Dha Yurt Bülteni-3

Siirt Valiliği: Terör örgütünün Herekol Dağı yapılanması çökertildi

SİİRT Valiliği, PKK terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda, bir teröristin yer göstermesi sonucu büyük bir cephaneliğin ortaya çıkarıldığını açıkladı. Valilik açıklamasında, terör örgütünün Herekol Dağı yapılanmasının çökertildiği ifade edildi.

Siirt Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Pervari ilçesi Doğan Köyü sınırları içerisinde bulunan Yazlıca Herekol Dağı bölgesinde 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı, Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Tugay Komutanlığı, Siirt İl Jandarma Komutanlığı ve Güvenlik Korucuları unsurlarınca başlatılan Şehit Piyade Kurmay Albay Gökhan Peker-01 operasyonu kapsamında, terör örgütü PKK'nın cephaneliğinin bulunduğu ifade edildi. Valilik açıklamasında, "Terör örgütünün Yazlıca-Herekol dağı yapılanması çökertildi. 7 Temmuz 2017 günü saat 12.30 sıralarında Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı unsurları tarafından daha önce sağ olarak yakalanan İran uyruklu bir bölücü terör örgütü mensubunun yer göstermesi sonucu, terör örgütünün silah deposu olarak kullandığı değerlendirilen mağara içerisinde gizlenmiş çok sayıda silah, patlayıcı ve mühimmat ele geçirilmiştir. Mağara içinde 42 değişik çap ve markada uzun namlulu tüfek, 175 doçka uçaksavar mühimmatı, 550 uçaksavar mühimmatı, 10 bin 200 Bixi mühimmatı, 100 G-3 mühimmatı, 3 bin 750 kalaşnikof mühimmatı, 9 antitank ve antipersonel mayın, 21 el bombası, 15 60 mm'lik havan mühimmatı, 23 antitank roketatar mühimmatı, 63 roketatar sevk fişeği, 20 antipersonel roketatar mühimmatı, 2 kilogram dinamit lokumu, 10 kilogram C3 plastik patlayıcı, 2 bin elektrikli fünye, 547 AK-47 mühimmatı ve bol miktarda yaşam malzemesi ele geçirilmiştir" denildi.

Siirt'in Pervari İlçesi kırsalında 7 Temmuz günü saat 14.30 sıralarında Şehit Güvenlik Korucusu Adil Kamel-08 operasyonu kapsamında yapılan arama ve tarama faaliyetinde örgütsel malzemelerin ele geçirildiği belirtilen açıklamada, "40 metre elektrik kablosu, 2 fünye, 3 EYP düzeneği, 25 pil, 18 jelikan bidon, 405 kilogram amonyum nitrat, 1 harita, 4 dijital materyal, 1 el bombası ve 1 akü ele geçirilmiştir. Ayrıca, 7 Temmuz 2017 günü saat 17.30 sıralarında Siirt'in Baykan İlçesi kırsalında Siirt İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan istihbari çalışmalar sonucunda bir mağara içerisinde; 5 kilogram amonyum nitrat, 1 el yapımı güneş paneli, 3 orta boy tüp, 4 kilogram sentetik tiner ve 1 akü ele geçirilerek muhafaza altına alınmıştır. Halkımızın huzur ve güvenliği amacıyla bölgede geniş kapsamlı operasyonlar devam etmektedir" ifadeleri kullanıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------

-Teröristin bulunduğu araziden

-Ele geçirilen mühimmatlardan görüntüler

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber: SİİRT - ANKARA,

=========================

Konya'da yolcu otobüsü iş makinesine çarptı: 12 yaralı

KONYA'nın Kulu İlçesi yakınlarında önünde seyreden iş makinesine çarpan yolcu otobüsü yolun ortasındaki demir bariyerlere çarparak durabildi. Kaza sonrası araç sürücüleri ile birlikte 12 kişi yaralandı.

Kaza saat 09.30 sıralarında Konya-Ankara karayolu üzerindeki Kulu İlçesi Tavşançalı Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Konya'dan Ankara'ya yolcu taşıyan Mustafa Remzi K. yönetimindeki 42 ER 137 plakalı otobüs ile seyir halinde iken önünde seyreden Bayram G. idaresindeki kepçeye çarptı. Sürücüsünün direksiyon idaresini kaybettiği otobüs yolun ortasındaki demir bariyerlere çarparak durabildi. Kepçe ise yoldan çıkarak şarampole uçtu. Kaza sonrası otobüs sürücüsü Mustafa Remzi K. ve muavin Fatih Çağlayan kabinde sıkışırken, kepçe operatörü ile birlikte otobüsteki 12 kişi yaralandı. Araçta sıkışan sürücü ve muavin itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile çıkarıldı. Durumu ağır olan muavin Çağlayan olay yerine gelen ambulans helikopter ile Konya'ya sevk edildi. Diğer yaralılar da olay yerine sevk edilen ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Durumu ağır olan kepçe operatörü de ilk müdahalesinin ardından ambulansla Konya'ya sevk edildi.

Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Olay yeri görüntüsü

-Sıkışan sürücüyü kurtarma çalışması

-Olay yerindeki ambulans halikopter

Haber-Kamera: Mehmet YILMAZ/KULU(Konya),

=============================================

Baraja düşen yangın helikopteri çıkarıldı

İZMİR'in Menderes ilçesindeki orman yangınına müdahale etmek için Tahtalı Barajı'ndan su almaya çalışırken düşen ve 5 mürettebatı İZSU personeli tarafından kurtarılan helikopter, Orman Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ekiplerince bulunduğu yerden çıkarıldı.

Menderes ilçesinde 1 Temmuz günü başlayan ve yaklaşık 1000 hektar orman arazisi ile 200 dönüm tarım arazisinin zarar görmesine yol açan orman yangını günler süren çabayla söndürüldü. Yangına müdahale etmek için 2 Temmuz Pazar günü, Tahtalı Barajı'ndan su almaya çalışırken düşen ve 2'si Rus, 3'ü Türk olmak üzere 5 mürettebatı İZSU Genel Müdürlüğü ekiplerince kurtarılan helikopter, ortak bir çalışmayla barajdan çıkarıldı.

Yangının sönmesi ve helikopterin nasıl çıkarılacağı yönündeki incelemelerin ardından, 5 saatlik bir operasyonda İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü ve helikopterin bağlı olduğu Rus firması ekiplerinin işbirliği ile aracın barajdan çıkarılması sağlandı. İlk olarak Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri, herhangi bir sızıntıya karşı su üzerinde bariyerleme yaptı. 20 kişilik bir ekiple helikopter, daha sonra suyun içinde balonlar şişirilerek askıya alındı ve çıkarılabilecek en uygun nokta olan Tahtalı Barajı Pompa İstasyonu'nun olduğu bölgeye getirildi. 100 ton taşıma kapasiteli vinçle 8 ton ağırlığındaki helikopter suyun içinden çekildi. Helikopterin tek parça çıkması ekipleri sevindirdi.

Çıkarılan helikopterin iki gün inceleme amaçlı olarak çıkarıldığı bölgede kalacağını belirten İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, firmanın daha sonra helikopteri alacağını söyleyerek şu bilgileri verdi: "Yaptığımız incelemede, ne yakıt tankında ne de yağ tankında bir parçalanma olmadığını tespit ettik. Ancak biz yine de tedbirimizi aldık. Çalışmanın başından itibaren bariyerlerimizi ve yüzücü pedlerimizi kullandık. Herhangi bir şekilde yağ ve benzeri atık suya karışmadı. Karışsaydı bile, içme suyu arıtma tesisimiz konvansiyonel bir arıtma tesisi ve tehlikeli ağır metaller dahil olmak üzere tüm parametreleri arıtabilecek kapasitededir. Onun için herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. İçme suyumuz da aynı şekilde İzmir halkına standartlara uygun bir şekilde verilmektedir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Helikopterin çıkarılmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,

