Haberler

Tarık suresi okunuşu ve yazılışı nasıldır? Tarık suresi Arapça yazılışı ve Türkçe meali nedir? Tarık suresi sesli dinle!

Güncelleme:

Tarık Suresi 17 ayetten oluşmaktadır ve Kur'an'ın 86. suresidir. Tarık suresi kısa olduğundan dolayı kolay ezberlenebilir. Suresi ezberlemek için haberimizden Arapça'sına bakabilirsiniz ve telefonunuza kaydedebilirsiniz. Tarık suresi okunuşu, yazılışı ve Türkçe mealine haberimizden ulaşabilirsiniz.

Tarık suresi çok faziletli bir suredir. Sûre, adını birinci âyetteki "et-Târık"kelimesinden almıştır. Sûrede insanın yaratılışı, yapıp ettiklerinin kaydedildiği, öldükten sonra dirilmesi, Kur'an'ın muhtevasının ciddiyet ve önemi, inkârcıların tuzaklarının er geç bozulacağı gibi konulara yer verilmiştir. Tarık suresi okunuşu nedir? Tarık suresi Arapça'sı nasıldır? Tarık suresi Türkçe anlamı ne demektir? İşte detaylar haberimizde...

TARIK SURESİ HAKKINDA BİLGİLER

Mekke döneminde inmiştir. 17 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki "et-Târık"kelimesinden almıştır. Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir. Çoğu kaynağa göre tarık kelimesinin anlamı "necm yıldızı" demektir.

Tarık, geleneksel olarak halk arasında Zühre, çoban yıldızı, sabah veya akşam yıldızı olarak da bilinen Venüs'tür. Bazıları ise bu kelimeye mucizevî bir anlam yüklemiş ve onun radyo teleskoplarının icadı ile 1960'larda keşfedilen nötron yıldızlarını (pulsarı) anlattığını ileri sürmüşler ve o şekilde tercüme etmişlerdir.

  • Tarık Suresi Mekki mi Medeni mi : Mekki bir suredir.
  • Tarık Suresi isminin anlamı nedir : Sabah yıldızı
  • Tarık Suresi sure numarası : 86. sure
  • Tarık Suresi ayet sayısı : 17
  • Tarık Suresi kelime sayısı : 61
  • Tarık Suresi harf sayısı : 254

TARIK SURESİ NUZÜL

Mushaftaki sıralamada seksen altıncı, iniş sırasına göre otuz altıncı sûredir. Beled sûresinden sonra, Kamer sûresinden önce Mekke'de inmiştir.

TARIK SURESİ KONUSU

Sûrede insanın yaratılışı, yapıp ettiklerinin kaydedildiği, öldükten sonra dirilmesi, Kur'an'ın muhtevasının ciddiyet ve önemi, inkârcıların tuzaklarının er geç bozulacağı gibi konulara yer verilmiştir.

TARIK SURESİ ARAPÇA

Tarık suresi okunuşu ve yazılışı nasıldır? Tarık suresi Arapça yazılışı ve Türkçe meali nedir? Tarık suresi sesli dinle!Tarık Suresi

TARIK SURESİ OKUNUŞU

Bismillahirrahmanirrahim.

1- Vessemai vettarik(ı).

2- Ve ma edrake mettarik(u).

3- Ennecmüssakıb(ü).

4- İn küllü nefsin lemma 'aleyha hafiz.

5- Felyenzuril'insanü mimme hulik.

6- Hulika min main dafikın.

7- Yahrücü mimbeynissulbi vetteraib.

8- İnnehu 'ala rec'ıhı lekadir.

9- Yevme tüblesserairü.

10- Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin.

11- Vessemai zatirrec'ı.

12- Vel'ardı zatissad'ı.

13- İnnehu likavlün faslün.

14- Ve ma hüve bilhezli.

15- İnnehüm yekiydune keyden.

16- Ve ekiydü keyden.

17- Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden.

TARIK SURESİ TÜRKÇE MEALİ

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

1- Göğe ve târıka andolsun.

2- Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?

3- O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.

4- Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın.

5- Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.

6- Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı.

7- Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.

8- Şüphesiz Allah'ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter.

9- Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla!

