Haberler

İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ

Zehirlenen sağlıkçıların zor anları kameradaVAN'ın Saray ilçesinde aynı sağlık ocağında görev yapan doktor Ö.F.B. ile hemşireler E.K. ve F.N., yedikleri yemekten zehirlendi.

Zehirlenen sağlıkçıların zor anları kamerada

VAN'ın Saray ilçesinde aynı sağlık ocağında görev yapan doktor Ö.F.B. ile hemşireler E.K. ve F.N., yedikleri yemekten zehirlendi. Yoğun kar yağışı ve tipinin etkili olduğu bölgede kendi imkanlarıyla Aile Sağlık Merkezi'ne giden sağlıkçılar, burada fenalık geçirdi. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.

Saray ilçesine bağlı kırsal Örenburç Mahallesi'ndeki sağlık ocağında görev yapan Doktor Ö.F.B. ile hemşire E.K. ve F.N., 12 Şubat günü, Özalp ilçesindeki bir marketten yemek yapmak için alışveriş yaptı. Tavuk, mantar ve sebze alan sağlıkçılar, görev yaptıkları sağlık ocağında saat 15.30 sıralarında yemek yapıp, yedi. Yekemten sonra Ö.F.B. ve F.N., E.K.'yi Saray ilçe merkezine götürmek için otomobille yola çıktı. Ancak yolda doktor Ö.F.B. ve hemşireler rahatsızlandı. Bunun üzerine 3 sağlıkçı, kar ve tipinin etkili olduğu bölgede, ilçe merkezindeki Aile Sağlık Merkezi'ne gitti. Sağlık merkezine girip, yardım isteyen 3 sağlıkçı, burada fenalık geçirdi. O anlar ise sağlık merkezinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Sağlıkçılara burada müdahale edildi. Tedaviye alınan doktor Ö.F.B. ve hemşirelerin sağlık durumlarının iyi olduğu, zehirlenmeye bağlı hafif karın ağrısı şikayetlerinin devam ettiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Gülay KUYUCU/VAN, -

==============================

3 farklı rolde dolandırıcılığa 4 tutuklama

ANKARA'da telefonda kendisini 'avukat', 'tacize uğrayan kadın' ve 'uzlaştırmacı' olarak tanıttığı kişileri hem erkek hem kadın sesinde konuşarak dolandıran E.Y. ve çetesi, polisin 4 ay süren çalışması sonucu çökertildi. Gözaltına alınan 5 kişiden 4'ü, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Ankara'da, telefonda kendisini 'avukat', 'tacize uğrayan kadın' ve 'uzlaştırmacı' olarak tanıtan kişilerce dolandırıldıklarını ileri süren vatandaşlar şikayette bulundu. Ankara Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine soruşturma başlatan Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, mağdurların ifadeleri doğrultusunda teknik takip başlattı. 4 ay süren teknik takip sonucunda film senaryolarını aratmayacak bir dolandırıcılık şebekesi ortaya çıkarıldı. Polisin çalışması sonucu 5 kişilik dolandırıcılık şebekesi İstanbul Çekmeköy'de yakalanarak gözaltına alındı.

'TACİZ MESAJI ATTINIZ' YALANI

Şüphelilerden erkek olan E.Y.'nin müzik kanallarının alt yazılarından aldığı telefon numaralarını arayıp, önce kendini 'avukat' olarak tanıtarak, "Müvekkilim olan kadına taciz mesajı atmışsınız. Ben onun avukatıyım. Dava açılması için bana masraf ödedi, eğer uzlaşmak istiyorsanız kadınla görüşüp, anlaşın" dediği belirlendi. Mağdur kişi, taciz ettiği söylenen kadını aradığında karşısına yine E.Y.'nin çıktığı saptandı. Kadın sesiyle konuşan ve kendisini genelde Emel ya da Serap olarak tanıtan şüphelinin, "Bana cinsel taciz mesajları attınız. Konuyu avukatım takip ediyor. Uzlaşmak istiyorsanız avukatımla görüşmeniz gerekiyor" dediği belirlendi. Mağdurun 'uzlaşmacı avukat' diye aradığı telefona farklı bir sesle çıkan kişi her seferinde yine E.Y. oldu. Sesini yine değiştirip kendisini 'uzlaştırmacı avukat' olarak tanıtan E.Y.'nin bu kez de "Uzlaşmak için para ödemeniz gerekiyor, ödeme yapmadığınız takdirde ceza alırsınız" diyerek, vatandaşları  dolandırdığı saptandı.

ESKİ EŞİ DE İHBAR ETTİ

Polisin çalışması sonucu eski eşi E.Y.'nin gözaltına alındığını öğrenen A.Y. de ihbarda bulundu. A.Y., uzun zamandır dolandırıcılık suçunu işlediğine tanıklık ettiği, kadın sesi dahil farklı seslerde telefonda mağdur vatandaşlarla konuşurken çektiği eski eşinin videolarını polise delil olarak sundu.

E.Y. ile birlikte gözaltına alınan 5 kişinin, bu yöntemle 81 kişiyi dolandırdığı belirlendi. Şüpheliler, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 4'ü tutuklanarak cezaevine konulurken, 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-E.Y.'nin telefonda 3 farklı rolde mağdurlarla konuşması

-Şüphelilerin yakalanması

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

Haber :  Gökhan CEYLAN/ANKARA,

============

Okula 384 basamaklı merdivenle ulaşıyorlar

ARTVİN'in Yusufeli ilçesindeki Dereiçi İlkokulu'nda eğitim gören 94 öğrenci, okula ulaşmak için her gün 384 basamaklı merdiveni inip, çıkıyor. Okula araç yoluda olmasına rağmen öğrenciler, daha kısa sürede ulaştıkları için merdivenleri tercih ediyor.

Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi köyündeki Dereiçi İlkokulu'nda eğitim gören öğrenciler, okula ulaşmak için zorlu bir yolculuk yapıyor. Öğrenciler sırtlarında çantalarıyla 384 basamaklı merdiveni çıkıp, inerek okula ulaşıyor. 12 öğretmenin görev yaptığı okulda okuyan 94 öğrenci, dağ yamacına kurulan okula ulaşmak için yaklaşık 20 dakikalık merdiven yolculuğu yapıyor. Okula araç yoluda olmasına rağmen öğrenciler daha kısa güzergah olduğu için merdivenleri tercih ediyor.