==============================================

İşadamına karakolda işkenceden 4 polise dava açıldı

MARDİN'in Mazıdağı İlçesi'nde görevli polis memuru eşi İ.D.'den boşanmak üzere olan 32 yaşındaki T.D.'nin ilişkiye girdiği işadamı 45 yaşındaki H.B.'yi bir süre sonra "Elimde cinsel içerikli görüntülerin var" diyerek eşinin çalıştığını ilçeye gelmesini istediği burada polisler tarafından dövülerek işkenceye maruz kaldığı öne sürüldü. Kaldırıldığı hastanede kafa travması, 3 kaburga kemiği kırığı ve akciğer yaralanması nedeniyle yoğun bakıma alınan H.B.'nin şikayeti üzerine açılan soruşturmada 4 polis hakkında 'işkence' suçundan 12yıl, işadamı T.D. hakkında da ise 'Görevi yaptırmamak için direnme' ve 'Hakaret' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Mersin'de oturan polis memuru eşinden boşanma aşamasına geldiği öne sürülen T.D., 2015 yılında işe girdiği şirketin sahibi H.B. ile aralarında iddiaya göre gönül ilişkisi oldu. İlişkinin duyulmaması için 3 ay sonra istifa eden ve işadamından para istediği ileri sürülen T.D., iddiaya göre H.B.'den bir bölümü ile ev almak üzere 272 bin lira para ve ziynet eşyası aldı. T.D.'nin ayrıca ablasına bir ev alınmasını istemesi nedeniyle ikili arasındaki ilişki bozuldu. Bir süre sonra işadamını arayan kadının polis eşi İ.D., "Eşimle ilişkin var. 100 bin dolar verirsen anlaşmalı boşanırım" dedi.

"UYGUNSUZ GÖRÜNTÜLERİN VAR" DİYE ÇAĞIRDI

Dosyadaki ifadelere göre; kandırıldığını düşünen H.B., verdiği paraları ve aldığı evin tapusunu kadından istedi. İşadamı H.B., para ve tapuyu istedikten sonra bir daha T.D.'ye ulaşamayınca kardeşini arayıp durumu anlattı. İşadamı, T.D.'nin kardeşinin, "Ablam eşi ile birlikte. Ellerinde uygunsuz görüntülerin var. Alacağın olmadığına dair belge verirsen, görüntüyü sana verecekler" demesi üzerine Silifke'ye giderek kadını aramaya başladı.

Genç kadının eşi ile Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne gittiğini öğrenen H.B., görüntüleri alabilmek için yeğeni S.Ö. ile birlikte yola çıktı. 5 Eylül 2016 günü Mazıdağı'na gelen H.B., otel olmadığı için aracını park edip, uyumaya başladı. Uyudukları sırada zırhlı polis aracının anons etmesi üzerine uyanan H.B. ve yeğeni, ellerini kaldırıp araçtan indi. Bu sırada zırhlı araçtan inen T.D.'nin polis eşi İ.D.'nin, otomomatik tüfek dipçiği ile H.B.'nin yüzüne vurduğu öne sürüldü. Yere düşen H.B.'yi tartaklamaya devam eden polisler, işadamı ve yeğenini kelepçe takılmadan Emniyet Müdürlüğü'ne götürürken cep telefonuna el konuldu. İ.D.'nin de aralarında bulunduğu bir grup polis tarafından işadamına sopa, tekme, yumruk ve süpürge sapı ile işkence yapıldığı iddia edildi.

Polis memuru İ.D.'nin bunları cep telefonu kamerası ile kaydederken, bir süre sonra kan kusmaya başlayan H.B. başka odaya alındı. Burada da dövülen H.B.'nin el konulan telefonundan aynı saatlerde T.D.'yea tehdit mesajları atıldı.

YOĞUN BAKIMA ALINDI

Emniyet Müdürlüğü'nde 3 saat kalan H.B., bir polisin araya girmesi ile saat 05.30'da Mazıdağı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Adli raporda ölüm riski olduğu belirlenen H.B., Mardin Devlet Hastanesi'ne gönderildi.

