Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

Ağlatan 'çocuk istismarı' çalıştayı ERZURUM'da Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından organize edilen 'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı'nda konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr.

Ağlatan 'çocuk istismarı' çalıştayı

ERZURUM'da Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından organize edilen 'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı'nda konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Şevki Sözen'in fotoğraflarla yaptığı sunum, izleyenlerden bir bölümünü ağlattı. Prof.Dr. Sözen, "İstismarcılar genelde çocuğun birinci derecedeki çevresinde. Çocuklar farklı yöntemlerle ipucu veriyor. İstismara uğrayan çocuğumuza tepki vermemeliyiz. Bu istismarcının ekmeğine yağ sürer, gelip size bir daha bunu anlatmaz. Bu onun utancı, sizin utancınız değil" dedi.

KADEM il temsilciliği organizesiyle Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Atatürk Üniversitesi işbirliği ile  'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı' düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Mavi Salon'da Avukat Derya Yanık moderatörlüğündeki çalıştayda; Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr.Mehmet Şevki Sözen ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı öğretim üyesi Betül Ulukol konuşmacı oldu. Prof.Dr. Mehmet Şevki Sözen, çocuk istismarını; fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik, ihmal başlıkları altına meydana geldiğini söyledi. Fotoğraflarla fiziksel şiddete uğrayan çocukların yaşadıklarını anlatan Prof.Dr. Mehmet Şevki Sözen'ın anlattığı cinsel istismar mağduru çocukların hikayeleri salondakilerin bazı kişilerin ağlamasına neden oldu.

"TERBİYE YÖNTEMİ SANARAK ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDİYORUZ"

Tuvalet alışkanlığı kazandırmak için kızgın ızgaraya oturtulmuş bir çocuğun fotoğrafını gösteren Prof.Dr.Mehmet Şevki Sözen şöyle devam etti: "Konuşmamda içinizi acıtacağım. Bu duyarlılığı biraz daha net hissedebilmemiz için biraz içimizin acıması gerekiyor. Çocuk istismarını 'Bir erişkin tarafından zarar verici, kaza dışı her türlü davranış' diye tanımlıyoruz. Kızgın ızgaraya çocuğunu oturtan anneyi buraya getirsem ve desem ki; 'Bize bir çocuğa tuvalet alışkanlığı nasıl kazandırılır anlatır mısın?' Şöyle anlatır; 'Izgara kızgın hale getirilir, çocuk altına kaçırırsa o ızgaraya oturtulur ki, canı acısın, bir daha yapmasın' Bazı yaptığımız davranışların istismar olduğunu bilmeden, terbiye yöntemi zannederek yapıyoruz. Yemeği yemediği için annesi küçük çocuğu kafasından tutuyor kızgın yağa bastırıyor. İçiniz acıyor ama acımak zorunda bunlar yaşanıyor. Bunlar var ve gözümüzü kapatamayız. Çocuk istismarından kaybettiğimiz vaka sayısı ne yazık ki çok az değil. Bir çoğu da kafa içi kanama sebebiyle oluyor. Vakaların üçte biri 6 aydan küçük, üçte biri 6 ay ve 3 yaş aralığında, üçte biri de 3 yaştan büyük. Ortalama 12 yaşa kadar fiziksel şiddet en ağırlık derecesini gösteriyor. 12 yaşından sonra biraz azalma görüyoruz çünkü çocuk kendini korumaya başlıyor."

"ÇOCUKLAR FARKLI YÖNTEMLERLE İPUCU VERİR"

