Haberler

Gaziantep'in İş Dünyası Barış Sürecini Konuştu

Güncelleme:

GAGİAD, 'Barış sürecinin iş dünyasına etkisi ve ekonomik kalkınmadaki rolünü' masaya yatırdı.

Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD) tarafından düzenlenen toplantıda Gaziantepli sanayici ve işadamları derneklerinin başkan ve yönetim kurulu üyeleri 'Barış sürecinin iş dünyasına etkisi ve ekonomik kalkınmadaki rolü' masaya yatırıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Taner Özdurak, dernek başkanlarının fikir doğrultusunda son dönemde kamuoyu gündemine oturan çözüm ve diyalog sürecinin ekonomiye yansımalarını masaya yatıracaklarını belirterek, toplantıya gelen bütün katılımcılara teşekkür etti. Başkan Özdurak, 19 Nisan'da dernek olarak Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezinde bir iş formu yapacaklarını ve forma bütün iş adamlarını davet ettiğini söyledi. Başkan Özdurak, Gaziantep'e nasıl değer katabiliriz diye her zaman diyalog oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Terördeki çözüm sürecine baktığımız zaman yıllardır ülkemiz silahla mücadele ediyor. 1984'den bu yana 30 bin üzerinde şehit verdik. Bazı rakamlar 100 milyar dolar, bazı rakamlar 100 milyar doların üzerinde, ülke kaynaklarının bu konuda harcandığı söyleniyor. Ama çözüm var mı? Şuana kadar çözüm yok, sönen ocaklar var ve şehitlerimizi toprağa verdik. Onlar vatanımız için şehit oldular" dedi.

En son Gaziantep'te yaşanan olayda Gaziantep'in duruşu terör olaylarına verdiği cevapta yine diyalog ile olduğunu kaydeden Özdurak şunları söyledi:

"Gaziantep çok daha kötü bir ortama çekilmek istendi. Gaziantep'teki ortak akıl dediğimiz insanların, akil insanların öne çıkmasıyla sonradan gelecek olayların önüne geçilmişti. Bu günkü çözüm sürecinde de bence bu yapılıyor. Çünkü oradaki insanlar bizim kardeşimiz oradaki insan diye bir şey yok. Buradayız zaten hep birlikteyiz Gaziantep'teyiz, Gaziantep bunun en güzel örneği, insanlar zaten iç içe geçmişler akraba olmuşlar almışlar vermişler her türlü işi yapıyorlar. Gördüğümüz kadarıyla milletlerin kendi etnik anlamda herhangi bir sorunu yok. Bu işler rant elde etmek isteyen bir takım kesimler var. Bunlara da çok müsaade etmemek gerekiyor. Bu işin ikinci boyutu çok önemli mi? diye düşünecek olursak birde maddi boyutu var."

Çözüm süreci gündeme geldiği günden bu yana Devlet İstatistik Endüstri Kurulunun verdiği rakama göre 194 tane fabrika başvurusu olduğunu hatırlatan Başkan Özdurak, "Bu sorunun çözümü ile ilgili yapılan konuşmalar bile artı değer katmaya yeterli. Diyarbakır da Şubat ayından bu tarafa daire fiyatları yüzde 25'in üzerinde prim yapmış. Şimdi Gaziantep'teki daire fiyatları da çok prim yapıyor. Şimdi göçü de terse çevirebilmeniz için orada iş ve istihdam oluşturmamız lazım. İş ve istihdamı önce orada insanlar yapabilir. Demek ki çözüm süreci işin manevi boyutu. Tabi ki işin yüzde 90'lık kısmı oluşturuyor ama birde maddi boyutu var. Türkiye yatırım yapabilir konuma girdi. Açıklama çok güzel Türkiye'nin ekonomik verilerinin güçlenmesi demokrasi ve güven ortamının tesis edilmeye çalışılıyor olması, demek ki biz güvensiz ülkeymişiz artık güvenli olmaya başlıyormuşuz. Yani güven ve rahat yaşamak herkesin hakkı bunun içinde bir dinin bir ırkın mensubu olmaya gerek yok. İnsan olmak yeterli bütün insanların en temel güvenliği ki millet olarak barışı huzuru ve demokrasiyi en fazlasıyla hak eden bir millet olduğumuz inanıyorum. Bu süreçte çözümün, çözüm sürecin diyaloğun başarılı olmasını artık rahat ve huzurlu bir şekilde yaşamayı hak ettiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.

MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kurt Ali Kılçık, ülkenin geleceği için, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan sorununun çözümü konusunda, hükümetin cesur tavrını MÜSİAD olarak desteklediklerini söyledi. Sürece, Türkiye'nin geleceğini yeniden inşa etme süreci olarak baktıklarını ifade eden Başkan Kurt Ali Kaçlık, "Yıllardır şahit olduğumuz acımasız terör kadar, bu çerçevede birikmiş sorunların çözüme kavuşması, bölgenin refah ve mutluluğu, Türkiye'nin kalkınması, özgürlükler ve demokrasi açısından da çok büyük bir engelin ortadan kalkması anlamına gelmektedir. 2007 senesinde hazırlanan 'Güneydoğu Raporu' ve 2011 senesinde hazırlanan 'Anayasa Önerisi'nde de, bugüne kadar yapılan açıklamalarda da, huzur ve istikrar adına atılacak adımların önceliğini her zaman vurguladığımızı belirtmek isterim. MÜSİAD, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan 12 şubesiyle kurulduğu günden bu yana etnik ve dini her türlü ayrımcılığa karşı durmuş bir kurumdur" dedi.

İşsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 12,4 ile Güneydoğu Anadolu iken, en düşük bölgenin yüzde 6,1 ile Batı Karadeniz olduğuna işaret eden Başkan Kurt Ali Kılçık, "Barış sürecinde eğer halkımızın da tam desteği sağlanırsa ki şu anda bu yönde halkımız son derece sağduyulu ve olgun bir tavır takındı. Beklentilere göre ve açıklamalar gerçekleşirse, sıcak olaylar ve terör bölgesinde hemen 50 bin işsize iş temin edilebilecektir. Amaç terörle mücadelede özellikle işsizlerin dağa çıkmasını engellemek olmalıdır. Tahminler ve çalışmalar doğru ise son araştırmalara göre teröre destek ve dağa en çok büyük şehirlerden çıkılıyor. Eğer hedef kitle Güneydoğu ve Doğu ise örneğin, Adana, Mersin, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin'de ki terör de işsizlik açısından etken değil mi? Terörle mücadele de sadece askeri çözümlerin netice vermeyeceği 30 yıldır yaşanmış olmakla birlikte, hemen hemen geçmiş iktidarlar döneminde terör bölgesine dağıtılan ulufelerin de etkili olmadığı ortadadır. Bu bölgenin gençlerinin terör nedeniyle göçten mağdur olduğu gibi tüm ülke insanları da evlatlarını şehit veriyor. Ayrıca Güneydoğu ve Doğu'da huzurlu bir iş ortamının sağlanamaması nedeniyle ödenmeyen vergiler, kaçak kullanılan elektrik ve suların bedelini de ülkenin İç, Batı, Kuzey ve Güney Bölgeleri ödüyor. Tüm bu etkenlerin ülkemize manevi maliyeti 40 bin insanın hayatını yitirmesi maddi maliyeti ise 500 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir" diye konuştu.

HÜRSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İlker Hasırcı ise konuşmasında Türkiye'nin artık hedef ve vizyon sahibi bir ülke olduğunu ve son 10 yılda yakalanan istikrarın 2023 yılına hedeflerini belirlediğini söyledi. Başkan Hasırcı, güçlü sivil toplum kuruluşlarıyla beraber el ele vererek son derece başarılı çalışmalara imza atıldığını da hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü, "Başarılarımızın da artarak devam edeceğine cani gönülden inanıyoruz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Bugun GAGİAD'ın belirlemiş olduğu konuda 'Analar Ağlamasın' sloganıyla çıkılan bu yolda 'Barış sürecinde Türkiye' konusunda terör sorunu aşıldığı takdirde, Türkiye kalkınacak, özellikle bölgemizin ve Türkiye'nin sırtındaki kambur kalkacak, Doğu ve Güneydoğu'nun tıkanan damarlarının açılacağına inanıyorum. İlimizin önde gelen sivil toplum kuruluşları olarak bu toplantıda iş dünyasının bu konuya dikkat çekilmesini önemsiyorum. Türkiye, bu konuda çok önemli aşama kat etti. Bundan sonra Türkiye'nin daha dikkatli olması gerekiyor. Türkiye düşmanları, Türkiye'nin ilerlemesi, büyümesinden ve barışa erişmesinden yana olmayanlar alçakça saldırılara devam edebilir. Ama bu yaşana provokasyonlar süreci etkilememeli çıkılan yolda istikrarlı devam edilmelidir. Eskiden tabu olarak yorumlanan, dillendirilemeyen, şeyler artık dillendiriliyor ve keşke 10 yıl evvel bunlar yapılsaydı" dedi.

Başkan Hasırcı ayrıca PKK terörünün Türkiye'ye zararının şu an 300-400 milyar dolar civarında olduğunu ve Türkiye'nin bu süreçte çok vakit kaybettiğini söyledi. Artık gelinen aşamada kardeşliğin hakim olduğu, insanların renklerine, dillerine, ırklarına, dinlerine göre ayrılmadığı, insanları insan olduğu için sevilmesi gereken bir yapıya dönüldüğünü sözlerine ekledi.

TÜMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cuma Çekici dernek olarak çözüm sürecine destek verdiklerini belirterek, "Biz gerçekten burada çözüm sürecindeki amacın analarımızın göz yaşlarının dinmesi artık kan akmaması kardeş kanı akmaması, kardeşin kardeşi öldürmemesidir. Kardeşlerim Allah aşkına hiç kimse bu memlekette Kürt sorunu var diyemez. Çünkü Kürt bizim kardeşimizdir. Türk, Kürt kardeşlerimiz benim gönül bağı olduğumuz bir yer var. Oranın büyük çoğunluğunda Kürt kardeşlerimiz var. Oraya gittiğimizde baş başa omuz omuza duruyoruz. Yıllardır böyle olmuş yıllardır et tırnak gibi bir arada büyümüşüz ve gelişmişiz. Türkiye'nin çok hızlı büyümesi engellenmek istenmekte ve burada dış güçlerin parmakları var" dedi.

GAPGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Çalışkan ise terörün psikolojik boyutunun olduğunu belirterek, "Bu olayın psikolojik boyutu sırasında insanlar korkutulup bölgeden uzaklaştırılıyor. Almanya'da bir kişi gazetede bu bölge ile ilgili çıkan bir terör olayını görünce Türkiye'nin tamamını terör ülkesi sanıyor. Hatta kendi ülkemizin batısında ki insanlarımız burada yaşanan en ufak terör olayında bile bu bölgeden korkar hale geliyor. Gittiğimiz bölgelerde insanların ön yargılarını kırmak için her yolu deniyor ve konuşuyoruz. Bu düşünceyi yıkmak için birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor" diye konuştu.

Herkesin yapılan hatayı kabullenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Çalışkan, "Hatalar kabul edilmezse barışı konuşamayız ve barışı sağlayamayız da. 1999 yılından bu yana Hakkari ve o bölgede ki bütün illeri mutlaka ziyaret ediyorum. Her gittiğim de de oradaki insanları beni en iyi şekilde ağırlamıştır. Bölge insanları geçmişteki yanlış politikalardan dolayı haklı oldukları yönleri var. Mesela bir okul yapımına 1993 yılında başlanmış ve 1999 yılında hala bitirilememiş. Bizlerde ön yargılarımızı mutlaka kırmamız gerekiyor. İnsanları asla sınıflandırmamak gerekiyor. Müslüman terörist, teröristte Müslüman olamaz" şeklinde konuştu.

Toplantıya GAGİAD, MÜSİAD, HÜRSİAD, TÜMSİAD ve GAPGİAD yönetim kurulu başkanlarının yanı sıra yönetim kurulu üyeleride katıldı. - GAZİANTEP

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Şehitkamil Türkiye Yerel Haberler

title