2026 Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda.

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "2002’de devletin eğitim yalanıyla ölüme gönderdiği çocuk sayısı sıfırdı. Geçen hafta Alperen’le birlikte 16 oldu. Birinin adını bile ağzınıza almadınız. Çocukları 14 yaşında ensesinden tutup patronlara emanet ettiğiniz, ömrünün tamamını fabrikaya sıkıştırdığınız yeni düzen bu" dedi.

Haber: Ogün Akkaya - Zeynep Bozuklu

(TBMM) - EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "2002'de devletin eğitim yalanıyla ölüme gönderdiği çocuk sayısı sıfırdı. Geçen hafta Alperen'le birlikte 16 oldu. Birinin adını bile ağzınıza almadınız. Çocukları 14 yaşında ensesinden tutup patronlara emanet ettiğiniz, ömrünün tamamını fabrikaya sıkıştırdığınız yeni düzen bu" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesabı görüşülüyor.

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesine yönelik eleştirileri sıralarken, "Ortada ne eğitim var ne de eğitim yatırımı. Her şeyi 2022 ile kıyaslıyorsunuz ya, 2002'de eğitimde yatırıma ayrılan pay yüzde 17'yken siz yüzde 8'e kadar geriletmişsiniz. Bakanlığınızın strateji belgesi bile 'Eğitime ayrılan ödeneklerden yatırım ödeneği yetersizdir' diyor ancak binlerce derslik yaptık diyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Okul sayısının 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde bir önceki döneme göre bin 500'e yakın azaldığını, anaokulu sayısının yarı yarıya düştüğünü, 4-6 yaş Kur'an kursu sayısının yarısına indiğini söyleyen Karaca, "Ama derslik sayıları artıyor. Bu matematikle çocuklar tabii ki PISA'da, TIMMS'te ve hatta 'yerli milli' Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi'nde sınıfta kalır. Lafı dolandırmaya lüzum yok. Sizin kendi belgeleriniz eğitimdeki yatırımın 2 temel kanala aktığının açıkça söylüyor. Biri imam hatiplere ve diğer meslek liselerine. Derslik başına düşen öğrenci sayısı imam hatiplerde az ama okul, pansiyon olanağı, ekonomik destek gırla. Sizin en büyük övüncünüz, bu ülkenin en büyük utancı olan meslek liseleri" diye konuştu.

"Çocuklar patrondan ustadan başka bir şey görmesin istiyorsunuz"

Kamuda meslek lisesi sayısının akademik lise sayısını geçtiğini hatırlatan Karaca, "Hala konteyner okullarda öğrenciler var ama 258 sanayi bölgesine bir parmak şıklatmayla mesleki eğitim büroları kurdunuz, okul kondurdunuz. Şimdi yetmiyor, OSB'lere toplama kampı gibi yurt yapmaya niyetleniyorsunuz. Çocuklar patrondan ustadan başka bir şey görmesin istiyorsunuz. 2002'yle bir kıyas daha yapalım: 2002'de devletin eğitim yalanıyla ölüme gönderdiği çocuk sayısı sıfırdı. Geçen hafta Alperen'le birlikte 16 oldu. Birinin adını bile ağzınıza almadınız" ifadelerini kullandı.

Karaca, sözlerinin devamında şunları kaydetti:

"Önce ortaokula indirdiniz resmi çocuk işçiliği. Şimdi de 'bölge okulu', 'ihtisas okulu', 'sektör içi okul' ve 'sektöre entegre okul' rezaletle el yükseltiyorsunuz. Ülkenin ilk sektör içi okulu diye reklamını yaptığınız şey, memleketin yer altı kaynaklarını yağmalamak için zeytinlikleri yok eden Ahlatcı'nın tornası. Çorum'da OSB'nin ortasına bir bina dikmiş, kendisine kuyumculuk elemanı yetiştiriyormuş. Bu memleketin taşını, toprağını, zeytinini, her türlü rantını yedi doymadı. 2,5 trilyon liralık cirosu olan dostunuza, 6 yıl boyunca 200 çocuğun bedava emeğini bir imzayla armağan ettiniz. Çocuk başına her birine çırak ücreti ödense aylık 1,3 milyon lira işsizlik fonundan akıyor demektir.

"Çocukları 14 yaşında ensesinden tutup patronlara emanet ettiğiniz, ömrünün tamamını fabrikaya sıkıştırdığınız yeni düzen bu"

Buna karşılık kendi altın rafinerisinde istihdam garantisi sunuyormuş, işe alınan öğrencilerin bedelli askerlik ücretini karşılayacakmış. Siz yoksulun çocuğunu Ahlatcılara köle edip bir de üstüne para veriyorsunuz, 'çocukları çalıştıracağız' övünmesi Ahlatcılara düşüyor. Sektöre entegre okulun ilk imzasını da İsmet Kazcıoğlu Otomotiv Sanayi şirketiyle attınız. Fabrika binasının içine 2 oturak atmışsınız, adına okul diyorsunuz. Çocukları 14 yaşında ensesinden tutup patronlara emanet ettiğiniz, ömrünün tamamını fabrikaya sıkıştırdığınız yeni düzen bu.

"Geçen yıl 948 meslek lisesine 421 milyon TL öğle yemeği parası ödemişsiniz. Demek ki var"

Meslek lisesi öğrencileri üzerinden katlanan ciroları neden açıklamıyorsunuz? Meslek lisesi öğrencileri üzerinden ne kadar ciro yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Çünkü çocuk sömürüsü üzerinden üretim ve ciro karları kırılıyor. Çocukların üstünden milyonlar kazanılıyor, özel meslek lisesi patronlarına öğrenci başına 77 bin liraya kadar para veriyorsunuz. Ama çocuklara 1 öğün ücretsiz yemek vermeye bütçe yok diyorsunuz. Geçen yıl 948 meslek lisesine 421 milyon TL öğle yemeği parası ödemişsiniz. Demek ki var.

"Sayın Bakan 3 Aralık'ta davamız var. Davalı olan sizsiniz"

Sayın Bakan 3 Aralık'ta davamız var. Davalı olan sizsiniz. Kadınlar sizi dava etti. 1 öğün ücretsiz yemek hakkımızdı, 1 dönem bu hakkımız sağlandı, sonra mesnetsizce bu hak elimizden alındı. Gelin burada yaptığınız konuşmayı çocukları aç okula gönderen annelere de yapın o davada. Size buraya 10 binlerce imza getirdik ücretsiz yemek için, ama siz onlarla hiçbir şey yapmadınız. Kamuoyunu gerekçe gösterip okulların süresini kısaltmaktan bahsediyorsunuz. Alın size kamuoyu. Bugün herkes 1 öğün ücretsiz yemek için ses yükseltiyor. Gelin 3 Aralık'ta kadınların yüzüne deyin ki 'ben o parayı sermayenin çocukları kul köle etmesi için ayırdım."

Kaynak: ANKA / Güncel
title