'OKULA GİDERKEN ÇOK YORULUYORUZ'

Öğrencilerden Yusuf Aydın, her gün 384 basamaklı merdiveni inip çıktıklarını belirterek "Çok yoruluyoruz. Zorlu bir yolculuk oluyor. Okula çıkması zor ama inmesi kolay" dedi.

Öğrencilerin 384 basamaklı merdiveni kullanarak okula geldiğini belirten öğretmen Muhittin Polat da "Okulumuza arabayla da ulaşmak mümkün ama servis yok. O nedenle öğrenciler merdiveni kullanmak zorunda kalıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Dereiçi Köyü'nde detaylar

-Dereiçi İlkokulu'nda detaylar

-Merdivenlerden inip, çıkan öğrencilerden detaylar

-Öğrenciler ile röportaj

-Öğrencilerden detaylar

-Sınıf öğretmeni Muhittin Polat ile röportaj

-Öğrencilerden detaylar

Haber-Kamera: Nusret DURUR/YUSUFELİ (Artvin),

Haber Kodu : 200215021

=================================

Güzellik salonu mağdurları artıyor

GÜZELLEŞMEK isteyen binlerce kadın, sokakta dağıtılan broşürlere ve asılsız sosyal medya kampanyalarına aldanarak güzellik salonlarında mağduriyet yaşıyor. İstediği sonucu alamayan, epilasyon gibi tekrar eden uygulamalarda senet imzalatılarak dolandırılan kadınların sayısı her geçen gün artarken, İzmir Kuaförler Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sezai Apaydın, "Güzellik salonu açıp, kadınlara epilasyonla ilgili senet imzalatıp şirketin ismini değiştiriyor ve ortadan kayboluyorlar. Her gün yüzlerce mağduriyet yaşanıyor. Vatandaşlar bu konuda daha bilinçli olmalı" dedi.

Epilasyon, saç ve cilt bakımı ve benzeri uygulamalarla güzelleşmek isteyen binlerce kadın, sokakta dağıtılan güzellik salonu kampanya broşürlerine ve sosyal medya promosyonlarına aldanarak güzellik salonlarında mağdur oluyor. Cazip fiyatlarla hizmet verdiğini iddia eden salonları tercih eden ve sonucunda beklediği hizmeti alamayan kadınların sayısı her geçen gün artarken, bazıları ise epilasyon gibi tekrar eden uygulamalarda senet imzalayarak dolandırılıyor. Son dönemde mağduriyet yaşayan kadınların sayısının çoğaldığını belirten İzmir Kuaförler Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sezai Apaydın, "Normalde işlem ücreti 200 TL ise sosyal medyadan bunu 100 TL'ye satıyorlar. Ucuz etin yahnisi ise yavan oluyor. Tüketicinin işin ustasını bulması lazım. Bu iş bilgi, yetenek ve tecrübe istiyor. Camlarına uygun fiyatlar yazıyorlar, broşür dağıtıyorlar. Bunlar ciddi birer haksız rekabet. Lazer epilasyonla ilgili ise şirketlerin isim değiştirdiğini sık sık duyuyoruz. Bir şirket kuruyorlar, paket satıyorlar, sözleşme imzalatıyorlar ve paraları alıp ortadan kayboluyorlar. Maalesef ki bu tür firmaların peşinden gidiyoruz ancak tam olarak tespit edemeyebiliyoruz. Vatandaşın bildikleri salonları tercih etmeleri lazım" diye konuştu.

'ARZ TALEP DENGESİ BOZULDU'

Güzellik salonu açmanın artık vatandaşın geçim kaynağı olduğunu ve bir sanat olmaktan çıktığını ifade eden Apaydın, "Esnaf Odaları Birliği'nin yapmış olduğu araştırmalara göre, en çok market ve kuaför salonu açılıyor. Arz talep dengesi bozulmuş vaziyette. Güzellik uzmanı ve kuaför olmak isteyenlerin sayısı günümüzde çok fazla. Yeterli beceriye ulaşamadan iş yeri sahibi olan arkadaşlarımız maalesef ki haksız bir rekabet ortamı yaratıyorlar. Özellikle de sosyal medyada bu durum çok belirgin. Tüketici aldığı hizmetten memnun olmuyor ve sonuca ulaşılamıyor. Konuyla ilgili çok fazla şikayet alıyoruz. Bizler bu şikayetler karşılığında meslektaşlarımızı uyarıyor ve vatandaşı tüketici hakem heyetine yönlendiriyoruz. Orada bilirkişiler tarafından yapılan işin doğru veya yanlış yapıldığı tespit ediliyor" dedi.

'BİR AYDAN BERİ MUTSUZUM, AYNAYA BAKMIYORUM'

Saç boyasında bir kampanya olduğunu duyarak saçlarını boyatmak için kuaföre giden vatandaşlardan Meral Gökdal (38), "Saçlarımı daha sarı bir renge boyatmak istedim. Saçlarım işlem sonucunda yandı ve koptu. Paketleme işlemi yapıldı ve rengi açıldı bu işlemin dikkat edilmesi gereken bir işlem olduğunu düşünüyorum. Uygulama yapılırken aslında saçlarımın büyük zarar göreceğini hissettim. Çünkü saç diplerimde bir sıcaklık oluştu. Kuaföre bunu söyledim ama bir şey olmayacağını söyledi. Paketleri açtığımızda ise saçlarımın hepsi kopmuştu. Çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Saçlarım upuzundu şu anda kısaltmak zorunda kaldım. Bir aydan beri çok mutsuz geziyorum ve aynaya bile bakmıyorum. Kullanılan malzemelerden veya işçilikten böyle bir mağduriyet yaşanıyor. Herkesin güvendiği yerden hizmet alması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

'BİLMEDİĞİM KUAFÖRE GİTMEM'

Herhangi bir mağduriyet yaşamamak için sürekli aynı kuaförden hizmet aldığını söyleyen vatandaşlardan Gönül Özen (42) ise "Saç oldukça önemli bir konu. Sabit bir kuaförüm var ve her işlem için ona gidiyorum. En azından muhatap bulabiliyorum çünkü o beni biliyor, ben de onu biliyorum. Etrafımda saçları yanan kopan pek çok kişi biliyoruz. Ben de bu yüzden bildiğim yerlere gitmeyi alışkanlık edindim" dedi.

'KANDIRDIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM'

Broşür ve kampanyalara sık sık denk geldiğini söyleyen vatandaşlardan Melisa Kılıç (18) da, "Ben broşür ve kampanyalarla bizi kandırdıklarını düşünüyorum. Hep güvendiğim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Benim annem bu dağıtılan broşürlerden alıp bir gün kuaföre gitti. Saçını boyattı ama saçı yandı. Daha sonra düzelttirmeye çalıştı, çıt çıt taktı ama hiçbir işe yaramadı. Bir dönem neredeyse saçının kalmadığını söyleyebilirim. Düzeltmek için bile üzerine para aldılar. Şu anda hala saçlarını uzatamıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Vatandaşlarla röportaj

-Sezai Apaydın ile röportaj

-Kuaför salonundan genel detay görüntü

Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK, Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR,

Haber Kodu : 200215023

================================

Donan baraj gölünde Eskimo usulü balık avlıyorlar

VAN'ın Gürpınar ilçesindeki balıkçılar, yüzeyi tamamen buz tutan Zernek Baraj Gölü'nde Eskimo usulü balık avlayarak geçimini sağlıyor. Kazma, kürek ve demir çubuklarla buzu kırıp, ağlarla sazan ve alabalık avlayan balıkçılar, haftada birkaç kez avlandıklarını ve sazan ve alabalık tuttuklarını söyledi.

Gürpınar ilçesindeki Zernek Baraj Gölü'nün yüzeyi, geceleri eksi 20 dereceyi bulan soğuk hava nedeniyle buz tuttu. Göldeki kafesler ve tekneler de yaklaşık 20 santimetre kalınlığındaki buz kütlesine gömüldü. Gürpınar'da oturanlar da geçimini sağlamak için yüzeyi buz tutan Zernek Baraj Gölü'nde tehlikeyi göze alıp, Eskimo usulü balık avlamaya başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla yüzeyi buz tutan göle gelen balıkçılar, kazma, kürek ve demir çubuklarla göl yüzeyindeki buzları kırarak ağlarla sazan ve alabalık avlıyor. Balıkçılar, kış aylarında bu şekilde avladıkları balıkları satarak geçimini sağlıyor.

HAFTADA BİRKAÇ KEZ AVLANIYORLAR

Yaklaşık 25 yıldır baraj gölünde avlandığını söyleyen balıkçı Hikmet Doğal, yazın kayıkla açılıp, kışın buzları kırarak avladıklarını söyledi. Göldeki buzları kazma kürek kullanarak kırdıklarını anlatan Doğal, "Baraj gölüne attığımız ağların uçlarına işaretler koyuyoruz. Bu sayede göl buzlansa da ağımızın yerini kolayca bulabiliyoruz. Buz tutan gölde koyduğumuz işaretlerin bulunduğu noktaları kazma ve kürekle kırıyoruz. Ağın bir ucuna ip bağlayıp diğer ucundan çekiyoruz. Bu sayede balık dolu ağı çekerken, ikinci defa suların altına göndermek için ipi kullanıyoruz. Bazen ağımız dolu geliyor bazen de hiç yakalayamadığımız oluyor. Haftada birkaç kez avlanma imkanımız oluyor" dedi.

Tehlikeye rağmen geçimlerini bu işle sağladıklarını söyleyen Mithat Doğal ise "Buzla kaplı gölün tam ortasında durarak balık çıkarıyoruz. Yakaladığımız balıkları Van- Hakkari yolunda kurduğumuz tezgahlarda satıp geçimimizi sağlıyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Drone ile donmuş baraj gölü üzerinde yürüyen balıkçılar

-Balıkçılardan detaylar

-Donmuş baraj gölündeki buzları kırarak balık avlanması

-Drone ile buzları kırarak balık avlayan balıkçılar

-Balıkçıların buz altındaki ağları çekmesi

-Ağ çekme detayları

-Balıkçı ve çıkan balıklardan detaylar

-Drone ile donmuş baraj gölünden ve balıkçılardan detaylar

-Balıkçı Hikmet Doğal ile röportaj

-Balıkçı Mithat Doğal ile röportaj

-Drone ile balıkçıların ağ çekmesi

-Detaylar

Haber: Orhan AŞAN- Safa ATMACA- Tuncay AVCI/VAN,

Haber Kodu : 200215032

=====================================

Lisede yediği dayak, şampiyonluğun yolunu açtı

ANTALYA'da, milli takım sporcusu, Türkiye ve Avrupa Açık Muay Thai Şampiyonu Ahmet Ertekin (20), Abu Dabi'de yapılacak dünya şampiyonasında altın madalya hedefliyor. Spor hayatını sürdürebilmek için ailesinden ayrı yaşayan milli sporcu Ertekin, hayalini kurduğu dünya şampiyonluğuyla kötü günleri geride bırakmak istiyor.

Antalya'da oturan Ahmet Ertekin, 4 yıl önce lise döneminde arkadaşları tarafından dövülünce, kendini savunmak için muay thai sporuna başladı. Antrenörü Hasan Urlu yönetiminde antrenman yapan Ertekin, 2 yıl önce ilk kez Türkiye şampiyonasına katıldı ve altın madalya kazandı. Ahmet Ertekin, okulundan mezun olduktan sonra ailesinin Batman'a taşınma kararı üzerine, spor hayatında başarılı olmak için Antalya'da kalmayı tercih etti. Antrenman yaptığı salonda yaşayan, zaman zaman aile büyüklerinin evine giden Ahmet Ertekin, geçimini sağlamak için inşaat işçiliği, restoran ve kafelerde garsonluk, bulaşıkçılık, kuryelik gibi işlerde çalıştı.

AİLESİNDEN AYRI KALDI ANCAK HAYALİNDEN VAZGEÇMEDİ

Muay thai sporunda başarılı olmayı hedefleyen Ahmet Ertekin, milli takım formasıyla geçen yıl katıldığı Antalya Açık Avrupa Federasyon Kupası'nda da şampiyonluk kazandı. Ailsinden ayrı yaşayan ve birbirinden farklı işlerde çalışan Ertekin, tüm zorluklara rağmen spor sevgisinden vazgeçmedi.

Tek başına yaşadığı tüm zorluklarla baş etmeye çalışan Ahmet Ertekin, sporda başarı kazanarak, ailesinin yüzünü güldürüp, hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Ertekin, haziranda Abu Dabi'de yapılacak dünya şampiyonası hazırlıklarına devam ediyor.

