FED Eylül’ü Pas Geçer mi?

Gizmen NALBANTLI
Gizmen NALBANTLI
Araştırma Uzmanı - / Işık Menkul Değerler
17 Eyl 2015 Perşembe

Küresel piyasalarda son dönemin en önemli haftasını yaşıyoruz. Bugün FED’in açıklayacağı faiz kararı para birimleri başta olmak üzere, emtia, tahvil ve hisse senedi piyasaları üzerinde oldukça etkili olacak. En son faiz artışını 2007 yılında gerçekleştiren FED, 2008’de yaşanan kriz sonrası parasal genişlemeye başlayarak ekonominin toparlanması için hamleler yapmaya başladı. İlk  olarak 2008  yılının Aralık ayında başladığı parasal genişleme 2010 yılının ortasına kadar devam etti. İlk genişlemenin yetersi olduğunu gören FED Kasım 2010 yılında ikinci parasal genişlemeye gitti. Haziran 2011’e kadar devam eden QE2’de de istiediği ivmeye ulaşılamaması FED’i Eylül 2012’de üçüncü parasal genişleme sürecine götürdü.  QE3 sonrası görülen toparlanmanı iyi sonuçlar vermesiyle 21 Mayıs 2013 tarihinde parasal genişlemenin azalmaya başlayacağı ve 2014 yılında sonlandırılabilceği açıklandı. İyi gelen ekonomik veriler ile FED Ekim 2014’de yavaş yavaş azaltmaya başladığı tahvil alım programını tamamen bitirdi. İçinde bulunduğumuz senede normalleşme sürecine gireceğini açıklayan ABD Merkez Bankası Eylül ve Aralık aylarını işaret ediyordu. Hem kendi içinde hemde piyasada fikir ayrılıkları olsa da  bakalım ekonomik göstergeler bize ne gösteriyor?



Kriz sonrası yüzde 10 seviyelerine yükselen işsizliğin, FED’in tam istihdam seviyesi olarak tanımladığı yüzde 5.1 hedefine ulaştığını görüyoruz. Ancak iş gücüne katılım oranının  görülen düşüş biraz düşündürücü.  İş aramaktan vazgeçenlerin işsiz tanımından çıkması işsizlik oranının gerilemesine bu düşüşünde katılım oranındaki düşüşten kaynaklanıyor olabileceğini gösteriyor. Buna rağmen uzun vadeli işsizlik oranındaki düşüş ise FED’i tatmin eder nitelikte.



4 haftalık işsizlik başvuruları ortalamasına baktığımızda da 15 yılın en düşük seviyelerine yakın bir rakamla karşılaşıyoruz. İşten çıkarmalarda görülen düşüş şirketlerin mal ve hizmetlerine olan talebin arttığını gösteriyor.Daha büyük ücret yükselişiyle birlikte hane halkı harcamalarının artmasının sağlanması enflasyon hedefine ulaşılmasında büyük önem taşıyor.



2010 yılı sonrası QE ile başlayan toparlanmanın ücret ve maaşlara yansıdığını ve işsizlik oranınla paralel bir yükseliş olduğunu görüyoruz. Ancak grafikte görüldüğü gibi 2011-2013 yılları  içerisinde istikrarsız bir görüntü karşımıza çıkıyor. 2014 ve sonrası ise daha stabil ve daha güvenli ücret ve maaş artışı olduğunu söyleyebiliriz.Buda FED’in ücretlere olan güvenini arttırıyor.



Harcayarak büyüyen ülke konumunda olan ABD’de kişisel tüketim harcamalarındaki artış FED’in dikkatle izlediği göstergelerden. Grafik FED’in istediğine ulaştığını gösteriyor. Daha fazla istihdam sağlayıp kişisel gelirleri artırarak bunları harcamaya yönlendirmek FED’in temel felsefesi. 4 grafiği incelediğimizde birbirine bağlı olan verilerde istenilen seviyelere yakın rakamlar görüyoruz. Enflasyonİstihdam ile arasındaki sorunu çözen FED’in tek sıkıntısı enflasyon olarak karşımıza çıkıyor. Petrol ve emtia fiyatlarında düşüş ile birlikte enflasyonda istediği seviyelere gelemeyen FED’in yüzde 2 hedefine uzak olduğunu görüyoruz. Bu noktada akıllara enflasyon hedefine uzak olan FED neden faiz artırsın sorusu geliyor? FED ekonomik toparlanmanın devam edeceğini ve gelecekte bu hedefe ulaşabileceğini düşünüyor. Ayrıca 0 faiz ile ve tahvil alımları ile doları ülkesinin dışına kaçıran FED, 0 faiz döneminin  uzun sürmesinin ilerde sorun yaratabileceğini düşünüyor. Normalleşme sürecinde ise piyasadaki volatilitenin fazla artmasını önlemek için ufak artışlar ile yükseltmeyi planlıyor. Faiz artışı için enflasyonun yüzde 2 hedefine gelmesinin beklenmesi daha kötü sonuçlar doğurabilir.



7 yıllık başa baş enflasyon oranı enflasyon oranı beklentilerini görebilmemiz için sabit ve enflasyonkorumalı hazine tahvillerinin arasındaki getiri farkından hesaplanmıştır. Görüntüde 7 yıllık vade de  enflasyonun yüzde 2 hedefinin altında kaldığını görüyoruz. FED ise uzun vade de enflasyonun yüzde 2 hedefine ulaşacağını öngörüyor. Eğer FED düşündüğü gibi enflasyonun sene sonuna doğru yükselişe geçeceğini ve uzun vade de enflasyon hedefine ulaşabileceğini öngörüyorsa biz Perşembe günü bir faiz artışı görebiliriz. Dün faiz kararından önce açıklanacak enflasyon rakamlarında çekirdek TÜFE’de yüzde 1.8 yükseliş görüldü. Enflasyon görüntüsünde görünüm aynı devam ediyor.


Yazarın Diğer Yazıları
Piyasa
Hisse Yön Son Fark Saat
Dolar Dolar 32,2055 -0,41 08:05
Euro Euro 34,6179 -0,61 08:05
İngiliz Sterlini İngiliz Sterlini 40,2567 -0,45 08:05
BIST 100 BIST 100 10.219 0,00 18:10
BIST 50 BIST 50 9.010 0,00 18:10
BIST 30 BIST 30 11.059 0,00 18:10
Gram Altın Gram Altın 2438,4 -0,65 08:04
Çeyrek Altın Çeyrek Altın 3885 -0,24 08:05
Yarım Altın Yarım Altın 7770 -0,24 08:05
Cumhuriyet A. Cumhuriyet Altını 16350 1,81 13:02
Altın Çevirici
Türü
TL Miktarı
Altın Türü
Döviz Çevirici
Türk Lirası
Amerikan Doları
Euro
İsviçre Frangı
Yen
İngiliz Sterlini
Serbest piyasa verileri kullanılarak hesaplanmaktadır. Tüm Değerler
BİST endeksleri, haberler, Kapalıçarşı, uluslararası parite verileri eşanlı olarak verilmektedir. BİST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.

SPK’nın 22 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tebliği uyarınca yayımlanması istenen uyarı;
"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir"