Baykal: Türkiye'nin Sorunu Türban

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de başörtüsü değil türban sorunu olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'a seslendi. Baykal, "Nitekim yolculuğunda senin karşına elbette demokratik güçler çıkacaktır ve bu yanlışını sana anlatmaya devam edecektir" diye konuştu.

Baykal, TBMM'deki Grup Toplantısı'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İspanya'daki türbanla ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Türkiye'deki sorunun adının doğru belirlenmesi gerektiğini belirten Baykal, "Kimse kimseyi kandırmasın. Türkiye'deki mesele başörtüsü sorunu değildir. Başörtüsü sorunu diyen bir şeyi gizlemek için söylüyor demektir. Türkiye'de hiçbir yerde başörtüsü sorunu yoktur. Üniversitelerde de yoktur. Herkes kılığını kıyafetini istediği gibi tanzim eder" dedi. Başörtüsünün Türkiye

kültürünün geleneksel bir kıyafet biçimi olduğunu ifade eden Baykal, kadınların tarihi, doğal kıyafetleriyle sorunları olmadığını söyledi. Baykal, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki problem türban problemedir. Başörtüsü diye maskelemesinler, türban desinler. Türkiye'de 30-40 yıl önce türban mı vardı? Türkiye tarihinde türban mı vardı? Nereye özgü bu türban? Karadeniz'e mi, Ege'ye mi, Anadolu'dan mı geldi? Orta Asya'dan mı geldi? Ama şimdi böyle birşey var ve herkes ona siyasi simge diyor. Başbakan 'bu bir siyasi simge değildir' diyordu. Biz de bunu tebessümle izliyorduk. Ama Başbakan şimdi yeni bir konuma geldi. Dünyaya meydan okuyor. 'Siyasi simge olsa ne çıkar?'

diyor. Hah şöyle itiraf et, siyasi simge de. Kararının al. Simge ise, dini simge mi siyasi simge mi? Dini olduğu kuşku götürmüyor. Ama siyasi simge demiyordu. Kardeşim, Türkiye senin elinde bugün böyle bir aşamaya gelmiş. Sen düne kadar üniversiteye girmek isteyenlere 'başınıza peruk takın' diye tavsiye eden kişisin. 'Türkiye'de kurumlar arası uyum olmadan bu konuda harekete geçmeyiz' diyen birisin. Şimdi ne değişti? Yüzde 47 mi? Bunun altında yatan yüzde 47 mi? Yoksa yüzde 47'nin Türkiye'de pekçok kesimi

pıstırdığını, teslim aldığını düşünerek mi bunu söylüyorsun? Yaptıklarına 'Hayır' diyecek bir babayiğidin bu ülkede kalmadığını düşünerek mi böyle diyorsun?"

Başbakan'ın böyle düşünerek haklı olabileceğini, yüzde 47'lik çevreyi kendi etki altına almayı başarmış olabileceğini belirten Baykal, "Ama Türkiye'yi içine soktuğu bu yanlış istikametten hiçbir demokratik tepki görmeden yoluna devam edeceği anlamına gelmez. Nitekim yolculuğunda senin karşına elbette demokratik güçler çıkacaktır ve bu yanlışını sana anlatmaya devam edecektir" diye konuştu.

Demokrasinin karnı aç, başı eğik, namerde muhtaç olan insanların değil, karnı tok, sırtı pek ve namerde muhtaç olmayanların rejimi olduğunu da belirten Baykal, ölçüsüz paranın ise demokrasiyi iğfal ettiğini ve yozlaştırdığını söyledi. Baykal, devletin ve karışık kaynakların parası harcanarak siyaset yapmanın demokrasiye götürmeyeceğini ifade ederek, diğer bur unsurun da inancın siyasete müdahale etmesi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın izlediği yolun iyi bir yol olmadığını belirten Baykal, Erdoğan'ın

kafasının karışık olduğunu ve kavram kargaşası yaşadığını söyledi. Baykal, sözlerini 'Allah Türkiye'yi korusun' sözleriyle bitirdi.

(MÜG-ÖK-Y)

Haberler