Haberler

2014 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım: "Sen şimdi hakimsin, dinliyorsun. Beni niye, ne kadar dinledin, benim haberim olsun, diyorsun. Sonucu ne oldu, bunun için yasal düzenleme ...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Sen şimdi hakimsin, dinliyorsun. Beni niye, ne kadar dinledin, benim haberim olsun, diyorsun. Sonucu ne oldu, bunun için yasal düzenleme lazım. Yapalım. İtirazım yok. Şaibeden kurtulsun herkes" dedi.

Yıldırım, Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda soruları yanıtladı.

Sayıştay raporlarında bakanlığın yatırımda olmadan iş yapıldığı iddialarının doğru olmadığını ifade eden Yıldırım, yaptıkları işlerin yatırımda olduğunu bildirdi. Bakanlığın Kamu İhale Kanunu'na göre yüzde 10 ödeneği olmayan hiçbir işin ihale edilemeyeceğini kaydeden Yıldırım, "Bugüne kadar hep bunu uyguladık. Yaptığımız projenin yüzde 10 ödeneği bütçede göründüğü an ihalesine çıktık" diye konuştu.

Kaynağı olmayan, yatırımda bulunmayan hiçbir işin bugüne kadar yapılmadığı düşüncesinde olduklarını dile getiren Yıldırım, Sayıştay'ın değerlendirme sürecinin henüz tamamlanmadığını, ön rapor olarak tespitlerin yapıldığını anlattı.

"Biz de kuluz, biz de yanlış yapabiliriz her şeyi doğru yapıyoruz iddiasında değiliz" diyen Yıldırım, yanlış olanı dürüstçe yanlış diyerek kabul ettiklerini, dikkat edeceklerini söylediklerini, önemli olanın kasıt olup olmadığı ve kasıt sonucunda kamu zararının oluşup oluşmadığı olduğunu söyledi. Yıldırım, Sayıştay ile ilgili tartışmanın bu aşamada yapılmasının doğru bir anlam ifade etmediğini bildirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, "Bizden ne beklersiniz, evet dememizi kabul ediyorsanız vicdanınıza sunuyoruz" dedi.

"Harcamaların yasal olmadığını iddia etmek doğru değil"

Sayıştay raporlarında Bakanlığının döner sermayesine ilişkin iddialar bulunduğunu ifade eden Yıldırım, merkezi bütçe kapsamında 4 bulgu, döner sermaye kapsamında 12 bulgu tespit edildiğini, cevaplarda bütçe için 1, döner sermaye içinde 5 bulguya yer verildiğini, cevaplarda bu bulguların bir kısmının uygun görüldüğünü, bir kısmında da ısrar edildiğini anlattı.

Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesi ile yatırımı arasında fark bulunduğu eleştirilerine de değinen Yıldırım, "Doğru, biz bunu gizlemiyoruz, yıllardan beri böyle" dedi. Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:

İhtiyaçlar dikkate alındığında proje stoğunun tamamlanması için yeterli olmadığını ifade eden Yıldırım, "Yeni talepler var. Şu yol da yapılsın, bu yol da yapılsın, şu da bölünmüş olsun. Bir yandan yol yapılsın diye talep var, şu iş niye gecikti niye talepler var. Bir yandan da niye fazla harcadınız diye tenkit var. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Bütçeye neden koyamıyorum, bu genel politikadır. Bütçe disiplini açısından toplam yatırımlar içinde ayrılan kaynak belli, bunu değiştiremiyoruz. Bütçe kalemleri, gelirleri ve giderleri belli. Bu miktar içinde işimizi görmemiz lazım. Biz bu miktarın dışına mı çıkıyoruz? Büyük oranda çıkmıyoruz. Ürettiğimiz kaynak yıl içinde başka kurumların kullanma imkanı olmayan kalemlerdeki paralardan aktarma yapılıyor, yıl içi elde edilen arizi gelirler var ve yedek ödenek. Bunları kanuna dayalı olarak YPK kararıyla ek bütçe olarak çıkarıyoruz. Bu yapılan harcamaların yasal olmadığını, keyfi olduğunu iddia etmek doğru değil."

