Haberler

Ortodonti ve Ortodontik Tedavi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mete Özer, "Karmaşık Olmayan Ortodontik Sorunlar, Hasta Tarafından Takılıp Çıkartılabilen Hareketli Apareyler ile Çözülebilmektedir" Dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mete Özer, "Karmaşık olmayan ortodontik sorunlar, hasta tarafından takılıp çıkartılabilen hareketli apareyler ile çözülebilmektedir" dedi.

Hasta eğitim seminerleri kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hemodiyaliz ve Onkoloji Merkezi'nde 'Ortodonti ve Ortodontik Tedavi' başlıklı bir seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Mete Özer, ortodontinin; çenelerin birbiriyle olan kapanış bozukluğunu düzeltmeyi amaçlayan diş hekimliğinin bir uzmanlık alanı olduğunu ve kapanış bozukluğu denildiğinde dişlerin dudaklar ve çenelerin konumlanmasındaki bozukluklar olarak anlaşılması gerektiğini söyledi. Birçok ortodontik sorunun

kalıtsal olduğunu vurgulayan Özer, dişlerdeki çapraşıklıklar, dişler arasındaki boşluklar ve çenelerin önde veya geride olmasının, fazla/eksik diş ve bazı çene gelişim problemlerinin genetik olarak oluşan ortodontik problemler olduğunu vurguladı. "Bazı problemler de zamanla çevresel faktörlerin etkisiyle gelişirler" diyen Özer, "Parmak emme, ağız solunumu, diş çürüğü, yanlış yutkunma, kötü ağız hijyeni erken ya da geç süt dişi kaybı, daimi diş kaybı, kazalar ve yetersiz beslenme çevresel faktörlere örnek

verilir. Bazen kalıtsal sorunlar kazanılmış sorunlarla daha da zorlaşabilir. Çapraşık dişler zor temizlenir. Bu durum çürük, dişeti hastalığı ve sonrasında dişlerin erken kaybına neden olur. Kapanış bozuklukları, konuşma ve çiğneme problemlerine, kemik ve dişeti dokusuna aşırı basınç gelmesine ve aynı zamanda dişlerin anormal aşınmalarına tüm bunların sonucunda da çene eklemi sorunlarına neden olur" diye konuştu.

Dişlerdeki çapraşıklıkların düzeltilmesi olarak bilinen ortodontik tedavinin, kendi içinde çeşitli tedavi tekniklerini barındırdığını dile getiren Özer, "Karmaşık olmayan ortodontik sorunlar, hasta tarafından takılıp çıkartılabilen hareketli apareyler ile çözülebilmektedir. Büyüme, gelişim döneminde, alt ve üst çenenin yetersiz gelişimi veya aşırı gelişimi için fonksiyonel apareyler denilen çenelerin belirli bir yöne doğru gelişmesine yardımcı olan araçlar kullanılır. Sabit apareyler ise, dişlere

yapıştırılan ve braket diye adlandırılan araçların üzerindeki oluklara yerleştirilen tellerin dişleri hareket ettirmesi felsefesi ile etki gösterir. Aktif ortodontik tedaviler tamamlandıktan sonra, yapılan tedavilerde elde edilen sonuçların kalıcılığını uzun dönem koruyabilmek için pekiştirme tedavilerine gereksinim vardır" şeklinde konuştu.

Ortodontik tedavi gören hasta denildiğinde genellikle ergenlik dönemi çocukların akla geldiğini hatırlatan Özer, hastaların büyük çoğunluğunda 9-14 yaşlarında tedaviye başlandığını, 7 yaşındaki bir çocukta süt ve sürekli dişler ağızda birlikte görünmeye başladığından erken tanı konulabileceğini kaydetti.

(MD-SA-OK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title