CHP TBMM Grup Toplantısı...(2)

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yargı bağımsızlığının iktidardan ve siyasetten gelen tehditlere karşı teminat olduğunu belirterek, "İktidardan, siyasetten gelen tehditlere karşı yargının bağımsız olması Türkiye'nin temel konusu olmaya devam ediyor" dedi.

Baykal, partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, AB temsilcilerinin CHP hakkında yaptıkları yorumlara da tepki gösterdi. Sanki Türkiye'de CHP ve siyasetin temel kurumları demokrasiye karşıymış gibi bir tehdit oluşturulmak istendiğini belirten Baykal, "Bu tam bir haksızlıktır, bühtandır" dedi. Demokrasinin ne olduğunun zihinlerde netleştirilmesine ihtiyaç olduğunu kaydeden Baykal, demokrasinin sadece 4 yılda bir seçim yapmak ve oy alanın iktidara gelmesi demek olmadığını söyledi. Baykal, "Sandıkla geldiğiniz iktidarda, hukuku tahrip etmeye, yargıyı etkisiz kılmaya çalışırsanız bunu demokrasi adına kabul ettirebilir misiniz? Demokrasilerde bir parti yüzde 40-50-60 oy alır. Bu toplumun nihai kararı olarak algılanamaz. O yüzde 50 oy alan partiler şimdi nerede? Bir andaki güç dengesine bakarak, Türkiye'nin temellerini istediği gibi şekillendirme hakkı hiçbir iktidara verilemez. Bir demokraside Maliye Bakanı'nın kendisi için 4 kez af çıkarması var mı?" diye konuştu.

"Demokrasilerde devletin parasıyla televizyon gazete almak var mı? Liselerde cihat ilan eden kasetleri resmi derslerde öğrencilere göstermek var mı? Eşlerini, kocalarını iş başına getirmek var mı? Bizim anlayışımızda demokrasinin gereği bu değil. Başbakan'ın savcılık görevine soyunduğu bir rejim demokratik olur mu? Ama bunlar yaşandı. Demokrasi konusundaki inancımızı teyide ihtiyaç duymuyoruz. Avrupa'nın temsilcilerinin CHP'nin demokratlığı konusunda vize vermesini kabul etmiyoruz" dedi.

YARGI REFORMU ELEŞTRİSİ Baykal, hükümetin hazırladığı yargı reformu taslağını da eleştirerek, taslağın Yargıtay, Danıştay, HSYK, üniversiteler, barolara haber verilmeden hazırlandığını belirtti. Türkiye'de yargının temel sorununun yargının bağımsızlığı konusu olduğunu vurgulayan Baykal, yargı bağımsızlığının iktidardan ve siyasetten gelen tehditlere karşı teminat olduğunu kaydetti. Baykal, "İktidardan, siyasetten gelen tehditlere karşı yargının bağımsız olması Türkiye'nin temel konusu olmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bu konuda geçmişte 'kör topal' bazı adımlar attığını, CHP'nin mücadelesi ile adalet bakanından alınan tayin terfi yetkisinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na verildiğini belirten Baykal, "Neymiş, yargının parlamentodan güç almasına ihtiyaç varmış. O yüzden HSYK'ya seçilen üyeler parlamentodan seçilmeliymiş. Hakimler meclise gelecek, kulislere girecek, çoğunluk grupları ile görüşecek ve seçilecekler. Onlar seçilince Türkiye'de yargıya meşruiyet gelecekmiş. Bize bunu yargı reformu diye sunacaklar. Biz de onun gereğini yapacağız" diye konuştu.

AVRUPA'YA LAİKLİK TEPKİSİ Türkiye'de laiklik ve demokrasi arasında bir çelişki varmış gibi gösterilmek istendiğini savunan Baykal, bazı Avrupa temsilcilerinin, 'laiklik aslında demokratik değildir. Laikliği, demokratik laiklik yapalım' denildiğini söyledi. Bunun laiklikten vazgeçme arayışı olduğunu vurgulayan Baykal, "Ben sormak istiyorum. Sizin ülkenizde laiklik referandumla mı geldi?" dedi. Demokrasi ve laikliği birbirine kurban etmeden korumanın mümkün olduğunu belirten Baykal, Türkiye'ye herkesin saygı göstermesi gerektiğini kaydetti. Baykal, "Türkiye'yi onun bunun kumandası gibi yönlendirilen bir kavim gibi kimse görmesin" dedi.

En tehlikeli olan durumun ise Türkiye'ye AK parti penceresinden bakmak olduğunu ileri süren Baykal, "Yabancıların algılaması bu. Bilmiyorlar ki, onlar gelip geçici. Siz anlık tablolara bakıp yapısal tercihler yapmayın. Türkiye'yi tarihsel süreci içinde ele alın. AK Parti ile yatıyorlar, AK Parti ile kalkıyorlar. AK Parti'nin başı derde girince, bunlar da şaşırıyorlar. 'eyvah ne yapacağız' diyorlar" diye konuştu.

Baykal ayrıca, ekonomide yaşanan sıkıntılara da değindiği konuşmasında, ekonomide en sancılı alanın tarım olduğunu söyledi. Cari açık finansmanının bozulmaya başladığına dikkat çeken Baykal, daha önce yabancı sermaye ile kapatılan cari açığın artık borçla kapatıldığını öne sürdü.

(MÜG-NÇ-Y)

Haberler