Haberler

    25 Yıl Sonra Avgesor'a Girdiler

    Güncelleme:

    Tunceli merkeze 45 dakika uzaklıktaki Avgesor Vadisine 25 yıl sonra ilk kez bir yürüyüşçü grubu girdi.

    Çözüm süreci ile birlikte normalleşen Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde güvenlik gerekçesiyle kapalı tutulan, tehlikeli ilan edilen bölgeler birer birer keşfe açılıyor. Avgesor Vadisi de, keşfe açılan dağlık arazilerin son örneklerinden biri...


    SON GİDECEĞİNİZ YER BURASI OLMALI

    Dağ bayır yürümeye heves etmişseniz, hiç kuşkusuz gideceğiniz son yerlerden biri Tunceli ile Erzincan arasındaki Avgesor Vadisi olmalı. Zira rehberlerin bile zorlandıkları Avgesor Vadisi geçit vermeyen bir doğa örtüsü ile kaplı. Bölgede sık meşe ormanları, derin yarlar bulunuyor. Vahşi hayvanlar nedeniyle de ancak tam donanımlı profesyonel doğa yürüyüşçülerinin tercih edebilecekleri bir parkur. Acemi bir doğa yürüyüşçüsüne uygun bir yer değil.

    YASADIŞI ÖRGÜTLERİN MEKANIYDI

    1980 öncesi bölgedeki yasa dışı örgütlerin, sonrasında da PKK'lıların mesken tuttukları alan doksanlı yıllar boyunca çatışmalar ve operasyonlarla gündeme geldi. Ardından çevredeki köyler boşaltıldığından bölge ıssızlaştı. Yaşamın olmadığı alanlarda ormanlar geçit vermeyecek ölçüde sıklaştı, vahşi hayvanların sayısı da arttı.

    Bu parkur da sert doğasının yanı sıra keşiften uzak olası tehlikeli bölgeleri nedeniyle uzun süredir meceracıların ilgisini çekiyordu.

    TARİFLE YOLU BULDUK

    Diyarbakırlı doğa yürüyüşçüsü grubun üyeleri ile birlikte Avgesor'a geçtiğimiz hafta sonu sabah altıda yola çıktık.

    Elazığ'ın Maden ilçesini geçtikten sonra Hazar gölü kıyısındaki Gezin'den sonra Gökçekaya yoluna sapıp Kovancılar üzerinden Tunceli'ye, oradan da Ovacık yoluna girildi. Tarif üzerine ilk karakoldan sola döndük ve 25-30 kilometre sonra menzilimize vardık.

    Üzerinde kesif bir sis tabakası olan ve uçurumdan hallice Avgesor Vadisi'nin girişine geldiğimizde hafiften bir ürperme yaşadığımı itiraf etmeliyim. Zira oldukça görkemli dağların arasındaki bu bakir alan güzelliğinin yanı sıra korkutucu da.

    Batonlarımızdan başka dayanağımız yok ve önümüze düşen rehberlerimizin 'ayı çıkabilir' uyarısıyla derin yardan kilometrelerce aşağıya inmeye çalıştık. Ayı görmedik ama izlerine bolca bastık...

    Keskin kayalıklar ve geven dikenlerini aşıp ilk düzlüğe çıktığımızda bizi saran derin bir sessizlik oldu. O güne kadar hiç duymadığımız türden kuş cıvıltıları karşıladı ekibi.

    Parkur oldukça zorlu. Yıllarca kullanılmadığından herhangi bir keçi yolunun izi bile yok bu bölgede.Ağaçların arasından geçit açmaya çalışırken bir yandan da kayıp aşağıya yuvarlanmamak için uğraşmak oldukça yorucu...


    KUZU KAÇIRAN KARTALLAR BÖLGESİ

    Rehberlerimiz bölgede yaşayan iri ve kara bir kartal türünün varlığından bahsetti. Ancak uzaktan görebildiğimiz bu görkemli kuşların köyler boşaltılmadan önce yeni doğmuş kuzuları kaçırdıkları konuşuluyor. Ayrıca Vaşak ve yabani domuzlar da vadinin sakinlerinden.

    Bunların üzerine bolca zehirli yılan eklendiğinde doğa yürüyüşümüz doğa mücadelesine dönüşmek üzereydi. Zira vadide 25 yılın ardından patikaların bile izleri silinmiş ve yapraklarının kenarları keskin sık meşe ve çalılıklar kollarımızı ve ve bacaklarımızı kesiyor.

    Yolda keçilerin patikası bile yok. Hatta zaman zaman önümüzü kesen, yürümemize imkan bırakmayan bitki örtüsünü kesip, yolumuzu açmak için palanın eksikliğini de hissediyoruz.

    EKİP LİDERİNİN KEŞFETTİĞİ GÖL

    Üç saatlik yürüyüşün ardından bir pınarın önünde biriken küçük bir göle ulaştığımızda mola veriyoruz. Önümüzde daha zorlu bir süreç bizi bekliyor. Vadinin tabanına kadar yaptığımız yürüyüşün ardından tırmanışa geçmemiz sırtımızdaki yükü gittikçe ağırlaştırıyor. Bitki örtüsü rehberlerimizi bile şaşırtıyor. Çünkü çok uzun bir zamandan beri gelmedikleri bölgede coğrafya başkalaşarak sertleşmiş.

    Pek çok yerden geçmek için türlü akrobatik hareketler grup üyelerini oldukça zorluyor. Ancak daha önce görmediğimiz türden kuşlar, kelebekler ve çiçekler görüntülüyoruz.

    SERT DOĞA KOŞULLARI YÜRÜYÜŞCÜLERİ ZORLADI

    Parkur grup üyelerini zorluyor . 6-7 saatin ardından 2 bin 48 rakıma çıktığımızda yorgunluktan bitmiş haldeyiz. Ama hala aşmamız gereken birkaç dağ duruyor!

    Yürüyüş sırasında sık sık pastan çürümüş konserve kutularına rastlıyoruz. Burada bir zamanlar sürmüş olan çatışmaların izleri bile çürümeye yüz tutmuş.

    Sıklıkla karşılaştığımız derin çukurlar da taze gibi. Rehberler bu çukurları yaban domuzlarının, içine yağmurlarla su biriksin diye kazdıklarını söylüyor.

    Ekip üyelerinden bazıları parkurda oldukça zorlandı.

    Tırmanışta dilime pelesenk olan bir Ahmet Kaya türküsü, nefesim yetmediği için zihnimde çalıyor. Üstelik derman kalmayan bacaklarla uçurumun kenarından ve olsa olsa 20 santimlik geçitlerden yürümek korku verici. Ayakkabılarım çoktan parçalanmış. Göğsümüz körük gibi, saf oksijen boğazımızı, dudaklarımızı kurutuyor.

    18,11 kilometreyi 9 saat 40 dakikada yürümüş, tırmanmış ve sürünmüşüz.

    Diyarbakır Doğa Yürüyüşçüleri grubu üyeleri, barış süreci ile birlikte oluşan güvenli ortamın kendilerine şimdiye kadar gidilemeyen doğal güzelliklerin olduğu dağlara, vadilere ve ormanlara girme olanağı sağladığı için mutlu.

    Grubun lideri Ahmet Keskin, Avgesor Vadisi'nin kendilerini şaşırttığını ve büyülediğini söylüyor. Keskin, barış sürecinin devam etmesiyle doğa sporcularının bu gezilerinin büyüyerek yayılacağını hem yürüyüş sporunun hem de turizmin gelişmesine yardımcı olacağını anlatıyor.

    Ve öneriler...

    Avgesor Vadisi'ne gitmek isteyen doğa yürüyüşçülerine birkaç önerimiz de var...

    Filmlerde gördüğünüz palalardan birini edinin, zira kendinize yol açmak zorunda kalacaksınız.Silahlı rehberiniz olmadan yola çıkmayın, ayı, vaşak ya da domuz saldırısına uğrayabilirsiniz.Yanlışlıkla yuvasına denk gelirseniz hayli iri bir kartalın pikesiyle karşılaşabilirsiniz.Yol çok uzun süreceği için çeşitli meteorolojik olaylarla karşılaşmanız olası, kısa kollu yedek tişörtlerin yanı sıra uzun kollu giysiler, yağmurluk ve ayaz için polar bulundurun.Sırt çantanızı hafif tutun.Köylülerin uzaklık-yakınlık birimlerine asla aldanmayın çünkü cafcaflı malzemelerinizle sizi Nasuh Mahruki sanıyorlar. Bir süre sonra örseleyici bakışlarla çantanızı taşımayı teklif ettiklerinde de asla gurur yapmayın.Antremanlı doğa yürüyüşçülerinin bile 10 saat yürüyüşten sonra bitkin düştüğü Avgesor Vadisi'ne gitme kararını almak kolay değil, iyi düşünün.

    Kaynak: Aljazeera.com.tr / Güncel

    Ahmet Keskin Erzincan Türkiye Tunceli Güncel Haberler

    500

    Yorumlar (5)

    aha:

    SON GİDECEĞİNİZ YER BURASI OLMALI.Bu söze Katılıyorum.

    8
    7
    yanıtYanıtla
    alı genc:

    onların tererus olmadıgını nerden bılceksın

    4
    6
    yanıtYanıtla
    esobzorlularerol@hotmail.com:

    peki senin terörist olmadığını nerden bilelim...

    yanıt0
    yanıt0
    Kızılay'larkizilbulut1071@hotmail.com:

    Normalleşme dediğiniz şey nedir biraz açarmısınız ya bukadar pişkinlik olmaz be,adamlar yollara bayrağını dikmiş asayiş kontrolü yapıyor sen birazcık habercilik ahlakı

    1
    0
    yanıtYanıtla
    berxwedan cekdar:

    ula yalan soylemeyınn buırata ılk bız gıttık

    0
    0
    yanıtYanıtla
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title