Haberler

Erdoğan: "Ben Aleviyim' Diyor.

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ATO Congresium’da, “Milletimiz arasına etnik ve mezhebi fitne sokamayacaksınız. Bay bay Kemal ne diyor? ‘Ben Aleviyim’ diyor. Saygı duyarım, Alevi olsun. Biz senin Alevi olmandan rahatsız değiliz ki, bayram değil seyran değil ya, bunu söylemenin anlamı ne? Ama biz şunu biliriz. Bizim Alevilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim tek dinimiz var, İslam ve Müslümanlık” dedi. Erdoğan, slogan atan katılımcıları susturmak için ise “Şimdi, şöyle bir sus yapalım. Anladınız mı ne demek istediğimi? Kocaeli, Keçiören, şöyle bir sus yapalım” ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, “Bu gençlik ne küresel emperyalistlerin oyununa gelecek, ne sapkın akımların ülkesini istila etmesine izin verecek ne geleceğinin karartılmasına rıza gösterecek bir gençliktir. Bay bay Kemal buradan LGBT’ci çıkmaz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ATO Congresium'da, "Milletimiz arasına etnik ve mezhebi fitne sokamayacaksınız. Bay bay Kemal ne diyor? 'Ben Aleviyim' diyor. Saygı duyarım, Alevi olsun. Biz senin Alevi olmandan rahatsız değiliz ki, bayram değil seyran değil ya, bunu söylemenin anlamı ne? Ama biz şunu biliriz. Bizim Alevilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim tek dinimiz var, İslam ve Müslümanlık" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara ATO Congresium'da düzenlenen "Gençlik İçin Hemen Şimdi" programına katıldı. Erdoğan burada şunları kaydetti:

"ULA BİR DURUN DA. HAZIR MISINIZ?"

"Biz bu bayrağı imanıyla, azmiyle, fedakarlığıyla, kanıyla, sabrıyla, bu toprakları bizlere vatan yapan büyüklerimizden aldık. Şimdi de onu tıpkı ecdadı Sultan Alparslan gibi, tıpkı Osman Gazi gibi, tıpkı Sultan Fatih gibi, tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi inşallah gençlerimiz sahiplenecek ve en zirveye çıkartacak. Gençler, bu öyle bir dava ki temelinden tepesine, neresinde yer alırsanız alır isminizi tarihe altın harflerle yazdıracaksınız, ben sizlere inanıyorum.

Ula bir durun da. Hazır mısınız? Gençler, 14 Mayıs'ta ülkemizin 21 yıllık kazanımlarına sahip çıkıyor muyuz? Gençler, 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın inşası için bismillah diyor muyuz? Gençler, 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz?

Gençler, 14 Mayıs'ta sizlerin üzerinden yapılan sinsi hesapları bir kez daha bozuyor muyuz? Gençler, 14 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz?

"GENÇLER SİZLER ADETA HAYATI AK PARTİ İLE TANIMIŞ BİR NESİLSİNİZ"

Ülkenin geleceğini sizlere teslim ederken gözümüz arkada kalmayacak. Sevgili gençler, sizler AK Parti döneminde doğmuş, AK Parti döneminde büyümüş, adeta hayatı AK Parti ile tanımış bir nesilsiniz.

Haklı olarak, eski Türkiye'yi görmediğiniz, yaşamadığınız için bazı mukayeseleri yapmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Bugün ülkemizde üretimden istihdama her alanda ölçek öylesine büyümüştür ki, Türkiye'yi 21 yılda nereden nereye geldiğini anlatırken verdiğimiz rakamlar, verdiğimiz örnekler yetersiz kalıyor.

"ŞÖYLE BİR SUS YAPALIM. KOCAELİ, KEÇİÖREN, ŞÖYLE BİR SUS YAPALIM"

Şimdi, şöyle bir sus yapalım. Anladınız mı ne demek istediğimi? Kocaeli, Keçiören, şöyle bir sus yapalım. Burada, 94 yılında doğanlar var mı? Bak 94'lüler var mı? şakadan kaldırmayın ha. Demek ki hepiniz 94'ten sonra veya 94'te doğmuşsunuz. Bu demektir ki, Cumhurbaşkanınız 94'te İstanbul'a ne oldu, belediye başkanı oldu. Peki, İstanbul'da o zaman ne vardı? ya bir dakika dur, dur, İstanbul burada biliyoruz da, ne vardı, şimdi biz tespit yapacağız bu çok önemli. Karşınızdaki gençlere bunları anlatmanız lazım. CHP'nin de gençleri var ya. Ooo olmaz, olmaz. Anlatacaksınız. Onlar bazı şeyleri bilmiyor olabilirler, anlatacaksınız. İstanbul'umuzda ne vardı, çöp, çukur, çamur vardı. Suyu olmayan bir İstanbul vardı. İstanbul'un büyükşehir belediye başkanı CHP'liydi. Ümraniye belediye başkanı CHP'liydi. Ne oldu, Ümraniye çöplüğü patladı. 39 vatandaşımız orada öldü. Ardından biz İstanbul'u aldık, ne zaman, 94'te. Ümraniye'yi de aldık. ve hemen o çöplüğün olduğu yeri spor tesisleriyle donattık.

