Dha İstanbul Bülteni - 2

1- İSTANBUL MERKEZLİ FETÖ OPERASYONU: 103 GÖZALTI KARARI

Haber : İstanbul DHA

İstanbul merkezli 36 ilde düzenlenen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 103 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 63 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin örgüt içi evlilik olarak bilinen katalog evlilik yaptıkları belirtiliyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ/PDY terör örgütünün gizli haberleşme programı Bylock yazışmalarının çözümlenen içerikleriyle ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda örgütün izdivaç abi ve ablalarının yönlendirmesiyle evlilikleri sağlanan 103 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartıldı. İstanbul merkezli Bursa, Ankara, İzmir, Muş, Kahramanmaraş, Çorum, Kocaeli, Zonguldak, Mersin, Konya, Diyarbakır, Tekirdağ, Bilecik, Şanlıurfa, Erzincan, Bayburt, Afyonkarahisar, Niğde, Malatya, Adana, Şırnak, Yozgat, Van, Sivas, Aydın, Kırşehir, Kayseri, Kars, Yalova, Osmaniye, Ordu, Gaziantep, Bitlis, Gümüşhane illeri olmak üzere toplam 36 ilde sabah erken saatlerde eş zamanlı baskınlar düzenlendi. 63 şüpheli yakalandı. Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

=================

2- İSTANBUL'DA DEAŞ OPERASYONU : 41 GÖZALTI

Haber : İstanbul DHA

İstanbul'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda 41 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ adına faaliyette bulunduğu belirlenen şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. TEM ekipleri dün gece 11 ilçede 13 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 40'ı yabancı uyruklu 41 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin çatışma bölgelerine gidip-gelen, gitmeyi bekleyen ve ülkemizde eylem arayışı içinde olduğu belirtiliyor. Şüphelilerin emniyetteki sorguları sürüyor.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)

-Operasyona giden polisler

-Evlerde arama yapmaları

-Gözaltına alınanlar

-Detaylar

28.04.2018 - 09.57 Haber Kodu : 180428012

================

3- ADİL ÖKSÜZ'ÜN YEĞENİ TUTUKLANDI

Haber: İstanbul DHA

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aranan Adil Öksüz'ün yeğeni, yurt dışına evrak gönderirken gözaltına alındı. Adil Öksüz'ün kardeşi Mehmet Öksüz'ün talimatıyla kargoyu göndermeye çalıştığını söylediği öğrenilen Esmaül Hüsna Öksüz tutuklandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan çalışmalarda aranan Adil Öksüz'ün yeğeni Esmaül Hüsna Öksüz'ün ABD'ye kargo göndereceğini tespit etti. 13 Nisan günü kargoyu göndermek için gelen Öksüz, gözaltına alındı. Kargo paketini incelemeye alan polis, örgütün Üsküdar İl imamı olarak anan Mehmet Öksüz, tutuklu eşi Şenay Öksüz, ve çocuğu Z.Ş'ye ait evraklara el koydu. Emniyette ifadesi alınan Esmaül Hüsna kargo paketinin kendisine ait olduğunu ve firari Adil Öksüz'ün kardeşi Mehmet Öksüz'ün talimatıyla kargoyu göndermeye çalıştığını söylediği öğrenildi. Esmaül Hüsna Öksüz tutuklanarak cezaevine gönderildi.

==============

4- GÜNGÖREN'DE DEHŞET SAÇAN KİŞİ ADLİYEYE SEVKEDİLDİ

11 yıllık eşini öldürdü, yanındaki kişiyi ağır yaraladı, adliyeye sevk edilirken "Herkes bedelini ödedi" dedi.

Haber- Kamera : Taner YENER-Alper KORKMAZ-İSTANBUL DHA

Güngören'de trafik ışıklarında önlerini kestiği otomobil içindeki eşi Zübeyde K.'yı öldüren ve yanında bulunan Veysel Y.'yi ağır yaralayan Serhat K, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Serhat K., çıkışta basın mensuplarının "Pişman mısınız?" sorusuna, "Herkes bedelini ödedi" yanıtını verdi.

Serhat K. geçtiğimiz perşembe günü eşinin içinde bulunduğu otomobilin önünü keserek kurşun yağdırdı. Eşi Zübeyde K.'yı (31) öldüren Serhat K. aynı araçta bulunan Veysel Y.'yi ise ağır yaraladı.

Güngören Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekipler eşini öldüren Serhat K.'ın Avcılar'da bir evde saklandığını tespit etti. Gözaltına alınan Serhat K. Güngören Asayiş Büro Amirliği'ne getirildi. Emniyetteki sorgusu ve işlemleri tamamlanan Serhat K. Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi. Asayiş Büro Ekiplerince emniyetten çıkarılan Serhat K. "pişman mısınız" sorusuna , "Herkes bedelini ödedi" diye cevap verdi.

Görüntü Dökümü

-------

-Emniyetten görüntü

-Şüphelinin adliyeye sevki

-Zübeyde K'nın fotoğrafı

-Veysel Y'nin fotoğrafı

28.04.2018 - 11.35 Haber Kodu : 180428038

===================

(ÖZEL)

5- D-100'DE MOTOSİKLETLE TEHLİKELİ YOLCULUK KAMERADA

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Ramazan EĞRİ-İSTANBUL-DHA

Kadıköy'de 2'si çocuk 3 kişinin bindiği motosikletteki tehlikeli yolculuk kameralara yansıdı.

Kadıköy D-100 karayolu Kozyatağı mevkiinde üzerinde 2'si çocuk 3 kişinin olduğu motosikletle tehlikeli yolculuk kameraya yansıdı. Motosiklettekilerin kask takmadığı görülürken sürücünün zaman zaman hızlandığı ve trafikteki diğer araçları solladığı kameralara yansıdı. Görüntülendiğini farkeden motosiklet sürücüsü gülerek yoluna devam etti. Tehlikeli yolculuk dakikalarca sürerken tehlikenin farkında olmayan çocuklar el sallıyor. Bu tehlikeli yolculuk sürücünün gözden kaybolmasıyla son buluyor.

Görüntü Dökümü:

-Motosikletin seyir halindeki görüntüsü

-Üzerinde 2 çocuk ve sürücünün görüntüsü

-Araçları sollaması

-Kameraya el sallamaları

-Araçların arasından geçmeleri

-Genel ve detay görüntüler

28.04.2018 - 11.00 Haber Kodu : 180428022

=============

6- 12 BİN METREDE YAĞIZ BEBEĞİ ÖLÜMDEN KURTARDI

Haber-Kamera: İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,

Ailesiyle birlikte Türk Hava Yolları'na ait uçakla Antalya'dan İstanbul'a havalanan 7 aylık Yağız bebek, bir anda nefes almayarak hareketsiz kaldı. Çaresiz anne çocuğu için yardım isterken yapılan anonsa rağmen uçakta doktor yoktu. Bunun üzerine ilk yardım eğitimi alan uçakta görevli kabin memuru Gülnihal Pire, yaptığı müdahale ile Yağız bebeği ölümden kurtardı.

7 yıldır Türk Hava Yolları'nda kabin memuru olarak görev yapan Gülnihal Pire, 16 Nisan günü Antalya-İstanbul seferinde görevliydi. Uçak kalktıktan bir süre sonra 7 aylık Yağız Artan'ı emziren anne, bebeğin nefes almaması üzerine yardım istedi. 12 bin metrede bebeğe müdahalede bulunan kabin memuru Gülnihal Pire o anları şu şekilde anlattı: Antalya'dan İstanbul'a kalkıştan hemen sonra yolcumuz bebeğinin nefes alamadığını belirterek uçakta doktor olup olmadığını sordu. Ben de kendisinden bebeği teslim alırken, hepimizin ilk yardımcı olduğunu kendisinin izniyle gerekli ilk yardımı yapacağımı bildirdim. O sırada bebeğin tıkanmış olduğunu fark ettim. Bebeği ters çevirdim ve sırt tarafına gerekli müdahaleyi yaptım ve istifra etti. Bebek istifra ettikten sonra sağ elimin üzerine çevirdim ve ağız tarafını kontrol ettim. Ağzında herhangi bir yabancı bir cisme rastlamadım. Bu sırada bebek kendine gelmiş ve gülücükler atmaya başlamıştı"

TELAŞLANAN ANNEYİ DE SAKİNLEŞTİRDİ

Gülnihal Pire, annesinin o anlarda telaşlı olduğunu söyledi. Annesinin ilk başta kendisine tepki gösterdiğini ifade ederek 'Bebeğime doğru müdahale mi yapıyorsun' dediğini söyledi. Bunun üzerine Pire, 'Biz gerekli ilk yardım eğitimlerini alıyoruz. Telaşlanmanıza gerek yok' diyerek anneyi sakinleştirdiğini söyledi.

