Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-10

Valilikten ölen mühendis ile ilgili kurtarma çalışması açıklaması Gaziantep Valiliği mühendis Korkut Küçükcan'ın cami inşaatında kubbeye beton dökmek için kurulan iskelenin çökmesi ile enkaz altında kalması ve 33 saat süren kurtarma çalışması ile ilgili açıklama yaptı.

Valilikten ölen mühendis ile ilgili kurtarma çalışması açıklaması

Gaziantep Valiliği mühendis Korkut Küçükcan'ın cami inşaatında kubbeye beton dökmek için kurulan iskelenin çökmesi ile enkaz altında kalması ve 33 saat süren kurtarma çalışması ile ilgili açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada,  "Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır. Bu üzücü olaydan hepimizin çıkaracağı dersler vardır, müteahhitler, teknik elemanlar, denetleyiciler, çalışanlar, meslek odaları, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, hayırseverler ve basın mensupları bir daha böyle üzücü olayların olmaması için çalışmalarını gözden geçirmelidir" denildi.

Akkent Mahallesi'nde yapımı devam eden cami inşaatında kubbeye beton dökmek için kurulan ahşap iskele, geçen Perşembe günü çöktü. Bu sırada güçlendirme projesi kapsamında ölçü almak için inşaatta bulunan mühendis Korkut Küçükcan, enkaz altında kaldı. İhbarla bölgeye sevk edilen AFAD, UMKE, sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Enkaz altındaki Küçükcan'ı bulmak için başlatılan çalışmalarda 33 saat sonra Küçükcan'ın cansız bedenine ulaşıldı. Küçükcan dün yapılan törenle gözyaşları arasında toprağa verildi. Küçükcan ailesine taziye ziyaretinde bulunan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise olayla ilgili Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını söyledi.

Gaziantep Valiliği ise bugün yaşanan olayla ilgili yeni bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Akkent Camisi'nin iç mekanında yaklaşık 6 bin 500 metrekare alanda 40-50 metre yüksekliğindeki ağaç iskelenin çökmesi ile 8-10 metre yüksekliğinde birbirine çivili, yoğun bir iskele enkazı oluşmuştur. Bu enkaz yaklaşık 15-20 bin metreküp civarında olup; arama ve kurtarma faaliyetlerinin ilk etapta insan gücüne dayalı olacağından çalışmaya lokal bir bölgeden başlanmasına karar verilmiştir. Lokal bölgeyi tespit ederken iki konu dikkate alınmıştır. Cami kubbesinin çöken kenarlarında beton kemerlerin bulunması ve beton kemerlerden sarkan kalas parçalarının çalışanların can güvenliğini etkilemesi ve olayın görgü tanıkları olan iki öğrenci ve karşı inşaatta çalışan bir boyacının verdikleri ayrı ayrı ifadelerde aynı bölgeyi göstermeleri. Bütün bu nedenlerle arama ve kurtarma çalışmalarına bu bölgeden başlanmıştır. Ayrıca tüm alanın kaba araması ve risk taraması yapılarak çalışma esnasında çalışanların can güvenliğini koruma amacıyla beton kirişlerden sarkan tahta ve kalas parçalarını gözetlemek için de iki personel görevlendirilmiştir" denildi.

KÜÇÜKCAN, CAMİYE GİRDİKTEN 74 DAKİKA SONRA ÇÖKME YAŞANDI

Bölgedeki mobese kayıtlarında Korkut Küçükcan'ın camiye girdiği saatin belirlendiği ifade edilen açıklamada, " İnceleme amacıyla cami inşaatına girdiği anlaşılan İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan'ın enkazın altında olduğu yönündeki farklı kaynaklardan gelen bilgiler üzerine gerekli çalışmalar hassasiyetle yürütülmüştür. Çevredeki kamera kayıtları incelendiğinde Korkut Küçükcan'ın 13.59'da olay yerine geldiği, fotoğraf çektiği, bir süre cami etrafında inceleme yaparak içeri girdiği ve yaklaşık 74 dakika sonra iskelenin çöktüğü mevcut kamera kayıtlarından anlaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

