İçişleri Bakanı Atalay'ın Valilik Ziyareti

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İstanbul'da özellikle geçen yıllara oranla şehir suçlarında ciddi oranda azalma olduğunu belirterek, "Bütün amacımız İstanbulluların huzurlu, korkusuz bir hayat yaşaması, sokakta endişe içinde olmaması" dedi.

İçişler Bakanı Beşir Atalay, İstanbul Valiliği'ne bulunduğu ziyaretin ardından bir basın toplantısı yaptı. Basınsız bir demokrasinin düşünülemeyeceğini vurgulayan Atalay, basının, demokratik hayatın, açık toplumun olmazsa olmazı olduğunu dile getirdi. Basının toplumumuzun haber alma özgürlüğünün parçalarından biri olduğunu söyleyen Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Basın hükümetler, idare, kamuoyu ve yöneticiler için vatandaşları bilgilendirme unsurudur. Basın kanalıyla vatandaşlara mesaj ve faaliyetler ulaştırılır. 58. ve 59. hükümetlerde basın yayın kuruluşlarından sorumlu bakan olarak görev yaptım. 2004 yılında, Türkiye'nin 1954 yılında yapılmış ve o güne kadar değişmeyen yeni basın kanunu, çağdaş özgürlükçü basın kanununu çıkarma, yasalaşma çalışmalarını yaptım. Bununla da övünç duyuyorum. Hükümet olarak en fazla önemsediğimiz konulardan birisi, 'açıklık ve

şeffaflık'. Bunu sağlamak için yalnızca basın kanunu değil, ilk defa 59. hükümet döneminde 'Bilgi Edinme Kanunu'nu çıkardık. Bu kanuna göre vatandaşlarımız kamuda olup bitenleri ve kendisini ilgilendiren hususları yeterince öğrenemediği durumunda bizzat o kuruma dilekçe verebilecek, oradan cevabını alabileceklerdir".

Kurumun vatandaşla ilgilenmek ve bunu vermekle sorumluğu olduğunun altını çizen Atalay, aksi durumda kurum yöneticileriyle ilgili müeyyide uygulandığını dile getirdi. Konunun bizzat kendisi ve ekibi tarafından denetlendiğini belirten Atalay, "Başında bulunduğum Saydamlık Komisyonu'nda sayılar giderek yükseliyor ve Bilgi Edinme Kanunu şu anda ülkemizde gerçekten işliyor. İçişleri Bakanlığı olarak mümkün olduğunca şeffaf olmaya, olup bitenleri basın ve kamuoyuyla paylaşmaya, zamanında bilgilendirmeye

gayret ediyoruz. Hem bakanlık, hem valilikler olarak bunu önemsiyoruz.Gelişmelerin doğru yansıtılması, özellikle güvenlik gibi hassas alanda doğru bilgileri vererek gerçeğin daha çok basınımızda yer alması konusunda elimizden gelen gayreti göstereceğiz" ifadelerini kullandı.

Böylece yanlış yorumları ve yanlış haberlerin de önlenmiş olacağını dile getiren Bakan Atalay, bu yönde bakanlığın çalışmalarına devam ettiğini söyleyerek, "Yılbaşından itibaren bakanlık sözcülüğü uygulaması başlayacak. Daha önce, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir sözcülüğü vardı. Zaman zaman basın açıklaması yapılıyordu. Biz bütün güvenlikle ilgili birimlerimizi de kapsayacak şekilde, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve bakanlığın diğer faaliyetlerini de

içine alacak şekilde, bakanlık merkezinde bir 'Basın sözcülüğü uygulaması'nı başlatacağız. Ülkemizin hangi köşesinde gelişme olursa olsun zamanında bilgileri doğru şekilde basına ulaştıracağız" şeklide konuştu.

İçişleri Bakanlığı'nın görev alanlarının bir kısmının güvenlik olduğunu vurgulayan Atalay, orada şeffaflığın belli sınırları olacağını, çünkü ileri ki aşamanın yargı dönemi olduğunu belirtti.