Çocuk istismarına da değinen Prof.Dr.Mehmet Şevki Sözen, yaşanan olaylardan örnekler vererek istismarın nedenleri ve alınması gereken önlemleri şöyle anlattı:  "Bir başka olgu çok iç acıtıcı, görmeye alışkın omadığımız bir durum bunlarda var. 6 yaşında bir çocuk, anne üniversite mezunu eğitmen, baba üst düzey yönetici. 14 ve 17 yaşında iki ağabey var. Anne, baba ayrı çocuk hafta sonları babaya gidiyor. Anneanne fark ediyor. Şöyle bir söylemi var. Çocuk bebeğiyle oynarken biberonla süt veriyor, 'Babamın sütü çok acı ama içmek zorundasın, boyun uzayacak'. Anneanne bize getirdi, bu söylem ne diye? Çözememişler, evet en iyisini yaptı. Çocuktan bilgi almaya çalışmadı, bilgi kirliğili oluşturmadan bize getirdi. Baba zorla çocuğa kendi cinsel istismar sıvısını yutturuyor, çocuk yutmak istemeyince de 'İçeceksin, çünkü bununla boyun uzayacak' diyor. Soru işareti koymak zorundayız, 'Ne diyor bu çocuk?' diye. 'Aman çocuktur unutur' yok öyle birşey.  Biz cinsel istismarı şöyle tanımlıyoruz; Çocuk olayı algılayamabilir. 3 yaşında erişkin bundan bir cinsel duyaran alıyorsa evet bu cinsel istismar. Eldeki veriler kız çocuklarının erkek çocuklara oranla daha fazla istismara uğradığını söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü kız çocuklarının yüzde 20'sinin, erkek çocuklarının yüzde 10'unun hayatlarının bir döneminde istismara uğrayabildiğini söylüyor.  İstismarcı hedefini belirler. Her tür çocuk istismar mağduru olabilir. Bize düşen görev o çocukları takip edeceğiz. Evet ıssız yerlere yollmayacağız ama istismarcılar genelde çocuğun birinci derecedeki çevresinde meydana geliyor. Bazı çocuklar anlatma güçlüğü çekiyor. Adli Tıp olarak çocukla görüşürken rahat bir ortam sağlamaya, onun dilini bizimle ortak dil yakalamaya çalışıyoruz. Oyunlar oynuyoruz, resimler çizdiriyoruz. Çocuklar farklı yöntemlerle ipucu veriyor. Her sağlık sektörünce çalışan hekim, hemşire, hasta bakıcı şunu unutmamalı, haberi olduğunda bunu ihbar etmekle yükümlüdür, bir yıla kadar hapis cezası var. "

"SUÇA İTİLEN ÇOCUKLAR İSTİSMAR MAĞDURU"

Suça itilen çocukların hepsinin birer istismar mağduru olduğunu belirten Prof.Dr.Mehmet Şevki Sözen, evde huzurli olan çocuğun sokağa kaçmayacağını söyledi. Prof.Dr. Sözen, şöyle devam etti: "Ne yazık ki, pek çok olguda ensest öyküsü bulunuyor. Yapılan çalışmalarda çocuk istismarına bağlı ölümlerin yüzde 61'i korunabilir bulunmuş. Biz o çocukların yüzde 50'sinden fazlasını önlemlerle kurtarabiliriz. İstismarcı her tür meslek grubundan olabiliyor. Örnek vereceğim. 'Bakkal amca beni kenara çekti sana çikolata vereceğim' dedi pantolonunu açtı, şöyle oldu, böyle oldu. Annenin ilk tepkisi çocuğa bir tane vuruyor. 'Sen niye oraya gittin?' Bakın 8-9 yaşında bir çocuğun bunu anlayabilmesi mümkün mü? değil. Çocuğumuza böyle tepki veremeyiz. Bu istismarcının ekmeğine yağ sürer. Gelip size bir daha bunu anlatmaz. İstismarcı da bundan güç alır ve tekrarlar. Bir de asla çocuğa şunu söylemeyin; 'Bana anlat kimseye söylemeyeceğim.' Yalan söylemeyin çocuğa. Bu bir suç, suçlusu da cezasını çekecek. Bu onun utancı, sizin utancınız değil."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Çalıştaya katılanlar

-Konuşmacılar

-Prof.Dr. Mehmet Şevki Sözen'in konuşması

-Ağlayanlar, duygulananlar

Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

=============================================

Kumluca'da 3 ayrı noktada çıkan orman yangını kontrol altına alındı

ANTALYA'nın Kumluca İlçesi'nde 3 ayrı noktada çıkan orman yangını karadan ve havadan müdahaleyle kontrol altına alındı.

