Haberler

Sendikal Hareket Açısından Filistin Davası Önemli"

IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, uluslararası sendikal hareket açısından Filistin davasının önemli bir mesele olduğunu belirterek, "BM'nin 242 ve 338 sayılı sözleşmeleri çerçevesinde, Ortadoğu'da, Filistin'de adil, kalıcı ve tam bir barışın tesis edilmesi...

IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, uluslararası sendikal hareket açısından Filistin davasının önemli bir mesele olduğunu belirterek, "BM'nin 242 ve 338 sayılı sözleşmeleri çerçevesinde, Ortadoğu'da, Filistin'de adil, kalıcı ve tam bir barışın tesis edilmesi bizim için son derece önemli." dedi.

IndustriALL Küresel Sendika, Petrol-İş, Filistin Genel İşçi Sendikaları Federasyonu, Filistin Petrokimya İşçileri Kamu Sendikası ile Filistin Genel Elektrik ve Enerji İşçileri Sendikası tarafından "Barış, Demokrasi, Temel İnsan ve İşçi Hakları için Uluslararası Dayanışmayı Güçlendirme" temalı seminer düzenlendi.

Seminerin açılışında konuşan Özkan, bu çalışmada bulunmalarının Filistin'e, kardeşliklerini, dayanışmalarını, desteklerini ifade etmek açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

Özkan, Türkiye'de politik akımlar arasında görüş ayrılıkları olabileceğini ancak Filistin meselesinin, hangi alanda olursa olsun bütün politik akımları birleştiren, üzerinde mutabakat sağlanan bir konu olduğunu dile getirerek, "Kendimizi hiçbir zaman Filistin'den ayrı tutmadık. Dolayısıyla aslında bu topraklarda bu toplantıyı yaparken şunu da görmek gerekir ki burası aslında sizin de eviniz." ifadelerini kullandı.

Filistin'de işgalin yarım yüzyıldır sürdüğünü, bu durumla uluslararası hukukun, insanlığın göz ardı edildiğini aktaran Özkan, işgalin adeta insanlık tarihi içerisinde kara bir leke olduğunu söyledi.

Kemal Özkan, Filistinlilerin işgalden dolayı büyük acılar çektiğini, bu nedenle gelecek kuşaklara bir umut bırakmanın, onları o topraklarda tutabilmenin son derece önemli olduğunu belirterek, ABD'nin Kudüs kararına da değindi.

IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, şunları kaydetti:

"Uluslararası sendikal hareket açısından Filistin davası önemli bir mesele. Bu noktada özellikle kararlılığımızı ifade etmek istiyoruz. BM'nin 242 ve 338 sayılı sözleşmeleri çerçevesinde, Ortadoğu'da, Filistin'de adil, kalıcı ve tam bir barışın tesis edilmesi bizim için son derece önemli. Özellikle uzun dönemli bir barışın sağlanması açısından, iki devletli bir çözümün ve özellikle bağımsız, yaşayabilir ve uluslararası tanınmış, 1967 sınırları içerisinde başkenti Kudüs olan bir Filistin'in var olması ve yaşaması bizler açısından önemli bir politik kararlılık. BM'nin gerek güvenlik konseyinin gerekse genel kurulun işgal edilmiş topraklarla ilgili birçok kararı var. Maalesef İsrail bunları hukuk tanımaz bir biçimde ihlal etmeye devam ediyor. Biz bunu şiddetle kınıyoruz."

Özkan, Filistin'i ziyaret ettiklerinde işçilerin durumunu doğrudan müşahede ettiklerini ifade ederek, "Sendikalar toplumların çok önemli birer parçaları. Sürdürülebilir güçlü bir Filistin devleti için, güçlü bir sendikal kuruma ihtiyacımız var. Bu türden ortak çalışmalarımızın son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Genel söz söylemek önemli ancak yeterli değil. Bu genel davayı yürütebilecek kuvvetli kurumlara ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.