EĞİTİMDEN GEÇEMEYEN KABİN MEMURUNUN İŞ AKDİ FESHEDİLİYOR

Türk Hava Yolları Kabin Hizmetleri Başkanı Nevin Çolak, kabin ekiplerinin uçaklarda yaşanabilecek her türlü ilk yardım müdahalesine hazır olduklarını söyledi. Kabin memurlarının uluslar arası standartlarda ilk yardım eğitimi aldığını söyleyen Çolak, "Sağlık Bakanlığı'mızın büyük desteği ile kabin memurlarımız uluslararası olarak sertifikalandırırlar. Bu bebeğimize tıkanma ilgili müdahalede bulunulmuş ama biz ilk yardım konusunda uçaklarda karşılaşılabilecek tüm yolcuların yaşayabileceği sağlık sorunları ile ilgili eğitimleri veriyoruz. Tüm kabin ekibi müdahale yapma yetkisine sahiptir. Geçen sene uçağımızda doğum gerçekleşti. Arkadaşlarımız doğum yaptırabilecek eğitimleri de alıyorlar. Kalp krizi, şeker koması gibi hastalıklara da müdahale edebiliyorlar. Eğitimlerimiz sadece sınıflarda değil uygulamalı olarak da veriliyor. Maketler üzerinde veriliyor bu eğitimler. Eğitimde başarılı olamayan kabin memurlarının iş akdi feshediliyor" diye konuştu.

Görüntü dökümü

--------------

-Kabin memuru Gülnihal Pire açıklamalar

-Olay anını canlandırması

-Nevin Çolak açıklamalar

-Detay görüntüler

28.04.2018 - 11.04 Haber Kodu : 180428024_

==================

7- YERLİ İLAÇ İÇİN START VERİLDİ; 200 YIL VE ÖNCESİ MERCEK ALTINDA

Yerli ilaca geleneksel tıp formülü

Haber-Kamera: Gül KABA-Özgür KUMANOVALI/ İSTANBUL,

Yerli ilaç üretimine yönelik çalışmaların tartışıldığı bugünlerde İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden ilaçta yerlileşme hamlesi geldi. Türkiye'nin zengin geleneksel ve halk tıbbı birikimine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Olgun, yerli ilaca giden en kısa ve hızlı yolun 'kanıta dayalı geleneksel tıp' olduğunu söyleyerek "Başlangıçta 200 yıl ve öncesine gidip o dönemlerde örneğin soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıklar için kullanılan formülasyonlara bakacağız" dedi.

"YERLİ İLACA GİDEN EN KISA VE EN HIZLI YOL GELENEKSEL TIP OLABİLİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart Tıp Bayramı'nda yerli ilaç üretimine çok önem verdiklerini vurgulaması ve eşi Emine Erdoğan'ın yerli ve milli ilacın gerekliliğine değinerek çalışmaların yapılması gerektiğini söylemesi üzerine, İstinye Üniversitesi yerli ilaç üretme konusunda çalışmalara başladı. Geleneksel tıptan kopuşun 1839 gibi çok eski bir tarihte başladığı belirten Prof. Dr. Olgun, laboratuvarda üretilen birkaç bin kimyasal maddeden ancak bir ilaca gidilebildiğini, bunun yaklaşık 10-20 yıl sürdüğünü ve 1-2 milyar dolara mal edileceğini, oysa geleneksel tıpta kullanılan formülasyonlardan ilaca gitme şansının 8'de 1 kadar çok yüksek olduğunu söyledi. Yerli ilaca giden en kısa ve en hızlı yolun 'kanıta dayalı geleneksel tıp' olabileceğini vurgulayan İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Olgun, Türkiye'nin çok zengin bir geleneksel ve halk tıbbı birikimine sahip olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Olgun, "Geleneksel ilaç konusu, Türkiye'de milli ve yerli ilaç üretilmesi için en rasyonel yaklaşım olabilir diye düşünüyorum. İnsanlığın büyük bir birikimi var. Kendi coğrafyamızdaki birikimden yararlanmalıyız. Bu yöntemin yerli ve milli ilaçlara ulaşmak açısından çok akılcı ve hızlı bir strateji olabileceğini öngörüyorum" dedi.

"SÜREÇ HIZLI OLACAK VE CİDDİ MALİYET GEREKTİRMİYOR"

Prof. Dr. Olgun, geleneksel tıpta kullanılan formülleri bilimsel yaklaşımla günümüz diline çevirip, üretimden ticari aşamaya kadar en yüksek standartlara uyup, klinik etkililiklerini ve güvenliliklerini kanıtlayıp ilaca dönüştürmeyi hedeflediklerini aktardı. Bu sürecin hızlı olacağını ve çok fazla maliyet gerektirmediğini dile getiren Prof. Dr. Olgun, "Üniversite olarak geleneksel ilaçlar ile ilgili olarak izlenmesi gereken stratejinin bilimsel tarafını desteklemek üzere çalışma yürütüyoruz. Bu konuda Türkiye'deki mevcut aktörler, kendisini yetiştirmiş bilim insanları ve merkezlerle temas halindeyiz" diye konuştu.

