Haberler

"İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Risk ve Fırsatların Bankacılık Sektörüne Muhtemel Etkileri" konferansı

Güncelleme:

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası İklim Direnç Yatırımları Müdürü Craig Davies, Türkiye'nin EBRD için çok önemli bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye, bizim operasyonlarımız için en büyük ülke haline geldi, çok da memnunuz. Türkiye'deki finans sektörü de bizim için çok önemli.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası İklim Direnç Yatırımları Müdürü Craig Davies, Türkiye'nin EBRD için çok önemli bir ülke olduğunu belirterek, " Türkiye, bizim operasyonlarımız için en büyük ülke haline geldi, çok da memnunuz. Türkiye'deki finans sektörü de bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye'de neredeyse 7 milyar avroluk bir portföyümüz var ve bunun yaklaşık çeyreği finansal sektörde." dedi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından çevrim içi düzenlenen "İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Risk ve Fırsatların Bankacılık Sektörüne Muhtemel Etkileri" başlıklı konferans kapsamında "Sürdürülebilir Finansın Teşvik Edilmesinde Kuruluşların Rolü" paneli gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Davies, EBRD olarak 2008 yılından beri Türkiye'de faaliyet gösterdiklerini ve dünyanın farklı bölgelerinde çok geniş bir coğrafyada çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'nin EBRD için çok önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Davies, " Türkiye, bizim operasyonlarımız için en büyük ülke haline geldi, çok da memnunuz. Türkiye'deki finans sektörü de bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye'de neredeyse 7 milyar avroluk bir portföyümüz var ve bunun yaklaşık çeyreği finansal sektörde. 2,9 milyar avroluk bir kredi vermiş durumdayız şu anda finans sektörüne, Türk bankalarına. Özellikle de 2008'den bu yana bu finansmanın büyük bir kısmı hep yeşil finansmana gidiyor." ifadelerini kullandı.

"Finans piyasalarının ve finans denetçilerinin iklim değişikliğine bakma şekli değişti"

Son 5 yıl kadar bir süredir finans piyasalarının ve finans denetçilerinin iklim değişikliğine bakma şeklinin çok değiştiğini aktaran Davies, iklim değişikliğinin önemli ve sistematik bir risk olarak görüldüğünü, hatta finansal istikrarsızlık anlamında da büyük bir risk olarak görüldüğünü dile getirdi.

İklim değişiminin etkisinin çok yaygın olacağını ve iklim değişimlerinin tüm coğrafyada her sektörü etkileyeceğini kaydeden Davies, "Bir de yine politika yanıtları anlamında da bir kaçınılmazlık var. Yani politikalarda da büyük değişiklikler yaşayacağız. Dünyanın her yerinde hükümetler emisyonları azaltmak için politikalarını değiştirecek. Bunun olacağını, Paris Antlaşması'nı gördük... Bu arada Türkiye'nin Meclis'ten bu anlaşmayı geçirecek olması gerçekten de kutlanacak bir haber. Ama tabii ki bu bütün dünyada bir mutabakat oluştuğunu gösteriyor. Yani karbondan artık kurtulmamız gerekiyor, karbonsuzlaşmaya geçmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Finans sektörü açısından yeşil finansmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Davies, iklimle ilgili bilgilerin finansal risk yönetimine girmesi gerektiğine ve bütün bunların dünyanın her yerinde hızla gerçekleştiğine dikkati çekti.

Yeşil finansman konusunda fırsatlar da olduğunu aktaran Davies, şunları kaydetti:

"Finans sektörü için de çok farklı fırsatlar olduğunu görüyoruz hem finansmanı sağlama hem de müşterilerine o bilgiyi sağlama anlamında. Yani daha yeşil, daha çevreci, düşük karbonlu daha iklim açısından dayanıklı bir ekonomiye geçişte nasıl davranmaları gerektiği konusunda yardımcı oluyorlar. Dolayısıyla bankaların birtakım fırsatlara da hazırlıklı olması gerekiyor."