Kumluca'ya bağlı 50'nci Yıl Mahallesi'nde saat 07.00 sıralarında 3 ayrı noktada orman yangını çıktı. Yangın söndürme helikopteri, Kumluca Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı arasözler ve iş makineleri, Büyükşehir Belediyesi Kumluca Birimi itfaiye ekipleri ve orman işçileriyle yangına müdahale edildi.

Yerleşim yerlerine 1 kilometre uzaklıkta meydana gelen yangın ekiplerin yoğun çalışmasının ardından kontrol altına alındı. Yaklaşık 1 hektar kızılçam ormanının zarar gördüğü yangınla ilgili kasıt ihtimaline karşı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri inceleme başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Yangına müdahale eden ekiplerden görüntüler

HABER- KAMERA: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya),

===============================

Bakan Fakıbaba'dan pamuk yığını arasında ölen çocukların ailelerine ziyaret

GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa'da tarladaki pamuk yığınları arasında ölen 2'si kardeş 3 çocuğun ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, gece saatlerinde memleketi Şanlıurfa'ya geldi. Geceyi kentte geçiren Bakan Fakıbaba sabah saatlerinde geçen Perşembe günü Ulucanlar Mahallesi'nde pamuk yığınları arasında ölü bulunan 12 yaşındaki Ali, ağabeyi 14 yaşındaki Harun ile kuzenleri aynı yaştaki Hüseyin Tekdağ'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Bakan Fakıbaba'yı taziye evinde çocukları dedesi Ali Tekdağ karşıladı. Bakan Fakıbaba, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ile birlikte aileye başsağlığı dileklerini iletip dua etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Taziyenin bulunduğu mahalle

GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın gelmesi

Ölen çocukların ailesine baş sağlığı dinleyen Bakan Fakıbaba

Dua okunması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-

=======================================

Oyuncak ayı içindeki uyuşturucuyu 'Coco' buldu

ADANA'da uyuşturucu satıcılarına yönelik yapılan şok baskınlarda oyuncak ayı içine gizlenen uyuşturucuyu, narkotik köpeği 'Coco' buldu. Gözaltına 1'i kadın 9 kişiden 8'i tutuklanırken 1 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Narkotik Suçlarla Mücadele Müdürlüğüne bağlı Narkotim ekipleri, kentte 'torbacı' diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik Dağlıoğlu, Ulubatlı Hasan ve Meydan Mahallerinde belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Polisleri gören ve delil bırakmamak için uyuşturucuyu tuvalete dökülen uyuşturucu da son anda çıkartıldı.

Operasyonda uyuşturucu madde ticareti yaptığı ileri sürülen Tuğba H. (27), Ahmet E. (31), Erol K. (30), Serkan B.(37), Gökhan B.(29), Serhat B. (21), Volkan K. (27), Soner Ö.(31) ve Cabbar B.(31) gözaltına alındı. Narkotim ekipleri, zehir tacirlerinin ev ve iş yerlerinde yaptığı aramada satışa hazır 200 gram eroin, 6,5 kilogram esrar, 1 av tüfeği ve 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirirken narkotik köpeği 'Coco' oyuncak ayının içinde gizlenmiş enjektör ve eroin buldu. Adliyeye sevk edilen 1'i kadın 9 kişiden 8'i tutuklanırken 1 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Narkotim ekiplerinin baskının yapılacağı yere gidişi

Zanlıların tutuklanması

Zanlının üzerinden çıkan narkotik madde görüntüsü

Narkotik köpeği Coco'nun ayının içinden narotik maddeyi bulması

Zanlının üzerinden narotik madde çıkartılması

Narotik maddenin görüntüsü

Narkotik köpeğin evi araması

Koltuğun altındaki narotik maddenin görüntüsü

Tuvaletten çıkartılan narotik maddenin görüntüsü

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK-ADANA,

==============================================

(ÖZEL) Ukrayna'dan getirdiği koyunlarla ticarete atıldı, yıllık cirosu 1.5 milyona ulaştı

TOKAT'ın Niksar ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki Hayati Sevinç, 7 yıl Ukrayna'da ticaret yaptıktan sonra memleketine döndü. 3 dönümlük arazi içerisinde 300 adet 'Romanov' cinsi koyun ile üretime başladı. Şu an ise 20 dönümlük arazi üzerine 5 bin 500 metre kare kapalı alanda Romanov cinsi koyun üreterek Türkiye genelinde 30 ile satış yapan Sevinç'in yıllık cirosu ise 1.5 milyon liraya ulaştı.

