Sağlık Bakanı Ahmet Demircan: "Uzmanlarımızın Mesai Saatlerini Kaydırarak, Acillerdeki Yığılmayı...

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan : "Uzmanlarımızın mesai saatlerini kaydırarak, acillerdeki yığılmayı eritecek bir planlama yaptık"

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Sağlık Hizmetleri Koordinasyon toplantısına katıldı

İSTANBUL - Sağlık Hizmetleri Koordinasyon toplantısında konuşan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Hastamız acil olmasa da kendisini acil hissediyorsa acildir deyip, o hastamızı hızla muayene etmemiz lazım. Gerekli tetkikleri yapıp gerekli reçetesini vermemiz lazım. Bu nedenle günlük poliklinik kapasitemizin bir kısmını ve poliklinik kapasitemizin üzerindeki sayıları, uzmanlarımızın mesai saatlerini kaydırarak, 16.00-23.00 çalıştırmak üzere,-acilde de yoğunluk 20.00 ile 23.00 saatleri arasında oluyor-bu yığılmayı eritmek şeklinde bir planlama yaptık" dedi.

Sağlık Bakanlığı tarafından, Emirgan Beyaz Köşk'te İstanbul Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın yanı sıra; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve çok sayıda sağlık personeli katıldı. İstanbul'da sağlık alanında önemli konuların konuşulacağı toplantıda, Bakan Demircan, belediye başkanlarıyla fikir alışverişlerinde bulundu.

"Uzmanlarımızın mesai saatlerini kaydırarak acillerdeki yığılmayı eritecek bir planlama yaptık"

Toplantı öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Tedavi edici sağlık hizmetlerini verirken bizim karşılaştığımız sorunlardan birincisi acillerdeki yığılmadır. İkincisi polikliniklerdir. Üçüncüsü ise yoğun bakım ihtiyacıdır. Acillerde yığılmamız oluyor. Acillerdeki yığılmanın birkaç nedeni var. Nedenlerden biri, elbette ki vatandaşımız kendisini acil hissediyorsa acildir, gelecek biz onu acilde karşılamakla yükümlüyüz. Ama tabi ki biz acile gelecek olan hastalarımızı alan ayrımına tabi tutuyoruz. Mutlaka hemen müdahale edilmesi gereken hasta kırmızı alana alınıyor. Daha kaydı bile yapılmadan, kimliğini belirlemek için koluna bir bilezik takılarak hemen müdahalesi yapılır. İkincisi sarı alan dediğimiz, hızlı bir şekilde müdahale edilmesi gerekli dediğimiz hastamızdır. Üçüncüsü yeşil alan hastası. Bu hastalarımız aslında polikliniklerimizde sorunları çözülebilecek hastamızdır. ve sayı olarak da bu hastalarımız acile gelenlerin çoğunluğunu teşkil ederler. Biz hastalarımıza şimdi git yarın gel dememek için, sen acil değilsin yarın gel, şu saatte gel deme yerine, hastamız acil olmasa da kendisini acil hissediyorsa acildir deyip, o hastamızı hızla muayene etmemiz lazım. Gerekli tetkikleri yapıp gerekli reçetesini vermemiz lazım. Bu nedenle günlük poliklinik kapasitemizin bir kısmını ve poliklinik kapasitemizin üzerindeki sayıları, uzmanlarımızın mesai saatlerini kaydırarak, 16.00-23.00 çalıştırmak üzere, - acilde de 20.00 ile 23.00 saatleri arasında oluyor- bu yığılmayı eritmek şeklinde bir planlama yaptık. Vatandaşlarımızın akşam da acilde kendilerine bakılacak, ertelenmeyecek ve acildeki bu yığılmayı çözeceğiz. İkinci bir tedbir olarak ise sarı ve yeşil alanda müşahede altına alınan hastayı uzun uzun süre acilde bekletmeyeceğiz. Belli bir süreyle sınırlayıp derhal yukarıya, servise çıkaracağız. Hastamız serviste takip edilecek ki acilde yığılma olmasın" diye konuştu.

Acillerdeki yığılmanın bir diğer nedenin de özel hastanelerin acile pek fazla yer ve zaman ayırmaması olduğunu söyleyen Bakan Demircan, "Özel hastanelerimizin de acile yer ve zaman ayırmalarını temin edecek tedbirler alıyoruz, alacağız ve biz acil sorununu kısa zamanda gündemimizden kaldıracağız. Acillerde yaşanan mekandaki yetersizlik sorununu da çözmek için harekete geçtik. Acillerimiz mekan olarak da rahat ihtiyacı karşılayabilir duruma getirilecek. Hastane önlerinde vale bulunduracağız. Hastalarımız geldiğinde arabasını park etmekle uğraşmayacak. Bu uygulamayı şimdilik 63 hastanemizde uygulamaya başladık bunların 20 tanesi İstanbul'da" şeklinde konuştu.

"2014 yılından sonra biz fakültelerdeki öğrenci kontenjanını düşürmek durumunda kalacağız"

Poliklinik ihtiyaçlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Demircan, "Polikliniklerimizde mekan açısından sıkıntılı olan yerler var. Tabi yeterli sayıda uzman sıkıntısı çekilen yerler de olabiliyor. Bu açıdan bazı yerlerde bu sıkıntı yaşansa da genel olarak poliklinik taleplerini uzun zamana yaymadan biz karşılayacak noktadayız. Bizim doktor açığımız öyle görünüyor ki, bugün ki fakültelerimizin ulaştığı mezun sayısı öngörüldüğünde yakın gelecekte hızlı bir şekilde azalacak. Bizim öngördüğümüz şudur ki, 2014 yılından sonra biz fakültelerdeki öğrenci kontenjanını düşürmek durumunda kalacağız. Çünkü yeterli sayıda öğrencimiz var. Yıllık 11 bin civarında mezun veriyoruz. Bir kaç sene sonra bu durum pratisyen hekim açığımızı kapatacak, gelen mezun sayısı ve fakültelerdeki öğrenci sayısı. Uzman sayımız da inşallah 2030'lara kalmadan karşılanmış olacak" dedi.

"Yoğun bakım yataklarımızı verimli kullanmıyoruz"

Yoğun bakım yatağı alanındaki sıkıntılara da değinen Demircan, Yoğun bakım yatağı aslında Türkiye'nin ihtiyaç duyacağını hesapladığımız yatak kapasitesine ulaşmış durumundayız. Yoğun bakım yataklarımızı verimli kullanmıyoruz noktasında konu bizim önümüze geliyor. İhtiyaçtan fazla bir hasta yoğun bakım yatağında tutulursa ihtiyacı olan hasta için orası dolu görünüyor. Burada hastaların fazla zaman kullanmadan uygun zamanda yoğun bakım yataklarını boşaltmaları ve normal odaya alınmaları sağlanır. Ama biz yine de ihtiyaçları gözden geçiriyoruz. İhtiyaç olan yerlerde yoğun bakım yataklarını arttıracağız" ifadelerini kullandı.