Kocası ve iki çocuğu kavgada ölen kadın oturma eylemi başlattı

ŞANLIURFA - Şanlıurfa'da seçim çalışması sırasında Yıldız ile Şenyaşar aileleri arasında çıkan silahlı kavgada kocası ve iki çocuğu ölen kadın, oğluyla birlikte adliye önünde oturma eylemi başlattı.

Suruç'ta 14 Haziran'da yaşanan olayda, AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, yakınları ve parti üyeleriyle birlikte 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası çalışması yaptığı esnaf ziyaretinde ucuzluk pazarı esnafı Hacı Esvet Şenyaşar ile oğulları ile tartışmış, çıkan silahlı kavgada Celal ve Adıl Şenyaşar ile kardeşi Mehmet Şah Yıldız ölmüş, 8 kişi de yaralanmıştı. Olaylarda iki oğlunu ve eşini kaybeden Emine Şenyaşar ve yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar, yargı sürecinde ilerleme olmadığını ileri sürerek Şanlıurfa Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı.

"15 ay geçti, adalet istiyoruz"

Yaşanan olayın üzerinden 15 ay geçmesine rağmen adalet yerini bulmadığı için adliye önünde oturma eylemi yapacaklarını dile getiren Ferit Şenyaşar, "Olay üzerinden 15 ay geçti. En son geçen şubat ayında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısıyla görüştük. Başsavcı o zaman bize bir ay içerisinde iddianamenin hazırlanacağını söyledi. Gereken herkesin cezasını çekeceğini belirtti. Biz de başsavcının samimiyetine inandık ve bekledik. Araya adli tatil girmişti. Dün tatil bitti. Gelip tekrardan başsavcıyla görüştük. Başsavcıya derdimizi anlatıp, çözüm beklediğimizi söyledik. Başsavcı ise bize gülerek cevaplar verdi. Olay üzerinden 15 ay geçmiş. Bu katliamı yapanlar Suruç'ta dükkanımızın önünde ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Şu an dosyada bir tek tutuklu var. O da kardeşimdir. Onu da Elazığ Cezaevi'ne sevk etmişler. Tek kişilik hücrede tutuyorlar. O da bu acıdan dolayı günden güne eriyor. Bizde savcının dünkü tavrından dolayı oturma eylemine başladık. Bu sabah ta dosya savcısıyla görüştük. Yine aynı cevabı verdiler. Ne kadar bekleyeceğiz, neyi bekleyeceğiz bilmiyoruz. Biz adalet talebinden vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Emine Şenyaşar da eşini ve iki oğlunu kaybettiğini, bir oğlunun da suçsuz yere hapiste tutulduğunu belirterek, haksızlıklara, adaletsizliğe karşı dayanacak gücünün kalmadığını belirtti.