"Bu riskler için belli miktarda sermaye ve ayırmak gerekiyor"

Avrupa Bankacılık Federasyonu Finansal Büyüme Direktörü Burçak İnel ise iklim değişikliğine işaret ederek, ekonomiyi etkileyen her şeyin yapısal olarak bankaları da etkileyeceğini belirtti.

Son dönemlerde dünyada meydana gelen bazı afetlere değinen İnel, Birleşmiş Milletler verilerine göre Madagaskar'da ilk iklime bağlı açlığın başladığını, 5 yaşın altındaki yarım milyon çocuğun son derece kötü bir beslenme bozukluğu, beslenme eksikliği sorunu yaşadığını söyledi.

İnel, daha düşük karbonlu ekonomiye geçerken birçok değişikliğin olacağını aktararak, "Bankalar artık riskleri belirleyip ölçmek, takip etmek zorunda ve yönetmek zorunda, yönetişim anlamında. Bu riskler için belli miktarda sermaye ve ayırmak gerekiyor. Ayrıca yeni iş modelleri düşünülerek fosil yakıtlardan çıkılması yeni ürünler ve yeni hizmetler geliştirilmesi gerekiyor ki sürdürülebilirlik desteklenebilsin." diye konuştu.

Yeşilin finanse edilmesi gerektiğine işaret eden İnel, milyarlarca paraya ihtiyacın bulunduğunu ve bunun sadece devlet fonlarından gelemeyeceğini, özel fonlardan da gelmesi gerektiğini dile getirdi.

İnel, bankaların ekonominin yeşilleşmesini finanse etmesi gerektiğini anlatarak, "Tabii sadece projelerin finansmanı değil, yani üretim, tarım, sanayi, taşımacılık gibi bütün bu alanların da yeşilleşmesi gerekiyor. Bütün bunların da hedeflerine hemen ulaşılamaz fakat doğru yolda olmamız gerekiyor. Tabii burada kamu sektörünün de bize geçiş yolları konusunda bilgi vermesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Bence artık yeşil ışık yandı"

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Program Direktörü Güven Sak ise Türkiye'nin Paris Antlaşması'nı Meclis'ten geçirmeye karar vermesine değinerek, "Şimdi Türkiye aksiyon alma konusunda iklim değişikliğiyle ilgili operasyonlarda daha hızlı hareket edecek." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Batı ekonomilerinin bir parçası olarak küresel değişime ayak uydurduğunu belirten Sak, "Türkiye, o pazarın bir parçası olarak bu değişimin parçası oldu. Tabii global ekonomi değişince bizim de uyum sağlamamız gerekti. Yani standartlar, mevzuatlar, ticaretin omurgası değişiyorken sizin de ekonominizi ayarlamanız gerekiyor. Bence artık yeşil ışık yandı. Bence şu anda Ankara'daki bütün kuruluşlar yoğun bir şekilde Türkiye'yi bu küresel değişim ve trende uydurmak için çalışıyor olacaklar." dedi.

Bu değişimin 20 yıldır devam ettiğini ve gelinen durumda artık karbonsuzlaşmanın mümkün olduğunu belirten Sak, bu noktada salgın koşullarının da aslında fırsat oluşturduğuna dikkati çekti.

"İklim risklerinden bahsederken finansal konuların dikkate alınması gerekiyor"

İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) Programı Sorumlusu David Carlin de iklimle ilgili risk beyanlarındaki değişimler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

İklim risklerinden bahsederken finansal konuların dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Carlin, bu konunun daha da hassas hale geleceğini ve TCFD'nin 2017'de yaptığı açıklamalarla bunun artık iyice ortaya çıktığını dile getirdi.

Artık mevzuat yapıcıların da bu konuyu ciddi şekilde ele aldığın belirten Carlin, "Stres testi ve zorunlu açıklamalar, iklim açıklamaları, finansal kurumların kendilerinin de bu konuya nasıl yaklaştığı, nasıl senaryo analizi yaptığı, verileri ne şekilde ele aldığı ve pazardaki veri sağlayıcılarının da nasıl çalıştığı önemli hale geliyor. Bunlar, hem iyi iklim analitikleri için hem de doğrudan iklimi dikkate alan stratejilerin geliştirilmesi için önemli olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA / Ekonomi

Togo Cumhuriyeti Türkiye Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title