'ARKADAŞLARIM İTİP KAKIYOR DİYE BAŞLADIM'

Şampiyon sporcu Ahmet Ertekin, hedeflerini şöyle anlattı:

"Lisede insanların, arkadaşlarımın beni itip kakmasından dolayı kendimi savunmak için muay thai sporuna başladım. Spor yaptıkça hedeflerim oldu. Güzel başarılar kazanmak istedim. Spora başladıktan 2 sene sonra Türkiye şampiyonu oldum. Başarımdan dolayı kendimle gurur duydum. Daha iyisini yapmak istedim. Ailem bazı nedenlerden 2 yıl önce memlekete gitmek zorunda kaldı. Ben sporda başarılı olmak için Antalya'da kaldım. Tek başıma yaşıyorum. Her zaman sporda ilerlemeye çalıştım. Türkiye ve Avrupa Kupası şampiyonuyum. Abu Dabi'de düzenlenecek dünya şampiyonasına hazırlanıyorum. Dünya şampiyonu olmak istiyorum. Kendimi ve sporumu ilerletebileceğim işte çalışacağım ve spor hayatımda en iyi olabilmek için çabalayacağım. En büyük arzum şampiyonalarda bayrağımı dalgalandırmak ve İstiklal Marşı'mı okutabilmek."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

- Sporcunun salona gelişinden görüntüler

- Sporcunun Türk Bayrağı'na selam vermesi

- Antrenman öncesi hazırlık

- Antrenmandan tekli ve hocasıyla antreman yaparken

- RÖP: Ahmet Ertekin ile röportaj

- Madalyadan yakın plan görüntü

HABER: Tolga YILDIRIM- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,

Haber Kodu : 200215020

=====================================

Lüleburgaz'da minibüsün çaptığı engelli ölümden döndü

KIRKLARELİ'nin Lüleburgaz ilçesinde akülü engelli aracı ile seyir halinde olan Kazım Karabulut, yolcu minibüsünün çarpması sonucu yaralandı. Şans eseri ölümden döndüğü söyleyen Karabulut'a araç çarpması saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.

Lüleburgaz'ın büfe işletmeciliği yapan bedensel engelli Kazım Karabulut,  dün sabah saatlerinde akülü tekerlekli aracı ile işine giderken, geçirdiği trafik kazasında şans eseri ölümden döndü.   Karabulut'a Özerler Mahallesi Emrullah Efende Caddesi üzerindeki kavşakta aracı ile giderken Caner Ö.?nün kullandığı 39 M 1980 plakalı yolcu minibüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracı devrilip yola düşen Karabulut'un yardımına  ilk bölgede bulunanlar yetişti. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri tarafından Lüleburgaz Devlet Hastanesi'nde tedavi edilen Karabulut, taburcu edildikten sonra bugün işinin başına döndü.

Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan Karabulut'a minibüsün çaptığı anlar saniye minibüsün güvenlik kameralarına yansıdı.  Sabah evinden tekerlekli aracı ile çıkıp işine gittiğini söyleyen Karabulut, 'Kavşakta yolda konvoy halinde gelen araçlardan biri çarptı. Ölümden döndüm. Engelli olarak mücadele ederken araç sürücüsü beni görmedi. Görmek istemiyorlar zaten. Ölümden döndüm, bugün beri burada göremeyebilirdiniz, toprakta olabilirdim' deyi konuştu.

Polisin kazayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Karabulut'un engelli aracı

Karabulut ile röp.

Karabulut'tan detaylar

Kaza anı güvenlik kamerası

Minibüsün ilerlemesi

Karabulut'a çarpması

Detaylar

Haber-Kamera: Vahit İŞBAŞARAN/LÜLEBURGAZ (Kırklareli),

===================================

Kızı Sevgililer Günü'nde öldürülmüştü: Onu çok özledim

MERSİN'de geçen 14 Şubat Sevgililer Günü'nde eski eşi Davut Demir (41) tarafından öldürülen Kübra Aşkın (37) mezarı başında anıldı. Kızını çok özlediğini söyleyen anne Sebirhan Aşkın, katil zanlısının en ağır cezayı almasını istedi.

Olay, 14 Şubat 2019'da Yenişehir ilçesi İstemihan Talay Caddesi'nde meydana geldi. Çamlıbel Kız Meslek Lisesi'nde öğretmen olan Kübra Aşkın, 2 yıl önce boşandığı gemi mühendisi Davut Demir tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Tutuklanan Demir hakkında, 'Kasten öldürme', 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma' suçlarından müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava halen sürerken, sokak ortasında katledilen Kübra öğretmen için önce görev yaptığı Çamlıbel Kız Meslek Lisesi'nde ailesi, öğretmenleri ve öğrencileri tarafından anma töreni düzenlendi. Törende Kübra öğretmenin adının verildiği okuma salonu da gözyaşları arasında açıldı. Verilen yemeğin ardından Kübra öğretmen, Toroslar ilçesindeki Güneykent Mezarlığı'nda bulunan kabri başında anıldı. Anne Sebirhan Aşkın, aile yakınları, öğretmenler ve öğrenciler tarafından gerçekleştirilen anmada gözyaşları sel oldu.

'BİR DAHA KOKLAYAMADIM KIZIMI'

Kızını çok özlediğini belirten anne Sebirhan Aşkın, "Olay günü, beni defalarca aradı, kontrol etti. Bir şeylerden korkuyordu. Birkaç gün önce tehdit etmiş katil, bana söylemedi ama. Kapı çaldı elinde çiçekle içeri girdi. Bana çiçek almış. Oturdu çay içti, sonra arkadaşları ile görüşeceğini söyleyip kalktı. Birbirimize sarıldık. Sanki son kez sarılıyor gibiydi. 'Otur' dedim, 'arkadaşlar bekliyor' deyip, çıktı. Evden çıktıktan sonra 10 defa aradı beni. Tehdit edildiğimiz için merak ediyordu bizi. Kızımı takip etmiş hep. Yolda arabasını sıkıştırmış. O akşam öldürüldü. Bir daha koklayamadım kızımı, kokusunu özledim. Bitsin artık bu cinayetler. 4 Mart'ta kızımın duruşması var. Onun en ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Kübra Aşkın için çalıştığı okulda açılan okuma salonu

Mezarlıktaki anma

Anne Sebirhan Aşkın ile röp

Kübra Aşkın için yazılan ve mezar taşına işlenen şiir

Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN,

================================

Liderlerin özel pilotu: Özal kokpitte uçmak isterdi, Demirel aynı gün evde olmak

MERHUM Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal ile eski Başbakan Tansu Çiller'in de aralarında olduğu pek çok devlet büyüğünün özel pilotluğunu yapan, THY'nin efsane kaptan pilotu Mehmet Bodur, 43 yıl uçtuğu gökyüzünde, liderlerle yaşadıklarını DHA'ya anlattı. Bodur, "Özal, uçağın kalkışı ve inişi sırasında kokpite gelirdi, Demirel akşamı evinde geçirmek için günlük uçuşlar yapardı. Çiller ise uçak seyahatlerinde rahat kıyafetler tercih ederdiö dedi.

Hava Kuvvetleri'nde 20 yıl, Türk Hava Yolları'nda 23 yıl süren uçuş hayatının, 28 bin 300 saatini gökyüzünde geçiren ve THY'nin efsane pilotu olarak hafızalara kazınan Mehmet Bodur, son uçuşunu geçen yıl, doğum günü de olan 10 Nisan günü gerçekleşti. İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Antalya'ya giden uçağın kokpitinde son kez kaptan pilot olarak görev alan Bodur, uçuşu tamamladığında ise iki müjdeyi birden aldı: Hem dede olmuştu hem de oğlu Burak, kaptan pilot eğitimini tamamlamış, babasının dört sırmalı apoletlerini takacaktı.

Türkiye'ye ilk kez gelen birçok uçağın test uçuşlarını da gerçekleştiren ve emekli olduktan sonra

pilot eğitmenliği yapmaya başlayan Bodur, şimdilerde deneyimlerini genç meslektaşlarına aktarıyor.

Merhum Cumhurbaşkanları Süleyman Demirel ve Turgut Özal ile eski Başbakan Tansu Çiller'in de aralarında bulunduğu pek çok devlet büyüğünün özel pilotluğunu yapan Bodur, eski Genelkurmay Başkanları Doğan Güreş ve İsmail Hakkı Karadayı gibi birçok önemli ismi de uçuran isim oldu.

'ÖZAL, KOKPİTTEN KALKIŞI VE İNİŞİ SEYREDERDİ'

Bu uçuşlarda "Abi-kardeş, baba-oğul gibi olurdukö diyen Bodur, devlet büyüklerine, bakanlara ve genelkurmay başkanları ile kuvvet komutanlarına uzun yıllar hizmet ettiğini ifade etti.

Mehmet Bodur, "Devlet büyükleri olarak Sayın Süleyman Demirel, Turgut Özal, Doğan Güreş, İsmail Hakkı Karadayı, başbakanlarımızdan Tansu Çiller'e çok uzun yıllar hizmet etme zevkine ulaştım. Ayrıca, kuvvet komutanlarımız ve bakanlarımızı da uçurmak bizlere nasip oldu. Kendilerini emniyetle bir noktadan diğer bir noktaya götürmüş olduk. Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal, elektroniğe çok meraklıydı, uçuşlarda da zaman zaman kokpiti ziyaret eder, uçuşun hangi safhasında olduğumuzu merak ederdi. Uçağın kalkışını ve inişini seyrederdi. Kokpit ziyaretleri kendisini ve bizi mutlu ederdi. Çünkü kendisini kokpitte görmek bize büyük zevk verirdi. Uzun uçuşlarda liderlerimiz ile abi-kardeş, baba-oğul gibi olurdukö dedi.

'SÜLEYMAN DEMİREL YATAĞINI ÇOK ÖZLEDİĞİNİ SÖYLERDİ'

Merhum 9.'ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in özellikle akşam evde olacak şekilde uçuş programı yapmaya dikkat ettiğini anlatan Bodur, "Sayın Süleyman Demirel, bulunduğu tüm gezilerde, nerede olursa olsun programını öyle bir ayarlardı ki akşam mutlaka ama mutlaka evinde istirahat etmeyi arzu ederdi. Yatağını çok özlediğini söylerdi. Özellikle son zamanlarda eşinin rahatsızlığı nedeniyle bu durumu çok önemserdi. Biz de uçuşlarımızı ona göre programlardıkö diye konuştu. Eski Başbakanlardan Tansu Çiller için de "Çiller ise uçak seyahatlerinde rahat kıyafetler tercih ederdiö dedi.

'GENÇ PİLOTLAR 'EMERGENCY'LERİNİ MUTLAKA EZBERLEMELİ'

Bodur, genç pilotlara da önemli tavsiyelerde bulundu. Genç pilotların 'emergency' olarak bilinen acil durum talimatlarını ezbere bilmesi gerektiğini belirten Bodur, "Günün birinde mutlaka lazım olacak acil durum eğitimlerini her gün hatırlamaları lazım. Nasıl olacak bunlar? Mesela, 'Ben uçağın içerisine girdim, şu an emergency bir durum meydana gelirse ne yaparım? Kalkışa gidiyorum acil bir durum gelişirse ne yaparım?' Normal şartlarda insanın aklına gelmeyen şeyler, acil bir durumda kesinlikle gelmez. Ama siz uçuşun ilk 8 dakikası, yaklaşırken de son 5 dakikasında kendinize acil durumları hatırlatırsanız o zaman kendinizi yetiştirmiş olursunuz. Lütfen bıkmadan çalışmaya devam. Gençler mutlaka kuralları uygun olarak ezberlemeyi akıllarından çıkarmamalıö diye konuştu. Pilot olmayı hayal eden gençlerin sabırlı olmaları gerektiğini söyleyen Mehmet Bodur, "Hiçbir zaman kendilerinin bu işi başaramayacaklarını, beceremeyeceklerini değil, 'Ben bunu başaracağım' demelerini istiyoruz. Kesinlikle sıkılmamalarını istiyoruz. Değil 43 yıl, ne kadar uzun ya da kısa süre uçarsınız uçun mutlaka kuralları uygulamamız gerekiyor. Bir de öğrencilerimize her geçen gün yeni bir şeyler öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Daha önceden analog dediğimiz sistemler vardı, şimdi hepsi dijital oldu. Dijital ve yapay zeka ne kadar gelişirse havacılık da o kadar gelişiyor. Bu yüzden gençlerden ricamız kesinlikle araştırsınlar ve çok çalışsınlarö dedi.

