Haberler

Almanya'da Öldürülen Türkler

Güncelleme:

NSU tarafından işlenen cinayetleri aydınlatmak için kurulan Federal Meclis Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Edathy, cinayetlerle ilgili her şeyi aydınlatacakları söznü verdi.

AA) – 01.11.2012 – Aşırı sağcı "Nasyonalsosyalist Yeraltı" (NSU)

tarafından işlenen cinayetleri aydınlatmak için kurulan Federal Meclis Araştırma

Komisyonu'nun Başkanı Sebastian Edathy, cinayetlerle ilgili her şeyi

aydınlatabilecekleri sözü veremeyeceğini, ancak bunu başarmak için ellerinden

geleni yapma sözü verebildiğini söyledi.

Edathy, Almanya Türk Toplumu'nun (TGD) Berlin'deki genel merkezinde NSU'nun

ortaya çıkmasının birinci yılı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı

açıklamada, devletin görevinin, insanları suçlara ve saldırılara karşı korumak,

bunu yapamadığı zaman bu suçları ve saldırıları objektif ve önyargısız bir

şekilde aydınlatmak olduğunu kaydetti.

Basın toplantısına katılan, 1992 yılında Mölln'deki evi kundaklanan ve

hayatını kaybeden Bahide Arslan'ın torunu İbrahim Arslan da güvenlik birimlerine

güveninin kalmadığını belirtti.

NSU cinayetlerinden sonra Mölln'deki saldırıların tamamen aydınlatılıp

aydınlatılmadığı yönündeki soru üzerine Edathy, şunları belirtti:

"Araştırma Komisyonu toplantılarında cinayetlerin mağdurlarının burada

bulunması durumunda ne düşünürler şeklinde kendime soruyorum. Komisyon tüm

partiler tarafından kurulan bir komisyon. Bundan dolayı güçlü bir komisyon. Bu

cinayetlerin aydınlatılmasını sadece yakınları istediği için değil, aynı zamanda

demokratik saygı için yapıyoruz. Bu hukuk devletinin önyargısız ve ayrımcılık

olmadan işlevini sürdürmesini nasıl sağlayabiliriz. Yapılar ve elemanların

gerekiyorsa değişmesi lazım. 2013 yılı yazına kadar bunu tamamlamak zorundayız.

Zaman sorunumuz var. Son 6 ayda ortaya koyduğumuzdan daha fazla enerji ile

çalışacağız. Ben bugün her şeyi aydınlatabileceğimiz sözü veremem, ancak bunu

başarmak için elimizden geleni yapacağımıza söz verebilirim."

Cinayetlerin aşırı sağla ilişkilendirilmemesi konusunda birçok faktörün rol

oynadığını belirten Edathy, güvenlik birimlerinde yapı ve mentalite sorunu

olduğunu, iki alanda da değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Güvenlik birimlerince Almanya'da cinayet işleyen aşırı sağcı terörün

olabileceğinin fark edilemediğini belirten Edathy, güvenlik birimlerinde daha

fazla duyarlılığa ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

-Kolat: "Almanya ırkçılık sorunu var"-

TGD Başkanı Kenan Kolat da cinayetlerin örtbas edilmek istenmesi

girişimlerinin Almanya'da bir ırkçılık sorunu olduğunu gösterdiğini belirtti.

Cinayetleri yapan NSU terör hücresinin ortaya çıkmasından bir yıl sonra

hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade eden Kolat, siyasilerin henüz daha bunun

ırkçı cinayetler olduğunu anlamadığını, bunun Almanya'nın kuruluşundan beri en

büyük güvenlik skandalı olduğunu belirtti.

Aşırı sağ konusunun toplumun ortasındaki bir sorun olduğunu ifade eden

Kolat, birçok kişinin cinayetlerin aydınlatılmasının istenip istenmediğini

sorduğunu kaydetti.

Dosyalar imha edildikten sonra neler olduğuna, siyasi olarak kimsenin

sorumluluk almadığına ve istifaların olmadığına işaret eden Kolat, toplumda bu

duruma nasıl gelindiği konusunda da bir tartışma olmamasından yakındı.

Anayasayı Koruma Dairesi, Federal Suç Dairesi ve Eyalet Suç dairelerini

görevlerini yerine getirmemekle suçlayan Kolat, bu alanlarda gerekli siyasi

sonuçların çıkarılması gerektiğini belirtti.

Dosyaların örtbas edilmesinin siyasi ve yasal bir sonucu olması gerektiğini

vurgulayan Kolat, TGD'nin toplumda ırkçılık konusunda yapısal ve kurumsal bir

tartışma başlamasını, nefret suçlarıyla etkin bir şekilde mücadele edilmesini,

bağımsız bir gözlem kurumunun kurulmasını ve dışlama politikası yerine ırkçı

olmayan eşitlik ve katılım siyasetinin yapılmasını beklediklerini kaydetti.

Polis Sendikası Başkanı Rainer Wendt'in, Rheiland Pfalz Yüksek İdari

Mahkemesi'nin ten renginden dolayı polis kontrolünün yasa dışı olduğu yönündeki

kararını eleştirmesinin katlanılamaz olduğunu belirten Kolat, Wendt'in derhal

istifa etmesini istedi.

Alman hükümetinin ombudsmanı Barbara John da cinayetlerin ve Köln'deki

saldırıların mağdurlarının basına konuşmamalarının istendiğini belirterek, bu

konuların, sorulduğunda, mağdurların yüreklerini dağladığını, bundan dolayı

konuşmadıklarını belirtti.

İbrahim Arslan da bu tür saldırılar için yapılan anma törenlerinde

mağdurların birer figüran değil, asli unsur olmaları gerektiğini vurguladı.

Cinayetler olduğunda ilk olarak yakınlarının suçlanmaması gerektiğine işaret

eden Arslan, insanlardan acıma değil, mağdurların arkasında durmalarını istedi.

Arslan, devletin görevinin mağdurlara hızlı bir şekilde yardım etmek olması

gerektiğini de sözlerine ekledi.

Muhabir: Erbil Başay / Cüneyt Karadağ

Yayıncı: Göksel Sözer - BERLIN

Kaynak: AA / Güncel

İbrahim Arslan Almanya Berlin Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title