AYM'den, eşe yönelik 'kasten yaralama'da şikayet aranmaması kuralının iptal talebine ret

ANAYASA Mahkemesi (AYM), kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında getirilen eşe veya kardeşe karşı işlenen 'kasten yaralama' suçunun şikayet aranmaksızın takip edilmesini ve eşe yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan cezai davalara Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılabilmesini öngören kuralların iptal talebini reddetti.

Ürgüp Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17'nci Ceza Dairesi, söz konusu kuralların iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. İptal gerekçesinde eşe veya kardeşe karşı kasten yaralama suçunun basit yaralamalarda şikayete tabi olmamasının, affetme veya barışma gibi durumları peşinen yok saydığı, aile bireyleri arasındaki çatışmayı derinleştirdiği öne sürüldü. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davalara katılabilmesinin de uygulamada sorunlara neden olduğu, Bakanlığın kendiliğinden kurala konu davaları takip edebildiği, davaya katılan lehine vekalet ücretine hükmedilebildiği, korunmak istenen bireyin daha da mağdur olmasına yol açabildiği belirtildi. İtiraz dilekçesinde söz konusu kuralların Anayasa'nın 2, 5, 10, 11, 14, 36 ve 41'inci maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi istendi.

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli ret kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Gerekçede itiraz konusu kuralların aile içi şiddet olaylarının önlenmesi ve aile içi şiddet suçlularının etkin şekilde cezalandırılması amacıyla yapılan yasal çalışmalar kapsamında getirildiğine dikkat çekilerek, "Kanun koyucunun bu suretle ceza hukuku alanında, anayasal sınırlar içinde takdir hakkını kullanmak suretiyle aile bireylerinin ve yakın akrabaların aile içi şiddete karşı daha ayrıcalıklı korunması yönünde bir tercih yaptığı görülmektedir. Bu bağlamda ailenin etkin bir şekilde korunması amacıyla adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olmayacak şekilde düzenleme getiren kuralların hukuk devleti ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmamaktadır" denildi. Mahkeme, 5237 sayılı Kanundaki düzenlemeyi, devlete yüklenen ailenin korunmasına yönelik pozitif yükümlülüğün ceza hukuku alanındaki yansımalarından biri olarak değerlendirirken, ailenin Türk toplumunun temeli olarak belirtildiği ve devletin her türlü istismara ve şiddete karşı aile bireylerini koruyucu tedbirleri almakla yükümlü kılındığı Anayasa'nın 41'inci maddesine aykırı olmadığı belirtildi.

Güncel Haberler