'TÜRKİYE'DE EN FAZLA FARKLI UÇAK KULLANAN PİLOTLARDANIM'

Pilotluğa Ankara Etimesgut'ta bulunan 224 Özel Filo'da başladığını söyleyen Bodur, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye sivil havacılık olarak veya askeri uçak olarak verilen VİP uçakları ve eğitim uçakları ile ilgili 62 farklı tip uçak kullandım. Toplam 43 yılda 28 bin 300 saat civarında uçuşum var. Şimdi de uçuş öğretmenliği yaparak öğrendiklerimi gençlere aktarıyorum. Gençlerin yetişmesini sağlamak, onlarla beraber olmak için uçuş hayatıma devam ediyorum. Bu bir aşk, bu bir zevk, bu bir tutku. Biz pilotlar olarak görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz, bize verilen görevleri en iyi şekilde uyguluyoruz.ö

EMEKLİ OLDUĞU GÜN OĞLU KAPTAN PİLOT OLDU

Son hava uçuşunu 65 yaşına bastığı gün yapan Mehmet Bodur, aynı gün güzel bir haber aldığını da söyledi. Oğlu Burak Bodur'un o gün kaptan pilotluk eğitimini tamamladığını ifade eden Bodur, kendisinin uzun yıllar taktığı 4 sırmalı apoleti oğluna devretmenin mutluluğunu yaşadığını sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Pilot Mehmet Bodur'un son uçuşundan detaylar

-Sevda SARIKAYA Anons

-Mehmet Bodur ile röp

-Öğrencilerin simülatör ile eğitim görmesi

-Mehmet Bodur'un son uçuşunda uçağı kontrol etmesi

-Genel ve detay görüntüler

Sevda SARIKAYA- Ömer HASAR/İSTANBUL,

==================================

Adana'da 3.5 milyon liralık kobra zehri ele geçirildi

ADANA'da güvenlik güçlerinin bir emlakçıya yaptığı operasyon sonucu piyasa değeri 3.5 milyon lira olan kobra zehri ele geçirilirken olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı.

Merkez Seyhan ilçesine bağlı Gürselpaşa Mahallesindeki bir emlakçı da kobra zehri olduğuna dair bilgi alan Adana Emniyet Müdürlüğü  Kaçakçılık Büro Amirliği ekipleri adrese şok baskın düzenledi. Yapılan aramada piyasa değeri 3.5 milyon lira olan 314 tüp zehir ele  geçirildi. Güvenlik güçleri ayrıca iş yerinde bulunan 4 kişiyi de gözaltına aldı. Gözaltına alınan H.K., M.Ş.E., O.U. ve U.Y. emniyetteki ifadelerinde kobra zehrini M.E. isimli kişiden aldıklarını söyledi. Gözaltına alınan M.E. ise suçlamayı kabul etmeyerek O.U.'nun kendisini arayarak ellerinde bulunan zehri satmasını teklif ettiğini söyledi. Polisin el koyduğu 314 tüp kobra zehrinin de sahte olup olmadığını anlamak adına için İl Sağlık Müdürlüğüne gönderildiği öğrenildi. 5 şüphelinin sorgusu sürüyor.

KANSER HASTALIĞI VE KOZMETİK DE KULLANILIYOR

Kobra zehrinin kimyasal silahların ayrıştırılması, kanser tedavisi, doping ve kozmetik sanayisinde kullanıldığı, dünyanın en pahalı ikinci zehri olduğu ve küçük bir damlasının, 8 saniyede bir fili öldürebilecek tesire sahip bulunduğu ve Türkiye'de yasal olarak tüketilen miktarının yıllık bir litre civarında olduğu belirtiliyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Kapsüllerin içindeki kobra zehirlerinden genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Can ÇELİK-Anıl ATAR/ADANA,

===================================

Drift yaptı, yanlışlıkla görüntüleri polise attı, 6 bin 141 TL ceza yedi

DÜZCE'de, Merkez Büyük camide sabah namazı kılan sürücü daha sonra aracıyla caminin önündeki alanda kar üzerinde drift yaptı. A.Ç. aracıyla drift yaptığı o onları cep telefonuyla arkadaşlarına gönderirken, yanlışlıkla polise de gönderince 6 bin 141 TL ceza kesildi.

Olay geçen hafta Merkez Büyük Camii'nin önündeki alanda meydana geldi. Camiye sabah namazını kılan A.Ç., daha sonra cipi ile caminin önündeki alanda kar üzerinde drift yaptı. O anları bir kişi cep telefonu ile görüntüledi. Görüntüler cami bahçesinde bulunan bir iş yerinin kamerasına da yansıdı. A.Ç. bu görüntüleri alarak WhatsApp aracılığı ile arkadaşlarıyla paylaşmaya başladı. Ancak, A.Ç. görüntüyü isim benzerliği olan arkadaşının yerine daha önce tanıştığı Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Trafik şubesinde görevli polis memuruna da attı. Bunun üzerine aracın plaka ve sürücüsü tespit edilerek 6 bin 141 lira cezai işlem uygulandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Araç sürücüsü drfit yaparken güvenlik kamerası görüntüsü

HABER: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

==================================

Mahallelinin müstehcen resim tepkisi

KOCAELİ'nin Darıca ilçesinde, elektrik direkleri ile duvarlara, sprey boya ile erkek cinsel organı resimleri çizildi. Mahalleli, tepki gösterip, çizimleri yapanların yakalanmasını istedi.

Darıca ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi'ndeki Süreyya Yalçın İlkokulu'nun bahçe duvarı ile Mevlana Caddesi, Çakıl Sokak, Kenan Sokak, Şahin Sokak ve Turnalı Sokak'taki evlerin duvarlarına ve elektrik direklerine erkek cinsel organı resimleri çizildi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce çizilen resimler, tepkilere neden oldu.

Resimleri boyamalarına rağmen yeniden yapıldığını belirten mahalle sakinleri, bunları çizen kişilerin yakalanmasını istedi.

