Haberler

Tohum Otizm Vakfı tarafından 'Dünyada ve Türkiye'de Otizmin Son 20 Yılı' sempozyumu düzenlendi

Güncelleme:

Tohum Otizm Vakfı, İstanbul Kültür Üniversitesi ev sahipliğinde otizmli çocukların eğitiminde daha etkili ve kapsayıcı stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla sempozyum düzenledi. Sempozyumda otizmin son 20 yılına dair gelişmeler ve vakfın çalışmaları tartışıldı.

Tohum Otizm Vakfınca, "Dünyada ve Türkiye'de Otizmin Son 20 Yılı" sempozyumu düzenlendi.

Vakıftan yapılan açıklamaya göre, İstanbul Kültür Üniversitesi ev sahipliğindeki sempozyumda, otizmli çocukların eğitiminde daha etkili ve kapsayıcı stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamak amaçlandı.

Tohum Otizm Vakfı Başkanı Aylin Sezgin, sempozyumun açılışında, otizmli çocukların erken tanı ve özel eğitimle topluma kazandırılması için çalıştıklarını, bugüne dek 830 bin 822 otizmli çocuğun ve ailenin hayatına dokunduklarını söyledi.

Sezgin, gelecek dönemde de her otizmli çocuğun potansiyelini en üst düzeyde geliştirebilmesi için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Ev sahibi üniversite adına konuşan Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe ise Tohum Otizm Vakfının bir paydaşı olmayı, insana ve topluma karşı sorumluluklarının bir parçası olarak gördüklerini kaydetti.

Otizmin son 20 yılının psikiyatri, eğitim ve çalışma hayatı olmak üzere üç ana oturum başlığında tartışıldığı sempozyumda, vakfın 20 yılı aşkın süredir hayata geçirdiği proje ve faaliyetler ile Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları'nın çalışmalarına yer verildi.

"Psikiyatride Otizmin Son 20 Yılı" oturumunu yöneten Prof. Dr. Yankı Yazgan, son 20 yıldaki gelişmelere bakıldığında otizmli bireylerin tedavilerinde devrim düzeyinde bir gelişme olmadığını gördüklerini, ancak bunun olumsuz algılanmaması gerektiğini kaydetti.

Yazgan, "Bu bizlere daha çok 20 yıllara ihtiyacımız olduğunu, ülkemizde ve dünyada bu alanda daha çok kuruluşun çalışması gerektiğini gösteriyor." dedi.

Eğitimde Uygulamalı Davranış Analizi modelinin son 20 yılının tartışıldığı ikinci oturumda Prof. Dr. Bülbin Sucuoğlu, dünyada otizmde son 20 yılda ne gibi gelişmeler olduğuna bakıldığında, birçok ülkenin kapsayıcı eğitimi yasal düzenlemelerine eklediğinin görüldüğünü söyledi.

Türkiye'de de toplumsal alanda otizm farkındalığında artış olduğunu vurgulayan Sucuoğlu, ancak otizmli bireyler için özel ve genel eğitimin birlikte çalışacağı bir sistemin vakit kaybedilmeden kurulması gerektiğini kaydetti.

Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları öğrencisi Selin Zülal Önal da doğduğu günden bu yana bir otizmli olarak yaşadığı zorlukları, eğitim ve ailesinin desteğiyle zorlukların üstesinden nasıl geldiğini, çalışma hayatına nasıl dahil olduğunu anlattı.

Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya, sempozyumun kapanışındaki konuşmasında, kuruldukları günden itibaren erken tanının önemini ve buna eşlik eden özel eğitimin yaratacağı farkı vurguladıklarını söyledi.

Fırsat eşitliğinin her birey için önemine işaret eden Karakaya, otizmli bireylerin yaşamda fırsat eşitliğini yakalayabilmeleri için eğitimin ilk şart olduğunu dile getirdi.

Karakaya, Türkiye'de 2 milyonun üzerinde otizmli birey ve bu durumdan etkilenen 8 milyonun üzerinde aile ferdi, 0-18 yaş grubunda 700 bine yakın otizmli çocuk ve genç olduğunu anlattı.

Sayıların azımsanamayacağını vurgulayan Karakaya, şunları kaydetti:

"Ancak bunlardan sadece 42 bine yakını eğitime ulaşabiliyor. İŞKUR verilerine göre iş gücünde 100 otizmli birey yer alıyor. Oysa otizmliler hayatın her alanında okulda, işte, sosyal hayatta varlar. Otizmli her bir birey için eğitim, sosyal yaşam ve yetişkin yaşam dinamikleri farklılık gösteriyor. Dolayısıyla her bir otizmlinin kendine özgü ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve toplumsal kabulünü sağlamak için toplumun her bireyinde otizm farkındalığı yaratmamız gerekiyor. Otizmde eğitim konusunda yeni, kapsayıcı ve bilimsel dayanağı olan uygulamaları araştırmaya, bunları ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz."

Kaynak: AA / Güncel

Kültür Üniversitesi Sempozyum İstanbul Türkiye Otizm Çocuk Sağlık Güncel Haberler

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Audi A8 makam aracına veda etti

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Audi A8 makam aracına veda etti

Burdur Belediye Başkanı, belediyeye akrabalarını doldurdu! Savunması da bir o kadar skandal

Burdur Belediye Başkanı, belediyeye akrabalarını doldurdu! Savunması da bir o kadar skandal

Motokurye Ata'nın katil zanlısı: Babamın imam nikahlı eşini nereden tanıdığını sordum, beni tersledi

Motokurye Ata'nın katil zanlısı: Babamın imam nikahlı eşini nereden tanıdığını sordum, beni tersledi

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title