Başbakan Erdoğan(2): Seçimler Haziran'ın İkinci Haftası

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011 seçimlerinin Haziran'ın ikinci haftası yapılacağını söyledi. Erdoğan, "2011 seçimlerinden sonra bunun reform edilmesini rahatlıkla gerçekleştirebiliriz" dedi. Bir zamanlar seçim kelimesinin telaffuz edildiğinde tüm dengelerinin değiştiğini ifade eden Erdoğan, seçime 7 ay kalmasına rağmen ekonomi ve ekonomi politikalarının sarsılmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, TOBB 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda yaptığı konuşmada, 2011 seçimlerinin Haziran'ın ikinci haftasında yapmayı düşündüklerini açıkladı. Okulların tatil olduğu dönemde vatandaşın memleketine gittiğini belirten Erdoğan, "Dolayısıyla seçimi 17 Temmuz'da yaptığınız zaman vatandaşın tekrar dönüp oyunu kullanacağı yere gelmesi gerekecek. Dolayısıyla okullar kapanmadan bir hafta önce seçimi inşallah yapalım dedik" diye konuştu. 2011 bütçesinin asla bir seçim ekonomisi olmadığını vurgulayan Erdoğan, mali disiplinden asla taviz vermeyeceklerini kaydetti. Erdoğan, "2011 seçimlerinden sonra bunun reform edilmesini rahatlıkla gerçekleştirebiliriz" dedi. Bir zamanlar seçim kelimesinin telaffuz edildiğinde tüm dengelerinin değiştiğini ifade eden Erdoğan, seçime 7 ay kalmasına rağmen ekonomi ve ekonomi politikalarının sarsılmadığını söyledi.

-ENFLASYONU DAHA DA DÜŞÜRMEK İÇİN KARARLIYIZ-

Türkiye'nin önemli mesafeler kat ettiğini söyleyen Erdoğan, halkın enflasyon konusunda çok ümitsiz olduğu zamanların olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Her ay yüksek oranlarda artan enflasyon bir yandan halkın alın terine musallat olurken sanayicinin yatırım yapmasını, tüccarın ticaretini, ihracatçının ihracatını, üreticinin emeğini engelliyordu. Nice iktidarlar enflasyonu çözeceği iddiasıyla iş başına gelip, enflasyonu daha yüksek seviyelerde sonrakilere devrettiler. Adeta bu sorunun artık çözülemeyeceği, bu sorunla yaşaması gerekildiği gibi bir kanı oluştu. Enflasyon bugün tek haneli oranlara kadar düştü. Daha da düşürmek için mücadeleyi kararlı bir şekilde devam ettiriyoruz" şeklinde konuştu.

-"NE İŞ OLSA YAPARIM' MANTIĞINDAN "İŞ SEÇME' NOKTASINA GELİNDİ-

İşsizlik sorununa da değinen Erdoğan, dünyada işsizlik oranlarındaki artışa rağmen Türkiye'de işsizliğin düştüğünü kaydetti. Erdoğan, "Tüm dünyada küresel krizin etkisiyle işsizlik oranları artmaya devam ediyor. ABD, Japonya'da işsizlik oranları tarihi seviyelere ulaştı. Bizde de küresel krizin etkisiyle bir dönem çok yükselen işsizlik oranı kriz öncesi döneme doğru ilerliyor. İşsizliğin düşmesinden ziyade işsizliğin yapısında önemli değişim oldu. İşsizliğin daha da düşeceğine ve bu sorununda çözüleceğine ilişkin toplumda güçlü ümit olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı. TOBB, Çalışma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları müşterek çalışmalarla bu konuda adım attıklarını dile getiren Erdoğan, işsiz kesimin "ne iş olsa yaparım' mantığından "iş seçme' noktasına geldiğine işaret etti.