Basının da kendi etik kuralları sebebiyle hassasiyet göstereceğini dile getiren Atalay, "Basın da kamuoyu hizmeti görüyor. Basın bir toplumsal sorumluluğu var. Basın güvenlik, asayiş ve terörle ilgili konularda bu toplumsal sorumluluğunu gözetmek durumundadır. Kamu düzeni, toplumun morali ve insan hakları açısından basın bu toplumsal sorumluluğu gözetmek zorunda" dedi.

İstanbul'un nüfusunun, düzeltme çalışmaları devam eden adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 13 milyona yaklaştığını, buna göre kentin ülke nüfusunun yüzde 15, kentlerdeki nüfusun da yüzde 23'ünü barındırdığını dile getiren Atalay, "Kentin nüfusunun yüzde 62'sini İstanbul dışında doğan vatandaşların oluşturuyor. Her yıl iç göçten kaynaklanan nedenlerden dolayı 350-400 bin yeni nüfus İstanbul'un nüfusuna ekleniyor. Nüfus açısından İstanbul dünyanın en büyük 9. kenti" şeklinde konuştu.

Her gün havalimanlarına 800 uçağın iniş kalkış yaptığını dile getiren İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "İstanbul trafiğine 2,5 milyon motorlu araç kayıtlı. Her gün trafiğe 400-600 civarında yeni aracın katılıyor. Bu verileri İstanbul'un hacmini göstermek için söylüyorum. Göz bebeğimiz olan bu kentin iyi yönetilmesi ve şehir asayişinin iyi sağlanması gerekiyor. İstanbul'u tek başına ele almak gerekiyor. Zaten İstanbul'un büyük bir ayrıcalığı var. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı İstanbullu ve İstanbul'a da

aşık. Dolayısıyla her konuda İstanbul'un bir önceliği oluyor'' diye konuştu.

Atalay, Bakanlık olarak esas ağırlığı suçu önleme, önleyici ve caydırıcı kolluk çalışmalarına vermek istediklerini belirterek, her gün bu konuda yeni unsurların devreye konulduğunu belirtti.

Atalay, "Buna 'toplum destekli polislik', 'sokak suçlarını önlemek için sivil olarak çalışan güvenlik görevlileri' ve 'yıldırım ekipleri' projelerini örnek olarak gösterilebilir. Bu uygulamalar artarak devam edecektir. Bunlar özellikle büyük şehirlerde kalabalık ortamlarda suçların önlenmesinde çok etkili. Bu konuda İstanbul ise başta geliyor. Sivil ve resmi motorize ekiplerin sayısının artırılmasına, okul güvenliğine, teknoloji destekli bilgi sistemine çok önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Polis merkezlerinin artırılması ve birimler arası istihbarat ve bilgi paylaşımını ön plana aldıklarını söyleyen Atalay, İstanbul'da geçen yıllarda biraz fazlaca gündeme gelen kapkaç, hırsızlık, oto hırsızlığı, o'aren bakanlık sözcülüğü uygulaması başltodan hırsızlık, yankesicilik gibi suçlarda güvenlik güçlerinin yoğun çaba ve gayretleriyle, ortaya konulan yeni yöntemlerle ciddi bir azalma olduğunu rahatlıkla söylediğini belirtti.

Bunu günlük hayatta vatandaşların da hissettiğini dile getiren Atalay, bütün amacın İstanbulluların huzurlu, korkusuz bir hayat yaşaması, sokakta endişe içinde olmaması olduğunu söyledi.

Atalay, şehir suçları konusunda MOBESE'nin büyük kentlerde özellikle İstanbul'da çok etkili olduğunu vurgulayarak, kamera sayısını gelecek yıl 2 bine çıkarmayı istediklerini vurguladı.

Polis sayısını değişik yöntemlerle artırdıklarını dile getiren Atalay, önümüzdeki yıl 8 bin üniversite mezunu alacaklarını, ayrıca polis merkezi sayısını da artıracaklarını söyledi.

''Eğitim Güvenliği Uygulaması'' konusuna da değinen Bakan Atalay, "Bunun en ağırlıklı uygulamasını İstanbul'da yapıyoruz. Velilerin çocuklarını endişesiz bir şekilde okula göndermelerini sağlayacağız. Burada daha çok sivil unsurları kullanıyoruz.

Yaptığımız çalışmalar sonucu Türkiye genelinde şehir suçlarında 2006'ya göre yüzde 25 azalma var. Bu oranın kapkaçta Türkiye geneli için yüzde 60, İstanbul için yüzde 50 azalma var" diye konuştu.

Uyuşturucuyla mücadele konusunda yapılan çalışmaların olumlu sonuç verdiğini dile getiren Atalay, "Türkiye artık uyuşturucuda transit yol olmaktan çıktı. Yapılan operasyonların yüzde 95'i sokağa yönelik.. Kumarla ilgili mücadelemiz devam ediyor. Bakanlık olarak çocuk pornografisi ile mücadele konusunu çok önemsiyoruz. Bu yıl İstanbul'da buna yönelik 13 operasyon yapıldı" diye konuştu.

İstanbul ve Türkiye'deki trafikle ilgili önümüzdeki haftalarda özel bir toplantı yapacaklarına da değinen Bakan Atalay, "Trafiğin bütün boyutları ile konuşulacağı bir toplantı gerçekleştireceğiz. Trafikte kaybımız büyük, her gün 10 kişi ölüyor. Bunu ciddi şekilde ele alacağız, görüştüğümüz bilgileri daha sonra kamuoyu ile paylaşacağız" şeklinde konuştu.

Depremle ilgili merkezi hükümet olarak ciddi çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Atalay, "Depremle ilgili eylem planı hazırlanıyor ve bunu çıkartacağız, yeni organizasyonlar oluşturacağız" diye konuştu. Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Atalay, "Emniyet görevlilerinin özlük haklarını iyileştirme kararlılığıyız. Süreç içerisinde bu yapılacaktır" dedi.

Bazı meslek gruplarında yıpranma payının kaldırılmasına ilişkin soru üzerine açıklama yapan Bakan Atalay, "Bu konuda gerekli çalışmaları yapıyoruz. Ama benim basın mensuplarına söylediğim şey şu, 'Niye sendikalı değilsiniz?' Sendikada sadece Anadolu Ajansı'nda çalışanlar kaldı şu an'' ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin DTP hakkındaki kapatma davasının sorulması üzerine Atalay, konuyla ilgili bir süreç yaşandığını belirterek, "Hepimizin çok duyarlı olduğu, toplumsal duyarlılığın çok yüksek olduğu bu süreçte, herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Bizim hükümet ve parti olarak yaklaşımımız daha fazla demokrasi, demokratik sürecin işlemesi. Burada demokratik sürecin işlemesinin önünde engeller çıkmaması. Ama son süreç'aren bakanlık sözcülüğü uygulaması başlteki gelişmeleri sizlerde izliyorsunuz. Yargı

alanında böyle bir gelişmeyi de takip ediyoruz" dedi.

Özel harekatçılarla ilgili basında çıkan bir habere ilişkin soru üzerine Beşir Atalay şunları söyledi:

"Son zamanlarda genel manada daha uzman unsurlarla, yetişmiş insanlarla terörle mücadelenin gereği kabul ediliyor. Hem jandarma içinde uzman çavuşluk mekanizması ve daha uzman eleman alınması ve sürekli çalıştırılmak üzere bunların yetiştirilmesi uygulaması var. Hem de polis teşkilatı içinde özel harekat var. Bunlar 5 bin civarındadır. Çok iyi eğitim görürler. Eğitim merkezleri Ankara Gölbaşı'ndadır. O birimi güçlendiriyoruz. Personelini artıracağız. Eğitim için olanca katkıyı vereceğiz. Biraz daha

gelişen süreç içinde zaten hem jandarmada, hem emniyet teşkilatı içinde yetişmiş bu özel birimlerimize daha fazla fonksiyon düşecek. Bu anlayış gelişiyor''.

(HD-RA-ÖK-Y)

Haberler