Haberler

Samsun: Bankaların Garantili Müşterisi Memurlar

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Görevlisi Araştırmacı-Yazar Şerafettin Öışık, kefilsiz kredi adı altındaki kredilerle memurların esir ve zor durumda bırakıldığını söyledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Görevlisi Araştırmacı-Yazar Şerafettin Öışık, kefilsiz kredi adı altındaki kredilerle memurların esir ve zor durumda bırakıldığını söyledi.

Bankaların kredi vermelerine yönelik araştırma yapan Şerafettin Özışık, bankaların memurlara yönelik çalışmalarını ele aldı. Bankaların topladıkları mevduatları yatırımcıya kredi olarak verme yerine, sağlam müşteri konumunda olan memurlara yöneldiğine dikkat çeken Özışık, bankaların memurlara verdiği kredinin batması veya geri dönmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti. Özışık, "Çünkü, bazı bankalar memurlar başta olmak üzere bordro sahiplerine verecekleri kredilerde genellikle 2 kefil istiyor. Bazı bankalar da var ki, memurlara verilecek kredinin batmasının kesinlikle söz konusu olmadığını bildikleri için, kefilsiz kredi adı altında verdikleri kredilerle memurları esir almışa benziyor" dedi.

Bankaya başvuranların da ayrı bir sürprizle karşılaştığını dile getiren Özışık, "Kefilsiz kredi kampanyası ile 12 aydan 60 aya kadar varan sürelerle kredi veren bankaların önemli bir kısmı gerek internet sitelerinde, gerekse kredi başvuru formlarında istenen belgeleri, faiz oranlarını, geri ödeme taksit miktarlarını açık açık beyan etmektedirler. Buna rağmen beyan etmelerine rağmen, istenen evraklarla başvurusunu yapmış, kredi kullanmasında bir sakıncası olmayan kişileri bankada yapılacak işlemler sırasında bir sürpriz bekliyor. O da, sigorta uygulaması. 60 ay vadeli ve 10 bin YTL kredi kullanmak isteyen bir kişinin yüzde 1.85 faiz oranı üzerinden 60 ay boyunca ayda yaklaşık 303 YTL ödemesi gerekiyor. Bu kişi bankanın tüm şartlarını yerine getirmiş olmasına rağmen, bankanın kendisine taahhüt ettiği 10 bin YTL'yi ödemiyor. Banka, kişinin yaşıyla orantılı olarak bir de sigorta masrafı çıkarıyor. 45 yaşındaki bir kişinin sigorta masrafı 670 YTL. Bu kişi bankadan 10 bin YTL alacağım diye düşünürken, vezneden kendisine 9 bin 330 YTL ödeniyor. Burada sigortalı olan, kredi kullanan kişi değil paranın kendisi" diye konuştu.

2000 yılında yaşanan ekonomik krizin en çok memurları ve sabit gelirlileri vurduğunu ifade eden Özışık, "O gün yaşanan ekonomik krizi o günlerde en çok işadamları hissetmişti. Sermaye çevreleri geçen bu süre içinde krizin etkisinden kurtuldu. Ancak, o günlerde ekonomik krizin etkisini fazlaca hissetmeyen bu kesim şimdi daha iyi hissediyor. Böyle giderse bundan 2-3 yıl sonra bir çok memur ve çalışanın aylık maaş veya ücreti bankalara ödeyecekleri faizleri bile karşılayamama riski var. Devlet bu konunun üzerine şimdiden gitmeli ve gelecekte yaşanabilecek sosyal huzursuzluklar için önlem almalıdır" şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title