ölüm tarihin belli..gittiğin yerde de seni yakalayacak..kurtuluş yok..hem kaçtığın yerde deprem olmazmı sanıyorsun...kaderin de ne varsa ise onu yaşayacaksın.herkes gibi...!

84
116
yanıtYanıtla
sanane:

Celal hoca ölümden kaçmıyor ilk başta bence orayı iyi alğılayın,kaderinde ne varsa illaki onu yaşarsın,bu açıklamayı neden ve ne için yaptığını da okuyun derim Celal hocanın ve olayı da çarpıtmayın Ki Celal hocanın evi zaten 9 şiddetindeki bir depreme bile dayanıklıdır emin olun :)

yanıt77
yanıt25
taner ipek:

Abi deprem celal beyin ölmesi için oluyormuş gibi yazmışsın bence onunla ilgisi yoktur ehue

yanıt16
yanıt4
sanane:

Celal hoca depremden degil deprem sonrası olacak olanlardan tedirgin olduğu için gidiyor algı yaratmayın Haluk Özener bey

94
16
yanıtYanıtla
Burak Çeneli:

Sayın Özener, bulunduğu yeri yani İstanbul'u Celal Şengör mü depreme dayanıklı hale getirecek!! Bu nasıl bir cevap, sizin gibi bir akademisyene yakışıyor mu? O zaman Devlet, İktidar, Belediye ne güne duruyor? Alın terimizden kesilen vergilerle lüks içinde sefa süren yetkililer ne iş yapar?

88
11
yanıtYanıtla
sanane:

Bunların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek şaşırdık mı hiç şaşırmadık Bilimi,ilimi nerde destekleyen birilerini görseler hep aynı tarzdalar çünkü cahil kesim hep işlerine geldi

yanıt35
yanıt6
haylaz_7367:

Çernobilden sonrada, zamanın sanayi bakanı ekranlarda çay içmişti, koca ülkeye radyasyonlu çay içirmişlerdi, çeyrek yüzyıldır deprem adına istanbula ne yapıldıki, deprem toplanma alanları bile avm olmadımı?

66
10
yanıtYanıtla
Hakan Arslanoglu:

Kimse Azrail'den kaçamaz sadece yer değiştirir..

30
31
yanıtYanıtla
taner ipek:

Hadi herkes depreme dayanıklı hale gelsin o zaman

53
3
yanıtYanıtla
Onemli Degil:

Siyasi Partizanliklardan ve Lisanssiz Muteahhit Diye Gecinen Parazitlerden Bagimsiz Standartlarin Olusturulup Takibi Yapilan Yerleske Ozlemi Niye Bize 100 Senedir Cok Goruluyor ?

31
4
yanıtYanıtla
Tüm 17 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title