Mahalle sakinlerinden Erhan Akbulut, ilkokulun duvarlarına dahi müstehcen yazı ve uygunsuz resimler çizildiğini söyleyerek, "Biz daha önce bu şekiller için şikayette bulunduk. Öğrenciler gelip geçiyor buradan, hiçbir yerde güvenlik kamerası yok. Emniyet buraya mobese yapabilir, önlem alınması lazım. Mahalleli olarak şikayetçi olduk, her sokakta artı 18 yazı ve böyle pis resimler var. Mahalleli olarak biz bunlardan bıktık, bir an önce önlem alınması lazım. Biz yakalasak dövsek, suçlu duruma düşeceğiz, iki arada bir derede kaldık. Yetkililerin bu konuyla ilgili acil çalışma yapması lazım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Mahallede duvarlara ve elektrik direklerine çizilen resimler

Bir mahalleli ile röp.

Erol POLAT/DARICA (Kocaeli),

===============================

Yeniden dizayn ettikleri sınıfa güneydoğu gazisinin adını verdiler

ERZURUM Gençlik Harekatı Platformu, Yakutiye ilçesindeki lisede bir sınıfı yeniden dizayn ettirdi. Sınıfa, 2012 yılında Siirt'te uzman çavuş olarak görev yaparken PKK'lı teröristlerin tuzakladığı mayına basıp iki ayağını kaybeden gazi Yahya Kemal Calayır'ın ismi verildi.

Merkezi İstanbul'da bulunan Erzurum Gençlik Platformu, Yakutiye Atatürk Anadolu Lisesi'nin 10-D sınıfını yeniden dizayn ettirdi. Baştan aşağı yenilenen sınıfta kullanılan sıra, masalar ve malzemeler de değiştirildi. Yeniden düzenlenen sınıfın açılışı için tören düzenlendi. Törene Erzurum Gençlik Platformu Başkanı Yunus Emre Kavaz, öğretmen ve öğrencilerin yanı sıra sınıfa adı verilen gazi Yahya Kemal Calayır da katıldı.

Tek amaçlarının gençlerin daha iyi ortamlarla yetişmesine katkı sağlamak olduğunu belirten Yunus Emre Kavaz, eğitimin önemine dikkat çekti. Gazi Yahya Kemal Calayır, ismi verilen 10-D sınıfının öğrencileriyle birlikte kurdeleyi keserek açılışını yaptı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Platform Başkanı Yunus Emre Kavaz'ın konuşması

-Kavaz'a plaket verilmesi

-Gazi Calayır'la kurdelenin kesilmesi

-Dizayn edilen sınıftan görüntü

Haber-Kamera: ERZURUM,

===============================

İznik'te Bizans dönemi kalıntıları koruma altına alındı

2012 yılından beri devam eden İznik Nilüfer Hatun İmarethanesi ve Müştemilatı Yapımı Teşhir Tanzimi ve Çevre Düzenlemesi Projesi kapsamında, 2015 yılında İznik Müzesi için yapılacak yeni binanın temel kazısı sırasında ortaya çıkan yapı kalıntıları, üstü kapatılarak korunma altına alındı. Alan, peyzaj çalışması yapılıp, sergi alanı olarak kullanılacak.

19 Haziran 2012'de Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü Bursa Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından yapılan ihalenin ardından restorasyon çalışması başlatılan İznik Nilüfer Hatun İmarethanesi ve Müştemilatı Yapımı Teşhir Tanzimi ve Çevre Düzenlemesi Projesi kapsamında, İznik Müzesi için yeni müze bina yapılması planlandı. Ancak yeni müze binası için başlatılan temel kazısı sırasında, 2015 yılında Bizans dönemine ait olduğu belirtilen yapı kalıntısı ortaya çıktı. Genişletilen kazı ile tamamı ortaya çıkartılan kalıntı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından teşhir edilmeye yeterli bulunmaması ve deforme olmasının önüne geçilmesi düşüncesiyle üstü kapatılarak, koruma altına alındı.

Yaklaşık 2 dönüm alanda, sürdürülen dolgu çalışmalarının ardından peyzaj çalışması yapılacak. Bölge sergi alanı olarak kullanılacak.

Yeni bina inşaatı 2019 yılında iptal edilen, yaklaşık 16 bin eserin bulunduğu İznik Müzesi'nin yeni binası ise Yenişehir Kapı bölgesindeki inşa edilecek. Bölgede yer tahsis çalışmaları devam ederken, İznik Nilüfer Hatun İmareti içerisinde ve bahçesinde de Türk İslam Eserleri Müzesi çalışmaları devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Çalışmalardan detaylar

-Bölgeden detaylar

Haber-Kamera: Hayri ŞEN/İZNİK,(Bursa),

===============================

Çorum'da bakımını üstlendiği 30 kediyi, Mersin'e getirdi

ÇORUM'da, 30 kedinin bakımını üstlenen Sefa Kabakulak, gezmek için geldiği Mersin'e yanında getirdiği kedileri, büyükşehir belediyesinin 1 yıl önce faaliyete geçirdiği Miyav Park'a teslim etti. Kediler, belediyenin bakımevine yerleştirildi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu anlatan Sefa Kabakulak, 30 kediyi teslim etmek istediğini belirtti. Gelen çağrı üzerine Kabakulak ile Miyav Park'ta bir araya gelen Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'nda görevli veteriner hekim Oğulcan Karakuş, 30 kediyi alarak, Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi'ne getirdi. Bakımevinde genel muayeneleri yapılan kedilerin, sağlık probleminin olmadığı belirtildi. Bir müddet gözetim altında tutulacak olan kedilerden sağlıklı ve kısırlaştırılmaya uygun olanlar kısırlaştırılacak ve sahiplendirilmeye uygun hale getirilecek. Sahiplendirilmeyen kediler ise Miyav Park'ta ağırlanacak. Oğulcan Karakuş, hayvanların Çorum'dan getirilme sürecini şu sözlerle anlattı:

"Bir ihbar aldık. İhbarda, bir vatandaşın Çorum'dan Mersin'e yaklaşık 30 tane kedi getirdiğini ve bunları bakımevimize bırakmak istediği söylendi. İhbarı değerlendirmek üzere Miyav Park'ın önüne gittiğimizde bizi orada bekliyordu. Çorum'dan geldiğini, havaların çok soğuk gitmesinden dolayı hayvanların üşüdüğünü gördüğünü, gezme amaçlı Mersin'e gelirken kedileri de beraberinde getirdiğini söyledi. Kendileriyle beraber detaylı tutanağımızı tuttuk. Bakımevine kendileriyle beraber geldik. Kedileri saydık, tam 30 adet kedimiz vardı. Yaklaşık 8 kutu ile beraber gelmişler. Kendi hususi araçlarıyla yaklaşık 5 saatlik bir yolculuktan gelmişlerdi. Haliyle kediler biraz yorgundu ama çok çabuk uyum sağladılar."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Padoktaki kedilerden genel ve detay

-Veteriner hekim Oğulcan Karakuş'un konuşması

Haber: Mustafa ERCAN-Kamera: MERSİN,

===============================

Şavşat-Ardahan yolunda çığ düştü

ARTVİN'in Şavşat ilçesi Ardahan karayolunun Sahara geçidinde meydana gelen çığ nedeniyle ulaşıma kapanırken, şan eseri kar altında kalan olmadı. Yol ekiplerin iş makineleri eşliğinde başlattığı çalışmaların ardında ulaşıma açıldı.