'PATOLOJİ SONUÇLARI KESİN ÖLÜM SAATİNİ TESPİT EDECEKTİR'

Küçükcan'ın enkaz altında bulan gönüllülerin ilk olarak 'canlı' olduğunu söylediği belirtilen açıklamada, "16.11.2019 tarihinde saat 00: 45'te mühendis Korkut Küçükcan'a caminin doğu bölümünde ulaşılmıştır. Korkut Küçükcan'a ilk ulaşan gönüllüler; çevrelerine canlı olduğunu söylemiş, UMKE ekipleri hızla ambulansa ulaştırmış, ambulansta yapılan ilk tespitte ise vefat ettiği anlaşılmıştır. Valimiz Davut Gül'ün yaptığı konuşma enkazdan sağ çıkarıldığını duyurmak amaçlı değildir. Gece gündüz demeden çalışan, bekleyen, dua eden kişilere yönelik teşekkür amaçlıdır. Olayın seyrine bakıldığında orada bulunan ve konuşmayı dinleyen herkes, gönüllü işçiler tarafından Korkut Küçükcan'ın canlı bulunduğunu duyarak bunu alkışlayan kişilerdir. Patoloji sonuçları kesin ölüm saatini tespit edecektir, ön otopsi sonucunda ölümün baş kısmından aldığı ağır darbe sonucu beyin travmasına bağlı olarak gerçekleştiği ve üzerinden 24 saatten fazla bir süre geçtiği değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

'1080 KİŞİ VE 106 ARAÇ GÖREV YAPTI'

Valiliğin yazılı açıklamasında ayrıca Türkiye'de eşdeğer büyüklükte bir inşaat kazasının olmadığı ifade edilerek "Özetle, 1.500-2.000 kamyon büyüklüğünde, birbirine çivili, altında insan olan, çalışma alanı dar ve yeni kazalara açık bir yerde enkaz kaldırma işlemi değil arama kurtarma çalışmaları yapılmıştır. Olayın ilk anından itibaren AFAD, Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyeleri, AKUT gönüllüleri, Müteahhitler Derneği, meslek odalarının bütün bilgi ve birikimleri ortaya konulmuştur. Olayın ilk anında drone ile inceleme yapılmıştır. Emniyet Müdürlüğünün gelişmiş termal kamerasıyla (Vücut ısısına duyarlı olduğundan sıcaklık tespit edildiğinde sinyal verme özelliğine sahip) tarama yapılmıştır. Telefon sinyallerinden yer tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ile Adana AFAD'a ait arama kurtarma köpekleri faaliyetlere katılarak arama yapmıştır. AFAD ekibi iş makinesi çalıştırmadan önce mikro kamera sarkıtarak enkazın arasında insan olup olmadığını kontrol etmiştir. Kamerayla tarama yapmadan asla iş makinesi çalıştırılmamıştır. Toplamda 1.080 kişi ve 106 araç görev yapmış olup araç ya da işgücü eksikliğinden dolayı bir aksama olmamıştır. Çalışma koşulları ve çalışanların güvenliği için kontrollü çalışılmıştır. Olay Adli Makamlara intikal etmiş olup bağımsız yargıya güvenerek sonuç beklenilecektir."

'KAZANIN SEBEBİ FEN VE SANAT KAİDELERİNE UYGUN YAPILMAMASIDIR'

Yapılan açıklamada ayrıca bazı kesimlerin olayı ideolojik ve siyasi tatmin aracı olarak kullandığına değinilirken şu ifadelere yer verildi:

Bazı kesimlerin bu üzücü olayı ideolojik ve siyasi tatmin aracı olarak kullanması en çok merhum Korkut Küçükcan ve ailesini üzecektir. Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır. Bu üzücü olaydan hepimizin çıkaracağı dersler vardır, müteahhitler, teknik elemanlar, denetleyiciler, çalışanlar, meslek odaları, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, hayırseverler ve basın mensupları bir daha böyle üzücü olayların olmaması için çalışmalarını gözden geçirmelidir. Olaydan çıkarılacak derslerden birisi de, vatandaşlarımızın ailenin acısını paylaşmak, destek olmak ve bilgi almak amacıyla yoğun şekilde olay yerinde bulunması, çalışma alanındaki kurtarma görevlileri ve emniyet kuvvetlerini zor durumda bırakmıştır. Olası benzer durumlarda vatandaşlarımızın çalışma alanları dışında durarak, kurtarma faaliyetlerine engel olmayacak biçimde beklemeleri, AFAD'ın oluşturacağı mobil irtibat noktasından bilgi almaları daha doğru bir davranış olacaktır. Ayrıca kurtarma faaliyetlerinde gönüllü olarak yer almak isteyenlerin AFAD'ın eğitimlerinden geçerek sisteme kaydolması ve gerektiğinde fiili katkı sunmak amacıyla görevlilere yardımcı olması çalışmalara daha çok fayda sağlayacaktır. Kurtarma çalışmalarına gece gündüz katılan gönüllüler, meslek odaları, AFAD, AKUT, Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyeleri, Emniyet, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Müdürlükleri ile katkı sunan diğer kamu kurumlarına, kamuoyunu bilgilendiren basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.

İSMİ YAŞATILACAK

Açıklamada ayrıca Korkut Küçükcan'ın isminin ailesinin muvafakat edeceği bir eserde yaşatılacağı belirtildi.

Eyyüp BURUN/GAZİANTEP,

=====================

Cam fasulye konservesi patladı, korkuyla kaçıştılar

İzmir'in Torbalı ilçesinde, bir evin bahçesinde yakılan ateşin yanına bırakılan cam fasulye konserve kutusu bir anda patladı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedilirken, görüntülerde ateşin çevresinde oturanların korkuyla kaçma anları yer aldı.

Olay, geçen cumartesi günü, Ayrancılar Fevzi Çakmak Mahallesi 76 Sokak'ta, Fikret Türe'ye ait evin bahçesinde meydana geldi. Bahçede ateş yakarak çevresinde oturan ve sohbet eden ev sakinleri, ateşin yanına koydukları kapalı, cam fasulye konserve kutusunun bir anda patlamasıyla, neye uğradığını şaşırdı. Neyse ki olayda kimse yaralanmadı. Evin güvenlik kamerasınca kaydedilen o anlarda; konservenin patlamasıyla korkup ev sakini 3'ü kadın 4 kişi çevreye kaçıştığı görüldü.

Görüntü Dökümü

-------------

Güvenlik kamerası

Haber- Kamera: İbrahim DANIŞ / TORBALI (İzmir),

=====================

Bakan Soylu: Türkiye'nin komşuları son 3-4 ayda birkaç defa değişti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son 3-4 ayda Türkiye'nin güney komşularının birkaç defa değiştiğini belirterek, "Komşuları değişmesine rağmen Türkiye'nin iradesi değişmedi" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları'nın (YİKOB) Antalya Belek'teki bir otelde yapılan yönetici eğitim seminerine katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Soylu, dünyadaki dengesizliğin önemli bir sebebinin, hayatlarına imrenilen gelişmiş ülkelerin, yaklaşık 300 yıldır, emperyalist sömürüyü bir kalkınma modeli olarak benimsemiş olmaları olduğunu söyledi. Emperyalist ülkelerin bunu önce sanayi devrimi sırasında kendi halkının fakir kesimini sömürerek, sonra kolonyal imparatorluklarıyla dünyanın diğer fakir topluluklarını sömürerek, geçen yüzyılda da küresel savaşlar eliyle yaptığını belirten Soylu, "Bugün de radikalizm üzerinden tamamen İslam coğrafyasına yıktıkları vekalet savaşlarıyla yapıyorlar. Hepsinin de neticesi aynı. Hepsinin de çıktısı fakirlik ve çatışmadır" dedi.

KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞÜRÜYORLAR

Bu yüzyılda ise emperyalistlerin belki de ilk kez, hesap etmedikleri bir çıktıyla karşılaştığını dile getiren Soylu, "Çatışmayı yıktıkları Orta Doğu kökenli ve kendilerine yönelen küresel göç dalgası. Panik halinde bunu engellemeye çalışıyorlar ama sömürü düzenlerinden taviz vermeye de yanaşmıyorlar. Terör örgütlerine silah veriyorlar, petrolü sömürmeye çalışıyorlar, farklılıkları birbirine düşürüp, kendi medeniyetlerini hakim kılmak istiyorlar, kardeşi kardeşe düşürüyorlar, yani göçü oluşturan çatışmayı körüklemekten geri kalmıyorlar. Büyük bir körlük içinde bir şekilde ne yardan, ne serden geçiyorlar" diye konuştu.

İSTANBUL'DA YOK, TUNCELİ'DE VAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını tekrar tozlu sayfalardan çıkarıp, bir yönetim anlayışı olarak ortaya koyduğunu vurgulayan Bakan Soylu, şunları söyledi:

"1994'ten sonra İstanbul'da, benzerleri Avrupa'da da olan modern duraklar, klimalı modern otobüsler gelmeden önce hiç kimse böyle bir talep dile getiriyor değildi. Ama milletine böyle bir hayat standardı kazandırmak istiyordu ve bunu gerçekleştirdi. Bugün Tunceli'de, İstanbul'da bile olmayan klimalı ve kütüphaneli otobüs durakları varsa, işte bu anlayış sebebiyledir. Bugün birilerinin hala anlayamadığı, içine sindiremediği, gelen giden yolcu sayısıyla, finansal hesap oyunlarıyla karalamak için bahane aradığı yeni İstanbul Havaalanı, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi yatırımlar da yine aynı anlayışın ürünüdür. Milletin hizmet standardına ait geliştirdiği alışkanlıklar, bunun daha azına razı anlayışları, demokrasi kuralları içinde bir şekilde yola getirecektir. Önemli olan ana temayı doğru kavrayabilmektir."

DÜNYA ÇAPINDA BİR İDDİAYA SAHİBİZ

Bakan Soylu daha sonra e-belediye Bilgi Sistemi Projesi'nin Belek'teki başka bir otelde düzenlenen eğitim toplantısına katılarak konuşma yaptı. Dünya ölçeğinde Türkiye'nin iddialar ortaya koyduğunu belirten Soylu, 2002- 2013 arasının, Türkiye'nin toparlanma dönemi olduğunu söyledi. Soylu, "O dönemde ürettiklerimiz de esasen, eksik taraflarımızı kapatmaya yönelikti. Havaalanlarımız, yollarımız, hastanelerimiz, ekonomik istikrarımız, siyasal istikrarımız, aslında dünya standartlarında olması gereken yerde değildi ve biz bu eksiklerimizi tamamladık. Sonraki dönemde ise dikkat ederseniz Türkiye, dünya çapında bir iddiaya sahip oldu. Dünyanın en büyük havaalanından tutun, başka örneği olmayan şehir hastanelerine, küresel göç yönetiminden, küresel terörle topyekun mücadeleye. Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçişten tutun, güney sınırımızın hemen altında gerçekleştirdiğimiz üç büyük askeri operasyona kadar Türkiye'nin bugün içeride ve dışarıda attığı her adım, küresel ölçekte etkisi olan, küresel ölçekte iddialı, dikkat çeken, geleceğe dair bir vizyon ortaya koyan ve telkinlere değil tamamen kendi içimizde ürettiğimiz bir akla dayanmaktadır" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN KOMŞULARI DEĞİŞTİ