Ben şimdi inanıyorum ki İstanbul'daki gençler, İstanbul'un bu halini bilmiyorlar. Öyleyse ne yapacağız? Onlara bunu anlatmamız lazım. Susuz İstanbul'u suya biz kavuşturduk. 120 kilometre uzaklıktan İstanbul'a suyu getirdik. Çöpü biz kaldırdık. Çukurları kaldırdık. Doğalgaz yok gibiydi. İstanbul'u kısa sürede doğalgaza biz kavuşturduk. Şimdi bay bay Kemal, kızma. Karadeniz doğal gazını da getirdik mi, getirdik. Bedava olarak Karadeniz doğal gazını halkımıza veriyor muyuz?

"TİLKİ YETİŞEMEDİĞİ ÜZÜME NE DERMİŞ, KORUK. YA BU TİLKİLERDEN NEDİR BU ÇEKTİĞİM?"

Şimdi ne diyorlar, 'hayal'. Siz neye hayal demediniz ki? Biz ne yaptıysak 'hayal' dediniz. Tilki yetişemediği üzüme ne dermiş, koruk. ya bu tilkilerden nedir bu çektiğim?

Biz, gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızın ev hayalinin ufkunu değiştirdik. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizde 10,5 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak vatandaşlarımızı güvenli, modern, yüksek standartlı yuvalara kavuşturduk. Bu konutların 1,2 milyonunu TOKİ vasıtasıyla inşa ettik, yine bu konutların 3,3 milyonunu kentsel dönüşüm projeleriyle hayata geçirdik.

"SİPARİŞLERİ YETİŞTİRMEKTE ARTIK FABRİKA ZORLANIYOR"

Eski Türkiye'de, bu ülkede, otomobil sahibi olmak çok sınırlı bir kesime mahsus bir ayrıcalıktı. Ülkemizin yarım asır öncesinde geçen filmleri, müzikalleri hatırlayın. Oralarda zenginliğin ölçüsü bugün artık aksi düşünülemeyecek hale gelen standartlarda bir ev ve herhangi bir otomobil sahibi olmaktı. Biz geçtiğimiz 21 yılda ülkemizi 14,5 milyon otomobil ve hafif ticari araçla donattık. Gençler, Erbakan Hoca, Devrim otomobilini yapmıştı, biz de şimdi devrin otomobilini yaptık. Bay bay Kemal ne dedi, 'Fabrikası nerede?' dedi. Yorulur musun ya, çık bir Gemlik'e gel, fabrikasını gör. Ne dedi, 'Bunu nereye, nasıl satacaksınız?' Şimdiden ciddi manada siparişler başladı. Siparişleri yetiştirmekte artık fabrika zorlanıyor.

Eski Türkiye'de iş bulmak, istihdama katılmak da öyle kolay değildi. Geçtiğimiz 20 yılda işgücü artımız 21 milyon kişiden 35 milyon kişiye çıktığı halde istihdamı 11,5 milyon kişi arttırarak tarihimizin en yüksek çalışan sayısına ulaştık.

Bazıları, gençler bunlar çok önemli bunları muhataplarınıza anlatacaksınız, bazıları bizim sık sık savunma sanayi ürünlerimizi gündeme getirmemizden rahatsız oluyorlar. Halbuki bizim gururla saydığımız her savunma sanayi projemiz aynı zamanda gerisindeki tasarım, yazılım, üretim gücüyle gençlerimizin geleceklerini inşa eden birer teknoloji lokomotifidir. Biz teknolojiye yaptığımız yatırımla gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlıyoruz. Yapılan konutlara, yollara, barajlara beton ve demir yığını gözüyle bakanların çapsızlığı bu alanda da kendilerini belli ediyor. Kendilerinin hayranlık duyduğu ülkelerin nasıl geliştiğini, kalkındığını, zenginleştiğini bilmeyenler her yatırıma takoz olmaya, her esere düşmanlık etmeye, her hizmeti değersiz hale getirmeye çalışıyor. Bunların derdi gençlerimize ufuk açmak değil. Tam tersine, gençlerimizin ufkunu kapatarak kendi kifayetsizliklerinin içinde debelendikleri kin ve nefret bataklığının üzerini örtmektir.

Göreve geldiğimizde, kişi başına milli gelir neydi biliyor musunuz? Kişi başına milli gelir 3 bin 600 dolardı. Şimdi 10 bin 650 doların üzerine çıktıysa, bu nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından önemlidir. Satın alma paritesine göre dünyada Türkiye 11. sıraya yükseldi. Ne diyorlar iki de bir? 'Türkiye'nin ekonomik durumu çok kötü.' İşte rakamlarla konuşuyorum.

"HUKUK DEVLETİNDE NE ZAMANDAN BERİ CEZAEVİNİN KAPILARI BÖYLE KIRILIYOR?"

Gezi olaylarından 15 Temmuz'una maruz kaldığımız kalleş saldırılarla bize ödetilen ekonomik bedeller olmasaydı bugün çok daha üst sıralarda yerimizi alırdık. Gençler, gençler, şunu iyi ezberleyin. Şimdi bay bay Kemal'in masası, masası, kaç kişiden oluşuyor? Önce altıydı, sonra yedi oldu, sonra dokuz oldu. Bak, bazılarınız hala bunu bilmiyor. Altı, yedi, dokuz. Ama bir de bunun görünmeyen ortakları var. Bunu da unutmayın. Bu ortaklar ne yazık ki Kandil'in parlamentodaki uzantılarından oluşuyor. Bunları her yerde anlatmanız lazım. Bu ülke bir terör devleti değildir, olmayacaktır. Bay bay Kemal, bunlar ne sözü veriyor? Selo'ya, Diyarbakır'da benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek öldüren, öldürten Selo'ya cezaevinden çıkma sözü veriyorlar. Aynı şekilde evlat katili, yavru katili Apo'yu da çıkarma sözü veriyor. Her kürsüye çıkan, hanımefendi de öyle, ne diyorlar, 'Biz geliyoruz ve cezaevlerini kapısını kıracağız, hepsini dışarıya salacağız.' ya bu ülke hukuk devleti değil mi? Hukuk devletinde ne zamandan beri cezaevinin kapıları böyle kırılıyor? Öyleyse ana kademe, gençler, kadın kolları, yükümüz ağır. Bu ülke bu hainlere bırakılamaz.

Dün Gemlik'teydik. Gemlik'te, arkadaşlar bazı şeyleri öğrenmeniz lazım, bilmeniz lazım ve bunları bilmeyen gençlere anlatmanız lazım. Dolayısıyla dün Gemlik'teydik. Gemlik'te, TOGG ile, ben kullandım, miting alanına gidiyoruz. Miting alanına giderken halk bizi adeta karanfillerle engelledi. Meydana öyle gittik ve 65 bin kişinin olduğu bir tören yaptık.

"BAY BAY KEMAL NE DİYOR? 'BEN ALEVİYİM' DİYOR. SAYGI DUYARIM, ALEVİ OLSUN. BİZ SENİN ALEVİ OLMANDAN RAHATSIZ DEĞİLİZ Kİ"

Manisa'da da yine 65 bin kişinin katıldığı bir miting yaptık. Demek ki şu anda bütün vatandaşlar, gümbür gümbür sandığa gidiyor. Türkiye Yüzyılı ile birlikte hak ettiğimiz yerlere de tırmanacağız. Seçim öncesi yine birilerinin benzer hazırlıklarda olduğu anlaşılıyor. Buradan tekrar ifade ediyorum. Başaramayacaksınız, istiklalimize, istikbalimize el uzatamayacağınız gibi ülkemizi hedeflerinden uzaklaştıramayacaksınız. Ekonomimizi rayından çıkartamayacaksınız. Milletimiz arasına etnik ve mezhebi fitne sokamayacaksınız. Bay bay Kemal ne diyor? 'Ben Aleviyim' diyor. Saygı duyarım, Alevi olsun. Biz senin Alevi olmandan rahatsız değiliz ki, bayram değil seyran değil ya, bunu söylemenin anlamı ne? Ama biz şunu biliriz. Bizim Alevilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim tek dinimiz var, İslam ve Müslümanlık. Öyle mi?

"BAY BAY KEMAL BURADAN LGBT'Cİ ÇIKMAZ"

Sizi gönlüme, bağrıma basıyorum. Bu gençlik ne küresel emperyalistlerin oyununa gelecek, ne sapkın akımların ülkesini istila etmesine izin verecek ne geleceğinin karartılmasına rıza gösterecek bir gençliktir. Bay bay Kemal buradan LGBT'ci çıkmaz. HDP'de var mı, var. İYİ Parti'de var mı, var. Aleyhte konuştuklarınızı hiç duydunuz mu? Bir de orada biliyorsunuz orada masanın etrafında ufak yavrucuklar var. Onlardan böyle bir şey duydunuz mu? Hiçbir şey konuşabiliyorlar mı? Hayır, konuşamazlar. Sıkıysa konuşsunlar. Ne hale düştüler ya, ne hale düştüler. Ama bu gençlik Türkiye'nin gençliğidir, Türk milletinin gençliğidir."

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kocaeli Gençlik LGBT Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title