-HİÇBİR YERDE BENİM DİLİMDEN "YÖK'Ü KALDIRALIM' İFADESİNİ DUYAMAZSINIZ-

Erdoğan, 8 yılda 78 yeni üniversitenin kuruluş kararını aldıklarını söyleyerek, "Buna çok muhalefet edenler oldu. "ne gerek var', "mevcut üniversiteler yetmiyor mu?' dediler. Halbuki Türkiye'de öyle bir sorun vardı ki karşımızda 10 öğrenciden bir tanesi üniversiteye girebiliyordu" dedi. Başbakan Erdoğan, Türkiye genelinde üniversitesi bulunmayan il olmadığını vurgulayarak, her üniversitenin istenen kalitede olmayabileceğini, ancak bu noktadan sonra rekabetin başladığını kaydetti. "Ana muhalefet partisi liderinin, zaman zaman "YÖK'ü kaldıralım' ifadesini kullandığımı söylüyor. Hiçbir yerde benim dilimden "YÖK'ü kaldıralım' ifadesini duyamazsınız. Ben "YÖK'ü reforme edelim' diyorum" diye konuşan Erdoğan, YÖK'ün reforme edilmeye şiddetle ihtiyacı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bunun reforme edilmesine biz varız. 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasada bunun reforme edilmesini rahatlıkla gerçekleştirebiliriz. Birlikte oturup, konuşup, değerlendirerek bunu yapabiliriz. 2011 sonrasını hayırlısı ile görelim. Bunun adımını rahatlıkla atalım. Böyle bir reforma YÖK'te şiddetle ihtiyaç vardır. Şu andaki tabloya baktığımızda mevcut üniversiteler, zihniyet dönüşümüyle birlikte kendi kabuklarını kırdıklarında, kendi sınırlarını aştıklarında Türkiye'de çok farklı bir nesil, çok farklı kuşak oluşmaya başlar. Türkiye'nin kendi içindeki göçünü de engellemeye başlayacaktır. Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesine girebilecek bir öğrenci kendi memleketindeki üniversiteye gitti. Muş'ta kalıp oradaki üniversiteye kayıt yaptırdı" şeklinde konuştu.

-"16 AYDA HÜKÜMETİ DEĞİŞEN BİR ÜLKEYE KİM YATIRIM YAPAR"-

Gündelik politikaların peşinde olmadıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, istikrar ve güvenin önemine vurgu yaptı. İstikrar ve güven ortamının her sorunun çözümünü ya da çözüm yoluna girmesini mümkün kıldığını belirten Erdoğan, istikrar ve güven zemininde umutların yeşerdiğini sorunların çözüldüğüne şahit olduklarını kaydetti. Erdoğan, "İşçinin, sanayicinin, yatırımcının, girişimcinin bir gün sonrasını dahi göremediği günleri yaşadık. Ekonomi politikalarının nasıl yap-boz tahtasına döndüğünü gördük. Ortalama 16 ayda bir hükümet değişiyor. 16 ayda bir politika değişiyor, ekonomik kararlar değişiyor. Böyle bir zeminde hangi yatırımcı, hangi girişimci uzun vadeli kararlar alır? Mümkün mü? Hangi küresel sermaye gelir de yatırım yapar? Mümkün mü?" diye konuştu.

-""TU KAKA' DEMEKLE OY ALINMAZ"-

Gerçek, ideal bir demokrasinin en güzel yanının, dürüst bir muhalefet olduğunu, dürüst bir muhalefetin çözüm ürettiğini belirten Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Yani siz oraya geldiğiniz zaman kazanacaksınız diye bir şey yok. Bir şeyi yapma konumunda değilsiniz zaten muhalefet olarak. Ama projenizi ortaya koymak, iktidara akıl vermek suretiyle bu noktada destek vermek suretiyle, yardımcı olmak suretiyle hem ülkenin kalkınmasına. Eğer iktidar sizin dediğiniz yapmıyorsa, "Biz doğruyu söyledik ama yapmadı' demek suretiyle yarın halkın karşına çıkabilirsiniz. Ama hiçbir şey söylemeden, devamlı "tu kaka' demek suretiyle oy alınmaz." (ANKA/SON)

(EBR/ÖZK)

Haberler