Niksar'da yaşayan evli ve 3 çocuk babası Hayati Sevinç, 7 yıl önce inşaat sektöründe ticaret yapmak için Ukrayna'ya gitti. Orada 5 yıl kalan Hayati Sevinç'in dikkatini, Romanov cinsi koyunlar çekti. Daha sonra memleketine dönen Hayati Sevinç, koyun yetiştiriciliğine girmeye karar cerdi. Ardından Ukranya'dan 300 adet Romanov cinsi koyun getiren Hayati Sevinç bu koyunları kendine ait 3 dönüm arazide beslemeye başladı. Sevinç, daha sonra sayıları hızla artan koyunlar için ilçeye 15 kilometre uzaklıktaki Köklüce köyünde 20 dönümlük arazi satın alarak Avrupa standartlarına uygun koyun yetiştirmek amacı ile tesis kurdu. Sayıları 3 yılda 5 bine ulaşan koyunlar yetiştiricilerden yoğun talep gördü. Hayati Sevinç, piyasanın ihtiyacını karşılamakta zorlanmaya başladı. Yıllık cirosu 1.5 milyon liraya ulaştı.

"PARA KAZANMAYI BİLEN 'ROMANOV' ALIYOR"

'Romanov' cinsi koyunların 13 ayda iki kez doğum yaptığını söyleyen Hayati Sevinç, "Her doğumda 3 veya 4 kuzu veriyor. Yani 13 aylık dönemde 1 koyun 6 ila 8 kuzu veriyor. Ekonomik getirisi çok fazla. Bizim yerel koyunumuz 'karayaka' yılda 1 kuzu alıyor. Bu hayvanı tanıtmak gerekiyor bölgeye. Biz bunu 3 yıldır yapıyoruz. Hem ekonomik olarak, hem ülkemize hayvan sayısı açığının kapanması açısından bu koyunları tercih etmek lazım. Anaç koyun satış fiyatlarımız 2 bin 500 lira, kuzu satış fiyatlarımız bin 500 lira, dişiler için bu geçerli. Bu işi akıllı kişiler tercih ediyor. Yani işi yakalayanlar, sanayiciler, bu işten para kazanmayı bilen insanlar şiddetle Romanov alıyorlar. Şu anda Türkiye'de en iyi ticaret kapılarından bir tanesi Romano' üreticiliğidir" dedi.

Yoğun talep dolayısıyla anaç koyun sayısını yükseltemediklerini söyleyen Hayati Sevinç, şöyle konuştu:

"Bu hayvanlar sütçül değil. Çok doğum yaptığı için anca kendi kuzularını besleyebiliyor. Fakat yerel koyunlardaki sütteki yağ oranı yüzde 3. Romanov koyunun sütteki yağ oranı yüzde 7.8'dir. Yani bu bizim kömüş ineği dediğimiz mandanın sütü ile eşdeğer. Zaten o özelliğinden dolayı kuzularını besleyebiliyor. Eti dünyanın en kaliteli etine sahip bir hayvan. Kuyruksuz olduğu için eti yağsız, kokusuz. Türkiye'de bayanlar özellikle koyun eti koktuğu için yemezler ama bu hayvanın eti kokusuz olduğu için tadanlar bir daha vazgeçemiyor."

Görüntü Dökümü:

-Tesisten görnütüler

-Romanov cinsi koyunların görüntüsü

-Hayati Sevinç'in kornuşmaları

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/NİKSAR,(Tokat)

========================================

1 yılda 80 kilo verdi

ANTALYA'da mide küçültme ameliyatı olan Türkçe öğretmeni 33 yaşındaki Naime Cebeci, 1 yılda 80 kilo vererek, 146 kilodan 66 kiloya düştü.