Son 3-4 ayda Türkiye'nin güney komşularının birkaç defa değiştiğini belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Komşuları değişmesine rağmen Türkiye'nin iradesi değişmedi" dedi. Bakan Soylu, "Türkiye İskandinav bölgesinde falan değildir. Problemler, çatışmalar, güç savaşları tam da bu bölgede yaşanıyor. Tarih boyunca da böyle olmuş. Hiçbir şeye gözünüzü kapatma veya ilgilenmeme lüksünüz yok. Benimle ilgili değil deme lüksünüz yok. Orta Doğu kaynaklı göç hareketi hem hedef hem geçiş ülkesi olarak size yöneliyorsa; küresel terör örgütleri ve bunların destekçileri olan ülkeler dolaylı yoldan sizi hedef alıyorlarsa, yanı başınızda haritaları değiştirmek ve bir terör örgütüne alan açmak istiyorlarsa elbette ki sizin hedeflerinizin, politikalarınızın, ürettiğiniz işlerin de dünya ölçeğinde işler olması şarttır" dedi.

TÜRKİYE İLK KEZ BİR FIRSAT İLE KARŞI KARŞIYA

İlk kez Türkiye'nin bir fırsat ile karşı karşıya olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Dünyanın merkezi 400 yıl önce Avrupa'ya geçti. İlk kez Avrupa bir yönsüzlükle karşı karşıyadır. Telaş içindedir. Ortak para birimini gerçekleştiremediler, ortak anayasayı gerçekleştirmediler. Durağan bir dönem içindeler. Soğuk savaş sonrası önümüze bir fırsat geldi ama birçok problemle karşılaşmıştık. Siyasi, ekonomik istikrarsız, güvenlik istikrarsızlığı, depremler bizi başka bir noktaya götürdü. Şimdi ilk kez ülkemiz bir fırsatı yakaladı. Avrupa durağanlık yaşarken, bütün problemi bizim coğrafyaya yıkmaya çalışırken, biz bu fırsatı kötü kullanmadık. Altyapıyı iyi yapmaya çalıştık. Elimizi milyonlarca insana uzatan bir anlayış ortaya koyduk. Türkiye'nin istikrarsız coğrafyaya rağmen yıl sonu itibari ile Antalya'da 16 milyon turist bekliyoruz."

NİTELİKLİ PERSONEL YOKSA YAZILIMIN ÖNEMİ YOK

Bilgi işlem alanında Türkiye'nin çok ciddi üretimi olduğunu kaydeden Soylu, "Ancak önemli bir sayıda da, etkin kullanılamayan sistemlerimiz var. Kurumlara yazılımlar sipariş edilmiş, parası verilip alınmış ancak bir şekilde beklenen verimi veremeyen projeler gördük. Hem kamuda hem özel sektörde bunları yaşadık. Bunun iki sebebi olabiliyor. ya sistemi oluştururken gerekli planlama doğru yapılmamış oluyor ya da kullanıcıların sistemi benimseyememesi oluyor. Yani sistem doğru olsa bile, eğer onu kullanacak nitelikli personel yetiştirmiyorsanız, o yazılım maalesef atıl duruma geliyor" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

Süleyman Soylu'nun açıklaması

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

============================

Hendek'te yangında 2 çocuk öldü

SAKARYA'nın Hendek ilçesinde, tek katlı evde çıkan yangında 1,5 ve 3 yaşındaki 2 çocuk hayatlarını kaybetti.

Öğle saatlerinde, Hendek Dereboğazı Mahallesi'nde Çolak ailesine ait tek katlı evde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Evden yükselen dumanları görenler itfaiyeye haber verdi. Olay yerine itfaiye, 112 Acil ve polis ekipleri geldi. İtfaiye yangına müdahale ederken, evde bulunan 1,5 yaşındaki Yasin ile 3 yaşındaki Mert yaşamlarını kaybetti. İsa Çolak'ın işte, Cansu Çolak'ın ise bahçede olduğu sırada çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Yangını görerek gelen Cansu Çolak çocuklarının öldüğünü öğrenince sinir krizi geçirdi. 112 Acil ekibi, Cansu Çolak'a ambulansta müdahalede bulundu. Ailenin olay yerine gelen yakınları büyük üzüntü yaşarken, gözyaşlarına boğuldu.

Polis olay yeri inceleme ekibi evde incelemede bulunurken, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Yanan ev

-İtfaiyenin müdahalesi

-Detay

HABER-KAMERA: Aziz GÜVENER-Kadir KAZIN/HENDEK(Sakarya),

============================

Kavgayı ayırırken bıçaklanarak öldürüldü

Eskişehir'de şehirlerarası otobüs terminalinde, 3 kişi arasında çıkan kavgayı ayırmak isteyen Vahit Ayrım (64), bıçaklanarak öldürüldü.

Olay, dün gece şehirlerarası otobüs terminalinde meydana geldi. İddiaya göre, üniversite öğrencileri Özgür D. (20) ve Yılmaz A. (20) ile bir otobüs firmasının görevlisi Ahmet Ö. (29) arasına sistem üzerinden bilet parasının iade edilmesi meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ahmet Ö., üzerinde taşıdığı bıçağı Özgür D. ile Yılmaz A.'ya savurdu. Bu sırada kavgayı ayırmak isteyen bir başka otobüs firması görevlisi Vahit Ayrım göğsünden aldığı bıçak darbesiyle yaralandı. Ağır yaralanan Ayrım, olay yerine çağrılan ambulansla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Vahit Ayrım, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Şüpheli Ahmet Ö. ise olayda kullandığı bıçakla birlikte otogar polisi tarafından yakalanıp gözaltına alındı. Şüphelinin, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Gasp ve Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgusunun devam ettiği öğrenildi.

KATİL ZANLISI ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde, ayırmaya çalıştığı kavga sırasında göğsünden bıçaklanarak öldürülen evli ve 2 çocuk babası Vahit Ayrım'ın katil zanlısı olarak gözaltına  alınan Ahmet Ö. (29) adliyeye sevk edildi. Elleri önden kelepçeli olarak adliyeye getirilen Ahmet Ö.'nün ilk ifadesinde, Vahit Ayrım'ı kavga sırasında kazara bıçakladığını, öldürme kastı olmadığını söylediği öğrenildi. Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------

-Katil zanlısı Ahmet Ö.

-Adliyeye getirilmesi

-Eskişehir Adliyesi

-Otogarın dışardan görüntüsü

-Yazıhaneler ve olayın yaşandığı yer

-Otogar girişi ve kontrol noktası

-Ölen Vahit Ayrım'ın fotosu

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,-

============================

Kaçak avlanan balıkçılara 17 bin 985 TL ceza

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, kaçak avlanmayla mücadele kapsamında Tahtaköprü Baraj Gölü'nde yapılan araştırmada 11 ağ ele geçirildi. Kaçak avlanan 11 kişiye ise 17 bin 985 TL idari para cezası kesildi.

İslahiye'ye 25 kilometre uzaklıkta Tahtaköprü Baraj'ında 8 Ekim 2018 tarihinde su seviyesinin düşmesiyle binlerce balık kıyıya vurmuştu. Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan Tahtaköprü Barajı'na balık popülasyonunun artırılması amacıyla 4 Temmuz 2019 tarihinde 10 bin sazan yavrusu bırakıldı. Bırakılan yavruların 1 ile 1,5 yıl içerisinde avlanacak boyuta geleceği belirtilerek ağ ile balık avlanması yasaklandı. Jandarma ekipleri yasak olmasına rağmen baraj gölünde avlanma yapan kişileri tespit etmek için çalışma yaptı. Çalışmalarda 11 ağ ile avlanan 11 kişiyi yakaladı. 36 kilo kaçak avlanan balığın ele geçirildiği çalışmalarda avcılara 17 bin 985 TL idari para cezası kesildi.

Tahtaköprü Baraj'ına sınır olan Yesemek Mahallesi Muhtarı Mustafa Güneş, "Barajımızda geçtiğimiz yıl bu aylarda su seviyesinin düşmesiyle birlikte binlerce balık telef olmuştu. Barajda balık çoğaltmak amacıyla yavru sazan bırakılmıştır. Balık bırakılmasının ardında ağla balık avlanması kesinlikle yasaklanmıştır. Barajımızda sadece olta balıkçılığı serbesttir. Para cezası yemek istemiyorsanız avlanmayınö dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

Tahta Köprü Barajı

Olta ile balık tutanlar

Kuşlar

Mustafa Güneş ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA

============================

Sinop'ta hamsi bolluğu

Karadeniz'de deniz suyunun soğumasıyla balıkçılar bereketli av dönemi geçiriyor. Sinop'ta tezgahları dolduran hamsi, 7,5 TL'den satışa sunuluyor.

Av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle ile Karadeniz'de balıkçılar ağlarını denize bırakmayı sürdürüyor. Fırtınalı hava koşulları nedeniyle kimi zaman istenen avı gerçekleştiremeyen balıkçılar, hava koşullarının düzelmesi ile açıldıkları denizde bereketli av dönemi geçiriyor. Deniz suyunun da soğumaya başlamasıyla bol miktarda avlanan balıklar tezgahları dolduruyor. Sinop'ta tezgahta hamsi 7,5, mezgit 20, istavrit 15, palamut boyutuna göre 8- 20, zargana ise 25 TL'den satılıyor.

'HAMSİ YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ'

Sinoplu balıkçı Ahmet Gür, balık çeşitlerinin azaldığını ancak hamsinin yüzleri güldürdüğünü belirterek, "Şu anda palamut ve istavrit az. Ama hamsi çok şükür milletimizin yüzünü güldürdü. Palamuttan zaten hiç hayır yok. Sezon boyunca çok az çıktı, önümüzde de pek görülmüyorö dedi. Gür, hamsinin Artvin Hopa mevkiine gittiğini belirterek, "Hamsi şu anda Hopa tarafına gitti. Belki yılbaşından sonra bitebilir. Ama vatandaşlar hamsiye doydu. Bu sene çok şükür bol bol hamsi olduö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

-Balık avı havadan detay

-Balık tezgahları detay

-Balıkçı Ahmet Gür açıklamaları

-Detay

Haber-Kamera: Esra AKSU/SİNOP,

============================

Çin heyeti Kemer'e hayran oldu

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu'nu ziyaret eden Çin'in Panzhou şehrinden gelen heyet, Kemer'e hayran olduklarını söyledi.

14-16 Ekim tarihlerinde Çin'in Panzhou şehrinde düzenlenen TUOLE Formu'na davet edilen ve bu bölgeyi ziyaret eden Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, forumun 2020 yılında Kemer'de düzenlenmesinden mutlu olacağını belirtmişti. Bunun üzerine Çin devleti adına temsilci ve Panzhou şehri belediye başkanlığı görevlisi Li Xiaouru ile 13 yıldır Çin'de bulunan Ukrayna Devlet Temsilcisi Vitaliy Samsonov, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu'nu makamında ziyaret etti.

Ziyarette 2020 yılında yapılacak olan ve 20 ülkedeki belediye başkanlarının katılacağı toplantıyla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Ziyarette ayrıca Çin'de Kemer'in tanıtımı için nasıl çalışmalar yürütülebileceğiyle ilgili Başkan Topaloğlu bilgiler aldı. Toplantı sonrası Çin'den gelen ziyaretçiler Başkan Topaloğlu'na hediyeler verirken, Başkan Topaloğlu da onlara Kemer hatırası olarak ilçeye ait fotoğraflar hediye etti.

'BU KADAR ÇABUK GELECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORDUM'

Kemer Belediyesi ve Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Necati Topaloğlu, "Ziyaretimize gelen Vitaliy Bey ve Li Xiaouru Hanım bizlere Çin'in Panzhou şehrinde yapılan toplantıda yardımcı olmuşlardı. Biz de Kemer'imizi onlara anlattık ama bu kadar çabuk geleceklerini düşünmüyordum. Geldiler ve Kemer'imizi kendi gözleriyle gördüler. Orada anlatmış olduklarımızın doğruluğunu kendi gözleriyle teyit etmiş oldular.

Şimdi de bölgemizi gezdireceğiz misafirlerimize. Bunun dışında da nisan ayında yapılacak olan buluşmayla ilgili olarak da programımızı hazırlayacağız. Kendilerine buraya geldikleri için bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.

'KARDEŞ ŞEHİR KÖPRÜLERİMİZİ KURACAĞIZ'

Kardeş şehir çalışmalarını hızlandırdıklarını vurgulayan Başkan Topaloğlu, "Hem Çin'in Panzhou şehri hem de Ukrayna ile köprü olan arkadaşımız zaten Vitaliy Bey. Böyle arkadaşlıkların, dostlukların olması çok önemli. Biz de onlara kendi örf ve adetlerimizi anlatabilme şansımız oluyor. Bu da bizleri çok mutlu ediyor" diye konuştu.

'KEMER'E AŞIK OLDUM'

Çin devleti adına temsilci ve Panzhou şehri belediye başkanlığı görevlisi Li Xiaouru, "Ben artık şunu söyleyebilirim Kemer'e tam anlamıyla aşık oldum. Daha önce Başkan Beyin, Panzhou ziyaretinde Kemer'in tanıtım filmini görmüştüm fakat gerçekte çok daha iyi bir yer Kemer. Her şey çok güzel, hayat aktif burada. Deniz çok temiz. Yani bu nedenlerden dolayı şimdiden de söylediğim gibi Kemer'e aşık oldum" dedi.

13 yıldır Çin'de bulunan Ukrayna Devlet Temsilcisi Vitaliy Samsonov da şöyle dedi:

"Daha önce hiç tahmin edemediğim kadar Kemer çok güzel. Tabii ki hepimiz Antalya ile ilgili çok iyi şeyler biliyoruz. Kemer'de bir anlamda Antalya'nın gizli cenneti gibi çok güzel bir yer. Hayat burada çok aktif. Muazzam bir deniz var. Kemer bence Antalya'dan kat kat daha iyi bir denizi var. Böyle temiz bir deniz hiçbir yerde görmedik. Başkan Beye bizi buraya davet ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Nisan ayında planladığımız gibi çok güzel bir toplantı burada geçecek. Kemer'den daha iyi ve başarılı bir yer bulmak zaten mümkün değil. Çinli turistleri buraya davet etmek istiyoruz. Çinli turistler de Avrupalı ve Rus turistlerden farklı olarak biraz daha aktif olan tatil seçeneklerini seviyorlar. Onlar için her dakika farklı şeyler sunmak lazım. Mesela raftinge gidip, ardından dağ gezisi ve kültürel gezilere katılmak isterler. Çinli turistleri buraya davet etmeden önce onların profiline incelemek lazım. Elbette Çin'de potansiyel çok yüksek ve ben umut ediyorum bu konuda yapılan projelerle geleceğimizi başarılı olarak görüyorum. Hem yapılacak toplantılar hem de turizm noktasında Kemer ile başarıyı yakalayacağız."

Görüntü Dökümü

-------------

Başkan Topaloğlu'nun ziyaretçileri karşılaması

Görüşmelerden detaylar

Çin'den gelen hediye detay

Başkan Necati Topaloğlu açıklama

Çin heyetinin Başkan Topaloğlu'na hediye vermesi

Li Xiaouru açıklama

Ziyaretçiler ve Başkan toplu detay

Ukrayna Devlet Temsilcisi Vitaliy Samsonov açıklama

Ziyaretçilerin ayrılması detay

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çin Halk Cumhuriyeti Gaziantep Türkiye Güncel Haberler

title