10- (O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı.

11- Yağmurlu göğe andolsun,

12- Yarık yarık çatlamış yere andolsun.

13- Şüphesiz o Kur'an, hak ile bâtılı ayırd eden bir sözdür.

14- O, boş bir söz değildir.

15- Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,

16- Ben de bir tuzak kurarım.

17- Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!

TARIK SURESİ SESLİ DİNLE

Tarık Suresini sesli dinleyerek tekrar edebilir ve böylelikle ezberlemeyi kolaylaştırabilirsiniz.

TARIK SURESİNİ SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...

Tarık suresi okunuşu ve yazılışı nasıldır? Tarık suresi Arapça yazılışı ve Türkçe meali nedir? Tarık suresi sesli dinle!

TARIK SURESİ TEFSİRİ NEDİR?

1-4 Ayetleri Tefsiri:

"Gece çakıp görünen" şeklinde çevirdiğimiz târık, sözlükte "gece gelen, kapı çalan, şiddetle vuran" anlamlarına gelir. Yıldızlar gece görünüp gündüz kaybolduğu için onlara da târık denmiştir. Müfessirler buradaki târıkın özel bir yıldız mı yoksa genel anlamda yıldız mı olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerse de (bk. Zemahşerî, IV, 240-241; Şevkânî, V, 486-487) ışığı gecenin karanlığını delip yeryüzüne ulaştığı için 3. âyette "delen yıldız" anlamında "en-necmü's-sâkıb" tamlamasıyla tarif etmişlerdir. Bu tariften târıkın genel anlamda yıldız olduğu anlaşılmaktadır. Bu âyetlerde söze, göğe ve yıldıza yemin edilerek başlanmasının sebebi, 4. âyette belirtilen asıl konunun, yani insanın dünyadaki hayatının daima bir denetleyicinin, koruyucunun kontrolünde olduğu gerçeğinin önemine dikkat çekmektir.

"Yıldızlarla da insanlar yollarını bulurlar" (Nahl 16/16) meâlindeki âyetin mecazi anlamından hareketle târık, "mânevî semadan gelip vicdana işleyen ve zihinlere nakşedilerek insanı içindeki ve dışındaki karanlıklardan çıkarıp aydınlatan ilâhî irşatlar" olarak da yorumlanmıştır (bk. Elmalılı, VIII, 5699). 4. âyette "gözetleyen" diye çevirdiğimiz hâfız kelimesini bazı müfessirler, "Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var" (İnfitâr 82/10-11) meâlindeki âyetleri dikkate alarak "insanın yaptığı hayır ve şerri kaydeden yazıcı melekler" diye tefsir ederken (Zemahşerî, IV, 241; Elmalılı, VIII, 5701), bazıları da "Kişinin önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır" (Ra'd 13/11) âyetlerine dayanarak musibetlere karşı insanları koruyan muhafız melekler olarak tefsir eder (İbn Kesîr, VIII, 396). Bununla birlikte hâfız kelimesini, "meleklerin yapıp ettiklerini de kontrol eden ve bilen", "her şeyin koruyucusu" (Hûd 11/57), "her şeyi hakkıyla gözeten" (Ahzâb 33/52) ve "her şeye şahit olan" (Mâide 5/117) Allah'tır diye yorumlamak da mümkündür.

5-8 Ayetleri Tefsiri:

Öldükten sonra dirilmeyi ve âhiret hayatını inkâr eden insanın, kendi yaratılışına bakarak ibret alması ve âhiret olayını buna göre değerlendirmesi istenmektedir. "O su, bel ve göğüs kafesi arasından çıkar" diye çevirdiğimiz 7. âyeti müfessirlerin çoğunluğu, "erkeğin bel kemiği ile kadının kaburga kemiğinden çıkar" şeklinde yorumlamışlardır (Taberî, XXX, 92-93; İbn Kesîr, VIII, 396). Hz. Peygamber'in "Erkek ve kadından hangisinin suyu üstün gelirse çocuk ona benzer" (Müslim, "Hayz", 33) anlamındaki hadisi de bu ikili işlevi ifade eder. Zira hadis çocuğun, eşlerin her ikisinin "suyunun" birleşmesinden yani sperm ile onun döllediği yumurtadan meydana geldiğini gösterir. Kur'an, buna "katışık (karışımlardan oluşan) meni" anlamında nutfetün emşâc (İnsan 76/2) demektedir. Biz 7. âyetin ilgili kısmını "bel ve göğüs kafesi" diye çevirmeyi uygun bulduk. Çünkü göğüs kafesi içinde akciğer ve kalp, bel kemiğinin (omurga) içinde ise omurilik vardır. Bu kemikler hem vücudun sınırlarını çizer gibidir hem de en hayatî organları içinde barındırmaktadır. Âyette bunlar zikredilerek insan vücudu kastedilmiş, meni ve yumurtanın kadın ve erkek vücudunda oluştuğuna, çocuğun da bunların birleşmesi sonucunda, var oluşunun ilk aşamasına girdiğine işaret edilmiştir (yaratılış safhaları için bk. Hac 22/5; Mü'minûn 23/12-14; Gåfir 40/67; Kıyâmet 75/36-39; Alak 96/1-2). 8. âyette insanı yukarıda anlatılan meniden yaratıp mükemmel bir varlık haline getiren yüce yaratıcının onu öldükten sonra diriltmeye de kadir olduğu vurgulu bir şekilde ifade edilmektedir.

9-10 Ayetleri Tefsiri:

"Sırlar"dan maksat kişinin özel defterine kaydedilmiş olan amelleri, "sırların ortaya döküleceği gün" ise kıyamet günüdür (bk. Şevkânî, V, 489). 9. âyet kıyamet gününde insanların inançları, niyetleri, sırları ve bütünüyle yapıp ettiklerinin ortaya çıkacağını ve bunlardan Allah'ın huzurunda sorgulanacağını; 10. âyet ise âhirette insanın kendisini Allah'ın hükmettiği cezaya karşı koruyacak bir gücü ve yardımcısının bulunmayacağını ifade etmektedir.

11-17 Ayetleri Tefsiri:

Semanın sıfatı olup "dönüşlü" anlamına gelen zâti'r-rec' ifadesini müfessirler iki türlü yorumlamışlardır: a) "Yağmur veya yağmur yüklü bulutları olan" demektir. Buna göre "dönüşlü sema" ibaresi, göğün buharlaşma yoluyla yerden aldığı suları yağmura çevirip yere geri döndürmesini, sürekli tekrar eden bu dönüşümü ifade eder (bk. Zemahşerî, IV, 242). b) Gökte bulunan yıldızlar, güneş ve ayın tekrar tekrar batıp doğmalarını anlatır (İbn Kesîr, VIII, 397). Meâlde bu yorum tercih edilmiştir.

"Bitkiyle yarılan yer" ifadesi, incecik ve yumuşak filizlerin sert toprakları yararak yerin üzerine çıkmasındaki olağan üstülüğe dikkat çekmektedir. Âyetlerde bu muhteşem olayların gerçekleştiği gök ve yere yemin edilerek bunlar nasıl gerçek ise ve yüce Allah'ın kudretinin tecellileri ise Kur'an'ın da aynı şekilde gerçek olduğu, Allah'ın kelâm sıfatının tecellisi olduğu anlatılmaktadır.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Dini Gündem Güncel Haberler

DP'li Cemal Enginyurt'tan okul müdürünün cenazesinde konuşan müftüye sert tepki: Her şey oldunuz, bir Türk olamadınız

DP'li Cemal Enginyurt'tan okul müdürünün cenazesinde konuşan müftüye sert tepki: Her şey oldunuz, bir Türk olamadınız

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

Eurovision'da LGBT+ propagandası! Nemo'ya birinciliği tüylü ceketi ve saten eteği getirdi

Yeni Anayasa'ya ihtiyaç var mı? Anket yapıldı, çıkan sonuç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı memnun edecek

Yeni Anayasa'ya ihtiyaç var mı? Anket yapıldı, çıkan sonuç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı memnun edecek

İsrail basınından skandal Eurovision manşeti: Sayemizde reyting gördünüz

İsrail basınından skandal Eurovision manşeti: Sayemizde reyting gördünüz

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title