Antalya'da üniversite hazırlık yıllarında kilo problemi başlayan, tiroid ve diyabet hastalığıyla tanışan Türkçe öğretmeni Naime Cebeci, uzun yıllar yaptığı diyet ve farklı yöntemlerden sonuç alamadı. Verdiği kiloları kısa sürede alan, kiloları nedeniyle rahatsızlıkları dayanılmaz noktaya ulaşan Naime Cebeci, yakınlarının tavsiyesiyle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Mesci ile temasa geçti. Doç. Dr. Mesci'nin muayene ve tetkiklerinden sonra ameliyata karar verildi. 1 yıl önce laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatla Cebeci'nin midesi küçültüldü.

80 KİLO VERDİ

Ameliyat sonrasında beslenme danışmanıyla sıkı işbirliği yapan Naime Cebeci, 1 yılda 146 kilodan 66 kiloya düştü. Aşırı kilolarından dolayı büyük sıkıntılar yaşadığını anlatan Naime Cebeci, 1 yıl önce 146 kiloya ulaştığında hayatı kendi için ne kadar zorlaştırdığının farkına vardığını, bir karar alması gerektiğini anladığını söyledi. Cebeci, "Kendimce uygulamaya çalıştığım kilo verme yöntemlerini uyguladıktan kısa süre sonra verdiğim kiloları hızla aldığımı fark ettim. Bu şekilde başarılı olamıyordum. Araştırmalarım sonunda mide küçültme (tüp mide) ameliyatından haberdar oldum. Bu alanda Ayhan Mesci hocanın çok başarılı olduğunu duydum, çok iyi bir ekiple çalıştığını öğrendim. Kendisiyle tanışmaya ve böyle bir adım atmaya karar verdim. Kendisiyle konuşup bilgiler aldıktan sonra ameliyat olmaya karar verdim. Ailem, arkadaşlarım ve çevrem beni çok destekledi" diye konuştu.

'HER ŞEY DAHA GÜZEL OLACAK'

Kendisi için en doğru kararı aldığını anlatan Naime Cebeci, "Hala kilo veriyorum, sağlıklı bir yaşam sürüyorum. Aktif spor yapıyorum. Yaşam kalitemi artırdım. Beni gören öğrencilerim ve arkadaşlarım tanımıyor, şaşırıyorlar. Benim adıma çok mutlu oluyorlar. Ben de onlardan aldığım güzel tepkiler sayesinde mutlu oluyorum. Doktoruma ve aileme beni destekledikleri için teşekkür ediyorum. Bu cesaret isteyen bir şey, sonuçta ameliyat oluyorsunuz, ama bazen de hayatta cesur olmanız gerekiyor. Ben de bu cesareti gösterdim ve kendim için en doğru kararı aldığımı düşünüyorum. Hayatım eskisine göre çok daha güzel oldu. Bundan sonra her şey daha güzel olacak" diye konuştu.

BAŞARI İÇİN TAKIM OLMAK ŞART

Ameliyat öncesi ve sonrasında bir ekiple çalıştıklarını, tek başına cerrahi müdahaleyle bu başarının yakalanamayacağını söyleyen Naime Cebeci, "Doç. Dr. Ayhan Mesci, ameliyat öncesi ve hazırlanışım sırasında tıbbi destek aldığım hemşire İlkay Artuç ve ameliyat sonrasında beslenme rejimimi benimle her gün takip edip sağlıklı kilo vermeme yardımcı olan diyetisyen Pınar Seyrek ile uyumlu bir takım oluşturduk. Diyetisyenimin tavsiyeleri, ameliyat sonrası az fakat dengeli beslenmem için uyguladığı rejimi, beslenme sıklığı, sağlıklı besinlerle ayakta kalmamı sağladı. Şu an spor da yaparak sıkılaşmamın önünü açmış oldu" diye konuştu.

