Prof. Dr. Tarhan: "İngiltere Terör Korkusunu Arttırdı"
Savaş Psikolojisi Üzerine Çalışmaları İle Tanınan Emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İngiltere Polisinin Kitlesel Bir Saldırı Planını Açıklama Tarzının, İnsanlarda Kaygı Ve Kırılganlık Düzeyini Arttırarak, Teröristlerin İşine Yaradığını Açıkladı.
Savaş psikolojisi üzerine çalışmaları bulunan emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son dönemde yaşanan olayların insanların “terör” beklentisini arttırdığına işaret ederek, İngiltere’nin 10 uçağa eşzamanlı saldırı düzenleneceğini açıklama tarzını eleştirdi.
ANKA’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İngiltere polisinin 10 uçağa bombalı saldırıda bulunulacağı iddiası üzerine çıkan haberleri değerlendirdi. Olayları televizyonda görmenin, gazetelerde okumanın, travma etkisini arttırdığını belirten Tarhan, Vietnam savaşı ve 11 Eylül’ü birebir yaşayanlarda travma oranının yüzde 40 olduğunu kaydetti. İki travma arasındaki farkı ise, iletişim araçlarının yaygınlığı ile özetleyen Tarhan, “televizyonda 11 Eylül saldırısı dakika dakika izlendi ve izleyenlerdeki etki yaşayanlarla aynı oldu” dedi.
TOPLUM GRİ PROPAGANDAYA AÇIK HALE GELDİ
Yaşananları psikolojik savaş etüdü yapanlar açısından ele almak gerektiğine değinen Tarhan, toplumun gri propagandaya açık hale geldiğini söyledi. Kaynağı belirsiz ve şaibeli olan haberlerin gri propaganda olduğunu ifade eden Tarhan, özellikle istihbarat örgütlerinin “kontrollü savaş” için bu tarz yöntemlere başvurabileceğini belirtti.
Böyle dönemlerde, silah satışlarının arttığına, Müslüman-Hristiyan düşmanlığının yükseldiğine dikkat çeken Tarhan, bu olaylara abartılı tepki verilmesinin “esmer” insanların kategorize edilmesine yol açabileceğini vurguladı.
BATI AVRUPANIN ÇOĞULCU YAPISINI DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER VAR
“Batı Avrupa’nın çoğulcu yapısını değiştirmek isteyenler bu olayları büyütüyorlar” diyen Tarhan, gerilimin maksatlı yaratıldığını kaydetti. Daha önce Hollanda’da esmer vatandaşlara yönelik tepkilerin yaşandığını hatırlatan Tarhan, “bu, dünyayı yaşanmaz hale getirebilir” dedi.
Tarhan, bu tarz haberleri kamuoyuna sunarken, devletlerin ve medyanın temkinli olması gerektiğini vurguladı.
İNGİLTERE’NİN TAVRI YANLIŞ
İngiltere polisinin olayı yansıtma şeklinin, halkta korkuya yol açtığının altını çizen Tarhan, olayın sorgulanması gerektiğini söyledi. İnsanların duyduklarına hemen inanmamasının önemine değinen Tarhan, “bazı odakların senaryo yazmış ihtimali var. Gerçek de olabilir. Ama buna karşı önlem alınabilir. İdeal olan insanlarda korku yaratmamak. İngiltere bilerek panik uyandırıyor. Böyle bir olay olur, istenirse kimsenin ruhu duymaz” dedi.
El valizlerine getirilen kısıtlamanın da sakıncalı olduğunu ifade eden Tarhan, insanların mahremiyetlerinin zedelendiği düşüncesine kapılabileceğini belirtti. İnsanların, “ne kadar güvendeyiz?” sorusunu soracağını, belli havayollarının uçaklarına binmekten kaçınacağını kaydeden Tarhan, “ruh sağlığını olumsuz etkilenir. Böyle bir savaş yapmak isteyenler bu duyguyu uyandırmak istiyor” dedi.
İngiltere’nin tepkisinin terör gruplarının da işine yarayacağını vurgulayan Tarhan, vatandaşlara, silik haberlere inanmamaları, okudukları sorgulamaları çağrısında bulundu.
FOTOGRAFLAR MAĞDURİYET DUYGUSU YARATIYOR
Lübnan’da ölen bebek ve çocukların fotoğraflarının da sıkça kullanılmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Tarhan, bunun sakıncalarını, insanlarda mağduriyet duygusu yaratması, “bunun sorumlusu kim?” sorusuna yol açarak öfke uyandırması, çocuk ve anneler üzerinde şiddet korkusuna neden olması, olarak açıkladı.
Hiç haber vermemenin de güven sarsıcı bir unsur olduğunu dile getiren Tarhan, haberlerin çocukların ulaşamayacağı şekilde kullanılmasının daha doğru olacağını açıkladı.