"İsrail siyonizmine karşı Filistin halkının mücadelesini destekliyoruz"

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar da sendikalarının geleneksel olarak daima işçilerin, ezilenlerin, yoksulların, mazlum milletlerin yanında saf tuttuğunu belirterek, bu bağlamda ezilen Filistin halkı ve sendikaları ile Petrol-İş arasındaki dayanışmanın 1970'li yıllara kadar uzandığını söyledi.

Yaşar, Petrol-İş ve Filistin sendikaları arasındaki ilişkilerin sadece ikili ilişkiler düzeyinde gelişmediğini, Petrol-İş'in bulunduğu her uluslararası platformda Filistin işçilerinin hak ve hukuklarını savunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Sendikamız uluslararası sendikal yapılarda her zaman Filistin sendikaları ile birlikte hareket etmiş, işgalci İsrail siyonizmine karşı Filistin halkının kutlu ve haklı mücadelesini her zaman desteklemiştir.

Son olarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü her türlü uluslararası anlaşmaları çiğneyerek ve gayrimeşru bir biçimde İsrail'in başkenti ilan etmesi üzerine sendikamız hem genel merkez düzeyinde açıklama yapmış hem de şubelerinde eylemler, basın açıklamaları düzenlemiştir.

Sendikamızın resmi görüşüne göre Kudüs, Filistin'in başkentidir ve Filistin'in başkenti olarak kalacaktır. Bu gerçeği değiştirmeye emperyalist ABD yönetiminin gücü yetmeyecektir. Filistin halkının mücadelesi sadece Kudüs ile sınırlı olmayacak, tüm Filistin toprakları işgalden kurtulana kadar devam edecektir. Buna yürekten inandığımı belirtmek isterim. Bu nedenle hiçbir emperyalist güç, Filistin halkının bu davasını dünya mazlum halklarının kalbinden söküp atamayacaktır."

"Türkiye'ye yapılmak istenen kuşatmaları çok iyi algılıyoruz"

Filistin Genel İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Rasem Albayari de "Bizler Türkiye'ye ve halkına yönelik yapılmak istenen planları, kuşatmaları ve hedeflenenleri çok iyi algılıyoruz. Biz gerçekten burada bir komplonun olduğunu çok iyi anlamaktayız. Şu anda suni olarak Türkiye'yi hedef alan bu komployu da çok iyi biliyoruz. Bizler sizin yanınızda yer alıyoruz." dedi.

Albayari, Filistinliler olarak çok ibretlik şeyler yaşadıklarını ve tecrübe edindiklerini, uluslararası krizlerin nasıl yönetileceği ile alakalı bazı tecrübelerinin olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belki petrole sahip değiliz, altın madenlerine sahip olmayabiliriz ancak bizim de iradesi olan bir halka sahip olduğumuzu ifade etmek isterim. İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan kardeşlerimiz var. Ayrıca Filistin'de çalışan bir kesim var. Bu bütün hakları elinden alınmış toprakta yaşamak üzere bütün gayretlerini sarf eden bir kesim var. Amerika'nın ne yapmak istediğini, dünyada, Ortadoğu'da neler yapmak istediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Dünyada hiçbir değerle ölçülemeyecek bir topraktır Kudüs. Tarihi birikimi, geçmişi olan bu topraklarda Osmanlı'nın nasıl hizmetler sunduğunu da hepimiz biliyoruz. Bir adam kalkıp da nasıl böyle bir karar alabilir? Filistin halkına yapılanlara rağmen direnişi kıramadılar ve Filistin halkı dimdik ve ümitvar şekilde yaşamaktadır. Bizler toplu şekilde mücadelenin daha etkili sonuç vereceğine inanıyoruz."

Rasem Albayari, Filistinli işçilerin yaşadığı sorun ve zorlukları da anlatarak, sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA / Güncel

Orta Doğu Filistin Sendika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title