Erzincan: Erzincan'da "Ermeni Soykırımı Yalanı ve Gerçekler" Konferansı

Erzincan'da İşçi Partisi İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, "Ermeni Soykırımı Yalanı ve Gerçekler" konulu konferansta konuşan Araştırma Görevlisi Mehmet Bora Perinçek, Rus Devlet Arşivleri'nde 1915 Ermeni olaylarının 'karşılıklı kırım' olarak nitelendirildiğini söyledi.

Özel İdare Toplantı Salonu'nda düzenlenen ve yaklaşık 100 kişinin izlediği konferansta ilk olarak İşçi Partisi Genel Merkez Görevlisi Murat İnce bir konuşma yaptı. İngilizler'in, Fransızlar'ın, Amerikalılar'ın, Belçikalılar'ın, Hollandalılar'ın kuruluş tarihinin temelinde köle ticareti olduğunu belirten İnce, "Bu ülkeler, getirmiş oldukları kölelerin bir kısmını da toplu olarak imha etmişlerdir. 'Türkler soykırım işlemişlerdir' diye bir yalanı piyasaya sürmektedirler. Ne zamandan beri vatanını savunan insanlar soykırımcı oldu? Irak'ta direnen insanlara da soykırımcı diyecekler. Çünkü başı dik, onurlu, kendi ülkesinin bağımsızlığından yana olan bütün kuvvetler, bugün Amerika ve batılı ülkeler tarafından soykırımcı olarak ilan edilmektedir" dedi.

Konferansta daha sonra konuşan İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mehmet Bora Perinçek ise Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermeniler'in, 19. yüzyılın sonlarına kadar Türklerle birlikte barış ve huzur içinde yaşadığını ifade etti. 8 yıldan bu yana Rus Devlet Arşivleri'nde Ermeni meselesi üzerine araştırmalar yaptığını vurgulayan Perinçek, Rus Devlet Arşivleri'nde 1915 Ermeni olaylarının soykırım olarak değil "karşılıklı kırım" olarak nitelendirildiğine dikkat çekerek, bu açıdan Rus arşivlerinin Ermeni meselesi konusunda farklı bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Çarlık Rusyası'nın bir tarafıyla Ermeni meselesinin içinde yer aldığını ve Kafkas Cephesi'nde savaşan bir devlet olarak da 1915 tehcirini ve ondan sonraki olaylara, yani Ermeni meselesine dair bütün olaylara bir devlet olarak tanıklık ettiğini kaydeden Perinçek, şunları söyledi:

"Çarlık Rusyası'ndan sonra Sovyet Rusyası da Kurtuluş Savaşı yıllarında Türkiye'nin Doğu Cephesi'ndeki olaylara, yani Türkiye ile Ermeniler arasında yaşanan olaylara yine birinci elden devlet olarak tanıklık etmişlerdir. Çarlık dönemi ve Sovyet dönemi arşivlerinde Ermeni devletinin arşivlerine, belgelerine ulaşmak mümkündür. Çünkü Ermenistan, Çarlık Rusyası'nın bir parçası olarak varlığını uzun süre sürdürmüştü. Daha sonra da Sovyet Devleti kurulduktan sonra bu ülkenin bir parçası olarak yer almıştı. İşte bugün araştırmalara kapalı olan, ulaşılması imkansız olan Ermeni arşivlerinin önemli bir kısmı Moskova'ya taşındığından dolayı Ermeni belgelerine orada ulaşmak mümkün olmaktadır."

Konuşmasında, Ermeniler'in, Sovyet ve Taşnak dönemlerine ait kendi belgelerinden yola çıkarak, Türkler'in Ermeniler'e soykırım yapmadığını anlatan Perinçek, "Bu dönemde Ermeniler'in yazdıkları, çizdikleri, raporlar, telgraflar Türkiye'nin Ermeni meselesi konusundaki tezlerini net bir şekilde desteklemektedir. Bu belgelerin önemi, uluslararası kamuoyu açısından da büyüktür. Bu belgelerin kendi belgeleri olması, o belgeleri hiçbir zaman inkar edebilme imkanını doğurmamaktadır. Tabi Rus Devlet Arşivleri'ndeki, gerek Rus belgeleri, gerekse Ermeniler'in onbirlerce belgesinden ilk çıkan sonuçlara göre; 1915 yılında ve sonrasında Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan olaylar bir soykırım olarak nitelendirilemez. Bu karşılıklı kırımdır. Belgelerden çıkan ikinci sonuç ise, bu karşılıklı kırımı batılı emperyalist devletler ve Çarlık Rusyası, Türkiye'yi işgal etmek amacıyla kışkırtmışlardır. Bu temelde de Ermeni çetelerini kullanarak Müslüman Türk halkının üzerine sürdükleri aşikardır. Belgelere göre yine gerek Osmanlı hükümeti, gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi vatanının parçalanmasına karşı Ermeni çetelerine ve emperyalist işgalcilere karşı bir savaş vermiş ve kendi vatanını savunmuştur" diye konuştu.

Haberler