Kontrolde H.B.'nin akciğerinde yaralanma tespit edilerek, Batman'a sevk edildi. Batman'da kafa travması geçirdiği, 3 kaburga kemiğinin kırıldığı ve akciğerinin yaralandığı belirlenen H.B., yoğun bakıma alındı. H.B., avukatı Serhat Ölmez aracılığıyla 12 polis hakkında suç duyurusunda bulundu. T.D.'nin eşi olan polis memurunun olay yerinde görevlendirmesi olmadığını belirleyen Avukat Ölmez, tüm belgelerin işadamının durumunun kötüleşmesi üzerine, savcılığın bilgisi olmadan hazırlandığını tespit ettiklerini öne sürdü.

"EVLENECEĞİMİZİ SÖYLEDİ"

İfadesi alınan işadamı H.B., şirketinde işe başlayan, eşi ile boşanma aşamasındaki T.D. ile aralarında ilişkisi olduğunu, ona 272 bin TL verdiğini, bu ödemelerin belgelerini savcılığa teslim ettiğini, ev alması için 150 bin lira verdikten sonra, kardeşine ev almasını istediğini anlatırken, "Beni görüştürdüğü babası, boşanma davasından sonra evleneceğimizi söyledi. Eşi beni arayıp, 100 bin dolar verirsem anlaşmalı boşanacağını söyledi. Kandırdıklarını düşündüğüm için verdiğim para ve tapuyu istedim. Oyaladı. Ayrılacağımı söylediğimde, "Başına neler getireceğimi göreceksin" dedi. Sonra kendisinden haber alamadım. Kardeşi, uygunsuz görüntülerimin T.D. ve eşinin elinde olduğunu söyleyince şok oldum. Mazıdağı'na giderek şantaj olarak kullandığı cinsel içerikli görüntülerin ifşa edilmesini engellemek istedim. Mazıdağı'nda otel olmadığı için aracı Emniyet'e yakın park edip, uyumaya başladık. Uyurken zırhlı araçtan anons duyduk. Arabadan inerken T.'nin eşi, makinalı tüfekle yanağıma vurup, 'Kucağıma düştün' dedi. Darbenin etkisiyle yere düştüm."

H.D. hastaneye kaldırıldığını, 3'ü kaburga olmak üzerinde 7 kemiğinin kırıldığı belirlenince yoğun bakamı alındığını anlattı. 7 ay sonra hazırlanan iddianame ile komiser E.T., polis memurları A.S., G.D. ve İ.D. hakkında 'İşkence' suçundan 12'şer yıl, işkence gördüğünü söyleyen işadamı H.B. hakkında ise 'Görevi yaptırmamak için direnme' ve 'Hakaret' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Şüpheli polislerden İ.D., ifadesinde, "Araçtan iner inmez küfrederek üzerime geldi. Birlikte yere düştük. Silahımı almaya çalıştığı için arbede çıktı. Takviye ekip bizi ayırmaya çalıştı. Sonra kendine zarar vermeye başladı. Ekip otosuna binerken kafasını kapıya vurdu. Ben vurmadım, zorla ifade imzalatmadım ve ağzına tükürmedim. Sopa ile vurduğumuz yalandır" diye savunma yaptı. Şüpheli polisler G.D., E.T. ve A.A. ise işadamı H.B.'nin araca bindirildiği sırada kapıya kafa attığını ve Emniyet'te dövülmediğini savundu.

GÖZALTINDAYKEN TELEFONUNDAN TEHDİT MESAJI ATILMIŞ

İddianamede, hastane raporu ve çekilen fotoğrafların H.B.'nin iddiasını doğruladığı ifade edilirken şüpheli işkence suçu işlediğini kaydetti. Gözaltında olduğu saatlerde H.B.'nin telefonundan, polis memurunun eşi T.D.'nin telefonuna "Seni öldüreceğim bana dönmezsen. Kocana bela olurum" yazılı mesajı atıldığını kaydeden savcı, görüntü kayıtlarına göre H.B.'nin saat 03.46'da topallayarak Emniyet Müdürlüğü'ne girmesinden 26 dakika sonra tehdit mesajının gönderildiğine dikkat çekti. H.B.'nin eski mesajlarında yazım hataları olduğunu belirten savcı, işadamının Emniyet'te olduğu sırada tehdit mesajı atmasının 'hayatın olağan akışına aykırı olduğunu' kaydetti. H.B.'nin telefonunu polislere teslim ettiğini kaydeden savcı, tehdit mesajlarına ilişkin polis memuru İ.D.'nin "Suç delillerini uydurarak iftira" suçu işlediğini" belirtti.

