Haberler

Kayseri'de Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması

Başbakan Binali Yıldırım, "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı.

Başbakan Binali Yıldırım, "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı. Anamuhalefet partisi sorumluluk taşır, iktidar alternatifidir. Anamuhalefet partisinin geleceğe yönelik korku, tehdit, umutsuzluk verme lüksü yok." dedi.

Yıldırım, Kayseri Valiliği ve Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği Kayseri Şubesince, (MÜSİAD) bir otelde organize edilen akşam yemeğinde, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanının şu anki yetkileriyle yenisi arasında çok fark olmadığını ifade eden Yıldırım, yeni sistemde başbakanın yetkilerinin cumhurbaşkanlığına taşındığını söyledi.

Yıldırım, iki iradenin ortadan kalktığını anımsatarak, "İki iradenin olduğu yerde mutlaka sorun çıkıyor. Geçmişte Adnan Menderes ile Celal Bayar bile anlaşamadı. Sonunda darbe oldu. İrade olmayan yerde idare olmaz. Ondan sonra kayıp yıllar. 1950-1960 arası dünya ortalamasının 2 katı büyüdü Türkiye. 1960'dan 1979'a kadar dünya ortalamasının yarısı kadar büyüyemedi. 1982'den 1992 kadar rahmetli Özal döneminde yine dünya ortalamasının 2 katı büyüdük. 1990'lı yıllar dünya ortalamasının altındayız." diye konuştu.

Geçmişte hükümetlerle cumhurbaşkanları arasında sürekli bir huzursuzluk yaşandığına işaret eden Yıldırım, en son Bület Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan "kitap fırlatma" hadisesi nedeniyle Türkiye'nin büyük bedeller ödediğini anımsattı.

"CHP'ye bir haller oldu, 'kuzu' taktiği yapıyor"

Yıldırım, Türkiye'nin 2001 krizinden sonra milli gelir olarak yüzde 26 geri gittiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"O kirizden 2011 yılına kadar 638 milyar lira ödedik. Faizleriyle o borcu ödedik. Biz o borcu ödemeseydik Türkiye'deki kişi başı milli gelir 20 bin dolar olacaktı. Zayıf iktidarların Türkiye'ye nasıl maliyet ödettiğini görüyorsunuz. Mevcut sistemle biz bir yere varamayız. Yeni sisteme karşı çıkmanın bir sebebi var, o da iktidar umudu olmama. Bunun başka izahı yok. Yeni sistemde aday olacaksınız, seçildiniz mi ülkeyi yöneteceksiniz, seçilmediniz mi ortadasınız. 7 sefer kaybet, 8'incide de 'Ben niye bırakacağım bu seçim değil ki, halk oylaması, nereden çıkardınız. Ben Binali Bey için çalışıyorum' diyor. CHP'ye bir haller oldu, 'kuzu' taktiği yapıyor."

CHP'nin esnaf ve ev ziyaretlerinde gerçek dışı söylemler kullandığına işaret eden Yıldırım, "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı. Anamuhalefet partisi sorumluluk taşır, iktidar alternatifidir. Anamuhalefet partisinin geleceğe yönelik korku, tehdit, umutsuzluk verme lüksü yok. Ufuk verecek, heyecan verecek." şeklinde konuştu.

"CHP, HDP'nin gölgesine girdi"

Başbakan Yıldırım, CHP'nin HDP'nin gölgesine girdiğini ve birlikte "hayır" kampanyası yürüttüğünü kaydederek, HDP'nin de gerçek kimliğinin 7 Haziran'da göründüğünü ifade etti.

HDP'nin iradesinin başkalarının elinde olduğunu ve bu nedenle kendi kimliğini muhafaza edemediğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdi tutturmuş tek adam. Seçim olan yerde tek adam olmaz. İki cumhurbaşkanı mı seçeceğiz, anlamadım ben. Bugünlerde HDP ile çok haşır neşir oluyor Kılıçdaroğlu, bir eşbaşkanlık merakı sardı. Başka türlü izah edemiyorum. Bu sistem garantili hükümet sistemi. Sandıkta buluşuyorsun, hükümetini alıp gidiyorsun veya dersini alıp gidiyorsun." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, 2002'de iktidar olduktan sonra birçok kişinin kendilerine ortakçı çıktığını ifade ederek, AK Parti olarak iktidar oldukları günden beri birçok engellemeyle karşılaştıklarını söyledi.

