CHP Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iktidara geldiklerinde seçim sistemini değiştireceklerini söyledi.

CHP Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Baykal, parti grubunda yaptığı konuşmasında, bir yasama döneminin sonuna doğru yaklaşıldığını belirterek, CHP grubunun, milletvekillerinin çok önemli çalışmalar yaptığını ifade etti. CHP'li milletvekillerinin yaptığı en büyük çalışmanın, yükselen terör tehdidi karşısında uyarı görevini, gerektiğinde müdahale ettiğini, terör konusunda Türkiye'nin yanlış bir zihniyetten kurtulması konusunda çok büyük çalışma yaptığını ifade etti. 2003 yılı başından itibaren

terör konusunda çok ciddi önlemler önerdiklerini söyleyen CHP lideri, "1 Mart tezkeresine TBMM'nin hayır demesini hep birlikte sağladık" diye konuştu. Bunun sağlanmasıyla Türkiye'nin terörden büyük zarar görmesinin önlendiğini ifade eden Baykal, Güneydoğu Anadolu'nun Kuzey Irak bataklığına dönüşmesine izin vermediklerini söyledi. Sadece 1 Mart tezkeresinin bile CHP'li milletvekillerinin soyuna sopuna yetecek şeref olduğunun altını çizdi.

Hükümetin bir eve dönüş yasası çıkardığını hatırlatan Baykal, terörle mücadele edenlerin bu yasanın neden çıktığını TBMM'ye Türkiye'ye izah edemediklerini ifade etti. Baykal, hükümetin bir bakanının Dubai'de bir anlaşma imzaladığını, Kuzey Irak'a harekat yapmamak için imzalanan bu anlaşmanın 1 milyar dolar olduğunu, CHP'nin dikkati sayesinde bu anlaşmanın uygulamaya konulamadığını söyledi. Baykal, "Şimdi Türkiye ne konuşuyor, Kuzey Irak'a harekat yapalım mı yapmayalım mı? Gündeminde böyle bir konu var.

Devletin güvenlik güçleri bir şey söylüyor sen bir şey söylüyorsun. Efeleniyorsun. Sana bu efelenme hakkını veren CHP'nin o anlaşmayı engellemiş olmasıdır. Eğer biz o anlaşmayı engellemeseydik hükümet sus pustu. Girmeme sorumluluğunu üstlenmişsin. Almışsın 1 milyar doları susmuşsun, bu durumda olacaktır. Bunu bu grup önledi" ifadelerine yer verdi.

Başbakanın bir alt-üst kimlik tartışmasını gündeme getirdiğini söyleyen Baykal, "Hepimizin alt kimliği olabilir, ama hepimiz Türk milletinin bir parçasıyız, bir tane millet var Türkiye'de. Türkiye'de bir tane millet var. Hükümete bunu öğretmeye çalışıyoruz. Öğrendi mi öğrenmedi mi ayrı. Bayrak dalgalandırıyorlar şimdi topçu mitinglerinde" diye konuştu.

Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Koordinatörlük mekanizması attılar, mesele bu değil dedik. Siz Türk halkını mı oyalıyorsunuz, PKK'yı masaya mı çekmek istiyorsunuz. Terörle mücadele etmek istiyorsan devletin kurumları var. Nereden çıktı bu koordinatörlük. Nitekim görüldü. Şemdinli olayının bütün yönleriyle aydınlatılmasını söyledik. O olayın devlet içinde bir takım yuvalanmaların hukuk dışı yetkiler kullanarak ülkeyi gerginliğe sürüklemesi karşısında kararlılık içinde aydınlatılması siyasetini götürdük. Terörle mücadele yasasının 6.

maddesi diyor ki, 'Terör örgütünün kurucusu bir defaya mahsus olmak üzere tahliye imkanını ona sağlayacak olan etkin pişmanlık yasasından yararlanır' Bir defalık olacakmış. Kim yararlanacak? Terör örgütünün kurucusu. Kim söylüyor bunu hükümetin gönderdiği tasarı. O tasarının altında kimin imzası var Başbakan Tayyip Erdoğan'ın imzası var, bakanlar kurulunun imzası var. Hiç kuşku yok o yasa çıkmış olsaydı Türkiye'deki mahkemeler AİHM herkes için geçerlidir diyerek o yasa uygulanacak o tahliye sağlanacak idi.

Biz Türkiye'nin maruz kaldığı terör tehdidini çok ciddi olduğunu biliyoruz."

CHP olarak yolsuzluklarla mücadele konusunda duyarlı davrandıklarını ve bu konuda gerekli her türlü çalışmaları yürüttüklerini belirten Baykal, "Türkiye'de siyasetçi-bürokrat-işadamı yolsuzluk üçgeni var. Bütün bunların çaresi Türkiye'deki yolsuzlukların altındaki üçgeni kırmaktan geçiyor. Üçgenin bir tarafında haramzade bir işadamı, öbür tarafından dürüst olmayan bir bürokrat bir tarafında da namussuz bir siyasetçi vardır. Türkiye'yi yolsuzluklardan kurtarmak bu üçgenin kırılmasından geçer. Siyasetçiyi

oradan çekip çıkarmalıyız. Milletvekili dokunulmazlığı kalkan olmaktan çıkarılmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı olmalıdır. Neye inanıyorsa milletvekili söylemelidir" diye konuştu.

Baykal, "Bugün Türkiye, cumhurbaşkanlığı konusunda bütün milletimizi rahatsız edecek bir duruma sürüklenmediyse bu CHP'nin mücadelesi sayesindedir. Biz bir dayatma yapmak istemedik. Biz cumhurbaşkanının 72 milyon insanı ilgilendiren bir iş olduğunu, hiçbir partizanca dayatmayla sonuçlandırılmaması gerektiğini, uzlaşmayla görüşmeyle, elbirliğiyle sonuçlandırılması gerektiğini söyledik. Hatta AK Parti'li birinin de cumhurbaşkanı olabileceğini söyledik" diye konuştu.

Baykal, konuşmasında Türkiye'nin kalkınmak zorunda olduğunu, bunun da yeni bir sanayileşme politikasıyla mümkün olduğunu öne sürerek, "Artık coğrafyayı teşvikten ekonomiyi teşvike geçeceğiz. Türkiye'nin önünü açacağız. Türkiye'de yeni bir sanayileşme projesi ortaya koyacağız" şeklinde konuştu.

"CHP'nin bir sanayileşme politikası var. Yeniden sanayileşme, kalkınma bayrağını hep beraber yükselteceğiz" diye konuşan Baykal, "Tarıma özel bir anlayışla yaklaşmak gerekir. Tarım, hayvancılık kendi kaderine bırakılamaz. Seracılık desteklenecek. Tohum ıslahı, ırk ıslahı. Girdi fiyatları konusunda CHP iktidarı çiftçimizin yüzünü güldürecek bir projeyi önümüzdeki günlerde açıklayacaktır" ifadelerinde bulundu.

Baykal ailenin de korunacağını, en önemli kurumun aile olduğunu belirterek, "Aile güçlü olacak. Türkiye'yi tutan o, aile çözüldü mü sokaklarda kapkaç başlar, ahlaksızlık başlar. Ailenin temel direği de kadındır. Kadın yemez yedirir, giymez giydirir" dedi.

Baykal, "CHP bir eğitim reformu yapacak. Lise artık çocuklar'fd bu koordinatörlüımızın 3'te 2'sinin iş ortamına yönlendirildiği, bunun için gerekli becerilere sahiplendirildiği bir kurum olacak. Liseden çıkacak çocuk üniversiteye gidecek, öyle üniversite kapılarında sınavla karşılaşmadan, 3'te 2'si de toplumun talep ettiği türden becerilerle donatılmış olarak ekonomiye katkı yapan insanlar olacak" şeklinde konuştu.

"Altında Mercedes'i olan Yeşil Kart'lı maskaralığından Türkiye çıkarılacak" diyen CHP lideri, 6 ilde ön seçim yaptıklarını, sonuçlanan bu seçimlerle ilgili olumlu olumsuz değerlendirmeler yapıldığını belirterek, iktidara geldiklerinde de seçim sistemini değiştirecekleri mesajını verdi. Baykal, şöyle konuştu:

"CHP iktidarında seçimler artık bu ön seçim ya da merkez yoklaması anlayışı içinde yapılmayacak. Hepsinin çok ciddi sıkıntıları, sakıncaları var. Seçim bölgeleri daraltılacak. 6 civarında seçim bölgesi olacak. Tek kişilik demiyorum ama 24 kişilik seçim bölgesi olmamalı. 6'şar, 4'er. Makul seçim çevreleri. Milletvekiliyle onu seçen vatandaşın bağının somut bilinen bir ilişki düzeyinde kalmasını düzenlemek için bir takım tedbirler alacağız. Bir partiye oy vermek. Eğer vatandaş, seçmen isterse oy verdiği

partinin altındaki o 12 tane aday adayından 6 tanesine bunlar iyi gözüküyor diye düşündüğü 6 tanesine işaret koyacak. Seçim bittikten sonra iki işlem yapılacak. Vatandaşa, seçmene sadece partisini seçme hakkını değil, eğer istiyor ise eğer kendisini yeterince bilgi sahibi sayıyor ise partisinin ön seçimini yapma, partisinin genel başkanı, genel merkez yönetim kurulu, parti meclisi yöneticileri, delegeleri gibi oy verdiği partinin listesini yapmak gibi bir yetkiyi vereceksin. CHP iktidarında bu seçim sistemi

değişecektir."

(AU-NÇ-MEF-Y)

Haberler