"ESKİ METİNLERİN TERCÜMESİYLE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ"

İlk başta geleneksel tıptaki eski metinlerin doğru tercümesinden başlayacaklarını ifade eden Prof. Dr. Olgun, "Formülasyonların o metinlerdeki tariflere uygun olarak hazırlanması gerekiyor. O tariflere uymazsanız aynı etkiyi bulamayabiliyorsunuz. O dönemde kullanılan üretim araçlarını yeniden üretip onları devreye sokarak standart referans bir materyal oluşturup, klinik çalışmalarla bunların etkililiğini ve güvenliliğini göstermek istiyoruz. Bu konuda uzman ekibi oluşturmak için çalışmalara başladık" dedi.

"200 YIL VE ÖNCESİNİN SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİP TEDAVİLERİNE BAKACAĞIZ"

Özellikle soğuk algınlığı ve grip hastalıklarında batı tıbbının önerdiği çok fazla etkili imkan olmadığını söyleyen Prof. Dr. Olgun, "Türkiye'deki ilaç pazarının yaklaşık yüzde 35'inin bu tür ilaçlara gittiğini biliyoruz. Başlangıçta 200 yıl ve öncesine gidip, o dönemlerde soğuk algınlığı ve grip için kullanıldığını düşündüğümüz ve çok sayıda olabileceğiniz öngördüğümüz formülasyonlara bakacağız" şeklinde konuştu.

"GELENEKSEL İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ DÜŞÜK"

Geleneksel ilaçların doğal kaynaktan elde edildikleri ve yıllarca tecrübe edildikleri için toksisite profillerinin daha düşük olmasının beklenebileceğini belirten Prof. Dr. Olgun, "Yan etkileri, geleneksel ilaçlarda saflaştırılmış molekül kullanılmadığı ve doğal kaynaktan elde edildiği için daha düşük olabilir. Tek bir molekül kullanıldığında toksisitesi daha yüksek olabiliyor" dedi.

"SADECE ETKİNLİĞİ BİLİMSEL OLARAK KANITLANANLARI İLAÇ HALİNE GETİRECEĞİZ"

Çalışma sırasında 2-3 yıl sıkı bir gözlem yapacaklarını dile getiren Prof. Dr. Olgun, "Ekibin içinde alanında çok uzmanlaşmış tıp tarihi hocamız olacak. Üretimi yapacak teknoloji alanında hocalarımız da var. Başlangıçta gıda takviyesi olarak kullanıma sokulduktan sonra da güvenliliklerini takip eden bir sistem kurmayı düşünüyoruz. O da toksikoloji hocalarının işi ve onunla ilgili de ekibimiz mevcut. 2-3 yıl kadar çok sıkı bir gözlem (farmakovijilans) yapacağız. O süreçte herhangi bir sorun olmazsa ilaç ruhsatı için başvuruda bulunabiliyoruz. Gerçekten etkili olduğu kanıtlananları, ilaç statüsüne geçirmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

"FORMÜLLERİN TAMAMINI TARAYACAĞIZ"

Geleneksel tıpta kullanılan formülasyonların tamamının taranması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Olgun, "Ne kadar çok formülasyonu test edersek etkili olanları bulma şansımız daha çok olacak. Burada çok büyük maliyetlerden de bahsetmiyoruz. Çünkü geleneksel formülasyonların ilaca gitmesi maliyeti, diğer kimyasallardan ilaca gitme sürecine göre çok daha ekonomik" diye konuştu.

"YERLİ VE MİLLİLEŞME STRATEJİSİNE ÖRNEK OLABİLİR"

Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Olgun, "Bu çalışmanın ülkeye büyük katkısı olacağını düşünüyoruz. Belki diğer alanlarda milli ve yerlileşme stratejilerine de örnek olabilir. Geleneksel formülasyonlarla ilgili yapacağımız çalışmalarda bizler etkili ilaç formülasyonları geliştirebilirsek, onların etki etme mekanizmalarından yola çıkarak patentleme veya başka büyük sıçramalar yaratabiliriz" dedi. Benzer bir stratejiyi Japonya'nın geleneksel tıp sistemi olan Kampoformülasyonları için 1970'lerden başlayarak uyguladığını ve 148 adet ruhsatlı Kampo ilacının halen reçete edildiğini söyledi.

Görüntü Dökümü:

------

-Olgun ile röp.

-Detaylar

28.04.2018 -10.31 Haber Kodu : 180428020_

=======================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel