TÜM KATEGORİLER
Dtk Eş Başkanı Ahmet Türk Açıklaması
DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, "Eğer gerçekten bu Kürt sorununu çözmek istiyor veya bitirmek istiyorsanız, bunun iki yöntemi vardır."
DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, "Eğer gerçekten bu Kürt sorununu çözmek istiyor veya bitirmek istiyorsanız, bunun iki yöntemi vardır. Bunlardan biri adil eşit hak ve hukuka dayanan bir yaklaşımı göstermektir. İkincisi de bütün Kürtleri öldürmektir. Eğer Kürtlerin anne karnındaki çocuklarını bile öldürmezseniz Kürtler yarın yine özgürlük mücadelesini verecek ve Kürt sorunun olduğunu dile getirecek" dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclisi aylık toplantısı için Diyarbakır'da toplandı. DTK binasında yapılan toplantıya Daimi Meclis üyelerinin yanı sıra DTK Eş Başkanı Ahmet Türk de katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ahmet Türk, Türkiye'de yıllardan bu yana yaşanan çatışmalı sürecin devam ettiğini söyledi. Çatışmaların sürdüğü bir dönemde barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir taraftan taviz vermeden kararlılıkla devam ettiğini belirten Türk, "Bizim özlemimiz bir halk olmaktan kaynaklanan haklarımızın verilmesi ve Türkiye'de barış ve demokrasinin gelişmesidir. Ancak yaşanan sürece baktığımızda bir barış ve çözüm niyetinin olmadığını çok açık bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.
Cumhuriyet'ten bugüne kadar Kürt halkını aldatarak, sindirmeye çalışarak, zindan politikasıyla, faili meçhul cinayetlerle Kürtlerin özgürlük mücadelesini ortadan kaldırmaya yönelik bir siyasetin geliştiğini kaydeden Türk, "Postmodern darbe dönemleri bittikten sonra bu siyasetin değişmediğini görüyoruz. Kürtler bugün askeri vesayete karşı mücadele vermesine rağmen, bugün postmodern darbecilere karşı mücadele edenler geçmişte suskunluklarını bozma cesaretini gösteremiyordu. Bugün postmodern darbe yerine postmodern diktatörlüğe gittiklerini görüyoruz. Başbakanın açılım politikaları ile Kürtlere yaşattığı zulmü anlatmak çok kolay değildir. Açılım derken 10 binin üzerinde Kürt siyasetçisi, belediye başkanı, hukukçular, gençler siyasi partinin il başkanları bir bütün olarak düşünen, tartışan bütün Kürtleri hedef alan bir siyaseti izlediklerini görüyoruz. Bu sadece siyasetçilerle de sınırlı kalmadı. Birkaç gün önce doktorlar ses çalışanları öğrencileri de zindana atarak bir bütün olarak Türkiye'yi susturmaya yönelik bir siyasetin geliştiğini de görüyoruz" şeklinde konuştu.
"BAŞBAKAN'IN SÖZLERİNE ÇOK DİKKAT ETMESİ GEREKİR"
Başbakan Erdoğan'ın açıklamasına da değinen Türk şunları söyledi:
"Gerçekler ortadayken Başbakanın özgürlük talebi olan ve bugüne kadar Türk halkıyla kardeşçe yaşama iradesini gösteren Kürt halkına 'kalleş' deme tabirini kullanmasını düşünmemiz, tartışmamız lazım. Kürtler dilini, kültürünü, özgür geleceğini ve kendini yönetme iradesini ortaya koyduğu için bugün kalleş olarak görüyor. Peki Kürtler bütün bu dayanışmayı göstermiş olmasına rağmen hukukunu, bir halk olmaktan kaynaklanan hakkını gasp ettiğinde acaba 'kalleşliği yapan kimdir' diye düşünüyor musun? Başbakanın sözlerine çok dikkat etmesi gerekir. Bu siyasete bir isim koyması lazım ve kimin kime haksızlık ve kalleşlik yaptığını düşünerek ve okuyarak görmesi gerektiğini görmesi gerek."
Kürt halkının özgürlük mücadelesinin çok ağır bedeller vererek devam ettiğini ifade eden Türk, "Başbakan, devlet iyi bilmeli ki Kürtler bir halktır ve bir halk olmanın bilinci ile bugün siyaset yürütüyor ve mücadele ediyor. Eğer Kürt sorununu çözmek istiyorsanız bunun iki yönetimi vardı. Birincisi adil eşit hak ve hukuka dayalı bir yaklaşım, ikincisi bütün Kürtleri öldürmektir. Başka yolu yoktur. Eğer Kürtlerin anne karnındaki çocuklarını da öldürmezseniz Kürtler yarın yine çıkacak ve Kürt sorununun olduğunu dile getirecek. Kürt sorunu yoktur Kürt kardeşlerimin sorunu vardır demek ahlaki ve bilimsel değildir. İdris'i Bitlis'i döneminde bile Kürtlerin sahip olduğu haklara Kürtler bugün sahip değil. İsterse AKP'li olun, CHP'li olun, dindar olun şunu görün ki bugün hükümetin, devletin tavrı Kürtleri bitirmeye yöneliktir" ifadelerini kullandı.
"BAŞBAKAN SİYASİ PARTİLER UZLAŞSIN DİYOR, CUMHURİYET TARİHİNDE SİYASİ PARTİLER UZLAŞMADI"
CHP'nin Kürt sorununun çözümü ile ilgili gelişmeleri takip ettiklerini aktaran Türk, "Kürtlerin bir halk olmaktan kaynaklanan haklarını gündeme getirirseniz, kabul ederseniz her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Başbakan siyasi partiler uzlaşsın diyor. Cumhuriyet tarihinde siyasi partiler uzlaşmadı hele hele Kürtler söz konusu olunca uzlaşmıyor. Siyasi partilerin yer aldığı komisyonların yanı sıra toplumun vicdanı olacak kimselerin de devreye girmesi ve bir komisyon oluşturması gerekiyor. Kürt halkının yaşananlar karşısında artık sesini iyice yükseltmesi gerektiğine inanıyorum. Tüm bu zindan politikalara rağmen, artık polisin tereddütsüz halkımıza kurşun sıkmasına rağmen, taviz vermeden mücadelemize devam edeceğiz. İnanlar hiçbir zaman kaybetmemiştir Kürt halkı da kaybetmeyecektir" dedi.
"BEN ŞAHSEN BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI DEĞİLİM"
Başkanlık sistemi hakkında da açıklamalarda bulunan Türk, şöyle konuştu:
"Başbakan diyor ki Başkanlık sistemi. Ben şahsen sistemden yanayım. ve Amerika'yı örnek gösteriyor. Şimdi başbakan, bir sistem olarak mı bunu düşünüyorsun, yoksa bir diktatör olmak için mi bu talepleri gündemde? Lütfen bunu açıkla. Amerika'yı örnek gösteriyor. Peki ol. Başkanlık sistemine destek verelim. Valiler halk tarafından seçilsin, belediye başkanları halk tarafından seçilsin, emniyet müdürleri halk tarafından seçilsin, yerel parlamentolar oluşsun, biz o zaman bunu kabul ederiz. Ama siz kendinizi güçlü kılmak için bir hünkara bir diktatöre dönüştürmek için bir sistemden söz ediyorsanız bu sistem değildir, yutturamazsınız."
Basına kapalı devam eden toplantının akşam saatlerine kadar devam edeceği, toplantı sonuçlarının daha sonra kamuoyuna duyurulacağı öğrenildi. - DİYARBAKIR
