Haberler

Tşof 30. Genel Kurulu

Başbakan Erdoğan: (1) "Bu paralel yapı malesef en çok da esnafımızı istismar etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu paralel yapı malesef en çok da esnafımızı istismar etti. Hibe dediler, himmet dediler, zekat dediler, sadaka dediler, esnafımızdan para topladılar, gittiler o paraları Türkiye'ye ihanet için kullandılar. Allah'a hamdolsun ki milletimiz de esnafımız da artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bunlara desteğinizin devam etmediğini biliyorum ama destek verenleri uyarmanızı sizlerden rica ediyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezinde düzenlenen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, genel kurulun Türkiye ve "rızıklarını direksiyon sallayarak kazanan" tüm şoförler için hayırlı olmasını diledi.

Yollarda hayatını kaybeden tüm şoförlere Allah'tan rahmet, yollarda çalışanlara da kazasız, kedersiz yolculuklar dileyen Erdoğan, şoförlerin çok zorlu ve meşakkatli bir mesleği icra ettiklerini, sevenleri buluşturmak, aileleri birbirine kavuşturmak, hayatın idamesi için ihtiyaçları ihtiyaç sahipleriyle buluşturmak gibi kutsal bir iş yaptıklarını anlattı.

"Otobüslerinizle, kamyon, kamyonet, tırlarınızla, midibüs, minibüs ve taksilerinizle uzakları yakın ediyor, mesafeleri aradan kaldırıyorsunuz. Milletçe hepinize şükran borçluyuz" diyen Başbakan Erdoğan, İstanbul'da çeşitli vesilelerle şoför esnafıyla bir araya geldiğini, güzel muhabbet ettiklerini, dertleştiklerini, TESK'in Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve yöneticileriyle çok sık bir araya gelerek, istişareler yaptıklarını kaydetti.

Halkbank'tan esnafa sağlanan kredilerle indirim müjdelerini daha önce esnaflarla buluşmada açıkladığını, sevincini birlikte yaşadıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 yıl önce 2002 yılında Halkbank'ın esnafa kullandırdığı kredinin faizi yüzde 47'ydi. Biz, bu oranı en son yüzde 4-5 aralığına indirmiştik. 21 Mart'ta esnafımızla bir araya geldik, faiz baskısını esnafımıza yansıtmayacağımızın müjdesini verdik, onunla da yetinmedik kredi limitlerini en düşük 40 bin lirada 75 bin liraya, en yüksek 125 bin liradan 150 bin liraya kadar çıkardık. Bir müjde daha verdik; TESKOMB'un kredilerden aldığı bloke sermaye payını 1,5 puandan 1 puana düşürdük, aynı toplantıda bir müjde de Halkbank'tan geldi, o da komisyon payını 1 puandan yarım puana geldi. O toplantıda esnaf kredi faiz oranını 1 puan daha düşürmüş olduk, yüzde 3, yüzde 4 aralığına çektik.

Şoför esnafımız için kredilerden öte çok daha büyük bir hizmeti gerçekleştirdik. Türkiye'de uzun yıllar boyunca şoför esnafımızın çektiği çilelerin en yakın şahidiyim. Gençliğimde Bolu yolunda yaşadığım trafik kazası nedeniyle yaşanan çilenin de mağduruyum. Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan kardeşlerimiz o tek şeritli yollarda adeta ömür tükettiler. Sakaltutan'da Azap Deresi'nde, Köroğlu Beli'nde Gülek Boğazı'nda, Sertavur'da, Cankurtaran'da, Kop Dağı, Zigana, Elmadağ, Ovit'te neler yaşandığını, neler yaşadığımızı çok iyi biliyorum. Karadeniz'in o sarp yollarında burunlu otobüslerle neler yaşandığını çok iyi biliyoruz, virajı alamazsın gider bir noktada durursun diğerinin gelip geçmesini beklersin, ondan sonra yola devam edersin, pencereden aşağıya da bakamazsın... Allah muhafaza. Bolu Dağı'nda yaz ya da kış şoförlerin nasıl dualar ederek oralardan geçtiklerini, kısa mesafede saatlerce mücadele verdiklerini, o geçitlerde ne kadar çok canın yitip gittiğini de çok iyi bilirim."

-"Birileri görüyor ama görmüyor"

Başbakan Erdoğan, trafik kazalarının Türkiye'nin en önemli ve en can alıcı meselelerinden biri hatta birincisi haline geldiğini ifade ederek, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde Türkiye'ye 15 bin kilometre bölünmüş yol inşa etme sözünü verdiklerini, sözlerini tutarak 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettiklerini anlattı.

Erdoğan, "Bunları en iyi bilen sizsiniz, bunun en yakın şahidi sizsiniz. Birileri görüyor ama görmüyor. Gözü var, görmüyor, dili var doğruyu söylemiyor, kulağı var doğruyu duymuyor. Bu yolları gör be..." diye konuştu.

Türkiye'de şu anda bölünmüş yol uzunluğunun 23 bin 100 kilometreye ulaştığını, yollardaki araç sayısının 2 kat artmasına rağmen kaza sayısının azaldığını vurgulayan Erdoğan, ölümlü kaza sayısında çok ciddi düşüş yaşandığını, 12 yılda şoförlerin adeta korkulu rüyası haline gelen tüm geçitleri elden geçirdiklerini, birçok tünel inşa ettiklerini söyledi.

2002 yılına kadar Türkiye'de 50 kilometre uzunluğunda 83 tünel bulunduğunu, iktidarları döneminde ise 117 kilometre uzunluğunda 122 tüneli sürücülerin hizmetlerine sunduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Hem yolları kısalttık hem de kaza riskini minimize ettik. Toplam tünel sayımız 205'e, tünel uzunluğumuz 167 kilometreye ulaştı" dedi.

Başbakan Erdoğan, Artvin Cankurtaran ve Rize - Erzurum arasındaki Ovit tünelinin de devam ettiğini, bittiğinde o bölgelerin başka olacağını ifade ederek, on yıllarca devam eden Bolu Dağı tünelinin kendilerinden önceki iktidarlar döneminde patates veya doğalgaz deposu olarak kullanılmasının tartışıldığını, bu tünelin de AK Parti iktidarı döneminde tamamlandığını anlattı. Erdoğan, "Biz geldik, bu umutsuz yatırımı ele aldık. İtalyan yükleniciye dedim ki 'orayı bitirecek misin?', 'bitireceğim, yeter ki siz paramı verin' dedi. Para verilmediği için yapılmıyor. 'Hiç endişe etme, yeter ki sen tüneli bitir' dedik. Hem parasını verdik hem tünel bitti, artık bizim 'Bolu Dağı' diye bir korkumuz kaldı mı? Elhamdülillah yok" ifadelerini kullandı.

Karadeniz otoyolunun da Ordu'da devam eden viyadük dışında tamamlandığını ve bittiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde onlarca tünelle yolları açtıklarını, Türkiye'yi duble yollarla, tünellerle, viyadüklerle, otoyollarla donattıklarını aktaran Erdoğan, şehir içlerinde de trafiği rahatlatmanın mücadelesi içinde olduklarını, belediye başkanlarının birçok ilde şehir içi ulaşımı son derece rahatlattığını dile getirdi. Erdoğan, birçok ilin iktidarları döneminde köprülerle, kavşaklarla, dal-çıklarla tanıştığını, İstanbul'da çok büyük ulaşım projelerini devreye aldıklarını, geçen ay tünel delme makinesinin devreye alınarak, boğazın altına otomobiller için inşa edilen 2 katlı tüp geçidin de küresel çapta bir proje olduğuna işaret etti.

-"Benim dağlarım deniziyle de bütünleşiyor, karasıyla da bütünleşiyor"

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da devam eden 3. boğaz köprüsünün 2015 yılının sonunda bitirileceğini, İzmit Körfezi üzerinde küresel çapta olan köprü projesinin devam ettiğini, Karadeniz'i Anadolu'ya bağlayacak Ovit, Cankurtaran ve Kop tünelleri gibi büyük projelerin de devam ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ben şimdi Ordu'dan geçerken, o tünellerden geçerken insan başka bir keyif alıyor, zevk duyuyor. Niye? Bakıyorsun o yeşillerle hamdolsun bütünleşiyorsun, kucaklıyorsun, otomobilinle giderken kenara çekip park ettiğinde oraya doyum olmaz. İsviçre'nin dağları diyorlar, benim dağlarım var, bütün güzellikleriyle var. Üstelik benim dağlarım deniziyle de bütünleşiyor, karasıyla da bütünleşiyor" diye konuştu.

Uluslararası ticaretin şoför esnafı sayesinde artış gösterdiğini, bunun için de yolları açık tutmanın gayreti içinde olduklarını anlatan Erdoğan, vize ve karneler konusunda hep şoför esnafının yanında olduklarını, sorunların çözümü için devlet ve hükümet başkanları düzeyinde çabalar sarfettiklerini kaydetti.

-"Hayalleri gerçeğe dönüştürdük"

Erdoğan, Japonya, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin 2. Dünya Savaşı yıllarında büyük yıkıma uğramalarına rağmen dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer aldığına işaret ederek, Türkiye'nin 91 yıllık barış dönemine rağmen kalkınma yarışında geride kaldığını söyledi. Türkiye'nin enerjisini içeride teröre sarfettiğini, terör için harcadığı paranın son 30 yılda Türkiye'nin 2 - 3 kat daha büyümesine sağlayabileceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gereksiz tartışmalarla, gerilimlerle onbinlerce yavrumuzu kaybetmekle çok büyük bedeller ödedik. Özellikle demokrasiye yönelik müdahalelerle Türkiye'nin birikimleri, kazanımları, istikbali heba oldu. Bizim artık bunlara tahammülümüz yok. 12 yıl içinde istikrar, huzur ve kardeşlik sayesinde hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Bu huzur ve kardeşlik iklimi devam ettikçe Türkiye çok daha fazla hayalini gerçeğe dönüştürecektir. Buraya geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri neydi nereye geldi, nereden nereye geldik. Fakat birileri bunu istemiyor. İçeride istemeyenler var, dışarıda istemeyenler var. Güçlü bir Türkiye'yi kabullenemiyorlar. Terörü sürekli Türkiye'nin gündemde tutarak, terör yoluyla bedel ödeterek birileri Türkiye'nin önünü kesmeye çalışıyor. Mezhep farklılıklarını, inanç, değer, yaşam tarzı farklılıklarını sürekli tahrik ederek birileri Türkiye'yi kalkınma yarışından uzaklaştırmak istiyor.

'Gezi olayları' dediler, Türkiye ekonomisine, esnafımıza, kardeşliğimize, huzurumuza kastettiler. Allah aşkına soruyorum; molotof kokteyliyle halk otobüsünün yakılması millete ihanet değil midir? Bu otobüslerin içerisinde yavrularımızın yanması, ölmesi bu millete ihanet değil midir? İstanbul'da Serap kızımız otobüse atılan bir molotofla yandı. Bunun hesabını kimse sormuyor. '17 Aralık, 25 Aralık' dediler. Her şeyi hazırladılar. Rahmetli Menderes'e 'sabık başvekil' dediler, onu idama götürdüler, yargısız infaz yaptılar. Bir taraftan bunu konuşurken öbür tarafta dar ağacı hazırdı. 17 Aralık öncesinde aynı şekilde tutanaklar emniyette hazırlanmıştı, o imzalı tutanaklar elimize geldi. Ne diyor biliyor musunuz? 'Dönemin başbakanı' diyor, dönemin başbakanı dediği işte şu anda işinin başında ama onlar kararı vermişler, hükümeti de kurmuşlar ve 'dönemin başbakanı' diyerek Erdoğan gidecek, onların kurduğu hükümet işbaşına gelecek. Şimdi utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki 'biz, öyle birşey yapmadık'. Tüm imzalarla zabıtlar elimizde, yalancının mumu yatsıya kadar yanar."

-"Paralel yapı esnafı istismar etti"

Başbakan Erdoğan, paralel yapının istikrara, istikbale, istiklale kastettiğini, milletin de 30 Mart yerel seçimlerinde gereken cevabı verdiğini, milletin bir kez daha istikrar, huzur ve kardeşlik dediğini ifade ederek, "12 yılda olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışacak büyük Türkiye'yi birlikte inşa edecek, sorunları birlikte aşacağız. Yeni yolları, yeni viyadükleri, yaşanabilir şehirleri birlikte imar edecek, demokrasiyi birlikte güçlendireceğiz, kardeşliğimizi birlikte pekiştereceğiz, 2023 hedeflerine inşallah hep birlikte ulaşacağız" dedi.

Paralel yapının, 17 Aralık sonrasında Türkiye'ye, Türkiye ekonomosine, kardeşliğe kastetiğini ve en çok da esnafı istismar ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Hibe dediler, himmet dediler, zekat dediler, sadaka dediler, esnafımızdan para topladılar, gittiler o paraları Türkiye'ye ihanet için kullandılar. Allah'a hamdolsun ki milletimiz de esnafımız da artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bunlara desteğinizin devam etmediğini biliyorum ama destek verenleri uyarmanızı sizlerden rica ediyorum" dedi

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Türkiye Bolu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title