Adana'da 'Better Cotton' Üretimi Başladı

Çukurova'da 'beyaz altın' olarak anılan pamuğun uluslararası tekstil devlerinin talepleri doğrultusunda 'Better Cotton' (Daha İyi Pamuk) lisansı ile üretimi için Adana'da yürütülen çalışmalar sonuç verdi. Adana Ticaret Borsası'nın (ATB) koordinatörlüğünde Better Cotton kriterlerini yerine getiren 3 üretici ve 3 çırçır işletmesi, iki yılda 847 ton kütlü pamuk üretimi programını uygulamaya başladı.

ATB Başkanı Muammer Çalışkan, küresel pamuk üretimini çevresel, sosyal ve ekonomik anlamda sürdürülebilir kılmayı hedefleyen, merkezi İsveç'te bulunan Better Cotton İnitiative Konseyi'nin kriterlerine uygun pamuk üretimini Adana'da ilk hayata geçiren üreticilerin Ahmet Şendağ ve ortağı Şemun Şendağ ile İbrahim Tosmur ve İhsan Oğuz Beyaslan olduğunu belirtti. Muammer Çalışkan, böylece tekstil devlerine üretim yapan firmaların Better Cotton lisanslı lif pamuk ithalat zorunluluğunun azalacağını vurguladı.

Muammer Çalışkan, "2013 yılı için Adana'da Better Cotton için 4 üretici ve 4 çırçır işletmesi belirlendi. Bunlardan 3 üretici ve 3 çırçır işletmesi Better Cotton kriterlerini yerine getirip, lisans aldı. 2013-2014 sezonunda yaklaşık 847 ton Better Cotton kütlü pamuk üretimi hedeflendi. Eylül ortalarında başlanan hasat sonunda ilk satışlar yapıldı. Amacımız, Better Cotton lisansı üretici ve çırçır işletmesi sayısını arttırmaktır" dedi.

Better Cotton lisansı alabilmek için üretici ve çırçır işletmelerinin sertifikalı tohum, tescilli zirai ilaç kullanımı, kontrollü sulama suyu ve gübreleme yapma, öngörülen hasat takvimine uyulması, kayıt dışı işçi çalıştırmama, işçi ve işverenlerin örgüt kurması, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konularında 16 kriteri yerine getirmesi gerekiyor.

PAMUK ÜRETİMİ YÜZDE 25-30 GERİLEDİ

Pamukta bu sezonu da değerlendiren Çalışkan, geçen yıla göre ekili alanlarda Çukurova'da yüzde 40, ülke genelinde yüzde 25-30 azalma olduğunu bildirdi. Üretim alanlarının daralmasına rağmen, ortalama verimin umut verici olduğunu kaydeden Çalışkan, "Genel beklenti, bu sezon ülke üretiminin yaklaşık 500 bin ton lif pamuk olacağı şeklindedir. Tüketim beklentisi ise 1 milyon 400 bin ton civarında olduğu düşünülür ise 900 bin ton lif pamuk ithal etmemiz gereği ortaya çıkmaktadır. Bu da 2 milyar dolar gibi bir döviz ihtiyacı demektir" diye konuştu.

'MISIR, PAMUĞA TERCİH EDİLİYOR'

Pamuk üretiminin mutlaka arttırılması gerektiği hususunda ilgililerin hemfikir olduğunu, ancak tam tersinin yaşandığını aktaran Çalışkan şunları söyledi:

"Bilindiği gibi pamuk ile mısır hem ülkemizde hem dünyada ekim konusunda çok büyük oranda birbirlerine alternatif olan ürünlerdir. Yani çiftçi ekim için pamuk ya da mısırdan birini tercih etmek zorunda. Soya fasulyesi gibi başka ürünler de var ama büyük oranda bu böyle. Ülkemizde mısırın pamuğa tercih edilmesinin ana sebebi çiftçi için daha karlı olması ve daha kolay üretilmesidir. Dünyada lif pamuk fiyatı ile mısır fiyatı arasında bir parite dengesi vardır. Bu oran genellikle 1'e 10'dur. Yani, 1 ton mısırın fiyatı, 1 ton lif pamuk fiyatının yüzde 10'u civarındadır. Ama bu oran bizim ülkemizde mısır lehine çok yüksek. 1 ton mısırın fiyatı, 1 ton lif pamuk fiyatının yüzde 14-15'i civarında, yani kabaca dünya fiyatlarına göre Türkiye'de çiftçi, mısırını yüzde 40-50 oranında daha fazlaya satıyor anlamı çıkıyor. Gerçi pamukta verilen kiloda 50 kuruş prim bu dengesizliği biraz kapatsa da tamamen ortadan kaldırmıyor. 'Pamuk ekimi nasıl arttırılabilir?' diye çalışmalar yaparken, bu dengeleri mutlaka göze almamız gerekir. Çünkü bu dengeler dünyada yıllardan süzülerek gelmiş ve oluşmuştur." - Adana

Muammer Çalışkan Çukurova İsveç Politika Güncel Haberler