TÜM KATEGORİLER
KCK/TM Davasının İlk Duruşması Bitti
KCK/TM davasının duruşmasının bugünkü bölümü sona erdi.
KIŞANAK: DAVADA BARIŞ VE KARDEŞLİK GALİP GELSİN
KCK/TM davasının duruşmasının bugünkü bölümü sona erdi. Mahkeme, sanıkların Kürtçe savunma istemi ile iddianamenin okunmamasına ilişkin iki istemi yarın sabah karara bağlanacağını bildirdi. Avukatların tutukluluk sanıkların tahliyelerine istemi karar bağlayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini kararlaştırdı.
Terör örgütü PKK'nın gizli şehir yapılanması KCK/TM davasının öğleden sonraki bölümünde avukatlar iddianameye yönelik eleştirilerini mahkemeye iletti. Sanık avukatlarından Meral Danış Beştaş, 26 sayfalık dilekçeyi mahkemeye sunarak, iddianamenin hukuka aykırı yazıldığını ve DTP ile DTK'nın yasadışı gösterildiğini savundu.
Avukat Selçuk Kozağaçlı ise, iddianamenin yasal olmayan kanıtları kendine entegre ettiğini ileri sürerek, "İddianamenin kabulüne ilişkin yasada itiraz olmadığını söyledi meslektaşlarım. Ancak açıklık getirmek gerekirse Anayasının 38'inci ve 19'uncu maddelerine göre iddianame hukuki bir evrak değildir. Mahkeme tarafından her zaman yok sayılabilir. Arama kararlı hukuka aykırıdır. Nasıl oluyorsa müvekillerimizin evlerinin tamamı avukat olmadan aranmıştır" dedi.
İşçi Partisi ve Ulusal Kanal'da yapılan aramalara ilişkin yargılanan polis memurları hakkında açılan davanın iddianamesini örnek veren Kozağaçlı, iddinamadeki delilleri okuduklarında özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini kaydetti.
Tüm sanıkların avukatı Sezgin Tanrıkulu da, kimlik tespiti yapılmadığını sanık yoklaması yapıldığını ve usule uygun davranılmadığını söyledi. Sanıkların Kürtçe savunma istemine ilişkin mahkemenin bir an önce karar vermesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, "Müvekkilerimizin Türkçe anlamama gibi bir dertleri yok. Bu talep kendi meramlarını, savunmalarını anadillerinde yapma isteğidir. Aslında burda tercumanın sanıklar için değil, Kürtçe bilmeyen mahkeme için atanması gerekir. Mahkemenin, sanıkların Kürtçe savunma yapma isteklerini 'susma hakkı' olarak değerlendirmesi de anayasa ihlali anlamına gelir" şeklinde konuştu.
"KCK, KÜRTLERİ CEZALANDIRMA KOMPLOSUDUR"
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in avukatı İbrahim Tali Uysal, kendisinin de emekli savcı olduğunu belirterek, iddianameyi hazırlayan savcının, iddinamenin Emniyet'te yazılmasına tepki gösterdi. KCK davasının 'Kürtler'i Cezalandırma Komplosu'na dönüştüğünü ileri süren Uysal, adliye çevresinde alınan yoğun güvenlik önlemlerine ilişkin, "Sayın mahkeme heyetinden bir istirhamım var. Bu davayı izlemeye gelen çok sayıda yabancı konuk var. Basın mensubu var. Yargı bariyerler, demir kafes içinde çalışıyor demesinler, Lütfen söyleyin kaldırsınlar" dedi.
SAVCI: SANIKLAR SORUŞTURMADA TÜRKÇE SAVUNMA VERDİ
Mahkeme avukat ve sanıkların istemine ilişkin savcının görüşünü bildirmesini istedi. Savcı İsmail Aksoy, Kürtçe savunma istemini sanıkların soruşturma ve sorgu aşamasında savunmalarını Türkçe yaptıkları için reddedilmesini istedi. İddianamenin okunmaması yönündeki istemine karşılık ise, özetinin okunmasını talep eden savcı, sanıkların tutukluluk haline ilişkin talebinde reddini istedi.
Bugünkü yargılamanın bittiğini duyuran Mahkeme heyeti, Kürtçe savunma ve iddianemenin okunup okunmamasına ilişkin talebini yarın sabah açıklayacağını bildirdi. Mahkeme Başkan menderes Yılmaz, sanıklarla ilgili tutukluk halinin 5 Ekim'de değerlendirildiğini bu nedenle bu konuda yeni değerlendirmeye gerek görmediklerini söyledi. Avukatların ısrarı üzerine Yılmaz, "İlla bir karar vermemiz gerekiyorsa, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına" dedi. Duruşmaya, yarın saat 09.00'a ertelendi.
KIŞANAK: DAVADA BARIŞ VE KARDEŞLİK GALİP GELSİN
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kışanak, şunları söyledi:
"Türkiyenin geleceği adına kritik sayılabilecek bir davanın ilk duruşmasını bugün izledik. Çünkü bu dava aslında bu ülkenin hukuk içerisinde mi kalacağını bu ülkenin giderek demokrasisini güçlendirmek isteyip istemediğini ve bu ülkenin Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözmek istemek konusunda niyetinin olup olmadığını, yine bu ülkenin tüm yurttaşlarının eşit yurttaşlık hukuku içinde yaşayıp yaşamayacağına dair bize çok şey söyleyecek. Bu dava önemli ve kritik bir davadır.
Bu ülkenin yurttaşları şimdiye kadar hem hukuksuzluktan, hem demokrasinin eksikliklerinden, hem de eşit yurttaşlık hukununun çiğnenmiş olmasından dolayı büyük acılar yaşadılar. Eğer bundan sonra acılara son vereceksek, bundan sonra demokratik hukuk devleti içinde eşit yurtaşlık hukuku içinde yan yana yaşayacaksak, bu dava bize çok şey söyleyecek. Onun için hepimizin göz kulağı buradadır. Savaşın sona ermesini demokrasinin ve barışın galip gelmesini bir arada ortak vatanda özgür eşit yurttaşlar olarak yaşayabilmemiz koşullarının oluşturulmasını istiyoruz. Arkadaşlarımızın özgürlüklerine demokratik siyasetteki görevlerine kavuşmalarını bekliyoruz. Mahkeme bu konularda yarın sabah karar vereceğini söyledi.
Her ne kadar arkadaşlarımızın tutukluluk halinin devamı konusunda irade beyan ediyorsa, biz umut ediyoruz ve diliyoruz ki tüm Türkiye'nin kalbinin attığı bu davada demokrasi galip gelsin. Bu davada hukukun üstünlüğü, bu davada barış ve kardeşlik galip gelsin. Bu davada bu ülkenin demokratik aydınlık geleceğine dair bir adım atılsın. Sevgili Hatip Diclenin deyimiyle bu musibetten bin hayır çıksın istiyoruz."