En son engelleme çalışması olan 15 Temmuz'da halkın iradesini hiçe sayanların çok büyük darbe yediğini belirten Yıldırım, halkın o gece Türkiye'ye sahip çıktığını anlattı.

"Kafalarında millet iradesi yok"

Yeni sistemde HSYK'nın 7 üyesinin Meclis tarafından seçileceğini belirten Yıldırım, yargının "bağımsız olmayacağı" ve yetkileri "tek adam"ın belirleyeceği iddialarının doğru olmadığını kaydetti. Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Mevcuttan fark ne? Tek fark var. Mevcut sistemde yargı mensupları HSYK'nın 7 üyesini kendi arasında sanki milletvekili seçimi gibi bir araya gelip seçiyor. 12 bin kişi oy kullanıyor, ondan sonra da birbirlerine düşüyorlar. Kaybedenler ile kazananlar kanlı bıçaklı oluyor. Sonra işlerini bile yapamıyorlar. Bu yanlış bir şeydi bunu düzelttik. Şimdi o yetkiyi aldık Meclise verdik. Meclisi seçen kim? Millet. Milletin vekillerinin seçmesini çok görüyorlar, bürokratların seçmesini 'yargı bağımsız, tarafsız' diye görüyor. Bunların demokrasi anlayışı bu kadar. Bundan bir hayır gelmez. Kafalarında millet iradesi yok. Kafalarının bir yerinde hep vesayet var."

Seçilme yaşını 18'e düşüreceklerini hatırlatan Yıldırım, "Efendim 'milletvekillerini seçecekler oradan yakınlarını milletvekili yapacaklar, askere gitmekten kurtaracaklar.' Akla ziyan iftiralar. Bir kere bilmiyorlar bizim kuralımız var. AK Parti öyle yakınlarını, kardeşini, anasını, babasını milletvekili yapmıyor. Böyle bir akılla, böyle bir işle nereye varacağız biz?" diye konuştu.

"9 milyon vatandaşa siyasetin önü açılıyor"

Değişiklikle, 9 milyon insana siyasetin önünün açılacağını belirten Yıldırım, "Bu kişiler sadece milletvekili değil muhtar, il, ilçe meclis üyesi ve belediye başkanı olabiliyor. Seçimle gelinen her yerde aday olabiliyorlar. 9 milyonun yarısına yakını kadın. Kadınları hiç saymıyorlar, yok sayıyorlar. Tamamen çelişki." ifadesini kullandı.

Yeni sistemin "sürekli büyüme, refah ve daha az bürokrasi", mevcut sistemin ise "birbirini frenleme" üzerine kurulu olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:

"Yetkiyi ve sorumluluğu vereceksek hesabını da soracağız. AK Parti iktidara geldiğinde 36 bakan vardı, 24'e kim düşürdü? AK Parti düşürdü. Daha düşmesi lazım. Artık devletin yüklerinden kurtulması lazım. Devlet eskiden dört şeye hakim olacak diyorduk. Adalet, emniyet, eğitim ve sağlık. Eğitim ve sağlık yavaş yavaş artık özel sektör eline geçiyor. Emniyet ve adalete devlet sahip olacak. Ondan sonra elindeki bütün zenginlikleri millete verecek. Devlet zengin olduğu müddetçe devlete ilgi artar. Gelişmenin şartı da devletin elindeki zenginliklerin mutlaka vatandaşa verilmesi lazım."

