TÜM KATEGORİLER
İSTANBUL- TURŞU KOVALI SURİYELİ SOKAK MÜZİSYENLERİ
SURİYE'deki iç çatışmalardan 4 yıl önce kaçarak Türkiye'ye gelen iki ailenin çocuklarından Beşir ile Hüseyin, sokakta plastik kovalara bagetleriyle vurarak yaptıkları müzikle dikkat çekti.
SURİYE'deki iç çatışmalardan 4 yıl önce kaçarak Türkiye'ye gelen iki ailenin çocuklarından Beşir ile Hüseyin, sokakta plastik kovalara bagetleriyle vurarak yaptıkları müzikle dikkat çekti.
Yenibosna'da oturan Suriyeli Beşir Demircan ile Hüseyin Kaba'yı İstanbul'un çeşitli semtlerinde görmek mümkün. Suriye'nin Afrin bölgesinden gelerek bir süre İzmir'de yaşayan Demircan ailesinin 9 çocuğundan 15 yaşındaki Beşir, tanıştığı 20 yaşlarındaki bir kişinin kendisine öğrettiği bateri çalmayı giderek geliştirdi. Beşir Demircan, küçük bir nefesli org bularak bunu da kullanmayı öğrendikten daha sonra taşındıkları İstanbul'da ailesinin geçimine katkı sağlamak için sokakta müzik yapmaya başladı. Kendisi gibi Suriye'den gelen 14 yaşındaki Hüseyin Kaba ile tanışan Beşir Demircan ona da bateri çalmayı öğretti.
İki çocuk, başta Taksim'deki İstiklal Caddesi olmak üzere Kadıköy, Bakırköy ve Avcılar'da plastik turşu veya mayonez kovalarını kullanarak ellerinde bagetleri ile sokakta ritm tutmaya başladı. Küçük sokak müzisyenleri 'İzmir Marşı' olmak üzere, Ahmet Kaya'nın 'Kum Gibi', 'Kendine İyi Bak', 'Hasretinle Yandı Gönlüm', İtalyan partizanların 2'nci Dünya Savaşı sırasında söylediği 'Çav Bella' olarak bilinen 'Bella Ciao'ya kadar birçok şarkıyı seslendirirken ilgi görmeye başladı.
Birçok kişinin cep telefonu ile görüntülediği, kendilerine verilen bahşişlerle aile bütçelerine katkıda bulunan Suriyeli çocuk müzisyenler, müziği çok sevdiklerini ve bunun daha iyi eğitimini almak istediklerini söyledi.
