Başbakan Erdoğan, "Siyaset Akademisi"nin Açılışında Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin, siyasetin öznesi olduğunu dile getirerek, "Seçilmek; seçkin olmak, imtiyazlı olmak değildir aksine, seçilmek hesap verebilir olmaktır" dedi.

"Siyaset Akademisi"nin İstanbul'daki yeni dönem açılış törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belediyelerin, yaptıkları işin karşılığını da, yapmadıkları işin neticesini de hemen gördüklerini söyledi. Belediye başkanlığı döneminde görev geldiği zaman tertemiz bir kent anlayışıyla yola çıktıklarını, İstanbul'u çöp dağlarından da, hava kirliliğinden de kurtardıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, böyle düşündükleri için yerel yönetimleri güçlendirme vasıtasıyla ülkenin kaynaklarını en verimli

şekilde kullandıklarını, köy hizmetleri alanında da çalışmalar yaptıklarını söyledi. Erdoğan, yeni yaptıkları düzenlemelerle İstanbul'un mülki sınırlarını büyükşehir sınırları içine almak suretiyle şehrin merkezine giden hizmeti buralara da götürdüklerini kaydederek, Türkiye'de 40 bini aşkın köy bulunduğunu, bunlara ulaşmak için KÖYDES Projesi'ni getirdiklerini anımsattı. Bunun patentlerinin kendilerine ait olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, belediyelerde de sıkıntı olduğunu görmeleri üzerine BELDES

Projesi'ni geliştirdiklerini, 2005'in ikinci yarısından 2007 yılına kadar bu iki projeye o dönem 4.5 katrilyon lira para aktardıklarını kaydetti. Artık köylerin yol sorununun 'yok' denecek noktaya geldiğini ve beldelerde de aynı şekilde gelişim sağlandığını ifade eden Başbakan Erdoğan, mevcut olan enerji sıkıntısına yönelik çalışmalar yaptıklarını, enerji sıkıntısı olan köylere elektrik gelmesi için 1.5 katrilyon lira aktardıklarını anlattı. Erdoğan, "Batı insanı neyi yaşıyorsa, Türk insanının da en az onun

kadar yaşaması gerekir" dedi.

Demokratik bir idare tesis edilmesi için siyasete katılımın artırılmasının şart olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, siyaseti, kendini seçkin sananların alanı olarak değil, bütün milletin hizmet alanı olarak gördüklerini söyledi. Erdoğan, "Seçilmek; seçkin olmak, imtiyazlı olmak değildir. Aksine, seçilmek hesap verebilir olmaktır. Bakın burası çok önemli. Geniş kitleleri temsil etmektir. Siyaseti millet yapar. Siyasetin rotasını millet belirler, belli bir seçkinciler grubu değil. Bu da böyle bilinmeli.

Öyle olduğu zaman bunun adı demokrasi olmaz, bu başka bir şey olur. Bu otoriter-totaliter bir yapı olur. Türkiye bunu çoktan geride bıraktı. Şu anda bu şekilde yapılan dayatmalarla eğer bir şeyler yapılmak isteniyorsa kusura bakmayın, millet bunu düşünenlerin hepsini sandığa gömdü. Gömmeye de devam edecek. Şunu çok açık, net bilelim: Millet, siyasetin öznesidir. Hem de esas öznesidir. Milleti siyasetin öznesi olmaktan çıkarmak isteyenler, ilk seçimde siyasetin dışında kaldılar. İkincisinde de kaldılar,

bundan sonra da kalacaklar" diye konuştu.

''Kapı açmak için de zorlanılmaz'' diyen Başbakan Erdoğan, "Başbakanım sen de kapıyı kapat" sözleri üzerine, "Biz hiçbir zaman kapılarımızı kimseye kilitlemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Yerel yönetimdeki başarının genel siyasetteki başarıyı da beraberinde getireceği şeklinde değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de siyasi rant sağlamak düşüncesiyle her müracaat edene 'hay hay' denilerek Anadolu'da 400-500 nüfuslu yerlerin belediye yapıldığını dile getirdi. Erdoğan, bu tür yerleri belediye olmaktan çıkardıklarını belirterek, bunun çalışmalarının hazır olduğunu, bu düzenleme kapsamında nüfusları çok olan beldelerin ilçe haline getirileceğini, büyük ilçeleri de bölmek

suretiyle hizmeti daha da süratlendireceklerini söyledi.

Geçtiğimiz günlerde çok satan bir gazetenin, bu konuyu 'AK Parti'nin belediyeleri oy kaygısıyla böleceği haberi üzerine' ele aldığını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnanır mısınız, bunlarda insaf yok. Hiç yok. Daha ne yapılacağını görmeden, sadece İstanbul'daki bir ilçeyle ilgili çalışmayı duyuyor ve bunun üzerinden hemen tespit yapıyor. Halbuki bu uygulama 900'e yakın belediye ve belde için geçerli. Bunların da yüzde 56'sı zaten AK Partili belediyelerden oluşuyor ve bunların hepsini de kaldırıyoruz. Niye? Ülkemizin geleceği, yerel hizmetin geleceği burada yatıyor da onun için. Söz konusu belde ve belediyeler korkunç bir plansız yapılanma ve borç batağında."

Türkiye genelinde bu düzenlemeyi yaptıkları alanın 1 milyon 300 bin kişiyi kapsayan bir alan olduğunu da sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, yerel yönetimlerde bir adım daha attıklarını ifade ederek, büyük şehirlerde bulunan ilk kademe belediyelerinin de tamamını kaldırıp bunları tek ilçe haline getireceklerini ya da birleştireceklerini de açıkladı.

"Milletin desteği sayesinde çalışma azmimiz arttı. İnşallah önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde de kendi rekorumuzu yine kendimiz kıracağız. Sizlerle birlikte, milletimizle birlikte. Neden her seçimde daha iyi sonuçlar alıyoruz? Çünkü milletimizle aynı dili konuşuyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, siyasetin, kısır tartışmalara mahkum olmasına izin vermeyeceklerinin de altını çizdi. Erdoğan, "Bir gazete güzel başlık atmış, 'müsamere' demiş. Evet. Ne yazık ki böyle, ama biz yola devam edeceğiz ve

müsamerede olanlara da şefkat göstereceğiz. Siyasette kaliteyi daha da yükselten bu başarı sadece AK Parti'nin değil, AK Parti'yle milletimizin başarısıdır" şeklinde konuştu. Siyaset akademisi türü eğitim faaliyetlerine önümüzdeki dönemde de devam edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasını, projede emekleri bulunanlara teşekkür ederek tamamladı.

(CİN-ED-RA-BA-Y)

Haberler