Haberler

Ankara: Anavatan Partisi Grup Toplantısı

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Sözde "Ermeni Soykırımı" ile İlgili Fransa ve Avrupa'nın Tavrını Sert Bir Şekilde Eleştirerek, "Batı'nın Tarihi, İki Yüzlülüğün Tarihidir. Batı'nın Tarihi, İnsanlığa Karşı Suçların Tarihidir. Bizim Tarihimizde Soykırım Yok. Soykırımların Mucidi de Batı'dır Suçlusu da" Dedi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, sözde "Ermeni soykırımı" ile ilgili Fransa ve Avrupa'nın tavrını sert bir şekilde eleştirerek, "Batı'nın tarihi, iki yüzlülüğün tarihidir. Batı'nın tarihi, insanlığa karşı suçların tarihidir. Bizim tarihimizde soykırım yok. Soykırımların mucidi de Batı'dır suçlusu da" dedi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin TBMM'deki grup toplantısındaki konuşmasında, öncelikle Fransa'nın sözde Ermeni soykırımıyla ilgili tavrına değindi. Özellikle Avrupa'nın, sürekli Türkiye'nin geçmişini karıştırma girişiminde olduğunu belirten Mumcu, bunun sebebinin Türkiye'ye karşı birikmiş bir hınç olduğunu söyledi. "Vur abalıya" misali dönüp dönüp Türkler'den ve Türkiye'den hınç alınmaya çalışıldığını ifade eden Mumcu, "Anlaşılan odur ki birkaç yüzyıl Batı Türkiye ve Türkler karşısındaki kompleksinden kurutulamayacaktır. Batı'nın bu kompleksten kurtulması için ciddi bir eğitim ve demokratikleşme sürecinden geçmesi gerekir. Kendi tarihiyle yüzleşmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Batı'nın, Ortadoğu başta olmak üzere Türkiye'nin bulunduğu bu bölgede kendi istediklerini gerçekleştirmeye giriştiği her devrede Türkiye ve Türkler'i karşısında bulduğunu ifade eden Mumcu, "Türkler, tarihin çok eski çağlarından beri ne yazık ki onlar açısından Batılılar'ın tekerine çomak sokmuştur. Heveslerini kursaklarında bırakmışlardır" şeklinde konuştu.

Burada bir büyük Ermenistan'ın kurulamadığını, bölgenin istenilen lokmalara ayrılamadığını belirten Mumcu, "Dolayısıyla Batı, Türkiye ve Türkler'i kolay kolay hazmedememiştir ve hazmetmeyecektir. Batı tarihi bir uygarlık tarihi olduğu kadar aynı zamandan insanlık suçlarının da tarihidir. Batı'nın tarihi, iki yüzlülüğün tarihidir. Batının tarihi insanlığa karşı suçların tarihidir. Irkçılığı biz icat etmedik. Türdeşleşmeyi biz icat etmedik. Soykırımı biz icat etmedik. Bizim tarihimizde soykırım yok. Soykırımların mucidi de Batı'dır suçlusu da. Soykırımın bir tek suçlusu vardır, o da Batı'dır. Kendi suçlarınızı üstümüze projekte etmeye çalışarak bizi suçlu psikolojisine düşüreceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Faşizmi siz icat ettiniz. Bize bu suçlar yapışmaz. Çünkü bizim hijyenimiz, bizim tabiatımız buna müsait değil. Biz insanı seven bir kültürüz. Biz insana inanan bir kültürüz. Biz sapkın kültüre mensup değiliz. Bizim tarihimizde böyle bir şey yok" açıklamasında bulundu.

Türklerle Ermeniler arasında 1. Dünya Savaşı süresince karşılıklı kıt'al, yani mukatele yaşandığını ifade eden Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, "Ama mukatele başka bir şeydir, soykırım başka bir şeydir. Bu mukatele de Batı'nın işidir. Bizim suçluluk duymamızı beklemeyin. Burada esas mesele tarihin yargılanması, anlaşılması değil. Fransa, Türkiye'nin de doğusunda kendi hinterlandını geliştirecek bir atraksiyonun içindedir, Lübnan'a, Ermenistan'a yaklaşımının sebebi budur. Popülist politikasının arkasında böyle bir hesap vardır" ifadelerine yer verdi.

Ortadoğu'da rolü ve etkinliği olmayan bir Türkiye istendiğini ve içine büzülmesinin istendiğini iddia eden Mumcu, şöyle konuştu:

"Ortadoğu'da rolü ve etkenliği istenmeyen Türkiye'nin içine doğru büzülmesi için harekat başlatılmıştır. Türkiye'ye yapılan şey bir tür cambaza bak oyunudur. Türk siyasetçisinin dikkati Irak'tan, Ortadoğu'dan, Suriye'den alınıp kendi içine çekilmek istenmektedir. Bölünürsün korkusu. 'Ermeniler üzerinde suçun var bunu kabul et.' Bu rolleri paylaştırılmış bir oyundur. Hükümetin zaaf tablosu Türkiye'ye karşı kimin ne niyeti varsa hepsini ayağa kaldırdı. Tavrınızı koyacaksınız. Ağırlığınızı koyacaksınız, net koyacaksınız arkasında da duracaksınız. Türkiye dış politikası itibariyle öyle acınacak durumdadır, iradesi elinden alınmış durumdadır ki gelen giden Türkiye'ye tokat vurmaktadır ve gelen giden istediğini alabileceğini zannetmektedir. Bu ödlek hükümete rağmen, kararsız parlamentoya rağmen eğer Irak'ta bir proje, İran'da bir proje. İsrail bulunduğu yerde kendi güvenliğinden emin devlet olmak hakkı tanınmış bir devlet olacaksa Türkiye'nin rızasına muhtaçtır. Bu böyle biline".

Mumcu, konuşmasında TSK'yı da eleştirerek, "Türkiye'nin generalleri, TSK'nın kudretli generalleri sadece irtica ve sair konularıyla ilgili değil, Türkiye'nin bölgesel, ulusal, uluslararası çıkarlarıyla ilgili bir duruş gösterirlerse bu Türkiye'nin ve Türk evlatlarının 10, 20, 50 yıllarına da önemli bir katkı olur. Dönüp içeride sürekli bir rejim tartışmasıyla Türkiye'ye korku telkin etmek yerine, Türkiye'ye cesaret telkin etmek gerekiyor. Korkma, korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Bu millete kimse bir şey yapamaz. Kimsenin buna gücü yetmez. Risk alacaksanız böyle risk alın. Risk böyle alınır işte. Hani riski benim diyen arkadaşlara sesleniyoruz. Hazırlanmış senaryolar içinde risk alınmaz. Maaşlı köşe yazarlarının alkışlamasıyla da milletin kalbinde, gönlünde bir yer alınmaz. Milli siyaset milli siyasettir. Milli duruş göstermekle yapılır. Demokratik siyaset de öyle yapılır".

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title