İzmir'deki darbe girişimi davasının istinaf duruşması devam etti

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 137 sanık hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün ardından, istinaf tarafından 66 sanık yönünden duruşma açılması kararı üzerine sanıkların yargılanmasına devam edildi.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanık eski yüzbaşı Muhammet Erhan Orhan, 15 Temmuz gecesi suç teşkil eden bir eylemde bulunmadığını savunarak, "3,5 yılın tamamını 4 duvar arasında cezaevinde geçirdim. Çocuklarım baba kavramını bilmiyorlar. Bana verilen hukuki emirleri yerine getirdim. İlk baştaki algım denetleme ve tatbikat, sonraki saatlerde de terör saldırısı olduğuydu. FETÖ'yle irtibatım ve iltisakım yoktur. 3,5 yıl bir insan için çok uzun bir süre. Neden 3,5 yıldır tutuklu olduğumu aileme anlatamıyorum." diye konuştu.

Tutuklu sanık eski binbaşı Fatih Öztoprak, ByLock kullanmadığını iddia ederek, "Tarafıma yönelik tespit ve değerlendirme tutanağı yoktur. ByLock'ta kullanıcı adım ve şifrem yoktur. Tahliye ve beraatimi istiyorum." dedi.

Tutuklu sanık eski astsubay Mehmet Can Yeniçulha, 15 Temmuz günü yaptığı tüm eylemleri "terör saldırısı bilgisi" nedeniyle yaptığını öne sürerek, "O gün komutanlarımıza güvenmekten başka ne yapabilirdim ki. Darbeyi bilmiyordum ve kimse bana sıkı yönetim emrini iletmedi." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık eski üsteğmen İbrahim Kantekin, hakkında verilen "Anayasayı ihlal" suçundan cezalandırılması yönündeki mütalaaya katılmadığını belirterek, "Kalkışmayla ilgili haberimiz yoktu. O gün polisin terör saldırısını önlemek ve bize yardımcı olmak amacıyla üsse geldiğini düşündük. Polisle konuşan ve onlarla sigara içen albayın darbeci olduğunu düşünmemiz mümkün değildi. Dolayısıyla onun emirlerini sorgulamadık. Darbeye teşebbüs edildiğinden haberimiz yoktu." diye konuştu.

Tutuklu sanık eski astsubay Melih Kıvanç, hakkındaki suçlamaları reddederek, şöyle konuştu:

"Komutanların 'kurstan atarım' tehditleri ve 'terör' tehdidi ile kandırılmışım. Ancak iddia makamının mütalaasını gördüğümde diyorum ki, savcıyı ikna edememişim. Kimsenin silahlanmasına ve teçhizatlandırılmasına yardım etmedim. Terör saldırısı olacağı, Palaz Misafirhanesi'ni koruyacağım ve silahlanmamız gerektiği söylendi. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."

Duruşmaya, sanık ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmaları için yarın devam edilecek.

Güncel Haberler