İddianame Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne kabul edilirken, H.B.'nin avukatı Serhat Ölmez suçun daha yüksek ceza gerektiren 'Ağırlaşmış işkence' olduğunu belirterek, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Sermet Koç ile Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Yener Ünver'den bilimsel görüş hazırlamalarını istedi. Hazırlanan görüşte H.B.'nin vücudunda çok sayıda kırık ve akciğer yaralanması olduğu, bunların yaşamsal tehlike oluşturduğu ifade edildi. Vücuttaki izlerin çok kez yumruk, tekme, sopa gibi cisimlerle darp edildiğini açıkça gösterdiği belirtilen görüşte, "İzler iddia edilen işkence öyküsü ile uygunluk gösteriyor. H.B.'nin hayati tehlike geçirmesi ve çok sayıda kemik kırığı oluşması nedeniyle ağırlaşmış işkence hali oluşmuştur" denildi.

Polis memuru İ.D.'nin 2015 yılında eşi T.D.'ye işadamı H.B. ile ilişkisi olması nedeniyle şiddet uyguladığı ve tehdit ettiği gerekçesiyle hakkında verilen 5 ay hapis cezasının ertelendiği ifade edildi. 4 polis ve işadamı H.B.'nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Güvenlik kamerası görüntülerinde, kelepçe takılmadan ve yürüyerek karakol binasına giren H.B.'nin, bir polisin yardımı ile ayakta duramayacak şekilde çıkarılıp, arabaya bindirildiği görüldü.

Görüntü Dökümü:

Güvenlik kamerasından işadamının emniyete girişi

Emniyetten çıkarılması

Haber: Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

==============================================

Evinde ölü bulundu

KARABÜK'ün Safranbolu İlçesi'nde 33 yaşındaki Olcay Çağrı Çiftçi, evinde ölü bulundu. Kalp krizi geçirdiği tahmin edilen Çiftçi'ni kesin ölüm nedeni otopside belirlenecek.

İşsiz olan Olcay Çağrı Çiftçi'den haber alamayan yakınları, Emek Mahallesi Yonca Sokak'ta yalnız yaşadığı evine gitti. Kapıyı çilingir yardımıyla açarak eve giren yakınları, Çiftçi'nin cesediyle karşılaştı. Vücudunda herhangi bir yaraya rastlanmayan Çiftçi'nin cesedi, evde yapılan incelemeden sonra Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Kalp krizi sonucu öldüğü üzerinde durulan Çiftçi'nin kesin ölüm nedeni yapılacak otopsi sonucu belli olacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Cenazenin apartmandan çıkarılması, cenaze aracına konulması

-Olcay Çağrı Çiftçi'nin fotoğrafı

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

============================================

Küçük Muhammet saklambaç oynayabilecek

ADANA'da kalbinde çok sayıda delikle dünyaya gelen 5 yaşındaki Muhammet Ali Bayhan, ameliyatla sağlığına kavuştu. Hastalığı nedeniyle hiç yaşıtları gibi koşup oynayamayan küçük çocuk, artık saklambaç oynayabileceği için mutlu olduğunu söyledi.

Mersin'de 5 çocuklu inşaat işçisi Ali ve ev kadını Belkıs Bayhan çiftinin en küçük çocukları Muhammet Ali Bayhan, kalbinde en büyüğü 12 milimetre çapında çok sayıda delikle doğdu. 'Kalbur kalp' olarak nitelenen rahatsızlığı nedeniyle hareket kısıtlılığı da yaşayan küçük çocuk, yaşıtları gibi hiç koşup oynayamadı. Tam 4 yıl boyunca doktorlarca takip edilen Muhammet Ali Bayhan, Adana'daki özel bir hastanenin Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Servisi'nde görevli Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu tarafından ameliyata alındı. Göğsünün sağ kol altına yakın bölgeden cerrahi müdahale yapılan küçük çocuğun kalbindeki delikler, 'yama' olarak bilinen yöntemle kapatıldı.