LAPAROSKOPİK AMELİYAT YÖNTEMİ

Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Ayhan Mesci ise "Hastamız aşırı kiloları nedeniyle yürüyememe, nefes alamama, solunum problemleriyle bize başvurdu. Hastamıza halk arasında 'kapalı ameliyat' olarak bilinen laparoskopik ameliyat yöntemi uyguladık. Özel cihazlarla karın içine girilen ince çubuk borularla bu ameliyatı gerçekleştirdik. Bu yöntemle hastamızın midesini küçülttük ve bağırsaklarda yeni bir yol düzeni oluşturduk. Bu müdahale ile midenin hacmi küçültüldü ve gıdaların emilimi azaldı. Böylelikle kişinin yemek yeme kapasitesi, kilolu olmayan bir kişinin yiyebileceği miktara getirildi. Hastamız da kilo vermeye başladı" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

RÖP: Naime Cebeci

Naime Cebeci'nin hemşire ve diyetisyenle beraber görüntüsü

Kameraya el sallamaları

Naime Cebeci'nin ameliyat öncesi 4 kare fotosu

Haber-Kamera: Erol AKKIR/ANTALYA,

=================================================

Hayvanlar için elektrikli yatak üretti

İZMİR'de, 35 yıldır kauçuk işiyle uğraşan 58 yaşındaki Yakup Özdanon, besi ve süt sığırlarının verimini artırmak ve soğuk iklimde yaşayan hayvanların soğuktan korunması amacıyla elektrikli hayvan yatağı üretti.

Hayvancılık sektöründe kullanımı yaygınlaşmaya başlayan hayvan yataklarını üreten Ortaklar Kauçuk firmasının sahibi Yakup Özdanon, besi ve süt sığırlarının verimini artırmak için, aynı zamanda da soğuk iklimde yaşayan hayvanların soğuktan korunması amacıyla elektrikli hayvan yatağı tasarladı. Özellikle soğuk iklimde yaşayan hayvanlar için ürettikleri elektrikli yatağın çiftçilere önemli ölçüde maddi kolaylık sağlayacağını belirten Özdanon, elektrikli yatağın dünyada tek üreticisi olarak patentini aldıklarını söyledi. Bulgaristan ve Azerbaycan gibi soğuk iklimli ülkelerden talep olduğunu ifade eden, Özdanon, "Kauçuk sektöründe hayvan yatağı ile buzağı yatağı üretiyoruz. Bunu daha da geliştirmek istedik. Bunun için elektrikli yatağı ürettik. Bunu yapmamızdaki en önemli sebep çiftçimiz için artan bir yük olan yem oranını azaltarak verim almak. Et ve süt maliyetlerini en aza indirmek istiyoruz. İklimin soğuk olduğu bölgelerde hayvanların yetiştirildiği alanlar 5 ila 25 derece sıcaklıkta olması gerekiyor. Hayvanlar için 5 derecenin altı da 25 derecenin üstü de zararlı. Eğer alan soğuk ise hayvan enerjisini ısınmak için harcıyor ve yem yeme oranı artıyor. Sıcaklık fazla ise hayvan stres yaşıyor. Biz ürettiğimiz elektrikli yatak ile oluşabilecek zararların önüne geçmek istedik. Aynı zamanda farklı yöntemlerle ısıtılan alanlar çiftçiye ek bir maddi yük getirmekte. Bu ürün ise 24 volt gibi düşük bir enerji harcayarak çalışıyor. Ayrıca bu ürün güneş enerjisi ile de çalışabiliyor. Yerleştireceğiniz güneş panelinden elde edilecek enerji ile bunu çalıştırmanız mümkün. Hayvanların ayaklarından ısınmasını sağlayıp, hayvanların hem gelişimine fayda sağlıyor hem de hastalıkların önüne geçiyoruz. Bu ürün büyükbaş kadar kanatlı havyanlar için de kullanılabiliyor. Bu ürünün dünyadaki tek üreticisi biziz, bunun patentini de aldık. Bulgaristan, Azerbaycan ve Doğu illerinden yoğun talep var" dedi. Hayvan yataklarının 300 TL'den satıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yakup Özdanon ile röportaj

Elektrikli yataktan görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

===============================================

Kışlık giyecekler pazarın gözdesi

ARDAHAN'da Perşembe günleri kurulan halk pazarının gözde ürünleri kışlık giyecekler oldu. İçlikler, çoraplar ve korseler büyük ilgi görüyor. Pazarlık sonucu alınan giyecekler vakit kaybedilmeden giyilirken, vatandaşlar, havaların soğumasıyla birlikte kışlık giyeceklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Kışlık içlik, çorap, yelek ve pijamalardan genel detay

-Satıcı ile röp.

-Alıcılar ile röp

Haber-Kamera: Dinçer AKTEMUR / ARDAHAN,

=================================

İzmir Körfezi'nde konser keyfi

ÜNLÜ sanatçı Jehan Barbur, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından körfezin üzerine kurulan 375 metrekarelik yüzer platformda konser verdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü İzmir Kıyı Tasarımı Projesi, ilk kez deniz üzerinde bir sahnede gerçekleştirilen konserle taçlandı. Konak Vapur İskelesi'nin hemen yanındaki Çim Amfi önünde hazırlanan 375 metrekarelik yüzer platformda sahne alan çok yönlü sanatçı Jehan Barbur, izleyicilerine keyifli bir akşam yaşattı. 'Günbatımı Konserleri' adı altında düzenlenen etkinliğin izleyicileri arasında CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da vardı. Başkan Kocaoğlu, çim amfi üzerinde konseri izleyen müzikseverlerle birlikte tempo tutup şarkılara eşlik etti.

Yüzer platform üzerindeki 'Günbatımı Konserleri'nin ikincisi, bu akşam (21 Ekim Cumartesi) Bostanlı Rekreasyon Alanı Günbatımı Seyir Terası karşısında gerçekleştirilecek. İzmirli pop sanatçısı Ege, unutulmaz şarkılarını deniz üstünden seslendirecek,

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Konserden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,

======================================

Kemer'de Kerimcan Durmazlı eğlence

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'ndeki Club Aura'da DJ Kerimcan Durmaz, sahneye çıktı.

Kemer'deki Club Aura'nın kapanışından bir gün önce yerli misafirler için düzenlediği gecede Kerimcan Durmaz sahneye çıktı. Gece kulübü erken saatte dolarken müşteriler ilk olarak kulübün DJ'leri ve go go dansçılarıyla eğlendi.

İnternet fenomeni DJ Kerimcan Durmaz gece 02.00'de kendisiyle özdeşleşen 'Ablan star bebeğim' sözüyle sahneye çıktı. DJ kabininde çaldığı şarkılarla gece kulübündekileri coşturan Durmaz, danslarıyla kendisi de eğlenceye katıldı. Durmaz, unutulmaz bir yaz sezonunu Kemer'de geçirdiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Go go dansçısı detay

DJ setup yakın detay

Kerimcan Durmaz'ın sahneye gelmesi

Durmaz'ın DJ kabinine geçerek 'Ablan star bebeğim' demesi

Kerimcan Durmaz yüz detayı

Dans eden kadın detay

Durmaz'ın müşterilerden telefon ışıklarını açmasını istemesi

Kerimcan Durmaz ve seyirci detay

Kerimcan Durmaz sahnesi detay

Dans eden kadın müşteri detay

Detaylar

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),

=========================================

MAKÜ'de Türk müziği konseri

MEHMET Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri tarafından Türk müziği konseri düzenlendi.

İkinci Uluslararası Müzik Kültür Sanat Günleri kapsamında düzenlenen konseri Vali Şerif Yılmaz, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kılınç, MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakçı, öğrenciler, öğretim üyeleri ve vatandaş izledi.

Konserde, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri tarafından Hüseyin Peşrev, Hüseyni Saz Semaisi, Hüseyni Çeçen Kızı, Nazende Sevgilim, Bahar ve Şenlik Reksi, Def Dansı, Hicaz Saz Semai, Hicaz Dolap, Hicaz Sirto, Yağcılar Zeybeği, Arpa Buğday Daneler, Denizin Dibinde Hatçam, Dirmilcik'ten Gider Yaylanın Yolu, Giresun karşılaması seslendirildi. Eserlere zaman zaman izleyiciler de eşlik etti.

Konser sonunda Vali Şerif Yılmaz ve Rektör Adem Korkmaz ayakta alkışlanan sanatçılara plaket ve çiçek takdim etti.

MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin 3 yıl önce faaliyete geçtiğini söyleyen Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakçı, "Geçen yıl Müzik Kültür ve Sanat Günlerinin ilkini birçok etkinlikle düzenlemiştik. Bu sene ikincisini yaptık. Almanya Hildesheim Üniversitesi'nden viyolonsel sanatçısı Helmut Rocholl öğrencilerimize seminerler verdi. Bugünkü konserimiz de İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı hocalarımız Türk müziğinden güzel örnekler sundu. Bundan sonraki amacımız Müzik Kültür Sanat Günlerini daha da büyütmek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

Salondan detay

Konserden

Plaket takdimi

Zeki Nacakçı ile röportaj

Detay

Haber/Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

=======================================

Ticaret Odası ve Borsa'dan çocuklara yardım

BURDUR Ticaret ve Sanayi Odası ile Burdur Ticaret Borsası'ndan ihtiyaç sahibi öğrenciler için yardım yapıldı.

Burdur Ticaret Borsası kentteki 341 ilkokul, 269 ortaokul, 154 lise ve 36 özel eğitim öğrencisine mont, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası ise 522 ilkokul, 408 ortaokul, 268 lise ve 52 özel eğitim öğrencisine ayakkabı yardımı yaptı. Yardım malzemeleri Öğretmenevi'nde düzenlenen törenle okul müdürlerine teslim edildi.

Törende konuşan Vali Şerif Yılmaz, "Bugün Ticaret ve Sanayi Odamızın, Ticaret Borsamızın eğitime destek çerçevesinde yapmış olduğu yardımları okul müdürü arkadaşlarımıza teslim edeceğiz. Okul müdürü arkadaşlarımız da malzemeleri ihtiyaç sahibi çocuklarımıza hissettirmeden ulaştırmış olacak" dedi.

"BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ İNSANA YAPILAN YATIRIMDIR"

İlköğretim Haftası açılış töreninde yaptığı konuşmadan alınanlar olduğunu söyleyen Vali Yılmaz, şöyle dedi:

"Söylediğimiz şuydu; ilimizdeki okullarda öğrencilere yapılacak olan yardımlarda sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek dedik. Çocuklar reklam malzemesi olarak kullanılmayacak, fotoğraf çektirilip kamuoyu ile paylaşılmayacak dedik. Bununla ilgili de Bucak Ticaret ve Sanayi Odası'nın yapmış olduğu yardımların dağıtım törenini örnek gösterdim. Bucak Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığının 30 bin TL değerindeki 1100 kırtasiye setini benim de katıldığım törenle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim ettik. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz okul müdürlerimize dağıtmak suretiyle, çocuklarımız okula gelmeden önce, sınıflarında olmaksızın yardımları kendi ailesinin aldığı şekliyle aldılar. Buna özen gösterelim istedik, bu duyarlılığı gösteren hem Burdur Ticaret ve Sanayi Odamıza, hem de Ticaret Borsamıza teşekkür ediyorum. Bugün burada Ticaret Borsamız tarafından 35 bin TL değerinde mont yardımı, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ise 35 bin TL değerinde ayakkabı yardımı gerçekleştiriliyor. Bunları okul müdürü arkadaşlara teslim edeceğiz, ihtiyaç sahibi çocuklarımıza dağıtılacak. Bunun dışında da ilimiz merkez Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından da 1250 öğrencimize 200 TL nakdi yardımda bulunacağız. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını gidermek adına, bu yardımları yapacağız. Bizim birinci önceliğimiz insana yapılan yatırımdır. Amacımız çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde iyi şartlarda yetişmesi için, eğitim ve öğretimine devam etmesi için gerek altyapı gerek fiziki olarak okulların hazırlanmasıdır."

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik de ihtiyaç sahibi öğrencilere her yıl çeşitli yardımlarda bulunduklarını belirtti.

Konuşmaların ardından mont ve ayakkabılar ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılmak üzere okul müdürlerine teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

Salondan detay

Yardım malzemeleri

Yusuf Keyik'in konuşması

Vali Yılmaz'ın konuşması

Yardımların okul müdürlerine verilmesi

Detay

Haber/Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

======================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Üniversitesi Ahmet Eşref Fakıbaba Antalya Burdur Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title