Artvin'in Şavşat ilçesi ile Ardahan güzergahındaki kara yolu, Sahara Geçidi mevkisi, öğle saatlerinde çığ düşmesi sonucu kapandı. Karayolundaki sürücülerin ihabrı üzerine, jandarma, AFAD, 112 Acil Servis ve Karayolları ekipleri bölgeye sevk edildi. Sahara geçidinde meydana gelen çığ nedeniyle ulaşıma kapanırken, şan eseri kar altında kalan olmadı. Karayolları ekiplerinin 2 saatlik çalışmasının ardından yol, kontrollü olarak ulaşıma açıldı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Nurbay USTA/ŞAVŞAT(Artvin),

===============================

Rahmi dedenin karaciğeri, organ bekleyen hastaya umut oldu

SİVAS'ta beyin ölümü gerçekleşen Rahmi Ertekin'in (87) organları ailesi tarafından bağışlandı. Türkiye Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezinin koordinasyonunda Adana'dan gelen ekip tarafından alınan Ertekin'in karaciğeri organ bekleyen bir hastaya umut oldu.

Kentte yaşayan Rahmi Ertekin, geçen Çarşamba günü evinde beyin kanaması geçirdi. Numune Hastanesi yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Ertekin'in dün sabah beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi, Ertekin'in organlarını bağışlama kararı aldı. Türkiye Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi'nin koordinasyonunda, Adana Şehir Hastanesi'nden gelen ekibin yaklaşık 4 saat süren operasyonunun ardından Ertekin'in karaciğeri alındı. Karaciğer askeri helikopter ile Adana'ya gönderildi.

Numune Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Gülseren Apak, hastanın karaciğerinin Adana'da bir hastaya gideceğini belirterek, "Hastamız evde bayılma şikayeti ile hastanemiz acil servise getirilmiş ve o gün hastanemiz yoğun bakım servisinde takip altına alınmıştır. Aynı gün bilinç durumu kapanmasından dolayı da makineye bağlandı ve üç günden beri yoğun bakımda takip ediliyordu. Dün sabah 10.30 sıralarında hastada beyin ölümü gerçekleşti. Biz de aile görüşmesi yaptık. Aile sağolsun bu konuda çok yardımcı oldular. Neredeyse kararı bize bıraktılar, 'Siz nasıl uygun görüyorsanız' diyerek. Bunun üzerine de hastanın organlarını bağışlama kararı alındı. Dünkü yapılan tetkikler üzerine de yapılan çalışmalar sonucunda hastanın sadece karaciğer organının sağlıklı olduğuna karar verildi. Karaciğeri, Adana'da yine organ bekleyen bir hastaya nakledilecek" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Hastaneden görüntüler

-Organı alan ekibin görüntüleri

-Koordinatörün açıklaması

Haber-Kamera: Uğur YİĞİT/SİVAS,

=============================

Mardin'de 'beyaz örtü'yle kaplanan tarihi binalar turistleri büyüledi

MARDİN'de kar yağışı nedeniyle tarihi cami, kilise, manastır ve medreselerde oluşan 'beyaz örtü' göz kamaştırdı.

Tarihi ve mimari yapısıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Miras Geçici Listesi'nde olan, medeniyetlerinin başkenti Mardin'de kar yağışı tarihi mekanları 'beyaz örtüyle' kapladı.  Mardin'in tarihi dokusu ve taşın dile geldiği geleneksel mimari yapılarından Kamısiye Medresesi, Deyrüzzaferan Manastırı, Kırklar Kilisesi, Ulu Cami, Zinciriye Medresesi ve Mardin Müzesi, kar yağışının ardından beyaza bürünmesiyle kentte göz kamaştırıcı görüntüler ortaya çıktı. Kar yağışıyla oluşan beyaz örtü, açık hava müzesi konumunda olan tarihi kentte gelen yerli ve yabancı turistleri büyüledi.

Görüntü Dökümü

-------

Mardin'den görüntü

Beyaza bürünen tarihi mekanlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 200 MB

============================

Yarasa adam Cengiz Koçak'tan Erzincan'da çılgın atlayış

TÜRKİYE ve dünya da birçok ülkede wingsuit(yarasa adam) atlayışları yapan base jump ve wingsuit sporcusu Cengiz Koçak, Ergan Dağı Kayak Merkezinde gerçekleştirdiği atlayış nefes kesti.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ve Ergan Dağı Kayak Merkezi'nin girişimiyle, Erzincan'da gerçekleştirilen etkinlikte, yamaç paraşütü pilotu Ferdi Toy'un kullandığı yamaç paraşütü ile havalanan Cengiz Koçak, yaklaşık 500 metre yükseklikte atladı. Base jump ve wingsuit sporcusu Cengiz Koçak, Ergan Dağı Kayak Merkezinde bulunan bayrağın üstünden geçti. Havada yaklaşık 210 kilometre hıza ulaşan Koçak, daha sonra paraşütünü açarak Ergan Dağı yamaçlarına iniş yaptı.

Adrenalin dolu atlayışın ardından konuşan Koçak, Türkiye'de ilk kez böyle bir atlayışın yapıldığını ifade ederek; "Gerçekten çok güzel ve eğlenceli, Ergan Kayak Merkezi Türkiye'de gördüğüm en iyi ve en güzel kayak merkezlerinden birisi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Uçuş öncesi hazırlıklar

-Uçuş anı

-Paraşütçünün atlayış anı

-Paraşütçünün havada süzülmesi (kask kamerası)

Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN,

===================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Saray Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title