'ARTIK ÇOK OYUN OYNAYACAĞIM'

Ameliyat sonrası taburcu olan ve sağlık kontrolleri süren Muhammet Ali Bayhan'ı sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, şunları kaydetti: "Hastamızın kalbindeki deliğin kendiliğinden kapanmayacağı anlaşılmıştı. Anjiyoyla kapatmak için uygun değildi. Biz de ameliyat olmasına karar verdik. Göğsünün sağ yan tarafından ambalajlı şeker boyutundaki bir yer açarak deliği kapattık, bir yama koyduk oraya, yamayla da o deliği kapatarak gittik. Maşallah hastamız şimdi iyi. Bundan sonraki hayatında da rahat bir hayat sürmesini planlıyoruz. İnşallah bundan sonra da hastamız Hakan amcasını unutmaz."

Babasıyla birlikte ameliyat sonrası rutin doktor kontrolüne gelen Muhammet Ali Bayhan, sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu anlattı. Rahatsızlığı nedeniyle bugüne dek yaşıtları gibi hareket edemeyen küçük çocuk, "Artık çok oyun oynayacağım. En çok saklambaç oynayacağım için mutluyum" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Muhammed ve doktoru Hakan Poyrazoğlu'nun görüntüsü

Muhammed'in görüntüsü

Hakan Poyrazoğlu'nun Muhammed'in kalbine ultrason ile bakması

Doktor Hakan Poyrazoğlu'nun konuşması

Muhammed'in konuşması

Haber: Yusuf BAŞTUĞ -Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

=================================================

Eşi telefonda engelleyince ölmek istedi

ANTALYA'da, boşanma kararı alan eşi Ferit Gündoğdu'nun kendisini telefonda engellemesini sinirlenen Tuğba Gündoğdu, oturdukları 4 katlı binanın çatısına çıkarak intihar etmek istedi.

Polis itfaiye ve sağlık ekiplerine alarma geçiren olay, Kepez İlçesi Ulus Mahallesi 2107 Sokak'taki Dallar Apartmanı'nda meydana geldi. Tuğba ve Ferit Gündoğdu çifti yaşadıkları sorunlar nedeniyle 15 gün önce boşanma kararı aldı. Bunun üzerine evi terk eden Ferit Gündoğdu, iddiaya göre eşini telefon aramalarına ve sosyal medya sitelerinden engelledi.

Bu süre içinde defalarca eşini arayan ve ulaşamayan Tuğba Gündoğdu, bunalıma girdi. Dün saat 17.30 sıralarında oturdukları evin terasına çıkan Gündoğdu, intihar etmek istedi. Gündoğdu'yu çatıda görenler, durumu itfaiye polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen polis, Tuğba Gündoğdu'yu intihardan vazgeçirmeye çalışırken itfaiye ekipleri de önlem aldı. Yaklaşık 1 saat çaba gösteren ekipler, dalgınlığından yararlandıkları Tuğba Gündoğdu'yu kollarında tuttu. Kendisini kurtaran polise sarılan Gündoğdu, sağlık görevlilerinin olay yerindeki müdahalesinden sonra polis merkezine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Binadan görüntü

Çatının kenarında oturan Tuğba Gündoğdu

Polisin ikna çabası

Kadının indirilmesi

Kadının polisle yürümesi

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA, -

=========================================

Bingöl'de ilk kez Koroner Anjiyografi Ünitesi Açıldı

BİNGÖL Devlet Hastanesi'nde ilk kez Koroner Anjiyografi ünitesi açılırken, ünitede 3 günde 12 hasta tedavi edildi. Ünitenin açıldığı ilk gün 4 hastaya anjiyo yapıldı.