"Bütün renkleri kucaklayarak iktidar olursun"

Yıldırım, yeni sistemde birlik, beraberliğin ve 80 milyonun kardeşliği olduğunu belirterek, "Birlikte Türkiye'yiz, farklılıklarımız zenginliğimiz. ötekileştirme yok bölge partisi olup iktidara gelme şansı yok. Yüzde 51 Diyarbakır'dan, Edirne'den, İzmir'den, İstanbul'dan da destek alacaksın. Türkiye'nin bütün renklerini kucaklayarak ancak iktidar oluyorsun. Başka türlü yüzde 51 alamazsın. Onun için burada ayrılık, ötekileştirme olmaz. Burada birlikte Türkiye olma yolu var." diye konuştu.

AK Parti hükümetleri boyunca yollar, okullar, hastaneler yaptıklarına işaret eden Yıldırım, 16 Nisan'ın ülke ve millet için aydın yarınların kapısını açacağını vurguladı.

Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'ye yönelik tehlikeyi fark ettiğini, bu konunun bir beka meselesi olduğunu anladığını dile getirerek, "Bahçeli ile bir araya geldik, 'önce ülkem, önce milletim' dedi, sonra 'partim' dedi ve bizimle ortak sorumluluğu aldı. Bu anayasa değişikliğini milletin önüne getiriyoruz. Bu bir seçim değil, burada partiler seçimlere girmiyor. Partilere oy vermeyeceğiz, Türkiye'nin geleceğine oy vereceğiz. Hangi partiye gönül verdiyseniz başımızın, gözümüzün üstünde yeri var ama Türkiye'nin geleceği için, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak için hepimiz aynı noktada buluşmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Diğer konuşmacılar

Programda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri'nin 6 bin yıllık tarihe sahip olduğunu, birçok şehirde kazılardan tarihi eser çıkarken, Kayseri'deki Kültepe höyüğünden binlerce yıllık çek ve senetleri içeren kil tabletlerin çıktığını anlattı.

Kayserililerin, hayırseverlikte sınır tanımadığını ifade eden Özhaseki, hayırseverlerin kente yaptığı yatırımların 1 milyar dolara ulaştığını bildirdi.

Kayseri'de belediyecilik alanında yapılanları anlatan Özhaseki, "Gayret ederek, çalışarak şehirde altyapı sorunu bırakmadık, hiç gecekondu kalmadı. Şehrimiz tamamıyla imarlı hale geldi. Belediyemizin borcu harcı da kalmadı." diye konuştu.

Kayseri Valisi Süleyman Kamçı ise sivil toplum kuruluşlarının demokrasiye önemli katkı sağladığını söyledi.

Türkiye'nin bu yolda önemli mesafe katettiğini ifade eden Kamçı, güçlü Türkiye ve aydınlık yarınlar için üzerlerine düşen görevi yerine getirme konusunda, sivil toplum kuruluşlarının desteği ve katkısının önemini dile getirdi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, iş dünyası gözüyle mevcut anayasanın hem siyasetin hem de iş dünyasının iş yapmasını engellediğini ifade etti.

İstikrar isteyen iş dünyası olarak anayasa değişikliğini önemsediklerini söyleyen Olpak, 16 Nisan'da halkın onayına sunulacak değişikliğin, tercih değil ihtiyaç olduğunu belirtti.

Anayasa değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Olpak, "Bu değişiklikle yine bizi ilgilendiren bir durum ortaya çıkacak. Elbette seçimler demokrasinin gereği ama çok sık seçim yapmak da işlerimizi yavaşlatıyor, herkes bir beklenti içine giriyor. İnşallah anayasa değişikliğiyle artık 5 yılda bir seçim yaşayacağız. 2019'un ilkbaharında mahalli seçimler, sonbaharında da cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri aynı gün yapılacak ve biz iş dünyası için 5 yıl seçimsiz, önümüzü gören bir süreç çıkacak." ifadelerini kullandı.

Programa, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, Kayseri MHP İl Başkanı Mustafa Baki Ersoy ile şehit yakınları, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı.

Programda, Başbakan Yıldırım'a, Kayseri'de 15 Temmuz darbe girişimine karşı nöbet tutan vatandaşların fotoğrafının yer aldığı tablo hediye edildi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Binali Yıldırım AK Parti Türkiye Kayseri Politika Güncel Haberler

title