Kamu zararı oluştuysa bunun hesabını vermenin boyunlarının borcu olduğunu belirten Yıldırım, Sayıştay temsilcisinin kendilerine teşekkür edilmesine milletvekillerinin tepki göstermesine ilişkin de "Teşekkürün, Sayıştay temsilcilerinin çalışmaları sırasında kurumda çalışanlarla iyi bir koordinasyon kurulmasından kaynaklandığını" ifade etti.

Yıldırım, şöyle konuştu:

"Onlar, işini bizim istediğimiz gibi yapsaydı, bu kadar tenkit olmazdı. Bizi haklı olarak sorguluyorsunuz. Biz, herşeyi vermişiz yine bildiklerini okumuşlar. Sayıştaycılar göreve başladıklarında ilk gün bir toplantı yaptık. Biz uygulayıcı bakanlığıyız. İşimiz sahada. Arkadaşlarımız gerekli her türlü desteği verecek. Vermezlerse bana gelin. Benden isteyin dedim. Neyi kimden saklayacaksınız, devlette bir şeyi saklama şansınız yok. Bugün çıkmazsa yarın çıkar, yarın çkımazsa öbür gün çıkar. Biz eğer kamuda iş yapacaksak, proje üreteceksek bakış açılarını pozitif yönden ele almalıyız. Sayıştaydaki arkadaşlarım, kararlarını vermeden sahaya gidip, orada yapılan işleri görmeli. İş nasıl yapılıyor, masa başındaki gibi mi? Yoksa arazi şartları neyi gerektiyor, onları dinlemelerini tavsiye ederim. O zaman çok daha sağlıklı, çok daha güzel raporlar ortaya çıkabilir. Bir suistimal yapan varsa, kasıtlı olarak kamuyu zarara uğratan varsa, böyle bir proje gerçekleşmişse ve biz buna kayıtsız kalmışsak, örtbas ettiysek bu bizim için çok büyük bir züldür. Bunun her zaman hesabını vermek durumundayız. Bu konudaki hassasiyet sizde ne kadar varsa en az o kadar bizde var."

"Marmaray ülke olarak gururumuz"

"Marmaray Projesi ülke olarak gurumuzdur" diyen Yıldırım, projenin tarihi gelişimi hakkında bilgi vererek, 2009 yılında hayata geçirilmesi planlanan projenin geçikmesinin nedeninin arkelojik kazılar olduğunu kaydetti. Komisyon üyesi milletvekilleri arasında Marmaray'a binen olup olmadığını soran Yıldırım, milletvekillerinin "davet etmediniz ki" sözleri üzerine 550 milletvekiline, projede emeği geçen bakan, müsteşar, yetkili ve ilgililere davetiye gönderdiğini, parti genel başkanlarını da telefonla aradığını söyledi.

Milletvekillerinin, Bakanlığın, yazılı soru önergelerine cevap vermediği eleştirilerine de değinen Yıldırım, sorulan sorulara hazırlanan cevapları tek tek incelediği için gecikme yaşandığını belirtti.

e-Tebligat'ın bu yıl ocakta devreye girdiğini anımsatan Yıldırım, 22 Nisanda fiilen kullanılmaya başlanılan e-Tebligat kullanıcı sayısının 1281 olduğunu, Adalet Bakanlığının yazılım çalışmalarını tamamlamasının ardından daha yaygın kullanılacağını bildirdi.

"(Vicdanım) Rahat"

Yıldırım, başka bir soruyu yanıtlarken de altyapı projelerinin anahtar teslimi yapılamadığını dile getirdi. Şanlıurfa-Habur otobanının orta vadeli bir iş olduğunu da bildiren Yıldırım, otoban güzergahına yönelik çalışmanın sürdürüldüğünü söyledi.

Demiryolu proje ihale şartnamelerine yüzde 51 yerli firma şartı koyduklarını anlatan Yıldırım, demiryolu sektöründe Türkiye'de birçok kalemde yerli üretim yapıldığını da belirtti.

Muhalefete mensup bazı milletvekillerinin Bakanlığın ihaleleri konusunda "Sayın Bakan vicdanınız rahat mı?" şeklindeki soruları üzerine Yıldırım, "Rahat. Yaptığımız işler hukuk içerisinde. Kamu İhale Kanununun bize verdiği yetkiyle yapıyoruz. Rahatız. Varsa net bilgi onunla ilgilenelim" ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın yerel seçimleri hatırlatarak "Sayın Bakan İstanbul'dan mı İzmir'den mi adaysınız? Yoksa siyasete son mu vereceksiniz?" sorusuna Yıldırım, "Onu toplantıdan sonra kulağına söyleyeyim" yanıtını verdi.

- "Dinlemeler herkesin derdi"

Ortam dinlemelerine ilişkin soruları da yanıtlayan Yıldırım'ın, esprili şekilde "Dinlenmiyoruz vaktimiz yok, çalışıyoruz. Onun için böyle bir derdimiz yok" sözleri gülüşmelere neden oldu.

Bilişim teknolojisinin gelişmesiyle ortam dinlemesi konusunun herkesin gündemine oturduğunu ve sadece Türkiye'nin değil, herkesin derdi haline geldiğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Almanya Şansölyesi ile ABD Başkanı arasında ciddi bir sürtüşme var. Fransa ile ABD arasında, İngiltere'de, bizde var. Bu çağın en büyük sorunu, tehdidi. İnternetle bu tehdit daha da büyük oldu. Sorunu doğru ortaya koyup çözümü doğru yerde aramamız lazım. Bizim bakanlık olarak görevimiz iletişim altyapısını hazır hale getirmek, bizim temel görevimiz bu.  Vatandaş telefonda konuşamıyorsa bunun sorumlusu biziz ama dinleniyorsa bunun sorumlusu biz olamayız. Tayfun Bey de değil."

"Yasal düzenleme lazım"

Yasa dışı veya yasal dinlemenin mutahaplarının belli olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"MİT, polis, jandarma kendi kanunlarına göre ister önleme, ister suçla mücadele isterse suç oluştuktan sonra delil toplama amaçlı dinleme yapabilirler, bunlara bu hak verilmiş. Bu kuruluşlar 2006 yılından önce hiçbir kurala tabi değildi, istedikleri gibi götürü olarak bir bölgeyi, hatta bütün Türkiye'yi karar alarak dinleyebiliyorlardı. Bu kadar geniş yetki alanı vardı. Getirilen bu kuruluşlar savcılığa müracaat edecekler. Savcılık çok acilse talebi TİB'e gönderecek ve 24 saat içerisinde bunu hakim kararına dönüştürecek, eğer yoksa normal hakime verecek, buna bakacak. Gelen bu talebi TİB, kanuna uygun mu değil mi diye inceliyor neye göre bu talep yapılıyor diye bakıyor oradaki hukukçular uygunsa yazılı olarak 'talabiniz yerine getirilir' diyor. Kendisi yerine getirmiyor, onlara dinleme için yasal izin veriyor. TİB'in dinleme yetkisi yok. Bu şekilde gelen taleplerden 10 bin tanesini de geri çevirmiş. Bu kadar da titiz çalışıyor.

Sen şimdi hakimsin, dinliyorsun. Beni niye, ne kadar dinledin, benim haberim olsun, diyorsun. Sonucu ne oldu, bunun için yasal düzenleme lazım. Yapalım. İtirazım yok. Şaibeden kurtulsun herkes. Amerika'da böyle. Bazı ülkelerde bu var. Amerika'da dinlenme işlemi başladığı anda muhatabına haber veriyorlar."

Yıldırım, bu konunun herkesi rahatsız ettiğine de işaret ederek, TİB Kanunu ile yasa dışı dinleme yaptığı belirlenenlerin Türk Ceza Kanununa göre cezalandırıldığını ve bu dinlemelerin mahkemede delil olarak kabul edilmediğini anımsattı.

Bu konuya ilişkin eleştiride bulunan BDP'li Hasip Kaplan, "Türkiye'deki dinlemelerin yüzde 90'ını kamu kurumlarının yaptığı" iddiasında bulundu.

Konuşmaların ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün 2014 yılı bütçeleri kabul edildi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Binali Yıldırım Sayıştay Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title