Bingöl Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Hasan Bayındır, Devlet Hastanesi'nde kurulan anjiyografi ünitesini ziyaret etti. Bayındır'ın ziyaretine, hastanede Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Uzman Doktorlar Meryem Kara, Murat Harman, Murat Gök, Mert Evlice ve Muhammed Süleymanoğlu eşlik etti. Yapılan operasyonlar hakkında doktorlardan bilgi alan Bayındır, burada gazetecilere yaptığı açıklamada kentte anjiyografi ünitesinin eksikliğinden dolayı çevre illere sevklerin olduğunu, açılan ünite ile sevklerin önemli ölçüde azalacağını söyledi. 3 günde 12 hastaya anjiyo işlemi uygulandığını aktaran Bayındır, "Bingöl Devlet Hastanesi Koroner Anjiyografi ünitemizi 5 Temmuz tarihinde açtık. Bu Bingöl için iyi bir hizmet. Açtığımız ilk gün 4 hastamıza anjiyo yaptık. Bugün itibariyle 12 hastamıza başarılı bir şekilde anjiyo yapıldı. Bu anjiyolardan 4'ü, hastanemize kalp krizi ile başvuran hastalardı. 5 kişilik kardiyoloji uzmanlarından oluşan ekibimiz var. Doktorlarımız da kendi branşlarında son derece başarılılar. Bundan sonra kalp krizlerini il dışına sevk etmeyeceğiz."diye konuştu.

Daha önce ayda Devlet Hastanesi'nden çevre illere anjiyo işlemi için 190 hastanın sevk edildiğini açıklayan Bayındır, "Kalp hastalıkları, ülkemizde sıkça rastlanan hastalıklardan bir tanesidir. Maalesef sonucu ölümle biten hastalıklardan biridir. İlimizde bugüne kadar bir eksiklik olan Anjiyo ünitesini açmış bulunmaktayız. Daha önce ayda ortalama 190 hastamız anjiyo işlemi için çevre illere sevk ediliyordu. Hemen her gün bir hastamızda da kalp krizi nedeniyle acil şartlarda ambulanslarla il dışına sevk yapılıyordu. Ortalama ayda il dışına acil kalp krizi nedeniyle de 30 hasta sevkimiz olurdu. Ancak Anjiyografi ünitemizin açılmasıyla artık kalp krizlerine yerinde müdahale edebileceğiz. 3 gün içerisinde 12 hastamıza Anjiyo işlemi uygulandı. Yapılan anjiyolarda bu güne kadar herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmadık."

Görüntü Dökümü

Hastane Binasından Detaylar

Anjiyografi Ünitesi'nden detaylar

Uzmanların Anjiyo Görüntülerini İzlemesi

Bingöl Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Hasan Bayındır'ın açıklamaları

Genel ve Detay Görüntüler

Haber - Kamera: Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -

==========================================

Sünnet töreninde dolar yağmuru

ŞANLIURFA'da işadamı Necip Özbek'in oğulları 9 yaşındaki Talha ile 10 yaşındaki Furkan'ın sünnet töreninde davetliler, dolar atma yarışına girdi.

İşadamı Necip Özbek'in çocukları Talha ile Furkan Özbek, Cumhuriyet Tesisleri'nde yaklaşık 500 davetlinin katıldığı törenle sünnet edildi. Sünnet töreninde çocukların kirveliğini merkeze alınan Şanlıurfa eski Valisi Güngör Azim Tuna ile işadamı Hıdır Faruk Tepret yaptı. Yerel sanatçıların sahne aldığı sünnet töreninde davetliler, halay çeken protokol üyelerinin üzerine dolar atmak için birbiriyle yarıştı. Yaklaşık 3 saat süren düğünde davetlilerin üzerlerine savrulan 1'er dolarlık banknotlar, orkestra görevlileri tarafından yerlerden avuçlanarak toplandı. Toplanan dolarları çanta içerisinde biriktiren orkestra görevlileri, dolar atmak isteyen davetlilere lira karşılığında yeniden sattı. Sünnet düğün yöresel yemek ikramıyla son buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Sünnet olan çocuklar

Eski Şanlıurfa Valisi Tuna'nın gelmesi

Düğüne katılan davetliler

Çocukların halay çekmesi

Halay çeken davetlilerin üzerine dolar atılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PANAR-ŞANLIURFA-DHA)

==============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel