Başkent Üniversitesi'nin Geleneksel Hamsi Kokteyli

Başkent Üniversitesi'nin geleneksel Hamsi Kokteyli'ne katılan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, toplumu 'antilaik ve laik' diye bölmeye gerek olmadığını söyledi.

Geleneksel Hamsi Kokteyli, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ev sahipliğinde Gölbaşı Patalya Otel'de yapıldı. Hamsiyle yapılmış yemeklerin ikram edildiği kokteyle, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkan Vekili Yaşar Okuyan, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski bakanlar, milletvekilleri ve bürokratların da bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. 30 kişinin 15 gün boyunca hazırlık yaptığı kokteylde yemekler için 2 ton hamsi kullanıldı. Kokteylde davetlilere hamsi çorbası, kara lahana çorbası, hamsili ekmek, hamsi kuşu, hamsili pilav ile fasulye turşusu gibi geleneksel Karadeniz yemekleri ile hamsi döneri, hamsili kuru fasulye, hamsili baklava ve revani ikram edildi.

Kokteyle katılan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, gazetecilerin Kuzey Irak'a kara operasyonu yapılabileceğine ilişkin soruları üzerine, "Nihai başarı, kara operasyonu gerektirir. Hazırlıkların yapıldığı yönünde emareler var. Sanıyorum önümüzdeki günlerde belki de coğrafi koşulların, iklimin el verdiği ölçüde harekat uygulanacak. Bu arada aşiret reislerinden çatlak sesler geliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bunlar sivrisinek gibi gelir. Teröristlerin belli ölçüde etkisiz kılınması, terörün sona ermesi değildir. Bunun için devletin alması gereken birçok önlem vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşen uygulama, teröristi etkisiz kılmak, onun toplumun güvenliğine, huzuruna ve asayişine yönelik tehdidine son vermektir'' cevabını verdi.

Başörtüsü tartışmalarına da değinen Tolon, laiklik konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her bir üyesinin, muvazzaf ve emekli olsun duyarlılıklarının kendisi kadar olduğunu belirterek, "Bu şekliyle devam ettirilirse ciddi tehditler sezinliyorum. Türban yıllardır kadın üzerinden sürdürülen sömürüdür. Kelimeyi tahrip ederek 'başörtüsü' demekte ısrar ediyor birileri. Başörtüsü, yüzyıllardır kullanılan ve kullanılacak, kadınlarımızın başını kapayan bir örtüdür. Bundan 30 yıl öncesine kadar siyasi sembol olmamıştı, bunu yaparsanız toplumu bölersiniz. Toplumu, 'antilaik ve laik' diye bölmeye gerek yok. Herkesin inancı yüreğinde saklıdır. Kadının başı üzerinden siyaset istismarına gerek yok" dedi.

MHP Genel Merkezi önüne çelenk bırakılmasını değerlendiren Tolon, siyah çelenk koyanların asker kökenli, kamu yararına çalışan 4 dernek olduğunu kaydederek, "Bu dernekler düşünce özgürlüğü içerisinde kanaatlerini ve düşüncelerini çelenkle ifade etmişlerdir. Bunun için gerekli mercilerden izin alınmıştır. Bunun için bu kadar hiddete, şiddete ve bunun altında bir şey aramaya gerek yok. Bunu kaldıramıyorsanız ve basında yer alan ifadeleri kullanıyorsanız, o zaman sizin demokrasi anlayışınızı bir kez daha değerlendirmenizin faydalı olacağını kıymetlendiriyorum. Demokratik ülkelerde bu tür tavırlara kimse saldırı ile cevap vermiyor'' şeklinde konuştu.

Gazetecilerin "Deniz Bölükbaşı'nın 'ulusalcılık ile milliyetçilik farklı' diye bir çıkışı oldu" şeklindeki hatırlatması üzerine Tolon, "Sayın Bölükbaşı'na söyleyin, Türk Dil Kurumu'nun lügatine baksın. Ulusalcılık ile milliyetçiliğin ayrımını bu topluma anlatsın da biz de öğrenelim'' dedi.

(CC-CC-Y)

Haberler